iltasyazilim
FD Üye
Dünya AIDS günü
Tehlikenin boyutları her gün azıcık daha büyüyor Bugüne dek bütün 20 milyon insan çağın vebası AIDS sebebiyle hayatını kaybetti 36 milyon insan ise hala AIDS pençesinde
AIDS'in farkına 20 yıl önce varıldı Amerika Birleşmiş Devletleri 'nde 1981 yılında homoseksüel erkekler ve Haiti'den gelen göçmenlerde görülen yeni bir rahatsızlık tespit edilmişti O güne değin yalnızca bağışıklık sistemi bozukluğu olan kişilerde karşılaşılan , bir takım fırsatçı enfeksiyonların görüldüğünü bu hastalığın gerçekte allah vergisi olmayan bir sistem bozukluğu olduğu anlaşıldı ve AIDS adı verildi Kökeni araştırıldı 1970'li yılların sonunda Afrika'dan başlayarak ABD, Latin Amerika ülkeleri, Karayipler, Batı Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya yayıldığı anlaşıldı
Kısa sürede cinsel temasla bulaştığı anlaşıldı Hastalığa yakalananların sayısı azdı ve yalnızca homoseksüel erkeklerde görülüyordu Bu yüzden de fazla ilgi çekmedi Oysa biseksüel erkekler virüsü kadınlara, gebe kadınlar da bebeklerine bulaştırınca hasta sayısı arttı AIDS tüm dünyanın odak noktası durumuna gelmeye başladı
Çaresi bulunamayan bu hastalığa yakalananların sayısı milyonları bulunca, öneminin anlatılabilmesi için namına özel günler ve toplantılar düzenlenmeye başlandı 1 Aralık 'Dünya AIDS Günü' olarak bildiri edildi
Türkiye AIDS'le 1985'te tanıştı
Türkiye AIDS'le ilk kez 1985 yılının Kasım ayında tanıştı Sinema ve sahne dünyasında 'Murti' lakabıyla bilinen Mürteza Elgin'in AIDS olduğu ortaya çıktığında panik yaşanmıştı Çünkü yetkililer de dahil almak üzere kimse AIDS'i bilmiyordu
Sonradan virüs başlangıçta yurtdışında çalışan emekçi ve işçi yakınlarında tespit edildi İşçiler virüsü eşlerine de bulaştırdı Türkiye'ye gelen turistler ve yurtdışına kesik kesik Türkler'le AIDS yayılmaya başladı Tehlikenin boyutları 1990'lı yıllarda Romanya, Rusya, Gürcistan ve diğer ülkelerden fuhuş için gelen kadınlarla en ince ayrıntısına kadar büyüdü
Afiyet Bakanlığı verilerine kadar, Türkiye'de bin 67 AIDS vakası bulunuyor Oysa bu rakamların gerçeği yansıttığını bildirmek çok güç Çünkü bakanlığın verileri yalnızca deneme sonuçlarına dayanıyor Hastanelerin Eliza testi sonuçlarını bakanlığa bildirme zorunluluğu bulunsa da belirtileri yıllar sonradan ortaya meydana çıkan bu hastalığa yakalandığının farkında bile olmayanlar hesaba katıldığında rakam katlanarak büyüyor
Dünya Sağlık Durumu Örgütü'ne göre gerçek rakamlar resmi verilerin gelişmemiş ülkelerde 30, gelişmiş ülkelerde ise 10 katı Türkiye'deki rakamları 20'yle çarptığımızda en iyi olasılılıkla 20 bin AIDS'li olduğunu anlatmak muhtemel
1985 yılından bu yana toplam 340 AIDS hastası, 727 taşıyıcı edinmek üzere toplam 1067 AIDS vakası saptandı Sağlık Durumu Bakanlığı verilerine göre Türkiye'deki AIDS hastalarının 885'i Türk uyruklu, 182'si ise tanıdık olmayan uyruklu Hastalığa yakalananların 304'ünü kadınlar, 763'ünü ise erkekler oluşturuyor Türkiye'deki AIDS hastalarının 885'i Türk uyruklu, 182'si ise yabancı uyruklu Bunlardan 31'i Romanya, 29'u Ukrayna, 11'i Tanzanya, 11'i Moldova, 9'u Alman, 7'si de ABD'li
En çok AIDS'li İstanbul'da
AIDS'lilerin en çok bulunduğu illerin başında İstanbul geliyor İstanbul'u Ankara, İzmir, Adana ve Bursa peşine düşüp takip ediyor AIDS'li hastaların büyük bölümünü 20 50 yaş grubundaki erkekler oluşturuyor
Sağlık Durumu Bakanlığı verilerine tarafından Türkiye'de AIDS en çok heteroseksüel ilişkiyle bulaşıyor AIDS içeren hastaların hemen hemen yarısını heteroseksüel ilişkiye girenler oluşturuyor Ardından da homoseksüel biseksüel cinsel temas, uyuşturucu bağımlılığı geliyor HIV virüsü alanların yüzde 11'i damar yoluyla uyuşturucu kullananlar Nereden bulaştığı saptama edilemeyen vakalar ise yüzde 30'luk bir bölümü oluşturuyor
AIDS, bağışıklık yetmezliği sendromu, bağışıklık sisteminin işlev görmez duruma gelmesiyle, vücudun mikrobik hastalıklara aleyhinde koyamaması durumudur AIDS'in nedeni tekrar bir mikrobik hastalıktır HIV adı verilen virüs AIDS'e yol açar
HIV vücuda girdikten sonradan kan hücreleri içinde, özellikle CD4 T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır Bu hücrelerin dıştan yaşama ve büyüme yetenekleri yoktur Hasar gören CD4 T hücreleri vücudun bağışıklık sistemini yıkıma uğratır Karoser direnci düşen kişide diğer zamanlarda zararsız ya da hafif geçebilecek hastalıklar bile ağır seyreder Lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride uçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli alev, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, cinsel organda uzun zaman iyileşmeyen yaralar, tüberküloz gibi belirtiler ortaya çıkar
Bir kimsenin vücudunda HIV virüsünün bulunup bulunmadığının anlaşılması için HIV testi yapılmalıdır HIV virüsünü tahsis etmek amacıyla uygulanan testler ilk üç ay içinde netice vermez Bu döneme pencere dönemidenir Pencere döneminde de rahatsızlık bulaştırılabilir
HIV Virüsü Nasıl Bulaşır?
1Kan İle Bulaşır:
Virüs bulaşmış kanların nakilleri ile
Virüs taşıyıcı kimselerce kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş bütün kesici ve delici aletler ile
Damar içi uyuşturucu kullananların iğne, şırınga ve uyuşturucu madde eritilen kaşıkları paylaşmaları ile
HIV virüsü taşıyan organ, doku ve sperm nakli ile
2Cinsel İlişki Aracılığıyla Bulaşır:
HIV erkeğin sperm sıvısında, kadının vajina salgısında oldukça çok bulunur Cinsel ilişki esnasında HIV virüsü taşıyan bir kimsenin vücut sıvılarının bulaşmaması için önlem alınmadığında vajina, penis, anüs mukozasından ya da ağızdaki zedelenmiş doku veya çatlaklardan vücuda bu sıvılar girerek virüs bulaşır
3Anneden Bebeğe Geçerek Bulaşır:
HIV virüsü gebelik boyunca, doğum ve emzirme döneminde bebeğe bulaşır; fakat HIV pozitif bir anneden bebeğe virüs bulaşma oranı %30 ‘dur
HIV Virüsü Nasıl Bulaşmaz?
Jurnal yaşamda ve sosyal ilişkilerde
Sosyal öpüşme, dokunma, sarılma, el sıkışmayla
Başkalarının eşyalarını kullanmakla
Sinek, böcek sokması, hayvan ısırmasıyla
Benzer okulda öğrenim görme, aynı iş uygun alıştırma ile
Aynı tuvaleti ve banyoyu kullanmakla
Benzer yemeği yemekle
Benzer yerde denize veya havuza girmekle
HIV Virüsünün Dezenfeksiyonu
Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış ortamda birkaç saatte, kuruduğunda yarım saatte ölür HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür
1Kan, Sperm ya da Vajina Salgısının Bulaştığı Eşyadaki HIV Virüsünün Öldürülmesi:
Birkaç dakika kaynatarak ya da 60 ° sıcaklıkta 30 dakika bekleterek virüs öldürülür
Sulandırılmış çamaşır suyunun temas ettiği HIV 30 dakika içinde ölür Çamaşır suyunda klor vardır ve klor HIV virüsünü öldürür
2HIV Virüsünü Öldüren Öteki Maddeler:
Bacteranios D Buraton 10F, Cidex, Gigasept, Lysetol V, Presept, Steranios, Virkon ’dur Bu maddeler genelde sağlık kuruluşlarında kullanılmak üzere üretilmiştir Ultraviyole ile ışınlama HIV ’ın öldürülmeside önerilmeyen bir metoddur; çünkü yalnızca ışının aracısız temas ettiği yüzeydeki mikropları öldürür
3Derinin HIV Virüsünden Arındırılması:
Su ve sabun kullanımı ile HIV virüsünün deriden uzaklaştırılması öteki mikropları bu yöntemle uzaklaştırmadaki gibi etkilidir; lakin yıkadıktan daha sonra sağlam deriyi alkol ile arındırmak HIV virüsünde kurtulmada yerinde olur Bir yaralanma durumunda bere yeri önce sabun ve su ile yıkandıktan sonradan tendürtiyot, batikon, betadin gibi bir antiseptik ile temizlenmelidir *
Tehlikenin boyutları her gün azıcık daha büyüyor Bugüne dek bütün 20 milyon insan çağın vebası AIDS sebebiyle hayatını kaybetti 36 milyon insan ise hala AIDS pençesinde
AIDS'in farkına 20 yıl önce varıldı Amerika Birleşmiş Devletleri 'nde 1981 yılında homoseksüel erkekler ve Haiti'den gelen göçmenlerde görülen yeni bir rahatsızlık tespit edilmişti O güne değin yalnızca bağışıklık sistemi bozukluğu olan kişilerde karşılaşılan , bir takım fırsatçı enfeksiyonların görüldüğünü bu hastalığın gerçekte allah vergisi olmayan bir sistem bozukluğu olduğu anlaşıldı ve AIDS adı verildi Kökeni araştırıldı 1970'li yılların sonunda Afrika'dan başlayarak ABD, Latin Amerika ülkeleri, Karayipler, Batı Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya yayıldığı anlaşıldı
Kısa sürede cinsel temasla bulaştığı anlaşıldı Hastalığa yakalananların sayısı azdı ve yalnızca homoseksüel erkeklerde görülüyordu Bu yüzden de fazla ilgi çekmedi Oysa biseksüel erkekler virüsü kadınlara, gebe kadınlar da bebeklerine bulaştırınca hasta sayısı arttı AIDS tüm dünyanın odak noktası durumuna gelmeye başladı
Çaresi bulunamayan bu hastalığa yakalananların sayısı milyonları bulunca, öneminin anlatılabilmesi için namına özel günler ve toplantılar düzenlenmeye başlandı 1 Aralık 'Dünya AIDS Günü' olarak bildiri edildi
Türkiye AIDS'le 1985'te tanıştı
Türkiye AIDS'le ilk kez 1985 yılının Kasım ayında tanıştı Sinema ve sahne dünyasında 'Murti' lakabıyla bilinen Mürteza Elgin'in AIDS olduğu ortaya çıktığında panik yaşanmıştı Çünkü yetkililer de dahil almak üzere kimse AIDS'i bilmiyordu
Sonradan virüs başlangıçta yurtdışında çalışan emekçi ve işçi yakınlarında tespit edildi İşçiler virüsü eşlerine de bulaştırdı Türkiye'ye gelen turistler ve yurtdışına kesik kesik Türkler'le AIDS yayılmaya başladı Tehlikenin boyutları 1990'lı yıllarda Romanya, Rusya, Gürcistan ve diğer ülkelerden fuhuş için gelen kadınlarla en ince ayrıntısına kadar büyüdü
Afiyet Bakanlığı verilerine kadar, Türkiye'de bin 67 AIDS vakası bulunuyor Oysa bu rakamların gerçeği yansıttığını bildirmek çok güç Çünkü bakanlığın verileri yalnızca deneme sonuçlarına dayanıyor Hastanelerin Eliza testi sonuçlarını bakanlığa bildirme zorunluluğu bulunsa da belirtileri yıllar sonradan ortaya meydana çıkan bu hastalığa yakalandığının farkında bile olmayanlar hesaba katıldığında rakam katlanarak büyüyor
Dünya Sağlık Durumu Örgütü'ne göre gerçek rakamlar resmi verilerin gelişmemiş ülkelerde 30, gelişmiş ülkelerde ise 10 katı Türkiye'deki rakamları 20'yle çarptığımızda en iyi olasılılıkla 20 bin AIDS'li olduğunu anlatmak muhtemel
1985 yılından bu yana toplam 340 AIDS hastası, 727 taşıyıcı edinmek üzere toplam 1067 AIDS vakası saptandı Sağlık Durumu Bakanlığı verilerine göre Türkiye'deki AIDS hastalarının 885'i Türk uyruklu, 182'si ise tanıdık olmayan uyruklu Hastalığa yakalananların 304'ünü kadınlar, 763'ünü ise erkekler oluşturuyor Türkiye'deki AIDS hastalarının 885'i Türk uyruklu, 182'si ise yabancı uyruklu Bunlardan 31'i Romanya, 29'u Ukrayna, 11'i Tanzanya, 11'i Moldova, 9'u Alman, 7'si de ABD'li
En çok AIDS'li İstanbul'da
AIDS'lilerin en çok bulunduğu illerin başında İstanbul geliyor İstanbul'u Ankara, İzmir, Adana ve Bursa peşine düşüp takip ediyor AIDS'li hastaların büyük bölümünü 20 50 yaş grubundaki erkekler oluşturuyor
Sağlık Durumu Bakanlığı verilerine tarafından Türkiye'de AIDS en çok heteroseksüel ilişkiyle bulaşıyor AIDS içeren hastaların hemen hemen yarısını heteroseksüel ilişkiye girenler oluşturuyor Ardından da homoseksüel biseksüel cinsel temas, uyuşturucu bağımlılığı geliyor HIV virüsü alanların yüzde 11'i damar yoluyla uyuşturucu kullananlar Nereden bulaştığı saptama edilemeyen vakalar ise yüzde 30'luk bir bölümü oluşturuyor
AIDS, bağışıklık yetmezliği sendromu, bağışıklık sisteminin işlev görmez duruma gelmesiyle, vücudun mikrobik hastalıklara aleyhinde koyamaması durumudur AIDS'in nedeni tekrar bir mikrobik hastalıktır HIV adı verilen virüs AIDS'e yol açar
HIV vücuda girdikten sonradan kan hücreleri içinde, özellikle CD4 T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır Bu hücrelerin dıştan yaşama ve büyüme yetenekleri yoktur Hasar gören CD4 T hücreleri vücudun bağışıklık sistemini yıkıma uğratır Karoser direnci düşen kişide diğer zamanlarda zararsız ya da hafif geçebilecek hastalıklar bile ağır seyreder Lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride uçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli alev, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, cinsel organda uzun zaman iyileşmeyen yaralar, tüberküloz gibi belirtiler ortaya çıkar
Bir kimsenin vücudunda HIV virüsünün bulunup bulunmadığının anlaşılması için HIV testi yapılmalıdır HIV virüsünü tahsis etmek amacıyla uygulanan testler ilk üç ay içinde netice vermez Bu döneme pencere dönemidenir Pencere döneminde de rahatsızlık bulaştırılabilir
HIV Virüsü Nasıl Bulaşır?
1Kan İle Bulaşır:
Virüs bulaşmış kanların nakilleri ile
Virüs taşıyıcı kimselerce kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş bütün kesici ve delici aletler ile
Damar içi uyuşturucu kullananların iğne, şırınga ve uyuşturucu madde eritilen kaşıkları paylaşmaları ile
HIV virüsü taşıyan organ, doku ve sperm nakli ile
2Cinsel İlişki Aracılığıyla Bulaşır:
HIV erkeğin sperm sıvısında, kadının vajina salgısında oldukça çok bulunur Cinsel ilişki esnasında HIV virüsü taşıyan bir kimsenin vücut sıvılarının bulaşmaması için önlem alınmadığında vajina, penis, anüs mukozasından ya da ağızdaki zedelenmiş doku veya çatlaklardan vücuda bu sıvılar girerek virüs bulaşır
3Anneden Bebeğe Geçerek Bulaşır:
HIV virüsü gebelik boyunca, doğum ve emzirme döneminde bebeğe bulaşır; fakat HIV pozitif bir anneden bebeğe virüs bulaşma oranı %30 ‘dur
HIV Virüsü Nasıl Bulaşmaz?
Jurnal yaşamda ve sosyal ilişkilerde
Sosyal öpüşme, dokunma, sarılma, el sıkışmayla
Başkalarının eşyalarını kullanmakla
Sinek, böcek sokması, hayvan ısırmasıyla
Benzer okulda öğrenim görme, aynı iş uygun alıştırma ile
Aynı tuvaleti ve banyoyu kullanmakla
Benzer yemeği yemekle
Benzer yerde denize veya havuza girmekle
HIV Virüsünün Dezenfeksiyonu
Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış ortamda birkaç saatte, kuruduğunda yarım saatte ölür HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür
1Kan, Sperm ya da Vajina Salgısının Bulaştığı Eşyadaki HIV Virüsünün Öldürülmesi:
Birkaç dakika kaynatarak ya da 60 ° sıcaklıkta 30 dakika bekleterek virüs öldürülür
Sulandırılmış çamaşır suyunun temas ettiği HIV 30 dakika içinde ölür Çamaşır suyunda klor vardır ve klor HIV virüsünü öldürür
2HIV Virüsünü Öldüren Öteki Maddeler:
Bacteranios D Buraton 10F, Cidex, Gigasept, Lysetol V, Presept, Steranios, Virkon ’dur Bu maddeler genelde sağlık kuruluşlarında kullanılmak üzere üretilmiştir Ultraviyole ile ışınlama HIV ’ın öldürülmeside önerilmeyen bir metoddur; çünkü yalnızca ışının aracısız temas ettiği yüzeydeki mikropları öldürür
3Derinin HIV Virüsünden Arındırılması:
Su ve sabun kullanımı ile HIV virüsünün deriden uzaklaştırılması öteki mikropları bu yöntemle uzaklaştırmadaki gibi etkilidir; lakin yıkadıktan daha sonra sağlam deriyi alkol ile arındırmak HIV virüsünde kurtulmada yerinde olur Bir yaralanma durumunda bere yeri önce sabun ve su ile yıkandıktan sonradan tendürtiyot, batikon, betadin gibi bir antiseptik ile temizlenmelidir *