Murat Öz, 2019'da Manş Denizi'ni geçmeyi hedef olarak belirlediğini ve Kamil Resa Alsaran'ın antrenörlüğünde çalışmalara başladığını anlattı.Antrenmanlarını, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında yaptığını belirten Öz, "Araya Kovid-19 salgını girince süreç biraz uzadı. Ekip olarak yoğun bir tempoda hazırlandık. İstanbul Bebek açıklarında akıntı, Maltepe'den Burgazada ve Heybeliada'ya ise uzun yüzme antrenmanları yaptım." diye konuştu.50 BİNE YAKIN KULAÇ ATTI
Öz, gerekli şartların oluşmasıyla 11 Eylül'de, saat 00.30 itibarıyla Manş Denizi'nin en dar yeri olan İngiltere'nin Dover Boğazı'ndan yüzmeye başladığını dile getirerek, yaşadıklarını şöyle aktardı:"Dalgalı bir deniz vardı. Deniz suyu sıcaklığı 17-19 derece arasındaydı. 6 saat dalgalı denizde yüzdüğüm için sol omzum çok yıprandı. İki saatte bir aldığım kuvvetli ağrı kesicilerle 14 saat 16 dakikada parkuru tamamladım. İki kıyı arasındaki mesafe kuş uçuşu 34 kilometre ama metcezir nedeniyle 62 kilometre yol almak zorunda kaldım. Hedefimiz 12 saat 38 dakikada bitirmekti. Akıntı bizi öyle bir attı ki hedefimizden uzaklaştık. Son 3 saat hiç durmadan dakikada 60 kulacın altına düşmeden bitirmeye çalıştım. Neticede 50 bine yakın kulaç atıp, 62 kilometre yüzdüm. Parkur Fransa'nın Wissant bölgesinde sona erdi."YENİ HEDEFLER BELİRLEDİ
14 saat 16 dakika yüzdükten sonra ulaştığı Wissant'ın güneyindeki sahilde kendisini güneşlenen insanların karşıladığını belirten Öz, Manş Denizi'ni yüzerek geçme hedefini gerçekleştirdiği için çok mutlu olduğunu söyledi.Manş'ı bireysel olarak geçen 16. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın gururunu yaşadığını ifade eden Öz, yeni hedef olarak kendisine önce Türkiye'deki birkaç su parkurunu, ardından da dünyanın çeşitli bölgelerindeki uzun mesafeleri belirlediğini dile getirdi."HİÇ YILMADI, ZORLANDIĞI ANLARDA ŞİKAYETÇİ OLMADI"
Antrenörü Alsaran da Murat Öz'ün Manş'ı geçen Türk yüzücüler arasında en yüksek metcezirde yüzen kişi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:"Bu çok yüksek akıntılara karşı gelip yüzmek demek. Zaten bu tip metcezirde kimseyi yüzdürmüyorlar ama biz mecburduk. Çünkü tek günümüz vardı. Murat eski bir su topçu olarak çok güçlü ve dayanıklı olduğundan, zor akıntıları yenip güzel bir dereceyle Manş Denizi'ni geçti. Babası Münci Bey de teknedeydi. Oğluna çok büyük destek verdi. Bu arada, su topundan arkadaşı Emrah Nikerel tüm süreçte ve yüzme gününde en büyük destekçisi olup benim işimi de kolaylaştırdı. Murat, yüzme esnasında hiç yılmadı, zorlandığı anlarda şikayetçi olmadı. Sadece yapması gerekeni yapıp kulaç attı. 'Ne kadar oldu ne kadar kaldı? Amma da zormuş.' demedi. Şükürler olsun tüm olumsuzlukları aşıp hedefine ulaştı."