Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Türkçe’nin Kullanımı ve Dil Politikası

Türkçe’nin Kullanımı ve Dil Politikası
0
71

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Türkçe’nin Kullanımı ve Dil Politikası Türkçe Türkçe’nin Kullanımı ve Dil Politikası Türkçe, dünyanın en fazla konuşulan altıncı dilidir ve yayıldığı bölge bakımından dünyanın üç büyük dili arasındadır Türkçe, günümüzde devlete ait dil, devlet dili, azınlık dili ve göçmen dili olarak 12 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada kullanılmaktadır Türkçe, yazı ve edebi dil, eğitim ve öğretim dili, sözlü, görüntülü yayınlama ve basın dili, ağız ve lehçe, tanıdık olmayan dil olarak da Avrasya’da, Asya’da ve Avrupa’da azami kullanılan dil olmasına rağmen devletimizin ve milletimizin keskin bir Türkçe dil politikası olmaması ‘Türkçe sevdalılarını’, ‘filologları’ ve ‘Türkologları’ içten üzmektedir Türkoloji sahasında yetişecek uzman ve öğrencilerimizin dilbilimi, sosyoloji, tarih, karşılaştırmalı edebiyat, kültür, antropoloji ve insanlar bilimi gibi dersleri görmeleri, yabancı dillere vakıf olmaları sağlanmalıdır Böylece 21 yüzyılda başlıca dilimiz Türkçe’nin varlığı daha iyi korunabilecek ve dille ilgili daha fazla araştırma yapılabilecektir Tarihi ve kültürel alanda varlık mücadelesi veren Türkçe yakın çevresinde ve komşu ülkelerde iç içe kullanılmaktadır Türkiye ve çevresine, Kafkaslar’a, Türkistan’a, İdil Ural Bölgesi’ne, Sibirya’ya, Balkanlar’a yayılan Türkçe, bugün cet, din, tarih ve kültür ortaklıklarıyla beslenip geleceğe zengin sözcük hazinesiyle ve irtibat dili olarak varlığını sürdürme mücadelesi vermektedir Günümüzde Türkçe, eski Doğu Bloku’nun müşterek kültür dili olan Rusça’nın ve bilim, teknik, diplomasi dili olarak kullanılan İngilizce’nin baskısıyla karşısında karşıyadır Bulgarca, Sırpça, Romence, Yunanca, Arapça, Farsça, Çince gibi devlete ait dillerin devlet dili olarak kullanıldığı ülkelerde Türkçe, siyasi ve sosyal şartlara bağlı olarak, hatta uluslar arası ilişkiler çerçevesinde tamamıyla yasaklanmış, ara sıra özgürlük bırakılmış şekliyle ‘azınlık dili’ olarak varlığını devam ettirmiştir Avrupa’da Almanca, Fransızca, İngilizce ve Flamence dilleriyle birlikte kullanılan Türkçe’ye ‘azınlık dili’ statüsü bile verilmemiştir Doğuda Arapça, Farsça, Çince, Hintçe Batıda ise Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, kuzeyde Rusça tarihte ve günümüzde manâlı devlet ve kültür dili olarak kullanılırken, Türkçe’miz hem doğuda, ayrıca de batıda köklü geçmişi ile geniş bir alana yayıldığından ülkemizde yeni dil politikalarının geliştirilmesinin ve gözden geçirilmesinin bütün zamanıdır Yeni dil politikaları geliştirilirken dünyanın en kayda değer beş dili ve o dilleri dünya dili, irtibat dili, kültür dili, tanıdık olmayan dil haline dönüştüren ‘dil politikası üreten merkezlerin stratejileri’ araştırılmalı ve karşılaştırmalı araştırmalar yapılarak “uygulamalı Türkçe politikası gündeme getirilmelidir Türkçe eğitim ve öğretim merkezlerinin, bilhassa Türkçe’nin tanıdık olmayan dil olarak öğretilmesi konusunda yeni stratejilerin geliştirilerek uygulanmasının Türk varlığına ve Türk ekonomisine de katkısının büyük olacağı şüphesizdir Çünkü Türkçe’nin zengin, kültürel, tarihi derinliğe sahip, irtibat, mantık ve bilgisayar, hatta müzik dili olduğunu bütün dilbilimciler kabul etmiş durumdadır Türkçe, Türkiye’de ‘Türkiye Türkçe’siyle’, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Azerbaycan’da, Özbekistan ve Türkmenistan’da o ülkenin geçerli lehçesi ile, Kazakistan ve Kırgızistan da ise resmi dil özelliğini Rusça ile paylaşarak kullanılmaktadır Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde Kumuk ve Nogay, Karaçay Malkar Türkçesi ve Kafkas Türkmen Türkçeleri eğitimöğretim, yazı, günlük hitabe ve basın dili olarak kullanılmaktadır Gürcistan’daki Türk Toplulukları, Ahıska Bölgesinden sürgün edilen Ahıska Türkleri de Türkçeyi konuşma dili olarak kullanırken, Çuvaşistan’da Çuvaş, Başkurdistan’da Başkurt, Tataristan’da Tatar Türkçeleri resmi dil olarak kullanılmaktadır Saha Cumhuriyeti’nde Saha, Altay Cumhuriyeti’nde Altay, Hakas Cumhuriyeti’nde Hakas, Tuva Cumhuriyeti’nde Tuva Türkçeleri Rusça gibi resmi dil olarak kullanılmaya devam edilmekte olup, Altay ve Hakas Türklerinde dil kaybolmakta olduğundan ‘ana dilleri Türkçe’ye sahip çıkmak’ asalet meselesi haline gelmiştir Şor Türkleri de yok elde etmek üzere olan dillerini yaşatma gayreti içerisindedir Kırım Tatar Türkçesi her yerde eğitimöğretim, basın ve yayınlama dili haline gelirken, Kırımçak ve Karay Türkçesi kaybolmak üzeredir Abhazya ve Azak Denizine yakın yerlerde yaşayan Urumlar ise Türkçe’yle birlikte ‘iki dilli’ hayatlarını sürdürmektedir Gagavuz Yeri’nde ise Gagavuz Türkçesi, Rusça ve Moldava diliyle birlikte resmi dil olarak kullanılmaya devam etmektedir Odesa Bölgesindeki Gagavuz Türkleri de Moldova’daki Gagavuzlarla dil ve kültür ilişkilerini pekiştirmektedir Bulgaristan ve Yunanistan’da yaşamış Gagvuz ve Pomak Türkleri ile Romanya’daki Kırım Tatar, Gagavuz ve Nogay Türkleri Türkiye Türkçe’sinden öbür şiveleri kullanmaktadırlar Türkçe, İran’da, Irak’ta ve Suriye’de azınlık dili olarak varlığını devam ettirmektedir Türkçe, Irak’ta Türkmenler göre radyotelevizyon dili olarak kullanılırken, Suriye’de tavır dilinden öteye adım atamamıştır Türkçe son günlerde Suriye’de AB dili olarak eğitimi bahşedilen 18 yabancı dil arasına girmiştir Özellikle İran’da ‘Türkçe şuuru ve kullanımı’ için stratejik yöntem ve diyalog aranmalıdır! Çünkü otuz milyon civarındaki İran Türklüğünün dünyaya Türkçe gözlüğü ile bakabilmesi için ‘Türkçe’yikullanma seferberliğine’ gereklilik vardır Kıpçak grubundan olan Halaç Türkçe’si ise kaybolmaya yüz tutan bir dil olduğundan baştan araştırılmalıdır Türkçe, Fas, Tunus, Cezayir, Darı, Libya gibi ülkelerde yüzyıllarca tavır ve edebiyat dili olarak kullanılmışken; Mısır’da Memluk Kıpçak Türkçe’si olarak ortaya çıkmış, ama bugün bu ülkelerde Türkçe hiç kalmamıştır Doğu Türkistan’daki Türk topluluklarının dil varlıklarının korunmasına Rusya ve Çin defalarca politik yaklaşmıştır Bu yüzden yazı ve edebi dil olarak bilinen Uygur Türkçe’sinin eğitimöğretim dili olmasına müsade verilmemiştir FuYu Kırgız, Sarı Uygur ve Salar Türkçeleri ise, konuşanları gittikçe azalan ve kaybolmaya yüz tutmuş, oysa araştırılması gereken dillerdir Afganistan’da Özbek, Kazak, Türkmen, Kırgız, Türk boyu olan Aymak Türkçeleri tavır dili olarak varlıklarını sürdürmekte iken, Oğuz esaslı Lakay Türklerinin yaşadığı Tacikistan’da Özbek Türkçe’si sosyal hayatta ağırlığını hissettirmektedir ‘Hazara’ ve ‘Lakay’ dilleri hakkında pozitif bir kaynak bulunmadığı için bu dillerin kullanımı her yönden incelenmelidir Türkiye dışarıda yaşamış Türk vatandaşlarının ve çocuklarının ana dilleri Türkçe’dir Fakat üçüncü ve dördüncü kuşak Türk çocukları başlıca dillerini kaybetmiş olup, belli başlı dil yerine İngilizce, Almanca ve Fransızca kullanmaktadırlar Türkçe’yi sadece tanıdık olmayan dil olarak öğrenen çocuklarımızın sayısı da gittikçe artmaktadır! Türkçe’nin kaybı demek Türkçe düşünülmesinin kaybı demektir Türklerin göçmen olarak gittikleri AB ülkeleriyle, Amerika ve Avustralya’da da Türkçe, iletişimde, eğitim ve öğretimde, yazılı ve sözlü edebiyatta, sesli ve görüntülü yayınlarda o ülkenin dilleriyle birlikte iç içe kullanılmaktadır Sosyal ve kültürel sıkıntılar yurt dışarıya yaşamış Türklerin ayrıca kendi kimlikleriyle olan bağlarını koparmamaları, hem de yaşadıkları ülkeye dil ve kültür açısından uyum sağlayabilmeleri amacıyla ilkokuldan itibaren iki dilde okuma yazma ders projeleri uygulamasına geçilmesine rağmen istenilen hedefe ulaşılamamıştır Bu bakımdan Türkçe, hem Türkler için, ayrıca de o ülkenin yerli insanları için daha önemli dil olarak gündeme gelmektedir Türkçe, ne dek bilim dili olarak kullanılırsa, kültür, müzik, edebiyat, sözlü ve yazılmış, görüntülü yayınlama olarak dinç ve etkili bir dil olursa, Türk kültür varlığı olan dil de pek uzun korunur ve yaşar “Her Türk Topluluğunu bir halk, her Türk lehçe ve ağzını bir dil yapma projesini ustaca uygulayan ülkeler Türkçe’yi de, Türk milletini de bozmak istemişlerdir Türkçe ve Türk milleti bu görüntüden mutlaka kurtarılmalıdır Türk dili kollarının büyük bölümünün “kayboluş ve yok oluşsürecini alıkoymak için Türkçe’de birlik sağlanmalıdır Dilde bütünleşmek için Türkçe’nin bir kolu yok, bir sözcüğü bile değil sayılmamalıdır Kültür ve zihin zenginliğini kelime anlamlarından alan Türkçe, etimolojik sözlüklerle, karşılaştırmalı çalışmalarla ve dialektoloji , ağız ve lehçe araştırmalarıyla, alan tarama sözlükleriyle ve yabancı kelimelere karşılık bulma çalışmalarıyla ‘Türkçe’nin Kelime varlığı’ genişletilmelidir Ortak iletişim Türkçe’si siyasi bir kararla yok, internet siteleriyle, uydu aracılığı ile, radyo ve televizyon yayınlarıyla, yazan ve edebiyatçılarımızın eserleriyle güçlendirilmiş, bilim ve teknikte tamamlanmış 2023’te 300 milyon insanın kullandığı bir dil olarak ortaya çıkmalıdır Tüm bu bilgileri araştırarak yazar Nevzat Özkan’ın ‘Türk Dili’nin Yurtları’ adlı eserini etraflıca okumalı ve okutmalıyız AB ile bütünleşme sürecinde çıkarılan ‘mahalli dil ve lehçelerde yayınlama ve eğitim yapılması’ konusundaki yasa hükümlerinin dil kullanımında nasıl bir değişikliğe yol açacağı ve hangi önlemlerin alınması gerektiğine ilişkin belirsizliklerin olduğu da ortadadır Çünkü anayasanın 42 maddesinde “Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına esas dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez hükmü yer almaktadır Türkiye Cumhuriyeti sosyal hayattaki mahalli zenginlikleri ve çeşitlikleri koruyarak geliştirme ilkesini benimsemiş, ulusal devlet ilkesinin gereği olarak da her ülke gibi “tek dil, tek bayrak ve bütünlük içinde bir ülke olmak ilkesine dayandığı için Türkiye Türkçe’sini her zaman koruyacaktır Yeter ama Türkçe’nin zenginliğine güvenelim, tekrar tekrar tekrar Türkçe konuşalım ve yazalım, yazdıralım! Türkçe öğretelim! Türkçe’yi devlete ait bir Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dili durumuna getirmek için, Türkologlarımızın Türk dilini, Türk edebiyat ve kültürünü bütün dünyaya tanıtma fırsatı verilmelidir İşte o vakit Benim vatanımın sınırları ‘Edirne’den başlayıp Hakkari’de bitmez, benim vatanımın sınırları Türkçe konuşulan yerde başlar, Türkçe konuşulan yerde biter diyen Ömer Seyfettin’i haklı çıkarabiliriz Türkçe hakkındaki olumlu görüşlere karşın Türkçe’nin ve Türk kimliğinin erimemesi, yozlaşmaması için ve Türkçe’nin işlevini koruyan bir dil olarak kalması için Kıbrıs Türk’ü Yusuf Yanç’ın aşağıdaki sözlerini aklımızdan çıkarmamalıyız: “Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken dilimizin çalındığını, talan edildiğini, özün el diline özendiğine, içi yananınız var mı? Masallarımızı, tekerlemelerimizi, cet sözlerimizi kaybettik, Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik Türkçe’miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı? Seçme Parça: Aygazete 29072003 Müjdat KAYAYERLİ 29072003  
 

Similar threads

Türkçenin Üstünlüğü Türkçe'nin Üstünlüğü 1 Türkçe'nin Şifresi Oğuz Sürükleyici Bizim bu dek cesaretli konuşmamızı sağlayan Türkçe’nin muhteşem düzenidirNasıl fakat, her şey zıddıyla bilinir, bunun gibi, Türkçe’nin düzeni ortaya konulduktan daha sonra, bundan böyle öteki dillerin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
60
Türkçemiz'i Yüceltmenin Önemi Türkçemizi Yüceltmek Türkçemiz Türkçemizi Gururlandırmak Türkçemiz'i Yüceltmenin Önemi Dilin önemi konusunda çok şey söylenir Bunun yanında hakiki anlamda taşıdığı yük; konu sadece dilin kendisi olarak algılandığından veya algılatıldığından söylenemez...
Cevaplar
0
Görüntüleme
62
Türk Dilinin Kökleri TÜRK DİLİNİN KÖKLERİ NELERDİR TÜRK DİLİNİN KÖKLERİ NELERDİR? ​ ​ ​ Dilbilimcilerinin yaptıkları dil atlaslarına göre Türk dili UralAltay dilleri grubuna bağlıdır TürkMoğolTunguz dillerini kapsayan Altay grubu Türkçe’yi iki dalda toplamıştır: 1 Avrupa Türkçe’si 2 Asya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
63
Dilde Birlik Türk ruhunun en saf ve engin yaratılışının eseri olan Türk dili, asırlar boyunca ileri medeniyetlerin taşıyıcısı ve milli kültürümüzün biricik koruyucusu olmuş, ana özellikleri sebebiyle de egemen dünya dilleri arasına girmiştir Türkçenin ele geçen en eski yazılmış örnekleri 5...
Cevaplar
0
Görüntüleme
36
Dilin Değeri Dilin Değeri Aslı Erdem Dilin Değeri Aslı Erdem, Bilkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans bölümü Dil insanların uzlaşma aracı olarak kullandıkları işaretler dizgesi diye tanımlanır; lakin dili sadece bir uzlaşma arabulucu olarak yanlış olur, çünkü eğer pek olsaydı dünyada tek...
Cevaplar
0
Görüntüleme
48
858,463Konular
981,123Mesajlar
29,532Kullanıcılar
Üst Alt