Tüp bebek tedavisinde de, her tedavide olduğu gibi bazı riskler olabilir. Bu risklerin görülme oranı ise yaklaşık olarak %5’tir.
Bu risklerden bazıları ise; kilo alımı, karın bölgesinde genişleme, yumurtalıklarda aşırı uyarılma olarak sayılabilir. Bu riskler ise OHSS adı verilen bir durumdan kaynaklanmaktadır. Aşırı uyarım sendromu yani OHSS, ender olarak hastane koşullarında tedavi gerektirmektedir.
OHSS dışında ise; çoğul gebelik riski, düşük, erken doğum riskleri söz konusudur. Erken doğum ve düşük riskleri tüp bebek tedavisi dolayısıyla görülen riskler değildir. Bu iki olumsuz durum, kısırlık sebepleri yüzünden meydana gelmektedir. Bunun dışında tüp bebek tedavisinin meme ya da yumurtalık kanserine sebep olduğu yönündeki görüşlerin de herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır.
OHSS nedir?
Yumurtalıkların aşırı uyarılması, yumurtalıkların uyarılması süresince kullanılan ilaçlara vücudun aşırı yanıt vermesi olarak ifade edilebilir. Bu sebeple de östrojen seviyesi artar ve yumurtalıklar istenilen ve beklenilen boyutlardan daha fazla büyür. OHSS kısa sürede tedavi edilebilen ve hayati risk içermeyen bir yan etkidir.
OHSS belirtileri ise:
- bulantı
- kusma
- ishal
- gerginlik
- akciğer ve karın içinde sıvı birikimi
- nefes alışverişinde zorlanma
- idrar miktarının azalması
- tansiyonun düşmesi
- böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulmadan, vücuttaki elektrolit dengesinin bozulmasına kadar değişebilen bir yelpaze takip edilebilir.
Tüp bebek esnasında kullanılan ilaçlar ve etkileri
Tüp bebek tedavisinde çeşitli ilaçlar ve hormon tedavileri söz konusudur. Bu ilaçların, meme ve yumurtalık kanseri riskini arttırabileceği düşünmesi mevcuttur. Ancak yapılan araştırma ve çalışmalar, bu düşüncelerin herhangi bir bilimsel altyapısının olmadığını ortaya koymamıştır. Anne adayının hiç doğum yapmaması meme kanserini arttıran en önemli faktördür.