iltasyazilim
FD Üye
Topkapı Sarayı
Osmanlı sarayları içinde hiçbir plana tabi kalmadan inşa edilen tek mimari yapıdır Günümüze gelen sarayların içinde en eskisi, genişi ve özgünü bu saraydır 1924 yılından itibaren ise müze olarak halka açılmıştırDevletin gücünü temsil edecek şekilde İstanbul ’un silüetine yaraşarak inşa edilmiştir Haliç, Boğaziçi ve Marmara denizini gören ve İstanbul ’un ilk kuruluş yeri olarak aşina akropol tepesinde yükselirDolmabahçe Sarayı ’nın inşa edilmesinden sonra terk edilen bu saray cumhuriyet döneminde dağıtılmış onarımlar geçirse de eski sade güzelliğine kavuşamamıştır Günümüzde müze olarak kullanılan saray da, sergilenilen o kadar çok eser dünyada eşi güya olmayan sanat yapıtlardır
TARİHÇE
Yapı keza sultanların devlete ait ikametgah yeri hem de devlete ait devlet işlerini de yürüttüğü, bakanlar kurulunun toplandığı, devlet hazinesi, darphanesi ve arşivlerinin bulunduğu bir yerdi Tarihteki öteki saraylara göre onu ayıran özelliklerinden biri de, devletin en yüksek öğrenim kurumu, Sultanın ve devletin üniversitesi de bu sarayda bulunurdu
ÖZELLİKLERİ
Saray çevresi 5 km ’yi bulan surlar ile çevrelenmiştir çok büyük bir alana yayılan saray, bir karmaşık şeklindedir Fonksiyonel olarak inşa edilen farklı alanlara yönlendirilmiş yapılar ile gittikçe büyümüştür Sarayda birincil yapılan çinili köşk; ufak, dikdörtgen ve revaklıdır Bugün çini müzesi olarak kullanılırFatih Sultan Mehmed, İstanbul ’u fethettikten daha sonra bu sarayın temellerini atmıştır Olağan Türk sarayları tipinde olsa da kendisinden daha sonra gelen her padişahın kendine tarafından eklemeler yapması ile mimari farkını ortaya koyar Ağaçlar ile çevrelenen, büyük avluları, anıtsal kapıları olan ve fazla uzun yıllar devlete konut sahipliği yapan kuruluşturYapıya 16 yy harem bölümü de eklenmiştir Toplamda 9 hamamı bulunur
SARAYIN BÖLÜMLERİ
Sarayı çevreleyen surlardan Suru Sultani içindeki saray alanına Babı Hümayun ’dan girlir Buranın insanlar kadar tanıdık adı Saltanat Kapısı ’dır Kapının üstünde Ali Bin Yahya Sofi kadar yazılmış celi sülüs hat ile dört satırlık bir yazıt bulunur Kapının iç tarafında ise Sultanlara ait tuğralar yerleştirilmiştirSaltanat kapısından girildikten sonra, bakışımsız planlı bu avlu, alay meydanı olarak bilinir Saray,kent,devlet üçlü yönetim sisteminin ikinci derecede önemli yapıları buradadır Bu kısma halkın yalnızca belirtilen günlerde girebildiği bilinir Halkın devlet ile olan ikişkisi bu noktadadır Devletin ise atla girebildiği tek alandır 300 metre uzunluğundaki bu ağaçlı yol sultanların cülus, sefer ve cuma selamlıklarını gerçekleştirdikleri; elçi alayları, besik alayları gibi olaylara da sahne olan yerdirBurada yer alan Alay Köşkü, Sultan IIMahmud kadar 18081839 yıllarında yaptırılmıştır Bu köşk padişahların gerçekleştirilen alayları izleyebilmesi için yapı edilmiştirBirinci avluyu ikinci avluya bağlayan ve yaygın olarak tanıdık orta kapı, 18 yyda Babüs Selam olarak adlandırılmıştır Avluya bakan cephe üstünde Sözcüki Tevhid aşağı da IIMahmud ’un tuğrası yanında ise IIIMustafa ’nın tuğrası vardırDivan Meydanı ise, Fatih Sultan Mehmed ’in tasarladığı devlet ve saray düzeninin idare ve etkinlikleriyle ilgili yapıların yer aldığı avludurKanuni Sultan Süleyman ’ın eklediği Kubbealtı, Divanı Hümayun ise bağlı yandan üç mekandan oluşur ve burada devletin esas toplantıları gerçekleştirilir Yine Kanuni döneminde yapı edilen dış hazine bölümünde devletin ödenti paraları saklanırdı Günümüzde burası çeşitli silahların sergilendiği silahlar seksiyonudurFatih Sultan Mehmet ’in inşa ettirdiği Yargı Kasrı, egemen bir kule şeklindedir Burada an toplantılarını dinlenirdiMutfak bölümüne ise ikinci avludaki revaklarda bulunan 3 kapıyla girilirSimgesel özelliği nedeni ile sarayın en manâlı kapısı Babüs Saade ’dir Ayrıca üçüncü avluya da geçişi sağlar Bu üçüncü avlu da Enderun Avlusu olarak bilinir Bu avluda arz odası, seferli koğusu, hazine koğusu ve fatih köşkü gibi yapılar bulunurDördüncü avlu ise Sofai Hümayun olarak bilinir ve 17 yy ’da inşa edilen terasa açılır Buralarda sünnet odası, revan köşkü, bağdad köşkü, alt bahçelerinde ise sofa camii, esvab odası bulunurVe son olarak harem bölümü, farklı bir kuruluş olarak yapı edilmiştir *
Osmanlı sarayları içinde hiçbir plana tabi kalmadan inşa edilen tek mimari yapıdır Günümüze gelen sarayların içinde en eskisi, genişi ve özgünü bu saraydır 1924 yılından itibaren ise müze olarak halka açılmıştırDevletin gücünü temsil edecek şekilde İstanbul ’un silüetine yaraşarak inşa edilmiştir Haliç, Boğaziçi ve Marmara denizini gören ve İstanbul ’un ilk kuruluş yeri olarak aşina akropol tepesinde yükselirDolmabahçe Sarayı ’nın inşa edilmesinden sonra terk edilen bu saray cumhuriyet döneminde dağıtılmış onarımlar geçirse de eski sade güzelliğine kavuşamamıştır Günümüzde müze olarak kullanılan saray da, sergilenilen o kadar çok eser dünyada eşi güya olmayan sanat yapıtlardır
TARİHÇE
Yapı keza sultanların devlete ait ikametgah yeri hem de devlete ait devlet işlerini de yürüttüğü, bakanlar kurulunun toplandığı, devlet hazinesi, darphanesi ve arşivlerinin bulunduğu bir yerdi Tarihteki öteki saraylara göre onu ayıran özelliklerinden biri de, devletin en yüksek öğrenim kurumu, Sultanın ve devletin üniversitesi de bu sarayda bulunurdu
ÖZELLİKLERİ
Saray çevresi 5 km ’yi bulan surlar ile çevrelenmiştir çok büyük bir alana yayılan saray, bir karmaşık şeklindedir Fonksiyonel olarak inşa edilen farklı alanlara yönlendirilmiş yapılar ile gittikçe büyümüştür Sarayda birincil yapılan çinili köşk; ufak, dikdörtgen ve revaklıdır Bugün çini müzesi olarak kullanılırFatih Sultan Mehmed, İstanbul ’u fethettikten daha sonra bu sarayın temellerini atmıştır Olağan Türk sarayları tipinde olsa da kendisinden daha sonra gelen her padişahın kendine tarafından eklemeler yapması ile mimari farkını ortaya koyar Ağaçlar ile çevrelenen, büyük avluları, anıtsal kapıları olan ve fazla uzun yıllar devlete konut sahipliği yapan kuruluşturYapıya 16 yy harem bölümü de eklenmiştir Toplamda 9 hamamı bulunur
SARAYIN BÖLÜMLERİ
Sarayı çevreleyen surlardan Suru Sultani içindeki saray alanına Babı Hümayun ’dan girlir Buranın insanlar kadar tanıdık adı Saltanat Kapısı ’dır Kapının üstünde Ali Bin Yahya Sofi kadar yazılmış celi sülüs hat ile dört satırlık bir yazıt bulunur Kapının iç tarafında ise Sultanlara ait tuğralar yerleştirilmiştirSaltanat kapısından girildikten sonra, bakışımsız planlı bu avlu, alay meydanı olarak bilinir Saray,kent,devlet üçlü yönetim sisteminin ikinci derecede önemli yapıları buradadır Bu kısma halkın yalnızca belirtilen günlerde girebildiği bilinir Halkın devlet ile olan ikişkisi bu noktadadır Devletin ise atla girebildiği tek alandır 300 metre uzunluğundaki bu ağaçlı yol sultanların cülus, sefer ve cuma selamlıklarını gerçekleştirdikleri; elçi alayları, besik alayları gibi olaylara da sahne olan yerdirBurada yer alan Alay Köşkü, Sultan IIMahmud kadar 18081839 yıllarında yaptırılmıştır Bu köşk padişahların gerçekleştirilen alayları izleyebilmesi için yapı edilmiştirBirinci avluyu ikinci avluya bağlayan ve yaygın olarak tanıdık orta kapı, 18 yyda Babüs Selam olarak adlandırılmıştır Avluya bakan cephe üstünde Sözcüki Tevhid aşağı da IIMahmud ’un tuğrası yanında ise IIIMustafa ’nın tuğrası vardırDivan Meydanı ise, Fatih Sultan Mehmed ’in tasarladığı devlet ve saray düzeninin idare ve etkinlikleriyle ilgili yapıların yer aldığı avludurKanuni Sultan Süleyman ’ın eklediği Kubbealtı, Divanı Hümayun ise bağlı yandan üç mekandan oluşur ve burada devletin esas toplantıları gerçekleştirilir Yine Kanuni döneminde yapı edilen dış hazine bölümünde devletin ödenti paraları saklanırdı Günümüzde burası çeşitli silahların sergilendiği silahlar seksiyonudurFatih Sultan Mehmet ’in inşa ettirdiği Yargı Kasrı, egemen bir kule şeklindedir Burada an toplantılarını dinlenirdiMutfak bölümüne ise ikinci avludaki revaklarda bulunan 3 kapıyla girilirSimgesel özelliği nedeni ile sarayın en manâlı kapısı Babüs Saade ’dir Ayrıca üçüncü avluya da geçişi sağlar Bu üçüncü avlu da Enderun Avlusu olarak bilinir Bu avluda arz odası, seferli koğusu, hazine koğusu ve fatih köşkü gibi yapılar bulunurDördüncü avlu ise Sofai Hümayun olarak bilinir ve 17 yy ’da inşa edilen terasa açılır Buralarda sünnet odası, revan köşkü, bağdad köşkü, alt bahçelerinde ise sofa camii, esvab odası bulunurVe son olarak harem bölümü, farklı bir kuruluş olarak yapı edilmiştir *