Konfederasyondan yapılan açıklamada, her ay düzenli olarak gerçekleştirilen "açlık ve yoksulluk sınırı" araştırmasının 2020 Haziran ayı verilerine yer verildi.
Araştırmada, 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 2 bin 431 lira 8 kuruş, gıda harcamasıyla birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarının (yoksulluk sınırı) 7 bin 918 lira 82 kuruş, bekar bir çalışanın yaşama maliyetinin ise aylık 2 bin 952 lira 41 kuruş olarak hesaplandığı vurgulandı.
Ücretli çalışanların karşı karşıya kaldığı geçim şartlarının, elde edilen gelirin yetersizliği nedeniyle her geçen gün giderek ağırlaştığı belirtilen araştırmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde Türkiye'de çoğu küçük ve orta ölçekli iş yerlerinin üretimlerine ara vermesinin veya kapanmasının, işçilerin işsiz kalmasına, büyük bir bölümünün ücretsiz izne çıkarılmasına veya kısa süreli çalışmalarına neden olduğu ifade edildi.
Araştırmada, ücretli çalışanların değil birikimlerinin olması, ihtiyaçlarının çoğu için borçlanarak geçimlerini sürdürdüğü aktarılarak, ücretsiz izne çıkarılan işçilere sağlanan nakdi ücret desteğinin günlük 39,24 lira tutarıyla net aylık asgari ücretin yarısından az olduğu savunuldu.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilen işçilerin en düşük aylık gelirinin asgari ücretin yüzde 60'ı oranında olduğu belirtilen araştırmada, şu değerlendirmelere yer verildi:
"İşsizlik sigortası kapsamında olan işçilerin en düşük gelirleri ise asgari ücretin yüzde 40'ı düzeyindedir. Buna karşılık net asgari ücret günlük 77,49 aylık net 2.324,70 lira olarak bu yılın sonuna kadar geçerlidir. Bu veriler çalışanların ekonomik durumunu ortaya koymaktadır. Yürürlükteki asgari ücret, dört kişilik bir ailenin zorunlu gıda harcaması tutarı olan açlık sınırının bile altındadır. Dört kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafı tutarı yılın ilk yarısında önceki yıl sonuna göre 268 lira, temel ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama ise 874 lira artış göstermiştir. Son bir yıl itibariyle bakıldığında, ortaya çıkan ek harcama gereği gıda için 364 lira, toplam hane halkı harcaması için 1185 liradır."
- Gıda fiyatları endeksindeki aylık değişim yönü ve hızı
Türk-İş tarafından hesaplanan gıda endeksi ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksindeki aylık değişim yönü ve hızının birbirine paralel gelişim gösterdiği ve son aylarda yükselme eğiliminde olduğuna işaret edilen araştırmada, Türk-İş'in verileri temel alındığında "mutfak enflasyonu"ndaki değişimin 2020 Haziran ayı itibarıyla şu şekilde olduğuna değinildi:
"Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,29 oranında geriledi. Yılın ilk yarısı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 12,41 oranında oldu. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 17,60 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 12,68 olarak hesaplandı."
Araştırmada, Türk-İş hesaplaması temel alınarak 2020 Haziran ayında gıda ürünlerinde fiyatlardaki değişimlere de yer verilerek peynirin fiyatının arttığı, süt ve yoğurt fiyatının aynı kaldığı; et, tavuk ile sakatat (dana ciğerdeki artış hariç) ürün fiyatlarının bu ay yine genel olarak değişmediği, bakliyat ürünlerinde ise düşük de olsa fiyat artışının yaşandığı ifade edildi.
Sebze ve meyve ortalama fiyatının, meyve fiyatlarındaki artışa bağlı olarak bu ay biraz daha yükseldiği belirtilen araştırmada, sebze-meyve ortalama kilogram fiyatının bu ay 8,45 lira olduğu aktarıldı.
Araştırmada, ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta ise bu ay önemli bir fiyat değişikliğinin tespit edilmediği; tereyağı, zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve margarin fiyatında da bu ay önemli bir değişiklik olmadığı kaydedildi.
Açık satılan siyah zeytinin ortalama fiyatının yükseldiği, yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği gibi) ürünlerinin fiyatında zam görüldüğü, baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber gibi) fiyatının aynı kaldığı ve çay ile ıhlamur fiyatının değişmediği; bal, reçel, pekmez, şeker, tuz ve salça fiyatının aynı kaldığı belirtilen araştırmada, hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatlarının, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edildiği ifade edildi.
Araştırmada, TÜİK tarafından derlenen fiyat verilerinin kullanılmadığı fakat gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslamak için sonradan izlendiği, dolayısıyla çalışmanın bu niteliğiyle bağımsız olduğu kaydedildi.
Konfederasyonun her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıkladığı, bu yönüyle de tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan öncü gösterge niteliği taşıdığına işaret edildi.
AA