iltasyazilim
FD Üye
Türk Edebiyatında Biyografi Yazan Yazarlar Hakkında Bilgi
Türk şairlerinin biyografilerinin toplandığı ilk Türkçe şuara tezkiresi XV yüzyılda kaleme alınan Ali Şir Nevayî (ö1501907) ‘nin Mecâlisü ’nNefâis (1491896) adlı eseridir
Tanzimattan günümüze kadar yazılı biyografilere şu örnekleri verebiliriz: Recaizade Mahmut Ekrem, Kudemadan Birkaç Şair (1885); Muallim Naci, Osmanlı Şairleri (1890); Beşir Fuad, Viktor Hugo (1886); Süleyman Nazif, Mehmet Akif (1924); Kenan Akyüz, Tevfik Fikret (1947); Mehmet Kaplan, Namık Kemal Hayatı ve Eserleri (1948); Olcay Önertoy, Halit Ziya Uşaklıgil, Romancılığı ve Romanımızdaki Yeri (1965); Birol Emil, Mizancı Murad Bey, Hayatı ve Eserleri (1979); Nurullah Çetin, Behçet Necatigil, Hayatı, Sanatı ve Eserleri (1998)
KKendi alanlarında meşhur olmuş, siyaset adamı, edebiyatçı, sporcu, bilim adamı, ses, sinema, tiyatro sanatçısı, gazeteci, ticaret adamı gibi şahısların hayatlarını, neler yaptıklarını, ülke ve dünya insanlığına neler kazandırdıklarını, hayatlarının kayda değer başarılarını ve dönüm noktalarını tamamen anlatan yazı ve kitaplara biyografi (yaşamöyküsü) denir
Bir kişinin hayatını ayrıntılı olarak veren kişisel yaşam öyküsü kitapları olduğu gibi, birden fazla kişinin hayat hikâyelerini bir araya getiren genel biyografi eserleri de vardır
Örneğin antolojilerde, ansiklopedilerde, yıllıklarda birdenbire fazla kişinin biyografileri çok kısa olarak asıl hatlarıyla verilir Bu eserlerde veya yazarın kitabının arka kapağında ya da iç sayfasında bulunan biyografiler genellikle kısadır Ayrıntıları atılmış daha fazla doğum ölüm tarihleri, doğum yerleri, bitirdikleri okullar, çalıştıkları işler, yazdıkları eserler ve manâlı başarıları anılmakla yetinilir
Her döneme, her mesleğe ve her millete ait kişilerin biyografilerini veren eserlere evrensel biyografi, bir millete ait kişilerin biyografilerini verenlere ulusal yaşam öyküsü, bir bölgeye mensup kişilerin biyografilerinin toplandığı eserlere yöresel yaşam öyküsü, emin bir mesleğe mensup şahısların yer aldığı eserlere meslekî biyografi, belirli bir dönemde yaşayanların hayat hikâyelerinin verildiği eserlere de dönem biyografisi denir Dönem biyografisine çağdaş insanların yer aldığı Who ’s Who? (Kim Kimdir?) adlı eseri gösterebiliriz
Biyografiler yazım tekniğine tarafından de farklılıklar arz etmektedir Bunları özet olarak şöyle sınıflandırabiliriz:
a Bilimsel yaşam öyküsü
Biyografik bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, daha aşağı başlıklar halinde, onun dönemi içindeki konumunu, getirdiği yenilikleri, gösterdiği başarıları, eserlerini, eserlerinin öbür özelliklerini eleştirel bir tutumla, belgelere, araştırma ve incelemelere dayalı olarak veren çalışmalara bilimsel biyografi ya da biyografik monografi denir Bu tür eserlerde kişinin doğumu, yetişmesi, öğrenimi, çalışma hayatı, türlerine göre eserleri, eserlerinin önemi, şekil ve muhteva özellikleri, başarıları, ödülleri ve diğer özellikleri bölümler halinde verilir Bilimsel yaşam öyküsü türüne şu örnekler verilebilir: Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret ÖdevŞahsiyetEser (1971); İsmail Parlatır, Recaizade Mahmut Ekrem (1995); ÖFaruk Huyugüzel, Hüseyin Cahit Yalçın ’ın Hayatı ve Edebî Eserleri Üzerinde Bir Araştırma (1984)
b Biyografik roman
Roman, hikâye gibi tahkiye kurgusu içerisinde, durum anlatımı üslûbuyla kişiyi bir roman kahramanı gibi olayların içindeki konumlarıyla sunan eserlere de edebî yaşam öyküsü ya da biyografik roman denir Biyografik romanlarda kişinin ruhsal ve maddesel özellikleri, davranışları, duyguları, düşünceleri, tepkileri, konuşma alışları, giyinişi gibi pek çok değişik özellikleri enine boyuna verilip bir anlamda onun portresi çizilir Hayatı içerisinde canlı, yaşamış bir karakter olarak sergilenir Buna örnek olarak M Belli Erişirgil ’in Mehmet Akif İslâmcı Bir Şairin Romanı (1956); Tahir Alangu ’nun Ömer Seyfettin (1968) adlı eserleri verilebilir Ayrıca Oğuz Atay ’ın Bir Bilim Adamının Romanı (1975) adlı romanı da bu türün en iyi örneklerindendir Yazan bu romanında hocası Mustafa İnan ’ı merkez alarak bir dönemin idealist neslinin hayatını yansıtmıştır Hatıra Mektup Yaşam Öyküsü Jurnal Roman Tiyatro Fıkra Röportaj Makale Eleştiri Haber Yazısı Deneme Yolculuk Yazısı Söyleşi
c Nekroloji
Ölen meşhur bir kişinin derhal ölümünden sonraki günlerde genel olarak gazete ve dergilerde yakın çevresinde bulunan kişiler tarafından onun üstün niteliklerinin, erdemlerinin, çalışmalarının ve öteki özelliklerinin hatıra üslûbuyla anlatıldığı yazılara denir Bu yazılar bir anlamda öleni fazla seven birinin ağıtları, şehvetli, öznel açıklamalarıdır Bu cins yazılara misal olarak Yahya Kemal ’in ölümü dolayısıyla kaleme dargın şu yazıları verebiliriz: Vehbi Cem Aşkun, “İstanbul Aşığını Kaybetti (Dünya, 5 Kasım 1958); Nimet Behsuz, “Büyük Şairin Peşinde (Yeni Gün, 3 Kasım 1958); Cenap Gedikoğlu, “Bir Dev Şair Göçtü (Yeni Gün, 5 Kasım 1958)
Otoyaşam öyküsü: Bir Takım ünlü kişiler hayattayken kendi hayat hikâyelerini yazmışlardır Bunlara da otoyaşam öyküsü (özyaşamöyküsü) denir
Önceleri biyografiler, genellikle kralların, büyük din adamlarının veya olağanüstü kahramanlıklar göstermiş oysa şilerin hayatıyla sınırlıydı Bunların biyografilerinde genel olarak onların gerçek özelliklerinin ve niteliklerinin yanına efsanevî, menkıbevî özellikleri de vurgulanırdı Kahramanların yüceltilmiş kişilikleri o topluma bir özgüven aşılıyor, keza model kişilikleri sunularak onlar gibi olunması salık veriliyor ve bazı hikmetli davranışlarıyla da ibretli dersler verilmesi amaçlanıyordu Mesela Tanzimattan önce klâsik Türk edebiyatında yazılan menakıbnameler, tarikat büyüklerinin kerametlerle batmış mucizevi hayatları verilir
Türk edebiyatında ilk biyografik eser, Malik Bahşi ’nin Feridüddini Attar ’dan çevirmiş olduğu Tezkiretü ’lEvliya ’dır
Daha çok mesleklerine kadar düzenlenmiş ve ansızın fazla kişinin biyografisinin yer aldığı tezkire, menakıb, vefeyat, devha, sefine, tuhfe, hadika, fihrist, silsilename, şairname, gazavatname, sicil gibi adlar aşağı birçok eser kaleme alınmıştır
Menakıpname veya velâyetname denilen eserlerde tarikat büyüklerinin, evliyaların, pir ve şeyhlerin mucizevi halleri, kerâmetleri ve diğer kişisel özellikleri anlatılır Yayımlanmış bazı menakıpnamelere şu örnekler gösterilebilir: Hacımsultan Velâyetnamesi (Rudolp Tschudi); Hacı Bektaş Velâyetnamesi (Erich Gross)
Vakayinamelerde de çoğu devlet adamının biyografilerine ait malzemeler bulmak mümkündür
*
Türk şairlerinin biyografilerinin toplandığı ilk Türkçe şuara tezkiresi XV yüzyılda kaleme alınan Ali Şir Nevayî (ö1501907) ‘nin Mecâlisü ’nNefâis (1491896) adlı eseridir
Tanzimattan günümüze kadar yazılı biyografilere şu örnekleri verebiliriz: Recaizade Mahmut Ekrem, Kudemadan Birkaç Şair (1885); Muallim Naci, Osmanlı Şairleri (1890); Beşir Fuad, Viktor Hugo (1886); Süleyman Nazif, Mehmet Akif (1924); Kenan Akyüz, Tevfik Fikret (1947); Mehmet Kaplan, Namık Kemal Hayatı ve Eserleri (1948); Olcay Önertoy, Halit Ziya Uşaklıgil, Romancılığı ve Romanımızdaki Yeri (1965); Birol Emil, Mizancı Murad Bey, Hayatı ve Eserleri (1979); Nurullah Çetin, Behçet Necatigil, Hayatı, Sanatı ve Eserleri (1998)
KKendi alanlarında meşhur olmuş, siyaset adamı, edebiyatçı, sporcu, bilim adamı, ses, sinema, tiyatro sanatçısı, gazeteci, ticaret adamı gibi şahısların hayatlarını, neler yaptıklarını, ülke ve dünya insanlığına neler kazandırdıklarını, hayatlarının kayda değer başarılarını ve dönüm noktalarını tamamen anlatan yazı ve kitaplara biyografi (yaşamöyküsü) denir
Bir kişinin hayatını ayrıntılı olarak veren kişisel yaşam öyküsü kitapları olduğu gibi, birden fazla kişinin hayat hikâyelerini bir araya getiren genel biyografi eserleri de vardır
Örneğin antolojilerde, ansiklopedilerde, yıllıklarda birdenbire fazla kişinin biyografileri çok kısa olarak asıl hatlarıyla verilir Bu eserlerde veya yazarın kitabının arka kapağında ya da iç sayfasında bulunan biyografiler genellikle kısadır Ayrıntıları atılmış daha fazla doğum ölüm tarihleri, doğum yerleri, bitirdikleri okullar, çalıştıkları işler, yazdıkları eserler ve manâlı başarıları anılmakla yetinilir
Her döneme, her mesleğe ve her millete ait kişilerin biyografilerini veren eserlere evrensel biyografi, bir millete ait kişilerin biyografilerini verenlere ulusal yaşam öyküsü, bir bölgeye mensup kişilerin biyografilerinin toplandığı eserlere yöresel yaşam öyküsü, emin bir mesleğe mensup şahısların yer aldığı eserlere meslekî biyografi, belirli bir dönemde yaşayanların hayat hikâyelerinin verildiği eserlere de dönem biyografisi denir Dönem biyografisine çağdaş insanların yer aldığı Who ’s Who? (Kim Kimdir?) adlı eseri gösterebiliriz
Biyografiler yazım tekniğine tarafından de farklılıklar arz etmektedir Bunları özet olarak şöyle sınıflandırabiliriz:
a Bilimsel yaşam öyküsü
Biyografik bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, daha aşağı başlıklar halinde, onun dönemi içindeki konumunu, getirdiği yenilikleri, gösterdiği başarıları, eserlerini, eserlerinin öbür özelliklerini eleştirel bir tutumla, belgelere, araştırma ve incelemelere dayalı olarak veren çalışmalara bilimsel biyografi ya da biyografik monografi denir Bu tür eserlerde kişinin doğumu, yetişmesi, öğrenimi, çalışma hayatı, türlerine göre eserleri, eserlerinin önemi, şekil ve muhteva özellikleri, başarıları, ödülleri ve diğer özellikleri bölümler halinde verilir Bilimsel yaşam öyküsü türüne şu örnekler verilebilir: Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret ÖdevŞahsiyetEser (1971); İsmail Parlatır, Recaizade Mahmut Ekrem (1995); ÖFaruk Huyugüzel, Hüseyin Cahit Yalçın ’ın Hayatı ve Edebî Eserleri Üzerinde Bir Araştırma (1984)
b Biyografik roman
Roman, hikâye gibi tahkiye kurgusu içerisinde, durum anlatımı üslûbuyla kişiyi bir roman kahramanı gibi olayların içindeki konumlarıyla sunan eserlere de edebî yaşam öyküsü ya da biyografik roman denir Biyografik romanlarda kişinin ruhsal ve maddesel özellikleri, davranışları, duyguları, düşünceleri, tepkileri, konuşma alışları, giyinişi gibi pek çok değişik özellikleri enine boyuna verilip bir anlamda onun portresi çizilir Hayatı içerisinde canlı, yaşamış bir karakter olarak sergilenir Buna örnek olarak M Belli Erişirgil ’in Mehmet Akif İslâmcı Bir Şairin Romanı (1956); Tahir Alangu ’nun Ömer Seyfettin (1968) adlı eserleri verilebilir Ayrıca Oğuz Atay ’ın Bir Bilim Adamının Romanı (1975) adlı romanı da bu türün en iyi örneklerindendir Yazan bu romanında hocası Mustafa İnan ’ı merkez alarak bir dönemin idealist neslinin hayatını yansıtmıştır Hatıra Mektup Yaşam Öyküsü Jurnal Roman Tiyatro Fıkra Röportaj Makale Eleştiri Haber Yazısı Deneme Yolculuk Yazısı Söyleşi
c Nekroloji
Ölen meşhur bir kişinin derhal ölümünden sonraki günlerde genel olarak gazete ve dergilerde yakın çevresinde bulunan kişiler tarafından onun üstün niteliklerinin, erdemlerinin, çalışmalarının ve öteki özelliklerinin hatıra üslûbuyla anlatıldığı yazılara denir Bu yazılar bir anlamda öleni fazla seven birinin ağıtları, şehvetli, öznel açıklamalarıdır Bu cins yazılara misal olarak Yahya Kemal ’in ölümü dolayısıyla kaleme dargın şu yazıları verebiliriz: Vehbi Cem Aşkun, “İstanbul Aşığını Kaybetti (Dünya, 5 Kasım 1958); Nimet Behsuz, “Büyük Şairin Peşinde (Yeni Gün, 3 Kasım 1958); Cenap Gedikoğlu, “Bir Dev Şair Göçtü (Yeni Gün, 5 Kasım 1958)
Otoyaşam öyküsü: Bir Takım ünlü kişiler hayattayken kendi hayat hikâyelerini yazmışlardır Bunlara da otoyaşam öyküsü (özyaşamöyküsü) denir
Önceleri biyografiler, genellikle kralların, büyük din adamlarının veya olağanüstü kahramanlıklar göstermiş oysa şilerin hayatıyla sınırlıydı Bunların biyografilerinde genel olarak onların gerçek özelliklerinin ve niteliklerinin yanına efsanevî, menkıbevî özellikleri de vurgulanırdı Kahramanların yüceltilmiş kişilikleri o topluma bir özgüven aşılıyor, keza model kişilikleri sunularak onlar gibi olunması salık veriliyor ve bazı hikmetli davranışlarıyla da ibretli dersler verilmesi amaçlanıyordu Mesela Tanzimattan önce klâsik Türk edebiyatında yazılan menakıbnameler, tarikat büyüklerinin kerametlerle batmış mucizevi hayatları verilir
Türk edebiyatında ilk biyografik eser, Malik Bahşi ’nin Feridüddini Attar ’dan çevirmiş olduğu Tezkiretü ’lEvliya ’dır
Daha çok mesleklerine kadar düzenlenmiş ve ansızın fazla kişinin biyografisinin yer aldığı tezkire, menakıb, vefeyat, devha, sefine, tuhfe, hadika, fihrist, silsilename, şairname, gazavatname, sicil gibi adlar aşağı birçok eser kaleme alınmıştır
Menakıpname veya velâyetname denilen eserlerde tarikat büyüklerinin, evliyaların, pir ve şeyhlerin mucizevi halleri, kerâmetleri ve diğer kişisel özellikleri anlatılır Yayımlanmış bazı menakıpnamelere şu örnekler gösterilebilir: Hacımsultan Velâyetnamesi (Rudolp Tschudi); Hacı Bektaş Velâyetnamesi (Erich Gross)
Vakayinamelerde de çoğu devlet adamının biyografilerine ait malzemeler bulmak mümkündür
*