iltasyazilim
FD Üye
SUAL:
“1 Câmiden çıktıktan sonra toplu musafaha yapmanın hükmü nedir? 2Ezan okunurken selâm verilir mi, verilen selâm alınır mı?
1 Musafaha, kökü Kur’ân’a dayanan bir terimdir “Safh, esenlik dilemek, affetmek, geniş ve yumuşak davranmak, müsamaha göstermek, hesap sormaktan vazgeçmek ve bağışlamak mânâlarında Kur’ân’da gördüğümüz bir kavramdır Musafaha ise, bu güzel davranışların birbirine karşılıklı gösterilmesi mânâsını ihtiva eder Yani birbirini bağışlamak, birbirine iyi ve yumuşak davranmak, birbiriyle tokalaşmak ve esenlik dilemek demektir
Cenâbı Hakk’ın müşrik bir toplum hakkında da “safhı tavsiye etmesi mânidardır: “And olsun ki onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan, ‘Allah!’ derler Öyleyken nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar? (Resûlullah’ın) “Yâ Rab! Bunlar îman etmeyen bir kavimdir! demesi üzerine, Allah: “Onu geç! Esenlik dile! Yakında bileceklerdir! buyurdu1 Bir diğer âyette Cenabı Hak: “Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri hakikaten yarattık Kıyâmet günü ise muhakkak gelecektir! O halde yumuşak ve iyi davran!2, diğer bir âyette ise: “Affetsinler, aldırmasınlar! Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?3 buyurur
Dilimize “tokalaşmak olarak aktardığımız “musafaha yapmak, sünneti seniyyedendir Peygamber Efendimiz (asm) hem uygulamış, hem de rahmet müjdesiyle teşvik etmiştir Berâ b Azib’in (ra) rivâyetiyle Resûli Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “İki Müslüman karşılaşıp tokalaşırken, Allah’a hamd edip (yek diğerinin) bağışlanmasını dilediklerinde her ikisi de bağışlanır Yine aynı râvî şu hadisi şerifi de nakletmiştir: “Karşılaşıp tokalaşan hiçbir Müslüman yoktur ki, ayrılmadan önce bağışlanmış olmasınlar!4
Fakat tokalaşma bağımsız bir sünnettir Bu sünnet, iki Müslüman’ın bir araya gelip karşılaştıkları ilk anda uygulanmıştır Eğer bu karşılaşma namazın sonrasına rastlamışsa, sünnet burada uygulanır
Kimi yörelerde namazlardan sonra yapılan musafahaya gelince: Peygamber Efendimiz (asm) ve Ashabı Kirâm (ra) devrinde namazlardan sonra, törene benzer şekilde toplu tokalaşma yapılmamıştır Öyleyse, namazın ardından toplu biçimde musafaha yapmak namazın sünneti değildir Fakat, nerede olursa olsun musafaha yapmak, müstakil olarak sünneti seniyyedendir
Namaza bağlı toplu musafahanın, zamanla, cemaat namazının bir sünneti biçiminde algılanmasından endişe duyan kimi âlimler, bu toplu uygulamaya bid’at da demişlerdir
Fakat yukarıdaki ayırımı yapmak şartıyla; Müslümanı, nerede olursa olsun,—sakındıracak o kadar çok mesele varken—musafaha yapmaktan sakındırma çabasının işe yarar bir çaba olduğu kanaatinde değiliz Ne var ki, namazdan sonra musafaha yapan Müslümanın, bunu namazın bir sünneti değil, müstakil bir sünnet olduğunu ve buraya özgü olarak bunun şart olmadığını bilmesi gerekir ve bu ona yeterlidir
2 Ezan okuyan kişiye ezan okuduğu sırada selâm verilmez Ezan okuyan kişi de, ezan okurken kendisine selâm verilmiş olsa, bu selâmı almaz, ezan bitince alır
Diğer yandan, sair Müslümanlar için, ezan okunurken ezanı dinlemek ve okunan ezan sözlerini tekrar etmek iki sünneti seniyyedir Bu açıdan, zarûret yoksa, ezan okunurken selâm vermek, selâm almak ve konuşmak için ezanın bitmesini beklemek sünnete daha uygun düşer Fakat zaruret varsa, ezanın ruhu incitilmemek şartıyla selâm verilebilir ve konuşulabilir
Dipnotlar:
1 Zuhruf Sûresi, 438789
2 Hicr Sûresi, 1585
3 Nûr Sûresi, 2422 4Ebû Dâvûd, Edep, 142
Süleyman KÖSMENE
“1 Câmiden çıktıktan sonra toplu musafaha yapmanın hükmü nedir? 2Ezan okunurken selâm verilir mi, verilen selâm alınır mı?
1 Musafaha, kökü Kur’ân’a dayanan bir terimdir “Safh, esenlik dilemek, affetmek, geniş ve yumuşak davranmak, müsamaha göstermek, hesap sormaktan vazgeçmek ve bağışlamak mânâlarında Kur’ân’da gördüğümüz bir kavramdır Musafaha ise, bu güzel davranışların birbirine karşılıklı gösterilmesi mânâsını ihtiva eder Yani birbirini bağışlamak, birbirine iyi ve yumuşak davranmak, birbiriyle tokalaşmak ve esenlik dilemek demektir
Cenâbı Hakk’ın müşrik bir toplum hakkında da “safhı tavsiye etmesi mânidardır: “And olsun ki onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan, ‘Allah!’ derler Öyleyken nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar? (Resûlullah’ın) “Yâ Rab! Bunlar îman etmeyen bir kavimdir! demesi üzerine, Allah: “Onu geç! Esenlik dile! Yakında bileceklerdir! buyurdu1 Bir diğer âyette Cenabı Hak: “Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri hakikaten yarattık Kıyâmet günü ise muhakkak gelecektir! O halde yumuşak ve iyi davran!2, diğer bir âyette ise: “Affetsinler, aldırmasınlar! Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?3 buyurur
Dilimize “tokalaşmak olarak aktardığımız “musafaha yapmak, sünneti seniyyedendir Peygamber Efendimiz (asm) hem uygulamış, hem de rahmet müjdesiyle teşvik etmiştir Berâ b Azib’in (ra) rivâyetiyle Resûli Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “İki Müslüman karşılaşıp tokalaşırken, Allah’a hamd edip (yek diğerinin) bağışlanmasını dilediklerinde her ikisi de bağışlanır Yine aynı râvî şu hadisi şerifi de nakletmiştir: “Karşılaşıp tokalaşan hiçbir Müslüman yoktur ki, ayrılmadan önce bağışlanmış olmasınlar!4
Fakat tokalaşma bağımsız bir sünnettir Bu sünnet, iki Müslüman’ın bir araya gelip karşılaştıkları ilk anda uygulanmıştır Eğer bu karşılaşma namazın sonrasına rastlamışsa, sünnet burada uygulanır
Kimi yörelerde namazlardan sonra yapılan musafahaya gelince: Peygamber Efendimiz (asm) ve Ashabı Kirâm (ra) devrinde namazlardan sonra, törene benzer şekilde toplu tokalaşma yapılmamıştır Öyleyse, namazın ardından toplu biçimde musafaha yapmak namazın sünneti değildir Fakat, nerede olursa olsun musafaha yapmak, müstakil olarak sünneti seniyyedendir
Namaza bağlı toplu musafahanın, zamanla, cemaat namazının bir sünneti biçiminde algılanmasından endişe duyan kimi âlimler, bu toplu uygulamaya bid’at da demişlerdir
Fakat yukarıdaki ayırımı yapmak şartıyla; Müslümanı, nerede olursa olsun,—sakındıracak o kadar çok mesele varken—musafaha yapmaktan sakındırma çabasının işe yarar bir çaba olduğu kanaatinde değiliz Ne var ki, namazdan sonra musafaha yapan Müslümanın, bunu namazın bir sünneti değil, müstakil bir sünnet olduğunu ve buraya özgü olarak bunun şart olmadığını bilmesi gerekir ve bu ona yeterlidir
2 Ezan okuyan kişiye ezan okuduğu sırada selâm verilmez Ezan okuyan kişi de, ezan okurken kendisine selâm verilmiş olsa, bu selâmı almaz, ezan bitince alır
Diğer yandan, sair Müslümanlar için, ezan okunurken ezanı dinlemek ve okunan ezan sözlerini tekrar etmek iki sünneti seniyyedir Bu açıdan, zarûret yoksa, ezan okunurken selâm vermek, selâm almak ve konuşmak için ezanın bitmesini beklemek sünnete daha uygun düşer Fakat zaruret varsa, ezanın ruhu incitilmemek şartıyla selâm verilebilir ve konuşulabilir
Dipnotlar:
1 Zuhruf Sûresi, 438789
2 Hicr Sûresi, 1585
3 Nûr Sûresi, 2422 4Ebû Dâvûd, Edep, 142
Süleyman KÖSMENE