Türk İnsanı

Türk insanı, bir ömrü iki ara sıra derede tamamlar

Ya sevmeyi bilmez, ya da sevmekte geç kalır !
Ya aşkı tanımaz, ya tanıyınca kölesi olur
Ya tuttuğu ekip kazanmaz, ya şampiyon takımı tutmaz!
Ya meslek bulamaz, ya bulduğu iş para kazandırmaz
Ya mektep kazanamaz, ya kazandığı mektep idealine uymaz!
Ya evde kalır, ya koca dayağına dayanamaz

* * *
Bu ikilem yumağını istediğiniz kadar büyütebilirsiniz

Türk insanı en fazla kendi elleri ile seçtiği
siyasetçilerden nefret edilen şey eder

40 yıldır başımızda duran Demirel'ler, Ecevit'ler o
makamlara her zaman bizim oylarımızla gelmişlerdir; hatta
cebren gitmişler, ama hiç zor kullanarak gelmemişlerdir

Askeri darbeleri suratlarına alkışlar, arkalarından
söveriz

Trafik ve enflasyon canavarından nefret eder, lakin
onlar olmadan hiç yapamayız !

Vergiyi mecburi kalmadan ödemez, oysa gazetelerde
gördüğümüz aidat kaçakçılarına başlıca avrat söveriz

Milletimiz; karısına kızına ters bakanı, alim Allah,
delik deşik eder; elalemin karısına, kızına kendisi
zıt bakmaktan ise büyük zevk alır

Bizde vuslata eren erkekten bestekar çıkmaz, kendisine
aşık olunan kadının yüz vermediği yamuk adam ise keza
yaman bir şair, ayrıca hayran kalınan bir bestekar olur

Yerken en hayranlık uyandıran yemek acılı Adana'dır, arkasında
sövülen yemek yemek de acılı Adana'dır! *