iltasyazilim
FD Üye
Türk Edebiyatı Dönemleri Nelerdir,
Türk Edebiyatının Dönemleri
TÜRK EDEBİYATINDAKİ DÖNEMLER HAKKINDA VERI
1 İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Sözlü Edebiyat Dönemi
b) Yazılı Edebiyet Dönemi
2 İSLAMİYETİN ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Divan Edebiyatı
b) Ahali Edebiyatı
3 BATI EDEBİYATI ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Tanzimat Edebiyatı
b) Mal Varlığıi Fünun Edebiyatı
c) Fecri Âti Edebiyatı
d) Milli Edebiyat
e) Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı
f) 1940 Sonrası Türk Edebiyatı
İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI
A) SÖZLÜ EDEBİYAT DÖNEMİ:
MSVIII yüzyıla gelinceye kadar Türklerin demin yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır Bu dönem edebiyatı, sözlü olarak yapılmış ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Maniheizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir
Genel özellikleri:
1 Bu dönem edebiyatı müzik eşliğinde (“kopuz adı verilen sazla) dile getirilmiştir
2 Ölçü, ulusal ölçümüz olan “hece ölçüsüdür
3 Nazım birimi “dizecins
4 Dönemine tarafından arı bir dili vardır
5 Dizelere çoğunlukla yarım kafiye hakimdir
6 Daha fazla doğa, aşk ve vefat konuları işlenmiştir
7 Bu döneme karşın elimizdeki en önemli ve eski kaynak Kaşgarlı Mahmut ’un “Divanı Lügatit Türk adlı eseridir
Dönemin ürünleri:
1 KOŞUK: “Sığır denilen sürek avları esnasında söylenen şiirlerdir Konusu daha çok doğa, aşk, savaş ve yiğitliktir Bu cins sonradan Halk edebiyatında “Koşma adıyla anılmıştır
2 SAV: Dönemin kısa ve öz sözleridir Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir
3 SAGU: “Yuğ adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlerdir
4 DESTAN: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonunda halk müziği arasında kendiliğinden oluşan uzun nazım türüdür
DESTANLARIN ÖZELLİKLERİ
1 Toplumun karşılıklı görüşlerini yansıtması
2 Mucizevi özellikler taşıması
3 Kişilerinin seçkin olması (Kral, Han, Hakanvb)
4 Milli dilde söylenmiş olması
5 Ulusal nazım ölçüsüyle söylenmiş olması
6 Epeyce uzun olması
7 Konuları bakımından savaş, yer sarsıntısı, yangın, espri, ünlü şahısların yaşamları biçiminde sıralanabilmesi
TÜRK DESTANLARI
Destanlarımız yazıya geçirilmedikleri için bugün bunların oysa konularını bilmekteyiz Bunları da İran, Çin ve Arap kaynaklarından öğreniyoruz
A) SAKA DEVRİ DESTANLARI
1) Yüksek Dağ Er Tunga Destanı: Türkİran savaşlarında Alp Er Tunga ’nın yiğitliklerini ve bu savaşları anlatır
2) Şu Destanı: İskender ’le Türkler arasındaki savaşı ve Türk hakanı Şu ’nun kahramanlıklarını anlatır
B) HUN DEVRİ DESTANI
Oğuz Destanı, Hun hükümdarı Mete ’yi ve onun yaşamını anlatır
C) GÖKTÜRK DEVRİ DESTANLARI
1) Bozkurt Destanı: Göktürklerin dişi bir kurttan türeyişini anlatır
2) Ergenekon Destanı: Bir savaşta yenilen ve Ergenekon ’a açılan Türklerin orada bir demir dağı eritip intikamlarını almalarını anlatır
D) UYGUR DEVRİ DESTANLARI
1) Türeyiş Destanı: Uygurların bir erkek kurttan türeyişi anlatılır
2) Göç Destanı: Uygur Türkleri ’nin anayurtlarından göçünü anlatır
ANEKDOT: Destanlar oluşumları bakımından iki grupta incelenebilir
a) Doğal Destanlar: Halk aralarında ortaya çıkan anon,im ürünlerdir Bunlar çoğunlukla sonra bir şair tarafından derlenip düzenlenmiştir
b) Yapma (Yapay) Destanlar: Bir olayın doğal destana benzetilerek bir şairce destanlaştırılmasıdır
B) YAZILI EDEBİYAT DÖNEMİ
Bu dönemi Göktürk ve Uygur dönemi eserleri olarak iki grupta inceleyebiliriz
1) Göktürk (Orhun) Yazıtları (VIII yy): Bunlarda Çinlilere karşısında hür savaşı yapan, Türk bütünlüğünü kalkındırmak için içte ve dışta svaşan Göktürklerin hikayesi anlatılır Bu abideler 38 harfli olan Göktürk alfabesiyle yazılmıştır Bunlardan en manâlı olanları üç tanedir
a) Bilge (Vezir) Tonyukuk Yazıtı (720725): Dört bakana vezirlik etmiş olan Tonyukuk göre yazılmıştır Daha fazla Çinlilerle yapılan savşlar anlatılmaktadır
b) Kül Tigin Yazıtı (732): Göktürk hakanı olan Bilge Kağan kardeşi Kül Tigin ’in ölümü üzerine bu abideyi dikmiştir
c) Bilge Kağan Yazıtı (735): Göktürk hakanı olan Bilge Kağan ’ın ölümünden sonradan yazdırılmış birabidedir Son iki yazan daha fazla dönemin olaylarından , törelerinden ve Bilge Kağanın ulusuna dilediği iyi dileklerden laf eder
* “Türk adının geçtiği ilk yazılı doküman ve Türk edebiyatının ilk yazılmış örnekleri olan Göktürk abidelerindeki yazılar Prof Thomsen ve Radloff tarafından okunmuştur
2) Uygur Dönemi Eserleri: Göktürk devletinin yıkılmasından daha sonra kurulan Uygur hanlıklarından kalma eserlerdir Daha fazla Buddha ve Mani dininin esaslarını anlatan metinlerdir Bunlar Turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır Uygurların kağıda kitap basma tekniğini bildikleri anlaşılmaktadır Dönemden kalma çoğu hikayenin yanında “kökünç denilen bir nesil ilkel tiyatro eserleri de vardır Uygurlar bu eserleri 14 harfli uyugr alfabesiyle yazmışlardır
İSLAMİYETİN ETKİSİNDEKİTÜRK EDEBİYATI
(1019yy)
Türkler onuncu yüzyıldan itibaren kitleler halinde İslamiyeti kabul etmeye başlamışlardır İslam kültürünün etkisiyle yavaşa yavaş yeni bir edebiyat ortaya çıkmıştır Kendine özgü nitelikleri ve kurallarıyla “Divan Edebiyatı adını verdiğimiz dönemin oluşumu 13 yüzyıla dek gelir sonradan bu edebiyat anlayışı 19yüzyıla dek etkin bir şekilde varlığını sürdürür
Diğer yana, İslamiyetten önceki “Sözlü Edebiyat Dönemi, İslam kültürünün etkisiyle içeriğinde ufak değişimlere uğrayarak “Ahali Edebiyatı adıyla gelişimini sürdürür Yani, bir anlamda “Irk Edebiyatı dediğimiz edebiyat, islamiyetten önceki edebiyatımızın İslam uygarlığı altındaki yeni biçimlenişidir Oysa “Divan Edebiyatı iyice dinin etkisiyle şekillenmiş bir edebiyattır
Türklerin Müslüman olduğunu kabul ettiğimiz 10yüzyılla, Divan edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 13 asır aralarında İslamiyetin etkisi aşağı verilmiş olan, bir anlamda geçiş dönemi ürünlerimiz sayılan eserler yer almaktadır
ILK İSLAMİ ÜRÜNLER
KUTADGU BİLİG: Eserin adı “sevinç veren veri anlamına kazanç Yazarı, Yusuf Has Hacip ’tir Karahanlılar zamanında (XI yüzyıl1070) yazılı, ideal bir devlet yönetiminin nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur Esrin dilinde henüz Arapça ve Farsça etkisi yoktur Birimi beyit, ölçüsü aruz, kalıbı fe u lünfe u lün fe ul ’dür Aşina üç nüshası, bugün Fergana, Viyana ve Darı ’da bulunmaktadır
DİVAN Ü LUGATİT TÜRK: Eserin adı, “Türk Dili ’nin toplu(genel) Sözlüğü anlamına kazanç Adından da anlaşılacağı gibi, eser bir sözlüktür; Araplara Türkçe ’yi bilgi vermek nedeniyle yazılmıştır Bundan dolayı, Türkçe ’nin Arapça karşı savunulduğu bir eser olarak değerlendirilir Eserde Türkçe sözcüklerin anlamları Arapça ’yla açıklanmakta ve her maddeden daha sonra birtakım Türkçe metinler misal olarak verilmektedir Kaşgarlı Mahmut tarafından XI yüzyılda yazılan eserin asıl önemi de, işte bu derleme eser Türkçe metinlerden ileri gelmektedir Eserine dahası Türk illerinin haritasını koyan Kaşgarlı Mahmut, Türkçe sözcüklerin açıklamalarını yaparken dört yüze yakın dörtlükten oluşan şiirlerle atasözlerini (iddia) misal olarak verir Divanı Lügatit Türk, Türk dilinin asıl eseri, Türk edebiyatının ve folklörünün bir hazinesi olarak kabul edilmektedir
Edebiyatımızda aruz ölçüsünün birincil kullanıldığı eser olarak kabul edilmektedir Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde artan olaylarla yazan, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır Hakaniye Türkçesiyle yazılı olan eserde 7500 civarında Türkçe sözcük Arapça olarak açıklanmıştır Keza Türk boylarının dilleri ve Türk illeri hakkında veri verir
ATABETÜ ’LHAKAYIK: 12 yüzyılda Edip Ahmet göre aruz ölçüsü (Şehname) vezni) ve dörtlüklerle yazılmıştır Eserin adı “Hakikatler Basamağı anlamındadır Hakaniye Türkçesiyle yazılı olan eserde, bilginin fayydası, cehaletin zararları, büyüklük, pintilik, iyi ve kötü huylar anlatılarak halka yararlı olmak amacı güdülmüştür Diniahlaki bir eserdir Edip Ahmet ’in bu eseri yazarken Kutadgu Bilig ’den etkilendiği bilinmektedir
DİVANI HİKMET: 12 yüzylda Ahmet Yesevi göre dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılı dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir Dörtlüklerin parça başına “hikmet adı verilmiş ve bu hikmetler Orta Asya ve Anadolu ’da yayılarak halkı içten etkilemiştir Yesevilik tarikatının da kurcusu olan Ahmet Yesevi sonradan Anadolu ’da kurulan pek fazla tarikata kaynak olmuştur
Orta Asya ve Türk boylarının bulunduğu bölgelerde yüzyıllarca sevilerek okunan “Bakırgan Kitabının yazarı olan Süleyman Soy da, Ahmet Yesevi ’nin haleflerinden biridirOnun eseri de dini, tasavvufi ve öğretici şiirlerden oluşmaktadır
BÜYÜKBABA KORKUT HİKAYELERİ: Oğuz Türklerinin Rum, Abaza ve Gürcülerle yaptıkları savaşlara ait destani hikayelerdir Halk arasında söylene söylene 14yüzyılda son şeklini almış ve 15 ve 16 yüzyılda yazıya geçirilmiştir Hikayelerin yazarı kesin değildir Büyükbaba Korkut hikayeleri on iki hikaye ile bir önsözden oluşmaktadır Desten geleneğinden millet öykücülüğüne geçiş dönemi ürünleridir Hikayelerde olaylar nesir, kahramanların duygu ve düşünceleri nazımla dile getirilmiştir Arı bir dil kullanılmış, mucizevi olaylar yer verilmiştir
Türkçenin canlı ve doğal anlatım güzelliğini belirten hikayelerde ses tekrarları da çoğu kez yer almaktadır
Dede Korkut hikayelerinin tek ve tam nüshası Almanya ’da Dresden Kütüphanesi ’ndedir
DİVAN EDEBİYATI
(1319yy)
DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
1 GAZEL: Özellikle aşk, çekicilik ve alkol konusunda yazılmış kayıtlı biçimdeki şiirlere denir Beyit sayısı genel olarak 59 aralarında değişir Gazelin ilk beyti mutlaka kendi aralarında uyaklı olurBu birincil beyte “matla, son beyte ise “makta adı verilir Bir gazelin en güzel beytine “beytül gazel, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti denir Beyitleri arasında manâ birliği bulunan gazele “yekâhenk, aynı güç ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yekâvâz gazel adı verilir
2 KASİDE: Din ve devlet büyüklerini övmek nedeniyle belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlerdir en düşük 33, en çok 99 beyitten oluşur Kasidenin en güzel beytine “beytül kaside, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “taçbeyt adı verilir
3 MESNEVİ: Her beyti kendi içinde kafiyeli uzun nazım biçimidirBir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz
Mevlânâ ’nın meşhur tasavvufi mesnevisi 25700 beyitten oluşmuştur
Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlakieğitici, savaş ve mertlik, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılmıştır Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır On bölümden oluşurAynı şair göre yazılmış beş mesneviye “Hamse adı verilir Hamse sahibi olarak tanınmış kayda değer an şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev ’izâde Atâi ’dir
4 KITA: Yalnız ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle kafiyeli iki beyitlik nazım biçimidir Beyitler arasında kasıt birliği bulunur Pek çok konuda yazılabilir
5 MÜSTEZAT: Gazelin özel bir biçimine denir Uzın dizelere kısa bir mısra eklenerek yazılır Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi aralarında uyaklanırlar Kısa dizelere “ziyade adı verilir
BENTLERDE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ
1) RUBÂİ: Dört dizelik ve kendine özgü farklı ölçüsü olan bir nazım biçimidir Konusu daha fazla dünya görüşüne ve şairin felsefi düşüncelerine yöneliktir
Edebiyatımızda bu türün en başarılı son temsilcisi olarak Yahya Kemal gösterilmektedir
2) TUYUĞ (TUYUK): Rubâi gibi dört dizelik bir nazım biçimidir Edebiyatımızda en fazla tuyuğ yazmış şair Kadı Burhanettin ’dir Bu biçim yalnızca Türk edebiyatına özgüdür (Rubai, İran edebiyatından geçmedir)
ANSIZIN ÇOK DÖRTLÜKLER
1) MURABBA: Dört dizelik kıtalardan oluşur Bent sayısı 37 arasında değişir Her konuda yazılır
2) ŞARKI: Genel Olarak aşk, içki, misafir etme konularında yazılan dört dizelik nazım biçimidir Biçim bakımından “murabbaya aynı Genelde bestelenmek için yazılır Bu biçim de tuyuğ gibi sadece Türk edebiyatına özgüdür “Şarkı biçiminin yaratıcısı ve en zinde şairi Nedim ’dir
ANEKDOT: Divan edebiyatında üçlü veya daha çok mısralı bentlerden meydana gelmiş nazım şekillerinin genel adı MUSAMMAT ’tır Yani dört dizeden oluaşn murabba, şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiyye gibi biçimlerin ya da altı ya da daha fazla dizeden oluşan biçimlerin tümünün üstteki başlığı MUSAMMAT ’tır
TERKİBİ BENT: Bentlerle kurulan bir nazım biçimidir Her bent, sayısı 510 aralarında değişen beyitlerden oluşur Bendin son beytine “araç beyti denir Terkibi bentte araç beyti her beytin sonunda değişir ve araç beyti mutlaka kendi içinde uyaklı olur
Terkibi bentlerde genel olarak talihten ve hayattan şikayetler, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal yergi özelliğinde eleştirilere yer verilmiştir
TERCİİ BENT: Biçim bakımından terkibi bente benzer ; ancak vasıta beyti her bendin sonunda değişmeyen ve tıpkı tekrarlanır Konularında daha çok Tanrının gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır
DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ
1 TEVHİT VE MÜNACÂT: Tanrının birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere tevhit, Tanrıya yapılan yalvarış ve yakarışları anlatan şiirlere de münacât denir Daha fazla kaside biçimiyle yazılmıştır
2 NAAT: Hz Muhammed ’i methetmek için yazılan şiirlere denir Bunlar da daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır
3 MERSİYE: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı izah etmek için yazılan şiirlerdir Genel Olarak terkibi bent biçimiyle yazılmıştır (Bu türün, Eski Türk Edebiyatı ’ndaki adı sagu, Halk Edebiyatı ’ndaki adı ise ağıttır)
4 METHİYE: Bir kimseyi methetmek için yazılan şiirlerdir Bunlar da genelde kaside şeklinde yazılmıştır
5 HİCVİYE: Bir kimseyi iftira etmek için yazılan şiirlerdir
6 FAHRİYE: Şairlerin kendilerini methetmek nedeniyle yazdıkları şiirlerdir
ANEKDOT: Divan edebiyatında bir şairin şiirine, diğer bir şair göre benzer ölçü, kafiye ve redifle yazılan benzerine “Nazire denir Bu, nazire yazar şairin diğer şaire karşısında duyduğu saygı ve beğeniden ileri gelmektedir Edebiyatımızda bu türde de öyle fazla mahsul verilmiştir
DİVAN EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
1 Nazım birimi çoğunlukla beyittir ve tümce beyitte tamamlanır Beyit, cümleye egemendir
2 Nazım ölçüsü “aruzdur
3 Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıca ’dır
4 Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır
5 Şiirlerin konuyu taşıyan başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine kadar adlandırılmışlardır
6 Klişe bir edebiyattır Duygu ve fikirler değişmeyen sözlerle (Mazmun) anlatılır
7 Anlatılan şey değil, anlatış biçimi ön plandadır
8 Görünmeyen bir edebiyattır İnsan ve doğa gerçekten olduğundan ayrı ele alınmıştır
9 Aydın zümrenin edebiyatıdır Medrese kültürü hakimdir Genelde saraya ve çevresine seslenir
10 Sanatlara oldukça çok yer verilmiş, sanat yapmak hedef durumuna gelmiştir
11 Ulusal bir edebiyat olmayıp dinin etkisiyle şekillenmiştir Arap ve İran edebiyatının etkisi çok fazladır
12 Şiirde daha çok aşk, sevgili, alkol, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir
13 Nazım ön planda tutulmuş, nesre pek eksik yer verilmiştir
14 Nesir alanında tezkireler (edebiyat tarihi görevini gören biyografik eser), münşeatlar (mektuplar), tarihler, dini metinler ve nasihatnamelere de rastlanmaktadır Bunlarda da sanat yapma amacı ön plandadır
15 13yüzyılda gelişmeye başlamış 16 ve 17 yüzyıllarda en olgun dönemini yaşamış, 19yüzyılın sonlarına dek sürmüştür *
Türk Edebiyatının Dönemleri
TÜRK EDEBİYATINDAKİ DÖNEMLER HAKKINDA VERI
1 İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Sözlü Edebiyat Dönemi
b) Yazılı Edebiyet Dönemi
2 İSLAMİYETİN ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Divan Edebiyatı
b) Ahali Edebiyatı
3 BATI EDEBİYATI ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Tanzimat Edebiyatı
b) Mal Varlığıi Fünun Edebiyatı
c) Fecri Âti Edebiyatı
d) Milli Edebiyat
e) Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı
f) 1940 Sonrası Türk Edebiyatı
İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI
A) SÖZLÜ EDEBİYAT DÖNEMİ:
MSVIII yüzyıla gelinceye kadar Türklerin demin yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır Bu dönem edebiyatı, sözlü olarak yapılmış ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Maniheizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir
Genel özellikleri:
1 Bu dönem edebiyatı müzik eşliğinde (“kopuz adı verilen sazla) dile getirilmiştir
2 Ölçü, ulusal ölçümüz olan “hece ölçüsüdür
3 Nazım birimi “dizecins
4 Dönemine tarafından arı bir dili vardır
5 Dizelere çoğunlukla yarım kafiye hakimdir
6 Daha fazla doğa, aşk ve vefat konuları işlenmiştir
7 Bu döneme karşın elimizdeki en önemli ve eski kaynak Kaşgarlı Mahmut ’un “Divanı Lügatit Türk adlı eseridir
Dönemin ürünleri:
1 KOŞUK: “Sığır denilen sürek avları esnasında söylenen şiirlerdir Konusu daha çok doğa, aşk, savaş ve yiğitliktir Bu cins sonradan Halk edebiyatında “Koşma adıyla anılmıştır
2 SAV: Dönemin kısa ve öz sözleridir Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir
3 SAGU: “Yuğ adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlerdir
4 DESTAN: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonunda halk müziği arasında kendiliğinden oluşan uzun nazım türüdür
DESTANLARIN ÖZELLİKLERİ
1 Toplumun karşılıklı görüşlerini yansıtması
2 Mucizevi özellikler taşıması
3 Kişilerinin seçkin olması (Kral, Han, Hakanvb)
4 Milli dilde söylenmiş olması
5 Ulusal nazım ölçüsüyle söylenmiş olması
6 Epeyce uzun olması
7 Konuları bakımından savaş, yer sarsıntısı, yangın, espri, ünlü şahısların yaşamları biçiminde sıralanabilmesi
TÜRK DESTANLARI
Destanlarımız yazıya geçirilmedikleri için bugün bunların oysa konularını bilmekteyiz Bunları da İran, Çin ve Arap kaynaklarından öğreniyoruz
A) SAKA DEVRİ DESTANLARI
1) Yüksek Dağ Er Tunga Destanı: Türkİran savaşlarında Alp Er Tunga ’nın yiğitliklerini ve bu savaşları anlatır
2) Şu Destanı: İskender ’le Türkler arasındaki savaşı ve Türk hakanı Şu ’nun kahramanlıklarını anlatır
B) HUN DEVRİ DESTANI
Oğuz Destanı, Hun hükümdarı Mete ’yi ve onun yaşamını anlatır
C) GÖKTÜRK DEVRİ DESTANLARI
1) Bozkurt Destanı: Göktürklerin dişi bir kurttan türeyişini anlatır
2) Ergenekon Destanı: Bir savaşta yenilen ve Ergenekon ’a açılan Türklerin orada bir demir dağı eritip intikamlarını almalarını anlatır
D) UYGUR DEVRİ DESTANLARI
1) Türeyiş Destanı: Uygurların bir erkek kurttan türeyişi anlatılır
2) Göç Destanı: Uygur Türkleri ’nin anayurtlarından göçünü anlatır
ANEKDOT: Destanlar oluşumları bakımından iki grupta incelenebilir
a) Doğal Destanlar: Halk aralarında ortaya çıkan anon,im ürünlerdir Bunlar çoğunlukla sonra bir şair tarafından derlenip düzenlenmiştir
b) Yapma (Yapay) Destanlar: Bir olayın doğal destana benzetilerek bir şairce destanlaştırılmasıdır
B) YAZILI EDEBİYAT DÖNEMİ
Bu dönemi Göktürk ve Uygur dönemi eserleri olarak iki grupta inceleyebiliriz
1) Göktürk (Orhun) Yazıtları (VIII yy): Bunlarda Çinlilere karşısında hür savaşı yapan, Türk bütünlüğünü kalkındırmak için içte ve dışta svaşan Göktürklerin hikayesi anlatılır Bu abideler 38 harfli olan Göktürk alfabesiyle yazılmıştır Bunlardan en manâlı olanları üç tanedir
a) Bilge (Vezir) Tonyukuk Yazıtı (720725): Dört bakana vezirlik etmiş olan Tonyukuk göre yazılmıştır Daha fazla Çinlilerle yapılan savşlar anlatılmaktadır
b) Kül Tigin Yazıtı (732): Göktürk hakanı olan Bilge Kağan kardeşi Kül Tigin ’in ölümü üzerine bu abideyi dikmiştir
c) Bilge Kağan Yazıtı (735): Göktürk hakanı olan Bilge Kağan ’ın ölümünden sonradan yazdırılmış birabidedir Son iki yazan daha fazla dönemin olaylarından , törelerinden ve Bilge Kağanın ulusuna dilediği iyi dileklerden laf eder
* “Türk adının geçtiği ilk yazılı doküman ve Türk edebiyatının ilk yazılmış örnekleri olan Göktürk abidelerindeki yazılar Prof Thomsen ve Radloff tarafından okunmuştur
2) Uygur Dönemi Eserleri: Göktürk devletinin yıkılmasından daha sonra kurulan Uygur hanlıklarından kalma eserlerdir Daha fazla Buddha ve Mani dininin esaslarını anlatan metinlerdir Bunlar Turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır Uygurların kağıda kitap basma tekniğini bildikleri anlaşılmaktadır Dönemden kalma çoğu hikayenin yanında “kökünç denilen bir nesil ilkel tiyatro eserleri de vardır Uygurlar bu eserleri 14 harfli uyugr alfabesiyle yazmışlardır
İSLAMİYETİN ETKİSİNDEKİTÜRK EDEBİYATI
(1019yy)
Türkler onuncu yüzyıldan itibaren kitleler halinde İslamiyeti kabul etmeye başlamışlardır İslam kültürünün etkisiyle yavaşa yavaş yeni bir edebiyat ortaya çıkmıştır Kendine özgü nitelikleri ve kurallarıyla “Divan Edebiyatı adını verdiğimiz dönemin oluşumu 13 yüzyıla dek gelir sonradan bu edebiyat anlayışı 19yüzyıla dek etkin bir şekilde varlığını sürdürür
Diğer yana, İslamiyetten önceki “Sözlü Edebiyat Dönemi, İslam kültürünün etkisiyle içeriğinde ufak değişimlere uğrayarak “Ahali Edebiyatı adıyla gelişimini sürdürür Yani, bir anlamda “Irk Edebiyatı dediğimiz edebiyat, islamiyetten önceki edebiyatımızın İslam uygarlığı altındaki yeni biçimlenişidir Oysa “Divan Edebiyatı iyice dinin etkisiyle şekillenmiş bir edebiyattır
Türklerin Müslüman olduğunu kabul ettiğimiz 10yüzyılla, Divan edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 13 asır aralarında İslamiyetin etkisi aşağı verilmiş olan, bir anlamda geçiş dönemi ürünlerimiz sayılan eserler yer almaktadır
ILK İSLAMİ ÜRÜNLER
KUTADGU BİLİG: Eserin adı “sevinç veren veri anlamına kazanç Yazarı, Yusuf Has Hacip ’tir Karahanlılar zamanında (XI yüzyıl1070) yazılı, ideal bir devlet yönetiminin nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur Esrin dilinde henüz Arapça ve Farsça etkisi yoktur Birimi beyit, ölçüsü aruz, kalıbı fe u lünfe u lün fe ul ’dür Aşina üç nüshası, bugün Fergana, Viyana ve Darı ’da bulunmaktadır
DİVAN Ü LUGATİT TÜRK: Eserin adı, “Türk Dili ’nin toplu(genel) Sözlüğü anlamına kazanç Adından da anlaşılacağı gibi, eser bir sözlüktür; Araplara Türkçe ’yi bilgi vermek nedeniyle yazılmıştır Bundan dolayı, Türkçe ’nin Arapça karşı savunulduğu bir eser olarak değerlendirilir Eserde Türkçe sözcüklerin anlamları Arapça ’yla açıklanmakta ve her maddeden daha sonra birtakım Türkçe metinler misal olarak verilmektedir Kaşgarlı Mahmut tarafından XI yüzyılda yazılan eserin asıl önemi de, işte bu derleme eser Türkçe metinlerden ileri gelmektedir Eserine dahası Türk illerinin haritasını koyan Kaşgarlı Mahmut, Türkçe sözcüklerin açıklamalarını yaparken dört yüze yakın dörtlükten oluşan şiirlerle atasözlerini (iddia) misal olarak verir Divanı Lügatit Türk, Türk dilinin asıl eseri, Türk edebiyatının ve folklörünün bir hazinesi olarak kabul edilmektedir
Edebiyatımızda aruz ölçüsünün birincil kullanıldığı eser olarak kabul edilmektedir Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde artan olaylarla yazan, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır Hakaniye Türkçesiyle yazılı olan eserde 7500 civarında Türkçe sözcük Arapça olarak açıklanmıştır Keza Türk boylarının dilleri ve Türk illeri hakkında veri verir
ATABETÜ ’LHAKAYIK: 12 yüzyılda Edip Ahmet göre aruz ölçüsü (Şehname) vezni) ve dörtlüklerle yazılmıştır Eserin adı “Hakikatler Basamağı anlamındadır Hakaniye Türkçesiyle yazılı olan eserde, bilginin fayydası, cehaletin zararları, büyüklük, pintilik, iyi ve kötü huylar anlatılarak halka yararlı olmak amacı güdülmüştür Diniahlaki bir eserdir Edip Ahmet ’in bu eseri yazarken Kutadgu Bilig ’den etkilendiği bilinmektedir
DİVANI HİKMET: 12 yüzylda Ahmet Yesevi göre dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılı dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir Dörtlüklerin parça başına “hikmet adı verilmiş ve bu hikmetler Orta Asya ve Anadolu ’da yayılarak halkı içten etkilemiştir Yesevilik tarikatının da kurcusu olan Ahmet Yesevi sonradan Anadolu ’da kurulan pek fazla tarikata kaynak olmuştur
Orta Asya ve Türk boylarının bulunduğu bölgelerde yüzyıllarca sevilerek okunan “Bakırgan Kitabının yazarı olan Süleyman Soy da, Ahmet Yesevi ’nin haleflerinden biridirOnun eseri de dini, tasavvufi ve öğretici şiirlerden oluşmaktadır
BÜYÜKBABA KORKUT HİKAYELERİ: Oğuz Türklerinin Rum, Abaza ve Gürcülerle yaptıkları savaşlara ait destani hikayelerdir Halk arasında söylene söylene 14yüzyılda son şeklini almış ve 15 ve 16 yüzyılda yazıya geçirilmiştir Hikayelerin yazarı kesin değildir Büyükbaba Korkut hikayeleri on iki hikaye ile bir önsözden oluşmaktadır Desten geleneğinden millet öykücülüğüne geçiş dönemi ürünleridir Hikayelerde olaylar nesir, kahramanların duygu ve düşünceleri nazımla dile getirilmiştir Arı bir dil kullanılmış, mucizevi olaylar yer verilmiştir
Türkçenin canlı ve doğal anlatım güzelliğini belirten hikayelerde ses tekrarları da çoğu kez yer almaktadır
Dede Korkut hikayelerinin tek ve tam nüshası Almanya ’da Dresden Kütüphanesi ’ndedir
DİVAN EDEBİYATI
(1319yy)
DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
1 GAZEL: Özellikle aşk, çekicilik ve alkol konusunda yazılmış kayıtlı biçimdeki şiirlere denir Beyit sayısı genel olarak 59 aralarında değişir Gazelin ilk beyti mutlaka kendi aralarında uyaklı olurBu birincil beyte “matla, son beyte ise “makta adı verilir Bir gazelin en güzel beytine “beytül gazel, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti denir Beyitleri arasında manâ birliği bulunan gazele “yekâhenk, aynı güç ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yekâvâz gazel adı verilir
2 KASİDE: Din ve devlet büyüklerini övmek nedeniyle belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlerdir en düşük 33, en çok 99 beyitten oluşur Kasidenin en güzel beytine “beytül kaside, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “taçbeyt adı verilir
3 MESNEVİ: Her beyti kendi içinde kafiyeli uzun nazım biçimidirBir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz
Mevlânâ ’nın meşhur tasavvufi mesnevisi 25700 beyitten oluşmuştur
Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlakieğitici, savaş ve mertlik, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılmıştır Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır On bölümden oluşurAynı şair göre yazılmış beş mesneviye “Hamse adı verilir Hamse sahibi olarak tanınmış kayda değer an şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev ’izâde Atâi ’dir
4 KITA: Yalnız ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle kafiyeli iki beyitlik nazım biçimidir Beyitler arasında kasıt birliği bulunur Pek çok konuda yazılabilir
5 MÜSTEZAT: Gazelin özel bir biçimine denir Uzın dizelere kısa bir mısra eklenerek yazılır Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi aralarında uyaklanırlar Kısa dizelere “ziyade adı verilir
BENTLERDE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ
1) RUBÂİ: Dört dizelik ve kendine özgü farklı ölçüsü olan bir nazım biçimidir Konusu daha fazla dünya görüşüne ve şairin felsefi düşüncelerine yöneliktir
Edebiyatımızda bu türün en başarılı son temsilcisi olarak Yahya Kemal gösterilmektedir
2) TUYUĞ (TUYUK): Rubâi gibi dört dizelik bir nazım biçimidir Edebiyatımızda en fazla tuyuğ yazmış şair Kadı Burhanettin ’dir Bu biçim yalnızca Türk edebiyatına özgüdür (Rubai, İran edebiyatından geçmedir)
ANSIZIN ÇOK DÖRTLÜKLER
1) MURABBA: Dört dizelik kıtalardan oluşur Bent sayısı 37 arasında değişir Her konuda yazılır
2) ŞARKI: Genel Olarak aşk, içki, misafir etme konularında yazılan dört dizelik nazım biçimidir Biçim bakımından “murabbaya aynı Genelde bestelenmek için yazılır Bu biçim de tuyuğ gibi sadece Türk edebiyatına özgüdür “Şarkı biçiminin yaratıcısı ve en zinde şairi Nedim ’dir
ANEKDOT: Divan edebiyatında üçlü veya daha çok mısralı bentlerden meydana gelmiş nazım şekillerinin genel adı MUSAMMAT ’tır Yani dört dizeden oluaşn murabba, şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiyye gibi biçimlerin ya da altı ya da daha fazla dizeden oluşan biçimlerin tümünün üstteki başlığı MUSAMMAT ’tır
TERKİBİ BENT: Bentlerle kurulan bir nazım biçimidir Her bent, sayısı 510 aralarında değişen beyitlerden oluşur Bendin son beytine “araç beyti denir Terkibi bentte araç beyti her beytin sonunda değişir ve araç beyti mutlaka kendi içinde uyaklı olur
Terkibi bentlerde genel olarak talihten ve hayattan şikayetler, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal yergi özelliğinde eleştirilere yer verilmiştir
TERCİİ BENT: Biçim bakımından terkibi bente benzer ; ancak vasıta beyti her bendin sonunda değişmeyen ve tıpkı tekrarlanır Konularında daha çok Tanrının gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır
DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ
1 TEVHİT VE MÜNACÂT: Tanrının birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere tevhit, Tanrıya yapılan yalvarış ve yakarışları anlatan şiirlere de münacât denir Daha fazla kaside biçimiyle yazılmıştır
2 NAAT: Hz Muhammed ’i methetmek için yazılan şiirlere denir Bunlar da daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır
3 MERSİYE: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı izah etmek için yazılan şiirlerdir Genel Olarak terkibi bent biçimiyle yazılmıştır (Bu türün, Eski Türk Edebiyatı ’ndaki adı sagu, Halk Edebiyatı ’ndaki adı ise ağıttır)
4 METHİYE: Bir kimseyi methetmek için yazılan şiirlerdir Bunlar da genelde kaside şeklinde yazılmıştır
5 HİCVİYE: Bir kimseyi iftira etmek için yazılan şiirlerdir
6 FAHRİYE: Şairlerin kendilerini methetmek nedeniyle yazdıkları şiirlerdir
ANEKDOT: Divan edebiyatında bir şairin şiirine, diğer bir şair göre benzer ölçü, kafiye ve redifle yazılan benzerine “Nazire denir Bu, nazire yazar şairin diğer şaire karşısında duyduğu saygı ve beğeniden ileri gelmektedir Edebiyatımızda bu türde de öyle fazla mahsul verilmiştir
DİVAN EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
1 Nazım birimi çoğunlukla beyittir ve tümce beyitte tamamlanır Beyit, cümleye egemendir
2 Nazım ölçüsü “aruzdur
3 Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıca ’dır
4 Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır
5 Şiirlerin konuyu taşıyan başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine kadar adlandırılmışlardır
6 Klişe bir edebiyattır Duygu ve fikirler değişmeyen sözlerle (Mazmun) anlatılır
7 Anlatılan şey değil, anlatış biçimi ön plandadır
8 Görünmeyen bir edebiyattır İnsan ve doğa gerçekten olduğundan ayrı ele alınmıştır
9 Aydın zümrenin edebiyatıdır Medrese kültürü hakimdir Genelde saraya ve çevresine seslenir
10 Sanatlara oldukça çok yer verilmiş, sanat yapmak hedef durumuna gelmiştir
11 Ulusal bir edebiyat olmayıp dinin etkisiyle şekillenmiştir Arap ve İran edebiyatının etkisi çok fazladır
12 Şiirde daha çok aşk, sevgili, alkol, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir
13 Nazım ön planda tutulmuş, nesre pek eksik yer verilmiştir
14 Nesir alanında tezkireler (edebiyat tarihi görevini gören biyografik eser), münşeatlar (mektuplar), tarihler, dini metinler ve nasihatnamelere de rastlanmaktadır Bunlarda da sanat yapma amacı ön plandadır
15 13yüzyılda gelişmeye başlamış 16 ve 17 yüzyıllarda en olgun dönemini yaşamış, 19yüzyılın sonlarına dek sürmüştür *