Tüp bebek tedavisine akupunktur ile destek

Tüp bebek tatbikinde başarıyı engelleyen kıymetli faktörlerden biri ana adayında oluşan şiddetli gerilim ve döllenmiş yumurtanın transverden sonra tutunup yerleşeceği endometrium isimli tabakanın ehil damarsal olgunluğa ve kalınlığa ulaşamamasıdır.

Akupunktur endometrium olarak isimlendirilen bu tabakanın ehliyetli olgunluğa ulaşmasına ekte bulunur.

Akupunktur'un limbik sistemi düzenleyici tesiri ile ana adayının gerilime karşı dayanıklılığını arttırarak bu olumsuz etkiyi de ortadan kaldırır. Böylelikle tüp bebek pratiği öncesinde ve sonrasında akupunktur tedavisi gören ana adaylarının muvaffakiyet talihi akupunktur tedavisi görmeyenlere orantıyla daha artmaktadır.

Amerika Birleşik Devletlerinde 2002 yılında Dr WE Paulus tarafından yapılan ve Fertility & Sterility isimli saygın bir tıp mecmuasında yayınlanan bir çalışmada, akupunktur tedavisinin tüp bebek tedavisi yapılan çiftlerde gebelik nispetlerini arttırdığının gösterilmesi ile tüp bebek kliniklerinde giderek yaygınlaşan bir tatbik haline gelmiştir. Bu gelişme beraberinde pek çok yeni çalışmanın da yapılmasına yol açmıştır. Günümüzde ABD'de pek çok tüp bebek merkezinde akupunktur tedavisi hastalara bir seçenek olarak sunulmaktadır.

Fertility&Sterility mecmuasının Mayıs 2006 sayısında akupunkturun tüp bebek tedavisinde tasarrufu ile ilgili yedi adet çalışma yayınlanmıştır. Bu çalışmalardan iki tanesi bilhassa dizaynları, hasta sayıları, sonuçları ve ilmî kıymetleri açısından dikkat caziptir. Her iki çalışmada tüp bebek tedavisine alınan hastalara embryo aktarımı aşamasından acilen evvel akupunktur yapılmasının klinik gebelik orantılarını arttırdığı gösterilmiştir.

Bu çalışmalardan birincisi Danimarka da Dr Westergaard ve arkadaşlarının yekun 273 hasta üzerinde yaptıkları ve akupunkturun tüp bebek tedavisinde gebelik orantılarını arttırdığını gösteren bir yayındır. Bu yayında akupunktur yapılan öbekte klinik gebelik orantısı %39 olarak saptanmış, akupunktur yapılmayan denetim kümesinde ise %24 olarak saptanmıştır. Aradaki fark istatistiksel olarak mealli bulunmuştur.

2. çalışma ise Almanya dan Dr Dieterle Stefan ( University of Witten-Dotmund) ve Çin den Dr Ying Gao ( Huazhon University of Science &Technology,Wuhan) tarafından ortak yürütülen bir araştırmadır. Bu çalışma yekun 225 hastada yapılmıştır. Klinik gebelik nispeti akupunktur yapılan hastalarda %33.9 olarak saptanmıştır . Denetim öbeğinde gebelik orantısı % 15.6 olarak saptanmıştır. Aradaki fark istatistiksel olarak manalı bulunmuştur.

Sınırlı noktalara yapılan ihtar ile tüm vücutta beta-endorfin denen bir kimyasal hususun salgılanması artmaktadır. Bu artış ile GnRH (gonadotropin releasing hormon ) salınımı ve dolaylı olarak vücudun ürettiği steroit ve gonadotropin hormonlarının salgılanması artmaktadır. Ek olarak akupunktur pratiği sonrasında uterusa (rahime) olan kan akımını artar, endometrium olgunlaşır ve sonuç olarak rahimde gebeliğin oluşmasını kolaylaştıran koşullar sağlanır. Bütün bu değişiklikler sayesinde aktarım edilen embryoların implantasyon (tutunma) nispetinin arttığı düşünülmektedir.

Sonuç olarak akupunkturun, tüp bebek pratiği yapılacak ana adayının vücudunun uygulmaya daha hazır hale getirdiğini söyleyebiliriz.