nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Ünlü türk bilim adamları va hayatları,türk bilim adamlarının yaşamı,türk bilim adamlarının biyoğrafileri,türk bilim adamları kimlerdir
CAHİT ARF
1910 yılında Selanik'te doğdu Yüksek öğrenimini Fransa'da Ecole Normale Superieure'de tamamladı (1932) Bir zaman Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptıktan daha sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde doçent adayı olarak çalıştı Doktorasını gerçekleştirmek için Almanya'ya gitti 1938 yılında Göttingen Üniversitesi'nde doktorasını bitirdi Yurda döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör ve ordinaryus profersörlüğe yükseldi Burada 1962 yılına değin çalıştı sonradan Robert Koleji'nde Matematik dersleri vermeye başladı 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bilim kolu başkanı oldu
sonra gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde araştırma ve incelemelerde bulundu; Kaliforniya Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak devir yaptı 1967 yılında yurda dönüşünde Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine getirildi 1980 yılında emekli oldu Emekliye ayrıldıktan daha sonra TÜBİTAK'a tabi Gebze Araştırma Merkezi'nde devir aldı 1985 ve 1989 yılları arasında Türk Matematik Derneği başkanlığını yaptı
Arf İnönü Armağanı'nı (1948) ve TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazandı (1974) Cebir ve Sayılar Teorisi üzerine milletlerarası bir sempozyum 1990'da 3 ve 7 Eylül tarihleri aralarında Arf'in onuruna Silivri'de gerçekleştirilmiştir Halkalar ve Geometri üstüne birincil konferanslarda 1984'te İstanbul'da yapılmıştır Arf, matematikte geometri kavramı üzerine bir makale sunmuşturCahit Arf 1997 yılının Aralık ayında bir yürek rahatsızlığı sebebiyle aramızdan ayrıldı
GELENBEVİ İSMAİL EFENDİ (1730 1790)
1730 yılında şimdiki Manisa'nın Gelenbe kasabasında doğan Gelenbevi İsmail efendi, Osmanlı İmparatorluğu matematikçilerindendir Belli Başlı adı İsmail'dir Gelenbe kasabasında doğduğu için ikinci adı onun bu doğduğu kasabadan gelir Daha çok Gelenbevi adıyla ün kazanmıştır
Önce, kendi çevresindeki bilginlerden ilk bilgilerini almıştır daha sonra, öğrenimini tamamlamak üzere İstanbul'a gitmiştir Burada, çok değerli ve aydın öğretmenlerden yararlandı ve matematiğini epeyce ilerletti Müderrislik sınavına girerek kazandı ve 33 yaşında müderris oldu Bundan daha sonra kendisini büsbütün ilme verdi
Gelenbevi, eski yöntemle problem çözen son Osmanlı matematikçisidir Sadrazam Halil Hamit paşa ve Kaptanı Derya Cezayirli hasan paşa'nın istekleri üstüne, Kasımpaşa'da açılan Bahriye Mühendislik Okulu'na altmış kuruşla matematik öğretmeni olarak atandı Bu görev ona parasal yönüyle bir rahatlık getirdi
Bazı silahların hedefe vurmaması, padişah III Selim'i kızdırmış ve Gelenbevi'yi huzura çağırarak ona uyarıda bulunmuştur Hedefe olan uzaklığı tahmin ederek zorunlu düzeltmeleri yapmış ve topların hedefe vurmalarını sağlamıştır Gelenbevi'nin bu başarısı padişahın dikkatini çekmiş ve padişah kadar ödüllendirilmiştir
Gelenbevi, Türkçe ve Arapça elde etmek üzere tam otuz beş eser bırakmıştır Türkiye'ye logaritmayı birincil sokan Gelenbevi İsmail Efendi'dir
ELHARİZMİ
Ebu Abdullah Muhammed bin Musa ElHarezmi, Özbekistan'da doğdu Doğum tarihi kesinkes bilinmemektedir Hayatı hakında çok artı data bulunmamaktadır Batı bilim dünyasında en sürekli, en derin etkiler bırakmış matematikçi olarak tanınmıştır
El Harizmi'nin en fazla alaka görebilen eserleri Kitabü'l muhtasar fi'l Cebr ve'l Karşılıklı Olma ve Kitabü'l muhtasar fi Hisabü'l Hindi dir
Harizmi, doğu bilim dünyasında cebir ilmine ilişkin ilk eser yazar kişidir Bu bilim dalı daha önce az çok işlenmiş ve kısmen geometriden bambaşka bir ilim dalı olmaya başlamıştı Birinci dereceden denklemler çözülebiliyordu, hatta hesaplama metodlarıyla ikinci dereceden denklemlere çözüm bulunuyordu Fakat henüz ikinci derece denklemlerin köklerini bulgu yöntemi geliştirilmemişti
İşte El Harizmi'nin El Cebr ve'l Mukabele kitabı ikinci dereceden denklemlerin çözüm yolunu sistematik olarak işleyen ilk eser niteliğindedir ve 600 yıldan uzun bir zaman (15 yüzyıla dek) el üstünde tutulmasının nedeni de budur
Harizmi'nin Denklem Grupları
El Harizmi, adı geçen eserinde denklemleri iki grupta toplamaktadır:
Birinci grupta, çözümleri derhal bulunabilen bizim bugünkü sembollerle ifade edersek
x2 ax
x2 n
ax n
şeklindeki denklemlerdir
Bunların çözüm kurallarını gösterdikten daha sonra El Harizmi ikinci denklem grubuna geçer
x2 + ax n
x2 +n ax
ax + n x2
Ve bunların çözümünü bugün bildiğimiz metotla yapar
Bu kitapta ayrıca, ikinci dereceden denklemlerin hangi durumlarda iki kökünün , hangi durumlarda çift kökünün olacağını ve hangi durumlarda denklemin hakiki kökü olamayacağını çok açık bir şekilde belirtmiştir Bu kuralları bir öğretmen yeteneğiyle ortaya koyduktan sonra El Harizmi , bu kuralları geometrik olarak ispatlamıştır
Harizmi'nin bu eseri matematik tarihi bakımından çok önemli gelişmelere destek ve başlangıç olmuş 600 yıldan birazcık daha fazla (15 yy ardına kadar) matematik öğretimi için temel sayılmıştır Eser, Endülüs medreseleri aracılığıyla Batı'ya geçmiştir Ilk Latince çevirisi 1183'te yapılmıştır Roger Bacon, Fibonacci gibi bilim adamaları eseri hayranlıkla incelemişler, ve kendi öğretilerinde bu eserden faydalanmışlardır 1486 yılında Leipzig Üniversitesi'nde okutulmaya başlanmıştır 1598 1599 yıllarında hala cebir biliminde tek kaynak Harizmi'nin bu eseridir
El Harizmi matematiğin yanı sıra astronomi ve coğrafya ilimlerinde de eserler vermiştir Astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmış ve bu eserler 12 yy da Latince' ye çevrilmiştir Bunun yanısıra Ptolemy'nin coğrafya kitabını düzeltmelerle tekrar yazmış, 70 tane bilim adamıyla birlikte çalışarak 830 yılında bir dünya haritası çizmiştir Dünyanın çevresini ve hacmini hesaplama çalışmalarında yer almıştır Güneş saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazılı eserleri de vardır
HÜSEYİN TEVFİK PAŞA
Hüseyin Tevfik Paşa (18321901) Vidin'de doğmuş, genç yaşta İstanbul'a gelmiş ve Askerî Okul'da okumuştur Burada, matematik derslerindeki yeteneğiyle Cambridge Üniversitesi'nden mezun olmuş olan matematik hocası Tahir Paşa'nın dikkatini çekmiş ve Tahir Paşa kendisine özel dersler vermiştir Tahsilini bitirdikten sonra Harbiye'ye cebir hocası olarak atanmış, Tahir Paşa ölünce onun matematik dersleri de Hüseyin Tevfik Paşa'ya kalmıştır Harbiye'deki hocalığı devam ederken, Tophâne Deneyim ve Muayene Komisyonu'na da getirilmiştir 1868'de Paris'teki Mektebî Osmanî'ye müdür muavini olarak gönderilmiş ve bununla beraber balistik ve tüfek imalatı üstüne incelemelerde bulunmakla görevlendirilmiştir bu vesileyle matematik bilgisini için üniversiteye de devam etmiş ve Paris'te kaldığı iki yıl baştan başa bir takım makaleler yayımlamış ve bilimsel toplantılara katılmıştır
Hüseyin Tevfik Paşa, 1872'de Amerika'daki bazı tabanca fabrikalarına ısmarlanan tüfeklerin imalatını ve şartnâmeye uyulup uyulmadığını denetim etme göreviyle Amerika'ya gönderilmiştir 1878 yılına kadar Amerika'da kalmış ve bu zaman içinde matematikle uğraşmıştır; Lineer Cebir adlı İngilizce kitabını bu sırada yazmış ve Argand'ın karmaşık sayılarla ilgili teorisinde ileri sürdüğü çarpımı üç boyutlu uzaya uygulamanın bir yolunu bulmuştur
Eserinin önsözünde şöyle söylemektedir: Bu kitapta incelenen lineer cebir, dünyanın Sir William Hamilton'a borçlu olduğu quaterniyonlara fazla aynı Lineer cebir, quaterniyonların bütün potansiyellerine sahiptir ve güçlüğü daha azdır Quaterniyonlar üniversitelerde öğretilmektedir ve kabul görmüş bir bilgidir Lineer cebirin de benzer kabülü görüp görmeyeceğini, hattâ quaterniyonların yerini alıp almayacağını şimdiden bilmiyorum
Kendi sisteminin üstünlüğünü ise şöyle açıklama etmiştir:
Quaterniyonların çarpımı, isim olarak bile düzlem geometride ele alındığında, bizi üç boyutlu uzayda çalışmaya zorlamaktadır; halbuki lineer cebirde sadece iki ebat ele alındığı süre bir üçüncü boyutu düşünme durumunda değiliz
Hüseyin Tevfik Paşa'nın bu eseri çeviri değildir ve konuya özgün katkı maddesi yapması açısından fazla önemlidir
Tevfik Paşa'nın başka pek çok görevleri olmuş, Fransa ve Amerika'da kaldığı sıralarda Fransızca ve İngilizce'yi, bu dillerde kitap yazabilecek kadar iyi öğrenmiştir Gazi Ahmed Muhtar Paşa ve Yusuf Ziya Paşa ile birlikte Cemiyeti Tedrisiyyei İslâmiye'nin ve Dârüşşafaka'nın kurucularındandır Burada matematik dersleri vermiş, tekrar bu sıralarda arkadaşlarıyla çıkarttığı Mebâhisi İlmiyye adlı aylık dergiye makaleler yazmıştır Bu dergide yayımladığı makaleleri aralarında Mahsûsât ve Gayrı Mahsûsâtisimli felsefî bir yazısı, keza türev ve fonksiyonlar üzerine yazıları bulunur
Hüseyin Tevfik Paşa, tekrar tekrar devlet memuriyetiyle görevli olmasına rağmen, matematik bilimlerle ilgilenmeye vakit ayırabilmiş, varlıklı bir kütüphane oluşturmuş, çevresindeki Sâlih Zekî gibi yetenekli gençlere, vakit ayırmış, periyodik yayınlarla entellektüel bir ortamın oluşmasına gayret sarf etmiştir *
CAHİT ARF
1910 yılında Selanik'te doğdu Yüksek öğrenimini Fransa'da Ecole Normale Superieure'de tamamladı (1932) Bir zaman Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptıktan daha sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde doçent adayı olarak çalıştı Doktorasını gerçekleştirmek için Almanya'ya gitti 1938 yılında Göttingen Üniversitesi'nde doktorasını bitirdi Yurda döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör ve ordinaryus profersörlüğe yükseldi Burada 1962 yılına değin çalıştı sonradan Robert Koleji'nde Matematik dersleri vermeye başladı 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bilim kolu başkanı oldu
sonra gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde araştırma ve incelemelerde bulundu; Kaliforniya Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak devir yaptı 1967 yılında yurda dönüşünde Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine getirildi 1980 yılında emekli oldu Emekliye ayrıldıktan daha sonra TÜBİTAK'a tabi Gebze Araştırma Merkezi'nde devir aldı 1985 ve 1989 yılları arasında Türk Matematik Derneği başkanlığını yaptı
Arf İnönü Armağanı'nı (1948) ve TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazandı (1974) Cebir ve Sayılar Teorisi üzerine milletlerarası bir sempozyum 1990'da 3 ve 7 Eylül tarihleri aralarında Arf'in onuruna Silivri'de gerçekleştirilmiştir Halkalar ve Geometri üstüne birincil konferanslarda 1984'te İstanbul'da yapılmıştır Arf, matematikte geometri kavramı üzerine bir makale sunmuşturCahit Arf 1997 yılının Aralık ayında bir yürek rahatsızlığı sebebiyle aramızdan ayrıldı
GELENBEVİ İSMAİL EFENDİ (1730 1790)
1730 yılında şimdiki Manisa'nın Gelenbe kasabasında doğan Gelenbevi İsmail efendi, Osmanlı İmparatorluğu matematikçilerindendir Belli Başlı adı İsmail'dir Gelenbe kasabasında doğduğu için ikinci adı onun bu doğduğu kasabadan gelir Daha çok Gelenbevi adıyla ün kazanmıştır
Önce, kendi çevresindeki bilginlerden ilk bilgilerini almıştır daha sonra, öğrenimini tamamlamak üzere İstanbul'a gitmiştir Burada, çok değerli ve aydın öğretmenlerden yararlandı ve matematiğini epeyce ilerletti Müderrislik sınavına girerek kazandı ve 33 yaşında müderris oldu Bundan daha sonra kendisini büsbütün ilme verdi
Gelenbevi, eski yöntemle problem çözen son Osmanlı matematikçisidir Sadrazam Halil Hamit paşa ve Kaptanı Derya Cezayirli hasan paşa'nın istekleri üstüne, Kasımpaşa'da açılan Bahriye Mühendislik Okulu'na altmış kuruşla matematik öğretmeni olarak atandı Bu görev ona parasal yönüyle bir rahatlık getirdi
Bazı silahların hedefe vurmaması, padişah III Selim'i kızdırmış ve Gelenbevi'yi huzura çağırarak ona uyarıda bulunmuştur Hedefe olan uzaklığı tahmin ederek zorunlu düzeltmeleri yapmış ve topların hedefe vurmalarını sağlamıştır Gelenbevi'nin bu başarısı padişahın dikkatini çekmiş ve padişah kadar ödüllendirilmiştir
Gelenbevi, Türkçe ve Arapça elde etmek üzere tam otuz beş eser bırakmıştır Türkiye'ye logaritmayı birincil sokan Gelenbevi İsmail Efendi'dir
ELHARİZMİ
Ebu Abdullah Muhammed bin Musa ElHarezmi, Özbekistan'da doğdu Doğum tarihi kesinkes bilinmemektedir Hayatı hakında çok artı data bulunmamaktadır Batı bilim dünyasında en sürekli, en derin etkiler bırakmış matematikçi olarak tanınmıştır
El Harizmi'nin en fazla alaka görebilen eserleri Kitabü'l muhtasar fi'l Cebr ve'l Karşılıklı Olma ve Kitabü'l muhtasar fi Hisabü'l Hindi dir
Harizmi, doğu bilim dünyasında cebir ilmine ilişkin ilk eser yazar kişidir Bu bilim dalı daha önce az çok işlenmiş ve kısmen geometriden bambaşka bir ilim dalı olmaya başlamıştı Birinci dereceden denklemler çözülebiliyordu, hatta hesaplama metodlarıyla ikinci dereceden denklemlere çözüm bulunuyordu Fakat henüz ikinci derece denklemlerin köklerini bulgu yöntemi geliştirilmemişti
İşte El Harizmi'nin El Cebr ve'l Mukabele kitabı ikinci dereceden denklemlerin çözüm yolunu sistematik olarak işleyen ilk eser niteliğindedir ve 600 yıldan uzun bir zaman (15 yüzyıla dek) el üstünde tutulmasının nedeni de budur
Harizmi'nin Denklem Grupları
El Harizmi, adı geçen eserinde denklemleri iki grupta toplamaktadır:
Birinci grupta, çözümleri derhal bulunabilen bizim bugünkü sembollerle ifade edersek
x2 ax
x2 n
ax n
şeklindeki denklemlerdir
Bunların çözüm kurallarını gösterdikten daha sonra El Harizmi ikinci denklem grubuna geçer
x2 + ax n
x2 +n ax
ax + n x2
Ve bunların çözümünü bugün bildiğimiz metotla yapar
Bu kitapta ayrıca, ikinci dereceden denklemlerin hangi durumlarda iki kökünün , hangi durumlarda çift kökünün olacağını ve hangi durumlarda denklemin hakiki kökü olamayacağını çok açık bir şekilde belirtmiştir Bu kuralları bir öğretmen yeteneğiyle ortaya koyduktan sonra El Harizmi , bu kuralları geometrik olarak ispatlamıştır
Harizmi'nin bu eseri matematik tarihi bakımından çok önemli gelişmelere destek ve başlangıç olmuş 600 yıldan birazcık daha fazla (15 yy ardına kadar) matematik öğretimi için temel sayılmıştır Eser, Endülüs medreseleri aracılığıyla Batı'ya geçmiştir Ilk Latince çevirisi 1183'te yapılmıştır Roger Bacon, Fibonacci gibi bilim adamaları eseri hayranlıkla incelemişler, ve kendi öğretilerinde bu eserden faydalanmışlardır 1486 yılında Leipzig Üniversitesi'nde okutulmaya başlanmıştır 1598 1599 yıllarında hala cebir biliminde tek kaynak Harizmi'nin bu eseridir
El Harizmi matematiğin yanı sıra astronomi ve coğrafya ilimlerinde de eserler vermiştir Astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmış ve bu eserler 12 yy da Latince' ye çevrilmiştir Bunun yanısıra Ptolemy'nin coğrafya kitabını düzeltmelerle tekrar yazmış, 70 tane bilim adamıyla birlikte çalışarak 830 yılında bir dünya haritası çizmiştir Dünyanın çevresini ve hacmini hesaplama çalışmalarında yer almıştır Güneş saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazılı eserleri de vardır
HÜSEYİN TEVFİK PAŞA
Hüseyin Tevfik Paşa (18321901) Vidin'de doğmuş, genç yaşta İstanbul'a gelmiş ve Askerî Okul'da okumuştur Burada, matematik derslerindeki yeteneğiyle Cambridge Üniversitesi'nden mezun olmuş olan matematik hocası Tahir Paşa'nın dikkatini çekmiş ve Tahir Paşa kendisine özel dersler vermiştir Tahsilini bitirdikten sonra Harbiye'ye cebir hocası olarak atanmış, Tahir Paşa ölünce onun matematik dersleri de Hüseyin Tevfik Paşa'ya kalmıştır Harbiye'deki hocalığı devam ederken, Tophâne Deneyim ve Muayene Komisyonu'na da getirilmiştir 1868'de Paris'teki Mektebî Osmanî'ye müdür muavini olarak gönderilmiş ve bununla beraber balistik ve tüfek imalatı üstüne incelemelerde bulunmakla görevlendirilmiştir bu vesileyle matematik bilgisini için üniversiteye de devam etmiş ve Paris'te kaldığı iki yıl baştan başa bir takım makaleler yayımlamış ve bilimsel toplantılara katılmıştır
Hüseyin Tevfik Paşa, 1872'de Amerika'daki bazı tabanca fabrikalarına ısmarlanan tüfeklerin imalatını ve şartnâmeye uyulup uyulmadığını denetim etme göreviyle Amerika'ya gönderilmiştir 1878 yılına kadar Amerika'da kalmış ve bu zaman içinde matematikle uğraşmıştır; Lineer Cebir adlı İngilizce kitabını bu sırada yazmış ve Argand'ın karmaşık sayılarla ilgili teorisinde ileri sürdüğü çarpımı üç boyutlu uzaya uygulamanın bir yolunu bulmuştur
Eserinin önsözünde şöyle söylemektedir: Bu kitapta incelenen lineer cebir, dünyanın Sir William Hamilton'a borçlu olduğu quaterniyonlara fazla aynı Lineer cebir, quaterniyonların bütün potansiyellerine sahiptir ve güçlüğü daha azdır Quaterniyonlar üniversitelerde öğretilmektedir ve kabul görmüş bir bilgidir Lineer cebirin de benzer kabülü görüp görmeyeceğini, hattâ quaterniyonların yerini alıp almayacağını şimdiden bilmiyorum
Kendi sisteminin üstünlüğünü ise şöyle açıklama etmiştir:
Quaterniyonların çarpımı, isim olarak bile düzlem geometride ele alındığında, bizi üç boyutlu uzayda çalışmaya zorlamaktadır; halbuki lineer cebirde sadece iki ebat ele alındığı süre bir üçüncü boyutu düşünme durumunda değiliz
Hüseyin Tevfik Paşa'nın bu eseri çeviri değildir ve konuya özgün katkı maddesi yapması açısından fazla önemlidir
Tevfik Paşa'nın başka pek çok görevleri olmuş, Fransa ve Amerika'da kaldığı sıralarda Fransızca ve İngilizce'yi, bu dillerde kitap yazabilecek kadar iyi öğrenmiştir Gazi Ahmed Muhtar Paşa ve Yusuf Ziya Paşa ile birlikte Cemiyeti Tedrisiyyei İslâmiye'nin ve Dârüşşafaka'nın kurucularındandır Burada matematik dersleri vermiş, tekrar bu sıralarda arkadaşlarıyla çıkarttığı Mebâhisi İlmiyye adlı aylık dergiye makaleler yazmıştır Bu dergide yayımladığı makaleleri aralarında Mahsûsât ve Gayrı Mahsûsâtisimli felsefî bir yazısı, keza türev ve fonksiyonlar üzerine yazıları bulunur
Hüseyin Tevfik Paşa, tekrar tekrar devlet memuriyetiyle görevli olmasına rağmen, matematik bilimlerle ilgilenmeye vakit ayırabilmiş, varlıklı bir kütüphane oluşturmuş, çevresindeki Sâlih Zekî gibi yetenekli gençlere, vakit ayırmış, periyodik yayınlarla entellektüel bir ortamın oluşmasına gayret sarf etmiştir *