Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervâne olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zor kullanarak tutuştu Gün senden ışık alsa bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse Ey sen ama kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ama gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi belirgin ve çiçekler gibi ince, Çehren bana uğrunda vefat hâzzı verince, Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım Gözler ancak birer parçasıdır sende İlâh'ın, Gözler fakat senin en katı zulmün ve silâhın, Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin! Bir başka füsûn fışkırıyor yarı yüzünden, Bir yüz ancak üretilmiş kadınsı kaplanla hüzünden Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Bakmak seni ukbâdan eğer mümkün olaydı Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma Kaabil; İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur En hisli şiirden de örülmez bu çekicilik Yaklaşması şiddet, senden uzaklaşması zordur, Kalbin işidir, gözle görülmez bu çekicilik! alinti
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.