iltasyazilim
FD Üye
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan daha sonra; Edirneİstanbul demiryolunu kontrol etmek üzere bir Fransız alayı Trakya'ya sabit bulunuyordu Fransız Generali Franchet D'Esperey ile Yunanistan Başbakanı Venizelos aralarında imzalanan antlaşma ile KuleliburgazHadımköy hattı Yunan Ordusunun işgaline terk edilmişti
Bu gelişmeler aleyhinde, I Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Eğilmez Paşa, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak bütün Edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik bildiri etti dahası TrakyaPaşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi, 31 Mart 1920'de Lüleburgaz'da yaptığı ilk kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar aleyhinde her türlü önlem alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı
San Remo Konferansı'nda, İtilaf Devletleri Edirne ile birlikte Doğu Trakya'yı da Yunanistan'a bırakmayı kararlaştırdılar
9 Mayıs 1920'de Edirne'de toplanan Trakya Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi, 2'nci kongresinde Edirne ve Doğu Trakya'nın Yunanistan'a bırakılmasını şüphesiz reddetti ve ülke topraklarının savunulmasını kararlaştırdı Bu amaçla, yerli halktan asker toplamayı ve silahlı savunma tedbirleri almayı kararlaştırdı Hem, Cemiyet programını değiştirmekle birlikte ismini de TrakyaPaşaeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti haline getirerek, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin şubesi olmuştu
Sevr Antlaşması'nın imzalanmasını kolaylaştırmak, Osmanlı İmparatorluğu'na aslında olduğu değin hukuken de son vermek amacı ile İtilaf Devletlerinin de teşviki ile Yunan Ordusu bir taraftan Anadolu'da bir taraftan da Trakya'da harekete geçti 20 Temmuz 1920'de başlayan Yunan Taarruzu sonunda Edirne 24 Temmuz 1920'de düştü Sevr Antlaşmasının imzalanmasını peşine düşüp takip eden günlerde Yunan Hükümeti kendi meclislerinden geçirdikleri bir kanunla Doğu ve Batı Trakya'yı bir genel valilik halinde Yunanistan'a kattığını bildiri etti Yunanlılar göre Edirne ve Doğu Trakya'nın ilhakına rağmen, Trakya'da işgale karşısında silahlı mücadele devam etmiştir
Anadolu'da kazanılan büyük başarı ve orduların Boğazları geçerek Trakya'yı kurtarmak için harekete geçmeleri kararı karşı, Boğazlarda yer alan İtilaf Devletleri ateşkes anlayışı içinde olmuşlardır 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Doğu Trakya, Yunan kuvvetleri kadar boşaltıldı 25 Kasım 1922'de Edirne Valiliğine tahsis edilen Şakir Bey (Kesebir), Türk yönetimini bitmiş kurmuştur Lozan Konferansı sonunda, Yunanlıların Anadolu'da yakıp yıktıklarına karşılık, savaş tazimanatı olarak Karaağaç ve Bosnaköy Köprübaşlarının da Anavatana katılması kararlaştırılmıştır *
Bu gelişmeler aleyhinde, I Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Eğilmez Paşa, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak bütün Edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik bildiri etti dahası TrakyaPaşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi, 31 Mart 1920'de Lüleburgaz'da yaptığı ilk kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar aleyhinde her türlü önlem alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı
San Remo Konferansı'nda, İtilaf Devletleri Edirne ile birlikte Doğu Trakya'yı da Yunanistan'a bırakmayı kararlaştırdılar
9 Mayıs 1920'de Edirne'de toplanan Trakya Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi, 2'nci kongresinde Edirne ve Doğu Trakya'nın Yunanistan'a bırakılmasını şüphesiz reddetti ve ülke topraklarının savunulmasını kararlaştırdı Bu amaçla, yerli halktan asker toplamayı ve silahlı savunma tedbirleri almayı kararlaştırdı Hem, Cemiyet programını değiştirmekle birlikte ismini de TrakyaPaşaeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti haline getirerek, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin şubesi olmuştu
Sevr Antlaşması'nın imzalanmasını kolaylaştırmak, Osmanlı İmparatorluğu'na aslında olduğu değin hukuken de son vermek amacı ile İtilaf Devletlerinin de teşviki ile Yunan Ordusu bir taraftan Anadolu'da bir taraftan da Trakya'da harekete geçti 20 Temmuz 1920'de başlayan Yunan Taarruzu sonunda Edirne 24 Temmuz 1920'de düştü Sevr Antlaşmasının imzalanmasını peşine düşüp takip eden günlerde Yunan Hükümeti kendi meclislerinden geçirdikleri bir kanunla Doğu ve Batı Trakya'yı bir genel valilik halinde Yunanistan'a kattığını bildiri etti Yunanlılar göre Edirne ve Doğu Trakya'nın ilhakına rağmen, Trakya'da işgale karşısında silahlı mücadele devam etmiştir
Anadolu'da kazanılan büyük başarı ve orduların Boğazları geçerek Trakya'yı kurtarmak için harekete geçmeleri kararı karşı, Boğazlarda yer alan İtilaf Devletleri ateşkes anlayışı içinde olmuşlardır 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Doğu Trakya, Yunan kuvvetleri kadar boşaltıldı 25 Kasım 1922'de Edirne Valiliğine tahsis edilen Şakir Bey (Kesebir), Türk yönetimini bitmiş kurmuştur Lozan Konferansı sonunda, Yunanlıların Anadolu'da yakıp yıktıklarına karşılık, savaş tazimanatı olarak Karaağaç ve Bosnaköy Köprübaşlarının da Anavatana katılması kararlaştırılmıştır *