Tulumencikler oku
Tulumencikler masalı oku
Bir varmış, bir yokmuş Evvel zaman icinde, kalbur saman icinde, bir tulumencikle, uc yavrusu varmış Bu tulumencik her gun, ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gidermiş Eve gelip: Acın yavrularım kapıyı, ben geldim dermiş Evden cıkarken de, yavrularını sıkı sıkı tembihlermiş:
— Aman yavrularım! Ben gelmeden, sakın kapıyı kimselere acmayın Yavruları sorarmış:
— İyi ama anne, biz senin geldiğini nasıl anlayacağız?
— Kuzucuklarım! Ben kapıya geldiğim zaman: Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenirim
Yine tulumencik her gunku gibi ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gitmiş Gitmiş gitmesine ama oralarda da bir boz ayı yaşarmış Bu boz ayı, tulumencikle yavrularının konuşmalarını gizli gizli dinlemiş Kendi kendine: Ac ayı oynamaz derler Benim yurumeye bile dermanım yok İyisi mi, tulumenciğin evine gideyim de, onun yavrularını afiyetle yiyeyim demiş Evin kapısına varmış:
— Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenmiş Yavrular:
— Annemizin kadife gibi sesi vardı Senin sesinse, boru gibi cıkıyor Sen, bizim annemiz değilsin diye bağırmışlar kapının ardından Boz ayı evden biraz uzaklaşarak zamanın gecmesini beklemiş Gel zaman git zaman, tam da tulumenciğin evine donmesine yakın bir saatte, yeniden kapıya gelmiş ama bu sefer sesini tulumenciğin sesine benzeterek:
— Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenmiş Yavrular annelerinin geldiğinden emin olmak icin:
— Sesin, annemizin sesine benziyor ama biz senin, annemiz olduğundan emin olamadık Bizim annemizin elleri, ayakları kınalıydı Kapının arasından, bize kınalı ellerini gosterirsen, senin annemiz olduğunu anlarız Boz ayı ne yapsın? Bu sefer hemen kulağını keserek, akan kanla ellerini kollarını boyamış Kapıya gelerek, elini iceriye uzatmış Zavallı yavrular, boz ayının bu hilesini anlayamadıklarından, annemiz geldi diyerek kapıyı acmışlar Kapı acılır acılmaz, boz ayı yavruları birer birer yemiş Kemiklerini de evin ortasına actığı cukura gomerek cekip gitmiş
Gel zaman git zaman akşam olmuş ve tulumencik yuvasına donmuş:
— Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenmiş Seslenmiş seslenmesine ama icerden yanıt veren olmamış Tulumencik kuşkuyla kapıyı aralayarak iceri girmiş Bir de ne gorsun? Yavrularının kemikleri, orta yerde durup durmakta (Evlat acısı, en buyuk acıdır derler) Tulumencik, yavrularının kemikleri başında and icmiş:
— Yavrularımı yiyeni bulup, ona cezasını vermezsem eğer, bu yaşam bana zindan olsun!
Tulumencik, başlamış yavrularını kimin yiyebileceğini duşunmeye: Benim yavrularımı kim yediyse, mutlaka dişlerinin arasında, et parcaları kalmıştır
Gide gide kurda rastlamış Zavallı kurt, aclıktan bir deri bir kemik kalmış
Tulumencik:
— Kurt kardeş demiş, seni zayıflamış gordum; hayırdır?
— Aclıktan oluyorum tulumencik kardeş Bak, dişlerimin kovukları bile bomboş
Tulumencik bir de baksa ki, sahiden de, kurdun dişlerinin arasında, bir kıymık et yok: Benim yavrularımı yiyen kurt olamaz demiş ve kurda alasmarladık diyerek yoluna devam etmiş
Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe duz gitmiş Yolu, boz ayının ininin yakınına varmış Bir de şu ayının inine bakayım Belki de yavrularımı yiyen ayıdır demiş Gele gele bir de gelse: Ayı ininin onune oturmuş; yalanıp durmakta Bir yandan da yediği yemeklerin doygunluğuyla, boz ayıyı uyku bastırmış Ha bire esneyip durmaktaymış O boyle esnerken, tulumencik, boz ayının dişlerinin arasında, yavrularından kalan et parcalarını gormuş Anlamış yavrularını yiyenin boz ayı olduğunu Hemen bir plan yaparak ayıya seslenmiş:
— Ayı kardeş, ben zavallı bir tulumencik koyunum Ne olursun seninle dost olalım Bu ormanda, senin gibi dostu olmayan bir hayvanın sağ kalması imkansız Eğer benimle dost olmayı kabul edersen, bu akşam senin onuruna ziyafet vereceğim Ziyafet sofrasında, kuş sutunden gayrı her şey olacak Anlaştık mı? Boz ayı, ziyafet lafını duyunca yelkenleri suya indirmiş:
— Eh, madem benim gibi guclu bir ayının dostu olmak istiyorsun Bu teklifini kabul ediyorum Ancak dostluğumuzun surmesi icin, haftada en az bir kere bana ziyafet vermen gerekir Bu şartımı kabul edersen, senin dostun olmayı kabul ederim ( Kendini dev aynasında gormek, karşısındakinin gucunu hesap etmemek ve acgozlu olmak, coğu zaman insanın başına turlu dertler acar; bilesin) Tulumencik hemen: Başım gozum ustune ayı kardeş demiş; yeter ki istediğin bu olsun
Neyse, akşam tulumenciğin evinde buluşmak uzere sozleşmişler Tulumencik hemen kafasında bir plan yaparak evine koşmuş Boz ayının, yavrularının kemiklerini koymak icin actığı cukuru iyice derinleştirmiş ve icine odun kozleri doldurmuş Uzerini de halıyla kapatarak, intikamını almak icin beklemeye başlamış
Zaman denen şey yerinde durur mu? Akşam oluvermiş Boz ayı oflaya puflaya, tulumenciğin kapısına dayanmış:
— Huu! Tulumencik, ben geldim demiş Tulumencik icerden seslenmiş:
— Ayı kardeş, mutfakta, kaz ciğeri pişiriyorum senin icin Sen rahatına bak
Boz ayı iceri girip, odanın ortasına yurumuş Tam halının ustune basmış ki: Yallah cukurun icine Başlamış boz ayı haykırmaya:
— Tulumencik kardeş yetiş! Postum tutuştu Bacacıklarım yanmaya başladı Ne olur yardım et bana
Tulumencik kozle dolu cukura yaklaşmış ve ayının gozlerinin icine bakarak:
— Oh olsun sana demiş Sen benim yavrularımı yerken, hic onlara acıdın mı? Bak, kendi kazdığın kuyuya, kendin duştun Debelen dur bakalım Boz ayı, ayakları yandıkca, cukurdan cıkmak icin cırpınıp dururmuş ama boşuna Yanmış gitmiş boz ayı
Gecen gun, evde sut bitmişti Annem:
— Oğlum, git şu tulumencikten bir bakrac sut iste dedi Vardım gittim kapıya Seslendim:
— Tulumencik, huu! Kapı acılmadı ama icerden, incecik sesiyle bir kuzu meledi:
— Annem ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gitti dedi Kapıyı da kendisinden başkasına acmamamızı tembihledi
— Aferin size dedim; anne sozu dinleyenin başı ağrımaz Anneniz geldiğinde, şu bakracı sutle doldurursa sevinirim
Bakracı bırakıp eve dondum Anneme, tulumenciğin yeniden yavruladığını ve ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gittiğini soyledim Şimdi pencere kenarına oturdum; tulumenciğin evine donmesini bekliyorum Geldiğinde, gidip sutumuzu alacağım Size de getireyim mi? Biliyorsun, yatmadan once bir bardak sut icersen boyun uzar Guclu kuvvetli olursun
Tulumencikler masalı oku
Bir varmış, bir yokmuş Evvel zaman icinde, kalbur saman icinde, bir tulumencikle, uc yavrusu varmış Bu tulumencik her gun, ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gidermiş Eve gelip: Acın yavrularım kapıyı, ben geldim dermiş Evden cıkarken de, yavrularını sıkı sıkı tembihlermiş:
— Aman yavrularım! Ben gelmeden, sakın kapıyı kimselere acmayın Yavruları sorarmış:
— İyi ama anne, biz senin geldiğini nasıl anlayacağız?
— Kuzucuklarım! Ben kapıya geldiğim zaman: Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenirim
Yine tulumencik her gunku gibi ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gitmiş Gitmiş gitmesine ama oralarda da bir boz ayı yaşarmış Bu boz ayı, tulumencikle yavrularının konuşmalarını gizli gizli dinlemiş Kendi kendine: Ac ayı oynamaz derler Benim yurumeye bile dermanım yok İyisi mi, tulumenciğin evine gideyim de, onun yavrularını afiyetle yiyeyim demiş Evin kapısına varmış:
— Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenmiş Yavrular:
— Annemizin kadife gibi sesi vardı Senin sesinse, boru gibi cıkıyor Sen, bizim annemiz değilsin diye bağırmışlar kapının ardından Boz ayı evden biraz uzaklaşarak zamanın gecmesini beklemiş Gel zaman git zaman, tam da tulumenciğin evine donmesine yakın bir saatte, yeniden kapıya gelmiş ama bu sefer sesini tulumenciğin sesine benzeterek:
— Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenmiş Yavrular annelerinin geldiğinden emin olmak icin:
— Sesin, annemizin sesine benziyor ama biz senin, annemiz olduğundan emin olamadık Bizim annemizin elleri, ayakları kınalıydı Kapının arasından, bize kınalı ellerini gosterirsen, senin annemiz olduğunu anlarız Boz ayı ne yapsın? Bu sefer hemen kulağını keserek, akan kanla ellerini kollarını boyamış Kapıya gelerek, elini iceriye uzatmış Zavallı yavrular, boz ayının bu hilesini anlayamadıklarından, annemiz geldi diyerek kapıyı acmışlar Kapı acılır acılmaz, boz ayı yavruları birer birer yemiş Kemiklerini de evin ortasına actığı cukura gomerek cekip gitmiş
Gel zaman git zaman akşam olmuş ve tulumencik yuvasına donmuş:
— Ot yedim etlendim, su ictim sutlendim Acın kapıyı yavrularım ben geldim diye seslenmiş Seslenmiş seslenmesine ama icerden yanıt veren olmamış Tulumencik kuşkuyla kapıyı aralayarak iceri girmiş Bir de ne gorsun? Yavrularının kemikleri, orta yerde durup durmakta (Evlat acısı, en buyuk acıdır derler) Tulumencik, yavrularının kemikleri başında and icmiş:
— Yavrularımı yiyeni bulup, ona cezasını vermezsem eğer, bu yaşam bana zindan olsun!
Tulumencik, başlamış yavrularını kimin yiyebileceğini duşunmeye: Benim yavrularımı kim yediyse, mutlaka dişlerinin arasında, et parcaları kalmıştır
Gide gide kurda rastlamış Zavallı kurt, aclıktan bir deri bir kemik kalmış
Tulumencik:
— Kurt kardeş demiş, seni zayıflamış gordum; hayırdır?
— Aclıktan oluyorum tulumencik kardeş Bak, dişlerimin kovukları bile bomboş
Tulumencik bir de baksa ki, sahiden de, kurdun dişlerinin arasında, bir kıymık et yok: Benim yavrularımı yiyen kurt olamaz demiş ve kurda alasmarladık diyerek yoluna devam etmiş
Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe duz gitmiş Yolu, boz ayının ininin yakınına varmış Bir de şu ayının inine bakayım Belki de yavrularımı yiyen ayıdır demiş Gele gele bir de gelse: Ayı ininin onune oturmuş; yalanıp durmakta Bir yandan da yediği yemeklerin doygunluğuyla, boz ayıyı uyku bastırmış Ha bire esneyip durmaktaymış O boyle esnerken, tulumencik, boz ayının dişlerinin arasında, yavrularından kalan et parcalarını gormuş Anlamış yavrularını yiyenin boz ayı olduğunu Hemen bir plan yaparak ayıya seslenmiş:
— Ayı kardeş, ben zavallı bir tulumencik koyunum Ne olursun seninle dost olalım Bu ormanda, senin gibi dostu olmayan bir hayvanın sağ kalması imkansız Eğer benimle dost olmayı kabul edersen, bu akşam senin onuruna ziyafet vereceğim Ziyafet sofrasında, kuş sutunden gayrı her şey olacak Anlaştık mı? Boz ayı, ziyafet lafını duyunca yelkenleri suya indirmiş:
— Eh, madem benim gibi guclu bir ayının dostu olmak istiyorsun Bu teklifini kabul ediyorum Ancak dostluğumuzun surmesi icin, haftada en az bir kere bana ziyafet vermen gerekir Bu şartımı kabul edersen, senin dostun olmayı kabul ederim ( Kendini dev aynasında gormek, karşısındakinin gucunu hesap etmemek ve acgozlu olmak, coğu zaman insanın başına turlu dertler acar; bilesin) Tulumencik hemen: Başım gozum ustune ayı kardeş demiş; yeter ki istediğin bu olsun
Neyse, akşam tulumenciğin evinde buluşmak uzere sozleşmişler Tulumencik hemen kafasında bir plan yaparak evine koşmuş Boz ayının, yavrularının kemiklerini koymak icin actığı cukuru iyice derinleştirmiş ve icine odun kozleri doldurmuş Uzerini de halıyla kapatarak, intikamını almak icin beklemeye başlamış
Zaman denen şey yerinde durur mu? Akşam oluvermiş Boz ayı oflaya puflaya, tulumenciğin kapısına dayanmış:
— Huu! Tulumencik, ben geldim demiş Tulumencik icerden seslenmiş:
— Ayı kardeş, mutfakta, kaz ciğeri pişiriyorum senin icin Sen rahatına bak
Boz ayı iceri girip, odanın ortasına yurumuş Tam halının ustune basmış ki: Yallah cukurun icine Başlamış boz ayı haykırmaya:
— Tulumencik kardeş yetiş! Postum tutuştu Bacacıklarım yanmaya başladı Ne olur yardım et bana
Tulumencik kozle dolu cukura yaklaşmış ve ayının gozlerinin icine bakarak:
— Oh olsun sana demiş Sen benim yavrularımı yerken, hic onlara acıdın mı? Bak, kendi kazdığın kuyuya, kendin duştun Debelen dur bakalım Boz ayı, ayakları yandıkca, cukurdan cıkmak icin cırpınıp dururmuş ama boşuna Yanmış gitmiş boz ayı
Gecen gun, evde sut bitmişti Annem:
— Oğlum, git şu tulumencikten bir bakrac sut iste dedi Vardım gittim kapıya Seslendim:
— Tulumencik, huu! Kapı acılmadı ama icerden, incecik sesiyle bir kuzu meledi:
— Annem ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gitti dedi Kapıyı da kendisinden başkasına acmamamızı tembihledi
— Aferin size dedim; anne sozu dinleyenin başı ağrımaz Anneniz geldiğinde, şu bakracı sutle doldurursa sevinirim
Bakracı bırakıp eve dondum Anneme, tulumenciğin yeniden yavruladığını ve ot yiyip etlenmeye, su icip sutlenmeye gittiğini soyledim Şimdi pencere kenarına oturdum; tulumenciğin evine donmesini bekliyorum Geldiğinde, gidip sutumuzu alacağım Size de getireyim mi? Biliyorsun, yatmadan once bir bardak sut icersen boyun uzar Guclu kuvvetli olursun