Türk askeri Aden Körfezi'nde

Türk askeri Aden Körfezi'nde 1549058771 1549058771 turkaskeriadenkorfezinde5c54c2d88d110turkaskeriadenkorfezinde5c54c2d88d110 http:staticguncelnetarchive7872mePnKV0Y1e TSK deniz unsurları, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi'nde görevlendirilecek Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi için hükümete 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu Başbakanlık Tezkeresi’nde, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde seyreden ticari gemilere karşın korsanlıkdeniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemlerinin uluslararası gündemin ön sıralarında yer alan ciddi bir milletlerarası emniyet meselesi olduğu belirtildi Can ve mülk emniyetini tehdit eden, uluslararası ticareti ve deniz taşımacılığını negatif etkileyen, Somali ile Afrika ülkelerine yapılan insani yardımların deniz aracılığıyla ulaşımını güçleştiren yasa dışı eylemlerin, Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiği belirtilen Başbakanlık Tezkeresi’nde, şöyle devam edildi: “Bölgede bugüne dek 500’e yakın korsanlıkdeniz haydutluğu ve silahlı soygun vakası yaşanmıştır 2008 yılı sonu itibarıyla üçü Türkiye benzer 15 gemi ve 37’si Türk olmak üzere 300’ü aşkın denizci rehin alınmıştır Bu gemilerden ikisi yılı Ocak ayı başında özgürlük bırakılmışsa da biri halen rehin tutulmaktadır Ayrıca, bölgede seyreden bir takım ticaret gemilerimiz korsandeniz haydutlarının saldırısından son anda kurtulmuş olup, aynı vakalarla karşılaşılması riski fazla yüksektir Aslında, söz konusu eylemlerin gerçekleştiği deniz alanları, Türk ticaret gemileri kadar da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır Ticari gemilerimize ve bunlarda ödev yapan vatandaşlarımıza karşın tehdit, ülkemizin ticari ve hesaplı menfaatlerini de negatif etkileyen bir boyut kazanmıştır TAYIN ALANININ KAPSAMI Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının, laf konusu bölgelerdeki görevlerin icrasından verilecek talimat çerçevesinde gemi komutanının sorumlu olacağı belirtilmiş tezkerede, görev alanının kapsamı şöyle belirlendi: Buluş ve karakol görevleri, Korsanlıkdeniz haydutluğu ve silahlı soygun yaptığından kararsızlık duyulan ticaret gemilerini telsizle sorgulamak, sancak devletinin rızası halinde bu gemilere çıkmak, geminin bayraksız olması durumunda uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde müdahalede bulunmak, Ticaret gemilerine refakat ve kuruma karşılamak, Korsandeniz haydutları ve silahlı soygun icra eden şahısların saldırısına uğrayan ticaret gemilerine yardımcı olmak, Korsandeniz haydutları ve silahlı soygun icra eden şahısların kullandıkları deniz araçlarına müdahale etmek, durdurmak, etkisiz hale getirmek ve el koymak, bu amaçlarla şartların gerektirdiği ölçüde güç göstermek, Bu deniz araçlarında yer alan korsandeniz haydutları ve silahlı soygun icra eden kişileri gerektiğinde yakalamak, gözaltına edinmek, 1851 sayılı Birleşik Milletler Güvenlik Konseyi Kararı hükümlerine uygun olarak, korsandeniz haydutları ve silahlı soygun icra eden kişiler hakkında adli operasyon yapacak ülkelerle zorunlu düzenleme ve anlaşmalar yapılması halinde, adli takibatı yürütmek üzere, söz konusu ülke yetkililerini gemiye kabul etmek, Açıklanmış uzlaşmadüzenlemeler çerçevesinde, korsanlıkdeniz haydutluğu ve silahlı soygun faillerini, ilgili ülkeye teslim edilene kadar gemide gözaltında yetişmek, Korsanlıkdeniz haydutluğu ve silahlı soygun faillerini, Türk vatandaşı olmaları durumu hariç, haklarında cezai operasyon yapacak devlet makamlarına bırakmak, Gereken hallerde, sorgulama, delil birleştirme da dahil her türlü adli kolluk işlemlerini yerine getirmek KARA OPERASYONUNDA GÖREVLENDİRİLMEYECEK Başbakanlık Tezkeresinde, bölgede konuşlandırılacak Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının, Somali toprakları üstünde, korsandeniz haydutları ve silahlı soygun icra eden kişilere karşın herhangi bir kara operasyonunda görevlendirilmeyecekleri bildirildi BM Emniyet Konseyi Kararında, adli işlemler ve yargılama konusunu uzun uzadıya düzenlendiği ve korsandeniz haydutları ve silahlı soygun icra eden şahısların bölge ülkelerinde yargılanmalarını özendirme eden bir yaklaşımın benimsendiği ifade edilen tezkerede, bu yaklaşımın Türkiye tarafından da desteklendiği kaydedildi