Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Türk Edebiyati ve Türk Edebiyatının Tarihi Evreleri

Türk Edebiyati ve Türk Edebiyatının Tarihi Evreleri

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
TÜRK EDEBİYATI ’NIN TARİHÎ DÖNEMLERİ
İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK EDEBİYATI
İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI
BATI ETKİSİNDE TÜRK EDEBİYATI

“Söz ve anlamı, yani dimağında yer eden, her türlü bilgileri, insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri ya da okuyanları, çok ilgili kılacak görünüşte söylemek ve yazmak sanatı Bunun içindir fakat, edebiyat; ister nesir hâlinde olsun, ister nazım biçiminde olsun, tıpatıp resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir
Kemal ATATÜRK


EDEBİYATIN TANIMI: Arapça kökenli “Edebiyat kavramının tanımı ile ilgili olarak TDK Türkçe Sözlüğü ’nde üç öbür tanımlama bulunmaktadır:

Olay, akıl, duygu ve imajların dil aracılığı ile biçimlendirilmesi sanatı, yazın, literatür: “Edebiyat hocası iken talebeme bu nesir sanatından bir kere bahsetmiştim Falih Rıfkı ATAY
Bir bilim kolunun türlü konuları üstüne yazılı yazı ve eserlerin hepsi, literatür: “Hekimlik edebiyatı
Doğru olmayan, boşboğaz, anlamsız sözler
Edebiyat yapmak: Bir konu üstünde gereksizce süslü sözler anlatmak

Yukarıdaki tanımlardan ilki, bizim esas olarak üstünde duracağımız edebiyat tanımıdır Diğerleri ise, daha çok toplumun, daha sonra edebiyat tanımına yüklediği anlamları içermektedir Bu doğrultuda biz, edebî, edebî eser ve edebiyatçı tanımlarının da anlamlarını devretmek zorundayız:

Nezaket (edeb): Toplum töresine uygun davranma, incelik:

“Demokrasi çağırmak edep demektir, büyüğe hürmet demektir, küçüğe haddini çakmak demektir
Falih Rıfkı ATAY

“Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan! Abdülhak Şinasi HİSAR

Edebî: Arapça “edeb kelimesine mensubiyet eki (aitlik eki) “înin getirilmesiyle türetilen bir kelimedir Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin anlamında kullanılmaktadır

“Gazete idaresinde biriken edebî mecmuaların yapraklarını karıştırıyorum Ahmet Haşim
“Yeni Delhi ’deki izlenimlerimin edebî olanlarını özetlemeye çalıştım“ Haldun TANER

Edebî Eser: Edebiyat değeri olan eser

Edebiyatçı:

Edebiyatla uğraşan kimse
Edebiyat dersi okutan hoca
Edebî eser ortaya koyabilme, edebiyatla uğraşabilme bir sanat olarak algılanmalıdır Çünkü edebiyat, hoş sanatların bir kolu, olur ya de birinci koludur

“İnsana ait bir duyguyu, düşünceyi, gerçek dışı; ilişkilerde ortaya meydana çıkan durumlar karşısındaki yorumları, tutumları, bir dilin imkânlarını en güzel şekilde kullanarak gerçekte olmuş gibi anlatma sanatına edebiyat sanatı diyoruz
Edebiyat kelimesi, keza edebî eserlerin, ayrıca de araştırmaların dünyasını karşılıyor (Tural, 1993:11)

“Edebiyat ve edebiyatçı kavramlarını, dil aracılığıyla hoş, güzel ve ulvînin etrafındaki duygu, us ve hayalleri anlatan özel bütünlükler ve bunları yaratan insanlar manasında kullanmalıyız O zaman «edebiyat» kelimesi, ayrıca kavram boyutları hem de terim yönü ile muhakkak bir kelime olur

Edebiyat bilimi ise, yaratıcılığı değil araştırıcılığı, değerlendiriciliği başlıca bölge bir faaliyettir (Tural, 1993:12)

Herhangi bir eserin edebî değerde olup olmadığını ortaya koyabilmemiz için eserde bulunması gereken bir takım özellikler vardır Bu özellikleri, şu başlıklar aşağı biriktirmek mümkündür:

Her şeyden önce edebî eser, tüm toplumu, hattâ bütün insanlığı ilgilendirmelidir
Eğitici (didaktik) amaçlı olmamalıdır (Bu nitelik doğrultusunda örneğin, ders kitaplarını edebî eser olarak kabul edemeyiz)
Toplumların ortak zevklerinin ve genel düşünce anlayışlarının yansıtıcısı olmalıdır
“Çağdaş Edebiyat, genelde endişelerle batmış bir çağı, erdemi, büyük toplumsal değişimleri dile getirmektedir Çağdaş Edebiyattan beklenilen, ustalıklı biçimler içerisinde çağın sözcülüğünü etmektir
SPENCER

TÜRK EDEBİYATININ TARİHÎ DÖNEMLERİ

“Yeryüzünde büyük sanat ve edebiyat hareketleri yaratmış milletler içinde edebiyat tarihinin tetkiki, geniş zaman isteyen ve şiddet olan Türk Edebiyatı Tarihi ’dir Küçük bir dikkatle görülür ama, birçok milletlerin edebiyatları, umumiyetle tek bir vatanda ve son beş altı yüzyıl içinde meydana gelmiştir Eski edebiyatlardan Yunan, Lâtin, Arap ve İran edebiyatları da ekseriya benzer vatanlarda eser vermiş yoksa büyük edebî faaliyetleri açıklanmış bir vakit içinde yaşayıp son bulmuş edebiyatlardır
Türk Edebiyatı ’nın ise, 27 yüzyıl sürmüş bir hayatı bilinmektedir Bu edebiyat aynı zamanda, tek bir vatanda değil, ilk önce Kore ’ den Avrupa ’ya değin uzanan Orta Asya coğrafyası elde etmek üzere, Horasan, İran, Hindistan, Azerbaycan, Anadolu ve Balkanlar Türkiyesi, Mısır, Suriye, Irak vb gibi coğrafyanın çoğu bölgelerinde öbür devletler kurmuş Türklerin değişik vatanlarında işlenmiştir (Banarlı, 1983:1)
Yukarıdaki ifadelerden anlaşılacağı gibi Türk Edebiyatı, günümüzden en düşük 2500 yıl öncesine dayanan, çok değişik coğrafyalarda kendine özgü güzellik ve varlıklıliği ile biçimlenmiş bir edebiyattır Her şeyden önce Türk Edebiyatı, tarihî seyri içinde birbirinden farklı zamanlarda ve öbür coğrafyalarda biçimlenmiş olmasına, kimi süre tanıdık olmayan milletlerin dil ve edebiyat kurallarının da etkisinde kalmasına ve öbür edebiyat anlayışlarını bünyesinde bulundurmasına karşın bir bütünüyle değerlendirilmelidir Yani, Türk Edebiyatı; yaşanan çağlara ve bu çağlar içinde yansıttığı ana konulara kadar daha alçak dönemlere ayrılmaktadır Fakat, bu ayrılıklar, Türk Edebiyatı ’nın bir bütün hâlinde görülmesine engel olmamaktadır

Biz bu incelememizde, bir tüm hâlinde algılanması gereken Türk Edebiyatı ’nı, tarihî gelişiminde üç asıl bölümde ve her bölümü de kendi içinde öbür kollara ayırarak ortaya koyacağız: *
 
858,481Konular
981,442Mesajlar
29,603Kullanıcılar
_yunusok_72Son üye
Üst Alt