iltasyazilim
FD Üye
türkiyede bulunan platolar,türkiyede yer alan platoların isimleri,türkiyedeki platolar,türkiyedeki platolar nelerdir
Kuzey Anadolu Platoları
Epeyce engebeli olan Kuzey Anadolu `da plato düzlükleri fazla değildir En önemlileri Batı Kara denizde Safran bolu ve İstanbul boğazının iki yanına yer alan ÇatalcaKocaeli Platolarıdır ÇatalcaKocaeli platosu, aşındırılarak peneplen ayla gelmiş yüzeylerin yükseltisiyle oluşmuştur Ama bu artış 200400 m değerleri arasında kaldığından alçak platolara girmektedir Üstünde alçak tepelikler mevcuttur Çatalca sırtları ile Çamlıca tepeleri gibi Bu plato trakya`da da devam eder
Batı Karadeniz de yer alan Safranbolu platosu sıradan 500 m yükseltiye sahip peneplen ve alçak platolardandır Yenice (Filyos) ve kolları Devrek , Vasıta, Soğanlı ırmaklarıyla parçalanmış olan bu plato kalkerli yapıda olup voklüz kayalıklara sahiptir Bu kaynaklar tamamen platodaki vadilerde ileri tarım söz konusudur
Peneplen platolarının öteki platolardan farkı bunların aşınım yüzeylerinden meydana gelmiş olmalarıdır Peneplen platoları çoğu kez eski kütleler olduklarından , yüzeyce eski kütlelere ait kayalar yer almakta ve bu eski kütleler içinde altın, gümüş, platin, nikel, krom, çinko, pirit, volfram gibi maden cevherlerine rastlana bilmektedir Üstelik bu madenler yüzeyde yada yüzeye çok yakın oldukları için kolayca işletile bilmektedirler Peneplen platoları için öteki bir özellik pınar ve kaynakların bu sahalarda yoğunlaşması ve nitelikli içme sularının bilhassa bu sahalarda bulunmasıdır
Güney Anadolu (Akdeniz) Platoları
Güney Anadolu`nun en kayda değer platosu Taşeli platosudur Toros Dağlarının orta bölümünde yer alan bu plato, karstik etkilerle oluşmuştur Yüksekliği 2000m yi bulan Taşeli Platosu kalkerli kayalardan oluştuğu için yüzeyinde fazla sayıda erime çukurları bulunur Bu platoda yüzeyde su bulmak güçtür, çünkü yağmur suları kalkerlerin çatlaklarından kırmızı renkli killi topraklar (Terra Rossa) birikmiştir Bu özelliğe taş çöllerini anımsattığından Taşeli platosu denmiştir Plato, Ermenek ve Göksu ırmaklarıyla parçalanmıştır
Taşeli Platosunda aralıksız yerleşmeler yoktur: Taşeli platosunun kayıtlı özelliklerine tarafından değerlendirilmesi yapıldığında bu platoda neden yerleşmenin olmadığı kendiliğinden ortaya çıkar Plato kırsal yaşam bakımından kalıcı yerleşme sınırları açık havada kalmaktadır Kır yerleşmeleri su kaynaklarına alt olarak kenar yamaçlarda yer almıştır Bu alanda esas uğraş hayvancılıktır Kışı köylerde geçiren
halk müziği birincil baharda plato üstünde karların erimeye ve otsu örtüsünün gelişmeye başladığı tarihte platoya tırmanırlar Platoya ulaşan sürüler daha çok dolinlerin tabanında gelişmiş ot ve dikenlerle beslenirler Bu kısıtlı olanaklara karşılık en büyük zorluk hayvanların su gereksiniminin sağlanmasıdır Yer yer sulu çukurlar ve ilkel sarnıçlar bu problemi kısmen çözümler Oysa su azlığı , ot örtüsünün yetersizliği arazinin engebeliliği, kaya yüzeylerinin lapyalar yüzünden çok pürüzlü olması gibi nedenlerle yayla üzerinde keçiden diğer hayvan geliştirmek muhtemel olmaz
Plato son bahara değin süren yayvancılık bu mevsimde sislerin ve soğukların bastırması ile sona erer, yayla adeta kış uykusuna çekilir
Teke platosu da karstik oluşumlu öteki platodur Nüfuslanma az ve tarım geridir Üzerinde çok sayıda erime çukuru bulunur
Batı Anadolu Platoları
Hafif dalgalı düzlükler ve tepelikler halinde Saroz körfezi çevresinde, Çanakkale – Balıkesir arasında ve İç Batı Anadolu da yer alırlargüneyde menteşe eski kütlesi peneplen plato örneği oluşturur İç Menteşe platosu, Büyük Menderes ve kollarıyla parçalanmış, kimi uygun vadiler genişleyerek ovaları oluşturmuş
(Tavsa,Yatağan,Çine,Bozdoğan) kimi uygun daralıp dikleşir Yüzeyi atıl toprakla örtülüdür Su potansiyeli güçsüz olduğundan tarım geridir Son yıllarda seracılık ön plana çıkmıştır Bu gelişme her şeyden evvel platoyu terk etmeye hazırlanan kır nüfüsunu tekrar toprağa bağlaya bilmiştir
İç batı Anadolu da Kula platosu volkanik oluşumludur Yüzeyinde acayip volkanik şekiller yer almaktadır
İç Anadolu Platoları
Burada, hafif yarılmış aşınım platoları olan Yukarı Sakarya, Haymana, Cihanbeyli, Obruk ve Bozok platolarıyla, volkanik yapılı NiğdeKayseri platoları ve bir peneplen plato olan Uzun plato vardır
Yukarı Sakarya platosu sıradan 800m yükseklikte olup Sakarya `nın kollarıyla yarılmıştır Toprakları verimli, su kaynağı bol olduğu için ileri tarım sahasıdır
HaymanaCihanbeyli, 10001200m yüksekliğe sahip masa görünüşlü bir platodur Kaslı akarsu olmadığı için artı parçalanmamıştır Kuru tarım yaygındır Burası bununla beraber tiftik keçisinin vatanıdır
Obruk platosu tuzlu gölünün güneyinde yer alır Güneyde Karaca dağ, Hasan ve Melendiz volkanlarına yaslanır Fazla parçalı değildir Platonun güneyinde Konya ovası yer alır
Bozok platosu Kırşehir eski kütlesinde yer alır Kızılırmak ve yeşilırmak`ın kollarıyla parçalanmıştır
NiğdeKayseri platosunda yüzeye yayılan tüf, lav ve bunların ayrışmasıyla oluşan maddeler, bereketli toprakların yer almasına neden olmuştur Bilhassa volkanik dağlardan doğan akarsu ve çayların getirmiş olduğu topraklar hain ve çukur alanlarda birikerek kalın alüvyonlu arazi tabakaları oluşmuşlarıdır Bu koşul tarımsal potansiyeli artırmıştır Bu plato Toros dağlarının gediklerinden gelen nemli hava kütleleri bir uçtan bir uca çevreye göre fazla yağış alabilmektedir Dağ üstünde biriken karlar, bölümün su gereksinimini sağlayan ambar durumundadır Dağların eteklerinde ortaya meydana çıkan çok
sayıda su kaynağı, su potansiyelini daha da artırarak sulu tarıma elverişli bir zemin hazırlar
Platoda Jeotermal kaynakların varlığı da tespit edilmiş fakat demin yararlanmaya geçilmemiştir Bunların yanı sıra özellikle Nevşehir ve Ürgüp yörelerinde lav ve tüflerin zemine yayılarak erozyona maruz kalmalarıyla peri bacaları oluşmuştur Bu şekiller turizm açısından değerli olduğu gibi yöre halkına barınak veya yiyecek deposu olarak yarar sağlar
Bu platoda vadi içi ovalarında tarım tartı kazanmıştır Tahıl (buğday, Çavdar…) baklagil, şekerpancarı, patates, soğan gibi kültür bitkileri ilk sırada yer alır, elma yetiştiriciliği ve bono kültürleri ise meyvecilik açısından ileri bir tarımsal etkinlik olarak dikkat çeker Bu bölümdeki bağlar Ürgüp ve Niğde`yi Türkiye çapında şarapçılık merkezi durumuna getirmişlerdir
Niğde – Kayseri platosu volkanik oluşumludur Uzun plato bir peneplen platodur ama epeyce yüksektir
Doğu Anadolu Platoları
Çoğunlukla volkanik yapılıdırlar En yüksek plato ErzurumKars platosudur 2000m ye yakın yükseltiye sahiptir Türkiye nin en manâlı mera sahasıdır Öteki volkanik plato Murat platosudur Murat ve kolları ile parçalanmıştır Platoda Tunceli ve bir volkanik dağ olan Bingöl dağı yükselir
Güneydoğu Anadolu Platoları
Türkiye nin İç Anadoludan sonradan, diğer büyük yayla sahası Güneydoğuda yer alırGaziantep platosundan başlayan platolar serisi Mardin e kadar uzanır Ama bu yayla kuşağı içinde yer alan volkanik engebeler platoyu kesintiye uğratır bu nedenle platolar birbirinden farklı parçalar halinde bulunurlar Bunların içinde en karakteristik olanı UrfaSuruçHilvanSiverek Viranşehir ve Ceylan pınar ; içine alan kısımdır UrfaViranşehirHilvan Platosu diye adlandırılan bu plato Fırat ve kolları tarafından hafif yarılmış aşınım platosudur Platonun yüzey şekilleri KuzeyGüney yönlü değişir Güneyde hafif dalgalı ava görünümünde iken kuzeye çıkıldıkça dikey yamaçlar halinde devam eder Bu yamaçlar aralarında büyük düzlüklere de rastlanabilir Kalkerden oluşan plato yüzeyi üzerinde toprak örtüsü geniş ölçüde yitirilmiş olup zemine ince bir toprak tabakası ile taş ve çakıllar hakimdir Yayla yüzeyi üstünde toprak ve su azlığı nedeniyle bitkiler son derece fakirdir Buralarda tek bir köye bile sıkça rastlanmaz Geniş yayla yüzeyi nacak ilk baharda sürücülere otlak hizmeti görebilir Alanın en büyük sorunu su teminidir GAP ile devlet bu sorunu çözümleyerek yöreyi ekonomiye kazandırılmaya çalışılmaktadır Gaziantep platosu batıdan gelen ıslak hava kütlelerine açıktır Fırat`ı hafifçe parçaladığı bu sahada bulunan ova “bereketli hilal olarak anılmaktadır Doğal bitki örtüsü ve tarım ürünleri farklılık gösteren coğrafi potansiyeli yüksek bir sahadır
Alıntı *
Kuzey Anadolu Platoları
Epeyce engebeli olan Kuzey Anadolu `da plato düzlükleri fazla değildir En önemlileri Batı Kara denizde Safran bolu ve İstanbul boğazının iki yanına yer alan ÇatalcaKocaeli Platolarıdır ÇatalcaKocaeli platosu, aşındırılarak peneplen ayla gelmiş yüzeylerin yükseltisiyle oluşmuştur Ama bu artış 200400 m değerleri arasında kaldığından alçak platolara girmektedir Üstünde alçak tepelikler mevcuttur Çatalca sırtları ile Çamlıca tepeleri gibi Bu plato trakya`da da devam eder
Batı Karadeniz de yer alan Safranbolu platosu sıradan 500 m yükseltiye sahip peneplen ve alçak platolardandır Yenice (Filyos) ve kolları Devrek , Vasıta, Soğanlı ırmaklarıyla parçalanmış olan bu plato kalkerli yapıda olup voklüz kayalıklara sahiptir Bu kaynaklar tamamen platodaki vadilerde ileri tarım söz konusudur
Peneplen platolarının öteki platolardan farkı bunların aşınım yüzeylerinden meydana gelmiş olmalarıdır Peneplen platoları çoğu kez eski kütleler olduklarından , yüzeyce eski kütlelere ait kayalar yer almakta ve bu eski kütleler içinde altın, gümüş, platin, nikel, krom, çinko, pirit, volfram gibi maden cevherlerine rastlana bilmektedir Üstelik bu madenler yüzeyde yada yüzeye çok yakın oldukları için kolayca işletile bilmektedirler Peneplen platoları için öteki bir özellik pınar ve kaynakların bu sahalarda yoğunlaşması ve nitelikli içme sularının bilhassa bu sahalarda bulunmasıdır
Güney Anadolu (Akdeniz) Platoları
Güney Anadolu`nun en kayda değer platosu Taşeli platosudur Toros Dağlarının orta bölümünde yer alan bu plato, karstik etkilerle oluşmuştur Yüksekliği 2000m yi bulan Taşeli Platosu kalkerli kayalardan oluştuğu için yüzeyinde fazla sayıda erime çukurları bulunur Bu platoda yüzeyde su bulmak güçtür, çünkü yağmur suları kalkerlerin çatlaklarından kırmızı renkli killi topraklar (Terra Rossa) birikmiştir Bu özelliğe taş çöllerini anımsattığından Taşeli platosu denmiştir Plato, Ermenek ve Göksu ırmaklarıyla parçalanmıştır
Taşeli Platosunda aralıksız yerleşmeler yoktur: Taşeli platosunun kayıtlı özelliklerine tarafından değerlendirilmesi yapıldığında bu platoda neden yerleşmenin olmadığı kendiliğinden ortaya çıkar Plato kırsal yaşam bakımından kalıcı yerleşme sınırları açık havada kalmaktadır Kır yerleşmeleri su kaynaklarına alt olarak kenar yamaçlarda yer almıştır Bu alanda esas uğraş hayvancılıktır Kışı köylerde geçiren
halk müziği birincil baharda plato üstünde karların erimeye ve otsu örtüsünün gelişmeye başladığı tarihte platoya tırmanırlar Platoya ulaşan sürüler daha çok dolinlerin tabanında gelişmiş ot ve dikenlerle beslenirler Bu kısıtlı olanaklara karşılık en büyük zorluk hayvanların su gereksiniminin sağlanmasıdır Yer yer sulu çukurlar ve ilkel sarnıçlar bu problemi kısmen çözümler Oysa su azlığı , ot örtüsünün yetersizliği arazinin engebeliliği, kaya yüzeylerinin lapyalar yüzünden çok pürüzlü olması gibi nedenlerle yayla üzerinde keçiden diğer hayvan geliştirmek muhtemel olmaz
Plato son bahara değin süren yayvancılık bu mevsimde sislerin ve soğukların bastırması ile sona erer, yayla adeta kış uykusuna çekilir
Teke platosu da karstik oluşumlu öteki platodur Nüfuslanma az ve tarım geridir Üzerinde çok sayıda erime çukuru bulunur
Batı Anadolu Platoları
Hafif dalgalı düzlükler ve tepelikler halinde Saroz körfezi çevresinde, Çanakkale – Balıkesir arasında ve İç Batı Anadolu da yer alırlargüneyde menteşe eski kütlesi peneplen plato örneği oluşturur İç Menteşe platosu, Büyük Menderes ve kollarıyla parçalanmış, kimi uygun vadiler genişleyerek ovaları oluşturmuş
(Tavsa,Yatağan,Çine,Bozdoğan) kimi uygun daralıp dikleşir Yüzeyi atıl toprakla örtülüdür Su potansiyeli güçsüz olduğundan tarım geridir Son yıllarda seracılık ön plana çıkmıştır Bu gelişme her şeyden evvel platoyu terk etmeye hazırlanan kır nüfüsunu tekrar toprağa bağlaya bilmiştir
İç batı Anadolu da Kula platosu volkanik oluşumludur Yüzeyinde acayip volkanik şekiller yer almaktadır
İç Anadolu Platoları
Burada, hafif yarılmış aşınım platoları olan Yukarı Sakarya, Haymana, Cihanbeyli, Obruk ve Bozok platolarıyla, volkanik yapılı NiğdeKayseri platoları ve bir peneplen plato olan Uzun plato vardır
Yukarı Sakarya platosu sıradan 800m yükseklikte olup Sakarya `nın kollarıyla yarılmıştır Toprakları verimli, su kaynağı bol olduğu için ileri tarım sahasıdır
HaymanaCihanbeyli, 10001200m yüksekliğe sahip masa görünüşlü bir platodur Kaslı akarsu olmadığı için artı parçalanmamıştır Kuru tarım yaygındır Burası bununla beraber tiftik keçisinin vatanıdır
Obruk platosu tuzlu gölünün güneyinde yer alır Güneyde Karaca dağ, Hasan ve Melendiz volkanlarına yaslanır Fazla parçalı değildir Platonun güneyinde Konya ovası yer alır
Bozok platosu Kırşehir eski kütlesinde yer alır Kızılırmak ve yeşilırmak`ın kollarıyla parçalanmıştır
NiğdeKayseri platosunda yüzeye yayılan tüf, lav ve bunların ayrışmasıyla oluşan maddeler, bereketli toprakların yer almasına neden olmuştur Bilhassa volkanik dağlardan doğan akarsu ve çayların getirmiş olduğu topraklar hain ve çukur alanlarda birikerek kalın alüvyonlu arazi tabakaları oluşmuşlarıdır Bu koşul tarımsal potansiyeli artırmıştır Bu plato Toros dağlarının gediklerinden gelen nemli hava kütleleri bir uçtan bir uca çevreye göre fazla yağış alabilmektedir Dağ üstünde biriken karlar, bölümün su gereksinimini sağlayan ambar durumundadır Dağların eteklerinde ortaya meydana çıkan çok
sayıda su kaynağı, su potansiyelini daha da artırarak sulu tarıma elverişli bir zemin hazırlar
Platoda Jeotermal kaynakların varlığı da tespit edilmiş fakat demin yararlanmaya geçilmemiştir Bunların yanı sıra özellikle Nevşehir ve Ürgüp yörelerinde lav ve tüflerin zemine yayılarak erozyona maruz kalmalarıyla peri bacaları oluşmuştur Bu şekiller turizm açısından değerli olduğu gibi yöre halkına barınak veya yiyecek deposu olarak yarar sağlar
Bu platoda vadi içi ovalarında tarım tartı kazanmıştır Tahıl (buğday, Çavdar…) baklagil, şekerpancarı, patates, soğan gibi kültür bitkileri ilk sırada yer alır, elma yetiştiriciliği ve bono kültürleri ise meyvecilik açısından ileri bir tarımsal etkinlik olarak dikkat çeker Bu bölümdeki bağlar Ürgüp ve Niğde`yi Türkiye çapında şarapçılık merkezi durumuna getirmişlerdir
Niğde – Kayseri platosu volkanik oluşumludur Uzun plato bir peneplen platodur ama epeyce yüksektir
Doğu Anadolu Platoları
Çoğunlukla volkanik yapılıdırlar En yüksek plato ErzurumKars platosudur 2000m ye yakın yükseltiye sahiptir Türkiye nin en manâlı mera sahasıdır Öteki volkanik plato Murat platosudur Murat ve kolları ile parçalanmıştır Platoda Tunceli ve bir volkanik dağ olan Bingöl dağı yükselir
Güneydoğu Anadolu Platoları
Türkiye nin İç Anadoludan sonradan, diğer büyük yayla sahası Güneydoğuda yer alırGaziantep platosundan başlayan platolar serisi Mardin e kadar uzanır Ama bu yayla kuşağı içinde yer alan volkanik engebeler platoyu kesintiye uğratır bu nedenle platolar birbirinden farklı parçalar halinde bulunurlar Bunların içinde en karakteristik olanı UrfaSuruçHilvanSiverek Viranşehir ve Ceylan pınar ; içine alan kısımdır UrfaViranşehirHilvan Platosu diye adlandırılan bu plato Fırat ve kolları tarafından hafif yarılmış aşınım platosudur Platonun yüzey şekilleri KuzeyGüney yönlü değişir Güneyde hafif dalgalı ava görünümünde iken kuzeye çıkıldıkça dikey yamaçlar halinde devam eder Bu yamaçlar aralarında büyük düzlüklere de rastlanabilir Kalkerden oluşan plato yüzeyi üzerinde toprak örtüsü geniş ölçüde yitirilmiş olup zemine ince bir toprak tabakası ile taş ve çakıllar hakimdir Yayla yüzeyi üstünde toprak ve su azlığı nedeniyle bitkiler son derece fakirdir Buralarda tek bir köye bile sıkça rastlanmaz Geniş yayla yüzeyi nacak ilk baharda sürücülere otlak hizmeti görebilir Alanın en büyük sorunu su teminidir GAP ile devlet bu sorunu çözümleyerek yöreyi ekonomiye kazandırılmaya çalışılmaktadır Gaziantep platosu batıdan gelen ıslak hava kütlelerine açıktır Fırat`ı hafifçe parçaladığı bu sahada bulunan ova “bereketli hilal olarak anılmaktadır Doğal bitki örtüsü ve tarım ürünleri farklılık gösteren coğrafi potansiyeli yüksek bir sahadır
Alıntı *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.