Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
*Diş taşlarımı temizletmek dişlerime zarar verir mi?
Diş taşı aklığı dişlere katiyetle zarar vermediği üzere diş çürüklerini önlemek ve dişeti sıhhatini korumak için katiyen uygulanması gereken bir süreçtir. Diş taşı oluşumu şahıstan kimseye farklılık gösterir ve çoklukla yaşla birlikte artar. Dişlerinizi fırçaladıktan 4-12 saat sonra diş yüzeylerinizde bakteri plağı oluşmaya başlar ve bu plak güzel temizlenmezse diş yüzeylerinizde tartar oluşturur. Bu tartar dişetinde gingivitis dediğimiz iltihaplanmalara yol açar ki bu kendisini fırçalama esnasında kanama ile ayan eder. Diştaşı yüzeyine tutunan bakteriler dişlerinizi çürütür. Başkaca tartar ağız kokusu ve lekeli, istenilmeyen görünen dişlere neden olur. Diş ve dişeti sıhhatiniz için yılda iki sefer diş taşlarınızı temizletmelisiniz.
*Florür pratikleri zekayı tesirler mi?
Içtimaî medyada florürün çocuklarda zeka geriliği ve bir kadro sıhhat problemlerine neden olduğuna dair paylaşımlar yapılmakta. Florürün zararlı tesirleri haddinden fazla dozda florür alımı sonucu gelişen florür toksikasyonunda görülmektedir. Yalnızca florür değil, tüm hususların haddinden fazla dozda alımı sıhhat sorunlarına yol açacaktır lakin devletimiz koşullarında günde iki kere dişlerinizi fırçalayarak toksik bedellere ulaşmanız mümkün değildir, velev toksik bedele yaklaşamazsınız bile. Bu söylentilere neden olan araştırmalar çok ağır florüre maruz kalan bireyler üzerinde yapılmıştır.
TDB (Türk Dişhekimleri Birliği) de husus ile ilgili yaptığı açıklamada Türkiye’de içme sularında, diş macunlarında ve tabip pratiklerinde bulunan florür ölçüsünün zararlı seviyede olmadığını bildirdi.
TDB açıklamasında ‘Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), Yerküre Dişhekimleri Birliği (FDI), Avrupa Pediatrik Dişhekimliği Birliği (EAPD) ve Amerikan Pediatrik Dişhekimliği Birliği (AAPD) toplumsal bir sıhhat meselesi olan diş çürüğünün azaltılmasında, içme sularının florlanması da dahil olmak üzere çeşitli metotlarla florür pratiklerinin tesirli olduğunu ilmî raporlarla açıklamışlardır’ demektedir.
*Kanal Tedavisi esnasında ağrı hisseder miyim?
Kanal tedavisi de vesair tedavi süreçleri üzere lokal anestezi altında uygulanan bir süreçtir ve dişiniz uyuşturulduğu için ağrı hissetmezsiniz. Bilakis şayet ağrınız varsa daha süreç başlangıcında sizi rahatlatacak bir pratiktir. Natürel ki en sağlıklı ve sizin için en yeterlisi sistemli diş denetimlerinizi yaptırarak dişinizdeki çürüklerin çok daha erken tespit edilmesi ve dolgu ile çürüklerin ilerlemesinin engellenmesidir.
*İmplant cerrahisi güç ve korkutucu bir süreç midir?
Hayır, implant epeyce olağan ve kısa süren bir cerrahi müdahaledir. Her cerrahi müdahalede olduğu üzere implantta da operasyon öncesinde hekiminizin sorularına ayrıntılı ve hakikat karşılıklar vermeli cerrahi sonrası dikkat etmeniz gerekenlere itinayla uymalısınız. İmplant lokal anestezi ile uygulanır ve süreç esnasında katiyetle ağrı hissetmezsiniz. Operasyon sonrası hissedeceğiniz ağrı olağan bir diş çekiminden sonraki ağrı üzeredir ve ağrı kesiciler ile kolaylıkla denetim altına alınır.
*Diş beyazlatma (Dental bleeching) zararlı mıdır?
Diş doktoru denetiminde yapılan diş beyazlatma süreci mutlaka dişlere zarar vermez. Bu hususta çok sayıda araştırma mevcuttur. Birtakım kişlerde beyazlatma sonrası sıcak soğuk hassasiyeti gelişebilir lakin bu muvakkattir. Beyazlatma konusunda en kıymetli husus piyasada teftişsiz olarak satılan, dişerinize ve dişetlerinize zarar verebilecek kimyasallar içeren eserlerin kullanılmaması gerektiğidir. Doktorunuz beyazlatma öncesinde dişetinizi korumak için dişeti hududuna bir bariyer uygulayacak, beyazlatıcı eserin dişeti ile temasını kesecektir. Beyazlatma sonrası doktorunuzun tavsiye edeceği müddet boyunca boyar unsurlardan uzak durmalısınız.
*20 yaş dişlerinin çekilmesi kaide mıdır?
20 yaş dişleri çene darlığı yüzünden sağlıklı bir halde sürmezse ağrı, şişlik, ağzı gereğince açamama (trismus) üzere şikayetlere neden olabilirler. Yandaki dişlere yahut dişetine zarar verebilir, çürüklere neden olabilirler. Bu durumlarda dişlerin çekilmesi koşuldur. Ama kemik içerisinde muhitindeki dokulara zarar vermeyen 20 yaş dişlerinin çekilmesine gerek yoktur.
*Çocuklarda diş macunu tasarrufu kaç yaşında başlar?
Çocuklarda 3 yaşına kadar diş macunu tasarrufu önerilmez. 3 yaşında ise evlat macunlarını kullanmaya başlayabilirsiniz gelgelelim reklamlarda gösterilen ölçünün çok daha azını fırçaya sürmelisiniz. Florürlü rastgele bir macunu kullanabilirsiniz. Evladınız macunun tadını sevmezse değiştirmenizde yarar var. Macundan fazla fırçalamanın ehil ve dinamik olması değerlidir.
*Hamilelik periyodunda dişeti kanamaları tehlikeli midir?
Hamilelik devrinde değişen hormonal istikrar ile birlikte sağlıklı dişetlerinde bile kanamalar görülebilir. Velev dişetleri büyüyebilir. Bunlar hamilelikle birlikte sona erer. Lakin kanamaların sebebi hormonal değil de dişeti iltihabı ise bu müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Dişeti iltihabı gebe hatunlarda düşük ve erken doğumlara neden olabilmektedir. En sağlıklısı hamilelik öncesi diş tedavilerinizi yaptırarak diş ve dişeti sıhhatini sağlamanızdır. Çünkü hamilelik esnasında ilaç tasarrufumuzun kısıtlı olması ve röntgen çekemememiz yüzünden tedavi kalitesi düşmekte, ağrı ve problemler gebe bireyde gerilime neden olmaktadır.
*Ağız kokusu neden olur? Tedavi edilebilir mi?
Ağız kokusunun sebebi ağız ile ilgili olabildiği üzere sistemik illetler da buna neden olabilir. Halitosis ismi verilen ağız kokusunun kaynağı tespit edilmelidir. Diş çürükleri, makûs ağız bakımı, dişeti iltihabı, yarım sürmüş 20 yaş dişleri ağız kokusu nedeni olabilir. Protezlerin düzgün temizlenememesi, protez altındaki çürükler ve eskimiş tedaviler de öteki nedenlerdir. Alkol ve sigara tasarrufu üzere alışkanlıklar da ağız kokusuna sebep olur. Diş ve dişeti tedavilerinizi yaptırmalı, dişlerinizi günde iki sefer ikişer dakika faal bir formda fırçalamalı ve diş ipi yardımıyla ara yüzleri de külliyen temizlemelisiniz. Şeker marazı, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, metabolizma bozuklukları, teneffüs yolu iltihaplanmaları (sinüs, akciğer iltihapları), ağızdan nefes alma, süratli kilo kaybı, diyet öbür ağız kokusu nedenleridir. Umumi sıhhatiniz ile ağız ve diş sıhhatiniz tarafında ise sistemli beslenerek, sık su içerek ve alkol ve sigaradan uzak durarak ağız kokusunu önleyebilirsiniz.
Diş taşı aklığı dişlere katiyetle zarar vermediği üzere diş çürüklerini önlemek ve dişeti sıhhatini korumak için katiyen uygulanması gereken bir süreçtir. Diş taşı oluşumu şahıstan kimseye farklılık gösterir ve çoklukla yaşla birlikte artar. Dişlerinizi fırçaladıktan 4-12 saat sonra diş yüzeylerinizde bakteri plağı oluşmaya başlar ve bu plak güzel temizlenmezse diş yüzeylerinizde tartar oluşturur. Bu tartar dişetinde gingivitis dediğimiz iltihaplanmalara yol açar ki bu kendisini fırçalama esnasında kanama ile ayan eder. Diştaşı yüzeyine tutunan bakteriler dişlerinizi çürütür. Başkaca tartar ağız kokusu ve lekeli, istenilmeyen görünen dişlere neden olur. Diş ve dişeti sıhhatiniz için yılda iki sefer diş taşlarınızı temizletmelisiniz.
*Florür pratikleri zekayı tesirler mi?
Içtimaî medyada florürün çocuklarda zeka geriliği ve bir kadro sıhhat problemlerine neden olduğuna dair paylaşımlar yapılmakta. Florürün zararlı tesirleri haddinden fazla dozda florür alımı sonucu gelişen florür toksikasyonunda görülmektedir. Yalnızca florür değil, tüm hususların haddinden fazla dozda alımı sıhhat sorunlarına yol açacaktır lakin devletimiz koşullarında günde iki kere dişlerinizi fırçalayarak toksik bedellere ulaşmanız mümkün değildir, velev toksik bedele yaklaşamazsınız bile. Bu söylentilere neden olan araştırmalar çok ağır florüre maruz kalan bireyler üzerinde yapılmıştır.
TDB (Türk Dişhekimleri Birliği) de husus ile ilgili yaptığı açıklamada Türkiye’de içme sularında, diş macunlarında ve tabip pratiklerinde bulunan florür ölçüsünün zararlı seviyede olmadığını bildirdi.
TDB açıklamasında ‘Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), Yerküre Dişhekimleri Birliği (FDI), Avrupa Pediatrik Dişhekimliği Birliği (EAPD) ve Amerikan Pediatrik Dişhekimliği Birliği (AAPD) toplumsal bir sıhhat meselesi olan diş çürüğünün azaltılmasında, içme sularının florlanması da dahil olmak üzere çeşitli metotlarla florür pratiklerinin tesirli olduğunu ilmî raporlarla açıklamışlardır’ demektedir.
*Kanal Tedavisi esnasında ağrı hisseder miyim?
Kanal tedavisi de vesair tedavi süreçleri üzere lokal anestezi altında uygulanan bir süreçtir ve dişiniz uyuşturulduğu için ağrı hissetmezsiniz. Bilakis şayet ağrınız varsa daha süreç başlangıcında sizi rahatlatacak bir pratiktir. Natürel ki en sağlıklı ve sizin için en yeterlisi sistemli diş denetimlerinizi yaptırarak dişinizdeki çürüklerin çok daha erken tespit edilmesi ve dolgu ile çürüklerin ilerlemesinin engellenmesidir.
*İmplant cerrahisi güç ve korkutucu bir süreç midir?
Hayır, implant epeyce olağan ve kısa süren bir cerrahi müdahaledir. Her cerrahi müdahalede olduğu üzere implantta da operasyon öncesinde hekiminizin sorularına ayrıntılı ve hakikat karşılıklar vermeli cerrahi sonrası dikkat etmeniz gerekenlere itinayla uymalısınız. İmplant lokal anestezi ile uygulanır ve süreç esnasında katiyetle ağrı hissetmezsiniz. Operasyon sonrası hissedeceğiniz ağrı olağan bir diş çekiminden sonraki ağrı üzeredir ve ağrı kesiciler ile kolaylıkla denetim altına alınır.
*Diş beyazlatma (Dental bleeching) zararlı mıdır?
Diş doktoru denetiminde yapılan diş beyazlatma süreci mutlaka dişlere zarar vermez. Bu hususta çok sayıda araştırma mevcuttur. Birtakım kişlerde beyazlatma sonrası sıcak soğuk hassasiyeti gelişebilir lakin bu muvakkattir. Beyazlatma konusunda en kıymetli husus piyasada teftişsiz olarak satılan, dişerinize ve dişetlerinize zarar verebilecek kimyasallar içeren eserlerin kullanılmaması gerektiğidir. Doktorunuz beyazlatma öncesinde dişetinizi korumak için dişeti hududuna bir bariyer uygulayacak, beyazlatıcı eserin dişeti ile temasını kesecektir. Beyazlatma sonrası doktorunuzun tavsiye edeceği müddet boyunca boyar unsurlardan uzak durmalısınız.
*20 yaş dişlerinin çekilmesi kaide mıdır?
20 yaş dişleri çene darlığı yüzünden sağlıklı bir halde sürmezse ağrı, şişlik, ağzı gereğince açamama (trismus) üzere şikayetlere neden olabilirler. Yandaki dişlere yahut dişetine zarar verebilir, çürüklere neden olabilirler. Bu durumlarda dişlerin çekilmesi koşuldur. Ama kemik içerisinde muhitindeki dokulara zarar vermeyen 20 yaş dişlerinin çekilmesine gerek yoktur.
*Çocuklarda diş macunu tasarrufu kaç yaşında başlar?
Çocuklarda 3 yaşına kadar diş macunu tasarrufu önerilmez. 3 yaşında ise evlat macunlarını kullanmaya başlayabilirsiniz gelgelelim reklamlarda gösterilen ölçünün çok daha azını fırçaya sürmelisiniz. Florürlü rastgele bir macunu kullanabilirsiniz. Evladınız macunun tadını sevmezse değiştirmenizde yarar var. Macundan fazla fırçalamanın ehil ve dinamik olması değerlidir.
*Hamilelik periyodunda dişeti kanamaları tehlikeli midir?
Hamilelik devrinde değişen hormonal istikrar ile birlikte sağlıklı dişetlerinde bile kanamalar görülebilir. Velev dişetleri büyüyebilir. Bunlar hamilelikle birlikte sona erer. Lakin kanamaların sebebi hormonal değil de dişeti iltihabı ise bu müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Dişeti iltihabı gebe hatunlarda düşük ve erken doğumlara neden olabilmektedir. En sağlıklısı hamilelik öncesi diş tedavilerinizi yaptırarak diş ve dişeti sıhhatini sağlamanızdır. Çünkü hamilelik esnasında ilaç tasarrufumuzun kısıtlı olması ve röntgen çekemememiz yüzünden tedavi kalitesi düşmekte, ağrı ve problemler gebe bireyde gerilime neden olmaktadır.
*Ağız kokusu neden olur? Tedavi edilebilir mi?
Ağız kokusunun sebebi ağız ile ilgili olabildiği üzere sistemik illetler da buna neden olabilir. Halitosis ismi verilen ağız kokusunun kaynağı tespit edilmelidir. Diş çürükleri, makûs ağız bakımı, dişeti iltihabı, yarım sürmüş 20 yaş dişleri ağız kokusu nedeni olabilir. Protezlerin düzgün temizlenememesi, protez altındaki çürükler ve eskimiş tedaviler de öteki nedenlerdir. Alkol ve sigara tasarrufu üzere alışkanlıklar da ağız kokusuna sebep olur. Diş ve dişeti tedavilerinizi yaptırmalı, dişlerinizi günde iki sefer ikişer dakika faal bir formda fırçalamalı ve diş ipi yardımıyla ara yüzleri de külliyen temizlemelisiniz. Şeker marazı, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, metabolizma bozuklukları, teneffüs yolu iltihaplanmaları (sinüs, akciğer iltihapları), ağızdan nefes alma, süratli kilo kaybı, diyet öbür ağız kokusu nedenleridir. Umumi sıhhatiniz ile ağız ve diş sıhhatiniz tarafında ise sistemli beslenerek, sık su içerek ve alkol ve sigaradan uzak durarak ağız kokusunu önleyebilirsiniz.
