iltasyazilim
FD Üye
Türk Dil Kurumu Tarihçesi
Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün eseridir Türk ulusunun büyüklüğüne ve üstün uygarlık yeteneklerine doğru inanmış olan Atatürk, onu en medeni milletlerin düzeyine içeri almamak için önce tarihini bilmesi ve bunun içinde onu ilk kaynaklardan kendisinin araştırarak öğrenmesi gerektiğine inanıyordu Atatürk'ün direktifleriyle, 16 üye tarafından, 15 Nisan 1931' de Türk Tarihi Tetkik Cemiyetiadı aşağıda kurulan Kurum'un adı 3 Ekim 1935'te Türk Tarih Kurumu'na çevrildi
Bakanlar Kurulu'nun 21X1940 gün ve 214556 sayılı kararnamesiyle halk yararına çalışan dernekler arasına alınan Türk Tarih Kurumu, 11VIII1983 gün ve 2876 sayılı yasa ile TC Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na ast bir kuruluş durumuna getirilmiştir Anayasanın Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile ilgili maddesi ise şöyledir :
Madde 134 Atatürkçü düşünceyi, Atatürk prensip ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan çözümlemek, tanıtmak ve yaymak amacıyla; Atatürk'ün manevî himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa alt; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumukurulur
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine atama edilir
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, alıştırma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir
Atatürk, yaşamının son günlerine kadar Kurum'un çalışmalarına kendisi önderlik etmiş, egzersiz planını kendisi çizmiştir Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir:
Tarih kâğıda dökmek, tarih yerine getirmek dek mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmez hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır
Biz daima hakikat arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani epeyce ifadeye cüret gösteren adamlar olmalıyız
Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu'na ve çalışmalarına verdiği ağırlık, 5 Eylül 1938'de düzenlediği vasiyetnamesinde parasal varlığından Kurum için de bir pay ayırmasıyla kanıtlanmıştır Türk Tarih Kurumu'nun asıl geliri, bu vasi yetnameye uygun şekilde, Atatürk'ün Meslek Bankası'ndaki hisse senetlerinden oluşmaktadır
Atatürk'ten sonradan gelen tüm Cumhurbaşkanları da Kurum'un koruyucu başkanlarıdır
Kuruluşundan başlayarak çalışmalarını eski Türk Ocağı Halkevleri binasında sürdüren Kurum, 1940 yılı sonlarında Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi'nde ayrılan bir bölüme geçmiştir Oysa her gün zenginleşen kitaplığı, çalışmaları ve çoğalan matbaa için bu yer yetersiz kalmış, 12 Kasım 1967 günü yeni binasına taşınmıştır Bu yeni ve modern bina, 1980 yılında Uluslararası Ağahan Mimari Ödülünü almıştır
Atatürk'ün kurucusu ve koruyucusu olduğu Türk Tarih Kurumu'nun amacı Türk tarihi ile Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları incelemek ve elde edilen sonuçları her türlü yollarla yaymaktır Kurum bu amaçlarını yapmak için kutlama törenleri, konferanslar, seminerler, kongreler düzenler, kazılar yaptırır, Türk ve Türkiye tarihine ait kitaplar yayınlar
Kurum, yeni buluşları ve bilimsel konuları tartışmak üzere, geleneksel duruma gelen ve günümüze değin aralıklarla toplanan Türk Tarih Kongreleri düzenlemektedir Birincil iki kongre Atatürk'ün koruyucu başkanlığında yapılmış, kongreleri kendileri izlemişlerdir
ITürk Tarih Kongresi, 211 Temmuz 1932 yılında Ankara Halkevi'nde yapılmıştır Amacı yeni tarih görüşünün ve tarih öğretiminde tutulacak yolun öğretmenlere ve kamuoyuna anlatılmasıdır
2025 Eylül 1937 yılında Dolmabahçe'de yapılan II Kongre, milletlerarası özellik kazanmış, yabancı bilim adamları da bu kongreye katılmışlardır Bu Kongre, Türk tarihinin açıklanması ve belgelenmesi amacını gütmüştür Keza, Kongre dolayısıyla, tarih öncesinden Cumhuriyet dönemine kadar yurdumuzda ve Ortadoğu'da çoğalan büyük uygarlıkları, maketler, mülajlar, resimler ve grafiklerle canlandıran bir sergi düzenlenmiş ve bu sergi Atamızın ölümüne değin Dolmabahçe'de kalmıştır
Türk Tarih Kurumu bundan daha sonra da uluslararası nitelikte;
1520 Kasım 1943'te III,
1014 Kasım 1948'de IV,
1217 Nisan 1956'da V,
2026 Ekim 1961'de VI,
2529 Eylül 1970'te VII,
1115 Ekim 1976'da VIII,
2125 Eylül 1981'de IX,
2226 Eylül 1986'da X,
59 Eylül 1990'da XI,
1216 Eylül 1994'te XII,
48 Ekim 1999'da XIII,
913 Eylül 2002'de XIV
kongrelerini düzenlemiştir Kongre bildirileri Kurum yayınları arasında yayınlanmaktadır
Kurum, kongreler dışarıda kurulduğu günden beri lüzum üyeleriyle, gerekse üyeleri dışındaki bilim adamlarıyla farklı alanlara yönlendirilmiş bilimsel toplantılar yapmış ve Türk tarihinin konularını, sorunlarını tartışmıştır Ayrıca, Türk tarihinin büyük olaylarla, Türk büyüklerinin doğum ve ölüm yıldönümlerinde törenler ve seminerler düzenlemekte ve eserler çıkarmaktadır Kongreleri esnasında ve kayıtlı günlerde öğretici nitelikte sergiler düzenlemektedir
Türk Tarih Kurumu, 1932'den bu yanlamasına değişik milletlerarası kongre, konferans ve sempozyuma katılmış; üyeler bu toplantılara orjinal nitelikte bilimsel bildiriler sunmuşlardır
Kurum, uluslararası bilim kurumlarının da üyesidir Milletlerarası Akademiler Birliğinin Türkiye'deki tek üyesi Türk Tarih Kurumu'dur
Türk Tarih Kurumu, Türk ve Türkiye tarihi ve bunlarla ilgili değişik konuları içeren ve 1963 yılından günümüze dek süren Atatürk Yıllık Konferanslarıdüzenlemektedir
Kurum, amacı olan Türk ve Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları, Türklerin medeniyete hizmetlerini analiz etmek ve elde edilen sonuçları yaymak için ***I dizi halinde yayınlar yapmaktadır Bu yayınlarla bilhassa Atatürk ve Türk devrimi tarihine tartma verilmiştir Yayınlarımızın, birçok tanıdık olmayan üniversite, yüksekokul, bilim kurumu ve bilim adamı ile değişimi yapılmaktadır Keza, Kurum'un süreli yayını olarak, adını Atatürk'ün koyduğu Belleten1937 yılından beri yayınlanmaktadır Türk tarih biliminin sesini duyuran ve Türk araştırıcılarının çalışmalarını dünyaya tanıtan milletlerarası bir üne kavuşmuş olup, bilim dünyasında takdir ve güvenle izlenmektedir Kurum'un diğer bir yayını olan Belgeler1964 yılından beri çıkmakta ve Türk arşivlerindeki belgeler açıklamalı olarak yayınlanmaktadır 1991 yılında yayınlanmaya başlanan Höyükise kazı raporlarını içermektedir
Kurum, Atatürk'ün direktifleriyle, Anadolu kültürünün eskiliğini ve bunu Orta Osya'ya bağlayan yolları ve belgeleri ortaya dışında tutmak, hem daha yeni ve olağan uygarlıkların Anadolu'daki kalıntılarını araştırarak, yurdumuzun tarih öncesi çağlarından bugüne dek olan tarihini neşelendirmek için kazılar yaptırmaktadır 22 Ağustos 1935'te, Kurum'un kendi parası ve kendi elemanlarıyla başlattığı ilk kazı Alacahöyük Kazısıdır Bunu Trakya ve Anadolu'nun türlü bölgelerinde yapılan kazı ve arkeolojik araştırmalar izlemiştir Bu kazılardan çıkan eserler böylece fazla müzemizde yer almaktadır
Türk Tarih Kurumu'nun en başarılı işlerinden biri de bir ihtisas kütüphanesi kurmuş olmasıdır Tarih ve kazıbilim alanında yurdumuzun en büyük kütüphanesi olan Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, araştırıcıların en büyük yardımcısıdır Mevcut kitaplar, hediye, yayınlarımızla başkalaşım ve satın alma yoluyla sağlanmaktadır Kurum, hem son çağlar tarihimiz için varlıklı bir arşive de sahiptir *
Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün eseridir Türk ulusunun büyüklüğüne ve üstün uygarlık yeteneklerine doğru inanmış olan Atatürk, onu en medeni milletlerin düzeyine içeri almamak için önce tarihini bilmesi ve bunun içinde onu ilk kaynaklardan kendisinin araştırarak öğrenmesi gerektiğine inanıyordu Atatürk'ün direktifleriyle, 16 üye tarafından, 15 Nisan 1931' de Türk Tarihi Tetkik Cemiyetiadı aşağıda kurulan Kurum'un adı 3 Ekim 1935'te Türk Tarih Kurumu'na çevrildi
Bakanlar Kurulu'nun 21X1940 gün ve 214556 sayılı kararnamesiyle halk yararına çalışan dernekler arasına alınan Türk Tarih Kurumu, 11VIII1983 gün ve 2876 sayılı yasa ile TC Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na ast bir kuruluş durumuna getirilmiştir Anayasanın Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile ilgili maddesi ise şöyledir :
Madde 134 Atatürkçü düşünceyi, Atatürk prensip ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan çözümlemek, tanıtmak ve yaymak amacıyla; Atatürk'ün manevî himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa alt; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumukurulur
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine atama edilir
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, alıştırma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir
Atatürk, yaşamının son günlerine kadar Kurum'un çalışmalarına kendisi önderlik etmiş, egzersiz planını kendisi çizmiştir Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir:
Tarih kâğıda dökmek, tarih yerine getirmek dek mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmez hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır
Biz daima hakikat arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani epeyce ifadeye cüret gösteren adamlar olmalıyız
Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu'na ve çalışmalarına verdiği ağırlık, 5 Eylül 1938'de düzenlediği vasiyetnamesinde parasal varlığından Kurum için de bir pay ayırmasıyla kanıtlanmıştır Türk Tarih Kurumu'nun asıl geliri, bu vasi yetnameye uygun şekilde, Atatürk'ün Meslek Bankası'ndaki hisse senetlerinden oluşmaktadır
Atatürk'ten sonradan gelen tüm Cumhurbaşkanları da Kurum'un koruyucu başkanlarıdır
Kuruluşundan başlayarak çalışmalarını eski Türk Ocağı Halkevleri binasında sürdüren Kurum, 1940 yılı sonlarında Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi'nde ayrılan bir bölüme geçmiştir Oysa her gün zenginleşen kitaplığı, çalışmaları ve çoğalan matbaa için bu yer yetersiz kalmış, 12 Kasım 1967 günü yeni binasına taşınmıştır Bu yeni ve modern bina, 1980 yılında Uluslararası Ağahan Mimari Ödülünü almıştır
Atatürk'ün kurucusu ve koruyucusu olduğu Türk Tarih Kurumu'nun amacı Türk tarihi ile Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları incelemek ve elde edilen sonuçları her türlü yollarla yaymaktır Kurum bu amaçlarını yapmak için kutlama törenleri, konferanslar, seminerler, kongreler düzenler, kazılar yaptırır, Türk ve Türkiye tarihine ait kitaplar yayınlar
Kurum, yeni buluşları ve bilimsel konuları tartışmak üzere, geleneksel duruma gelen ve günümüze değin aralıklarla toplanan Türk Tarih Kongreleri düzenlemektedir Birincil iki kongre Atatürk'ün koruyucu başkanlığında yapılmış, kongreleri kendileri izlemişlerdir
ITürk Tarih Kongresi, 211 Temmuz 1932 yılında Ankara Halkevi'nde yapılmıştır Amacı yeni tarih görüşünün ve tarih öğretiminde tutulacak yolun öğretmenlere ve kamuoyuna anlatılmasıdır
2025 Eylül 1937 yılında Dolmabahçe'de yapılan II Kongre, milletlerarası özellik kazanmış, yabancı bilim adamları da bu kongreye katılmışlardır Bu Kongre, Türk tarihinin açıklanması ve belgelenmesi amacını gütmüştür Keza, Kongre dolayısıyla, tarih öncesinden Cumhuriyet dönemine kadar yurdumuzda ve Ortadoğu'da çoğalan büyük uygarlıkları, maketler, mülajlar, resimler ve grafiklerle canlandıran bir sergi düzenlenmiş ve bu sergi Atamızın ölümüne değin Dolmabahçe'de kalmıştır
Türk Tarih Kurumu bundan daha sonra da uluslararası nitelikte;
1520 Kasım 1943'te III,
1014 Kasım 1948'de IV,
1217 Nisan 1956'da V,
2026 Ekim 1961'de VI,
2529 Eylül 1970'te VII,
1115 Ekim 1976'da VIII,
2125 Eylül 1981'de IX,
2226 Eylül 1986'da X,
59 Eylül 1990'da XI,
1216 Eylül 1994'te XII,
48 Ekim 1999'da XIII,
913 Eylül 2002'de XIV
kongrelerini düzenlemiştir Kongre bildirileri Kurum yayınları arasında yayınlanmaktadır
Kurum, kongreler dışarıda kurulduğu günden beri lüzum üyeleriyle, gerekse üyeleri dışındaki bilim adamlarıyla farklı alanlara yönlendirilmiş bilimsel toplantılar yapmış ve Türk tarihinin konularını, sorunlarını tartışmıştır Ayrıca, Türk tarihinin büyük olaylarla, Türk büyüklerinin doğum ve ölüm yıldönümlerinde törenler ve seminerler düzenlemekte ve eserler çıkarmaktadır Kongreleri esnasında ve kayıtlı günlerde öğretici nitelikte sergiler düzenlemektedir
Türk Tarih Kurumu, 1932'den bu yanlamasına değişik milletlerarası kongre, konferans ve sempozyuma katılmış; üyeler bu toplantılara orjinal nitelikte bilimsel bildiriler sunmuşlardır
Kurum, uluslararası bilim kurumlarının da üyesidir Milletlerarası Akademiler Birliğinin Türkiye'deki tek üyesi Türk Tarih Kurumu'dur
Türk Tarih Kurumu, Türk ve Türkiye tarihi ve bunlarla ilgili değişik konuları içeren ve 1963 yılından günümüze dek süren Atatürk Yıllık Konferanslarıdüzenlemektedir
Kurum, amacı olan Türk ve Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları, Türklerin medeniyete hizmetlerini analiz etmek ve elde edilen sonuçları yaymak için ***I dizi halinde yayınlar yapmaktadır Bu yayınlarla bilhassa Atatürk ve Türk devrimi tarihine tartma verilmiştir Yayınlarımızın, birçok tanıdık olmayan üniversite, yüksekokul, bilim kurumu ve bilim adamı ile değişimi yapılmaktadır Keza, Kurum'un süreli yayını olarak, adını Atatürk'ün koyduğu Belleten1937 yılından beri yayınlanmaktadır Türk tarih biliminin sesini duyuran ve Türk araştırıcılarının çalışmalarını dünyaya tanıtan milletlerarası bir üne kavuşmuş olup, bilim dünyasında takdir ve güvenle izlenmektedir Kurum'un diğer bir yayını olan Belgeler1964 yılından beri çıkmakta ve Türk arşivlerindeki belgeler açıklamalı olarak yayınlanmaktadır 1991 yılında yayınlanmaya başlanan Höyükise kazı raporlarını içermektedir
Kurum, Atatürk'ün direktifleriyle, Anadolu kültürünün eskiliğini ve bunu Orta Osya'ya bağlayan yolları ve belgeleri ortaya dışında tutmak, hem daha yeni ve olağan uygarlıkların Anadolu'daki kalıntılarını araştırarak, yurdumuzun tarih öncesi çağlarından bugüne dek olan tarihini neşelendirmek için kazılar yaptırmaktadır 22 Ağustos 1935'te, Kurum'un kendi parası ve kendi elemanlarıyla başlattığı ilk kazı Alacahöyük Kazısıdır Bunu Trakya ve Anadolu'nun türlü bölgelerinde yapılan kazı ve arkeolojik araştırmalar izlemiştir Bu kazılardan çıkan eserler böylece fazla müzemizde yer almaktadır
Türk Tarih Kurumu'nun en başarılı işlerinden biri de bir ihtisas kütüphanesi kurmuş olmasıdır Tarih ve kazıbilim alanında yurdumuzun en büyük kütüphanesi olan Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, araştırıcıların en büyük yardımcısıdır Mevcut kitaplar, hediye, yayınlarımızla başkalaşım ve satın alma yoluyla sağlanmaktadır Kurum, hem son çağlar tarihimiz için varlıklı bir arşive de sahiptir *