iltasyazilim
FD Üye
HAYVANCILIĞIMIZIN COĞRAFİ DAĞILIŞI
BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK
İNEK
Büyük baş hayvanlar içinde en fazla sığır(inek, öküz ,dana, manda) yetiştiriciliği vardır Sığırlar içinde de maksimum inek yetiştirilmektedir Bütün bölgelerimizde inek yetiştiriciliği vardır Fakat azami Karadeniz Bölgesinin kıyı kesimi ile Doğu Anadolu Bölgesinde ErzurumKars Bölümünde gelişmiştir Karadeniz Bölgesinde gelişmesi yağışların fazla olmasından nedeniyle çayırların artı olmasıdır ErzurumKars bölümünde gelişmesi yaz yağışlarıyla oluşan gür ot ve çayırlıklardır İnek yetiştiriciliği ayrıca şeker fabrikaları çevresinde de gelişmiştir Şeker pancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasından nedeniyle
MANDA
Bol sulu bataklık ve göl kenarlarında beslenir Yurdumuzda başta Karadeniz Bölgesi kıyı kesimi olmak üzere G Marmara bölümünde yetiştiriciliği yaygındır Et kalitesi düşük olduğundan yetiştiriciliği artı gelişmemiştir
Büyükbaş hayvancılık Doğu Bölgelerimizde çayır hayvancılığı biçiminde iken Batı Bölgelerimizde ağıl hayvancılığı şeklindedir
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK
KOYUN
Bozkırların hayvanıdır Hafif dalgalı düzlüklerde iyi yetişir Türkiye'nin iklim şartları çoğunlukla koyun yetiştiriciliğine
elverişlidir Düşük sıcaklık sebebiyle Doğu Anadolu Bölgesinin doğusunda yetiştiriciliği gelişmemiştir Ayrıca Doğu Karadeniz bölümünün kıyı kesiminde yüksek nem ve gür çayırlardan dolayı koyun yetiştirilmez maksimum koyun yetiştiren bölgemiz İç Anadolu'dur Bozkırların geniş alan kaplamasından dolayı Doğu Anadolu Bölgesi (batısı) ve GDoğu Anadolu Bölgeleri de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir
Koyun kısa boylu otların geniş alanlarda yetiştiği bozkırlara uymuş bir hayvandır Türkiye'nin birçok bölgelerinde ve özellikle güya kurak olan step sahalarında yetişme yerini bulmuştur Koyun, yürüyüşü ağır bir hayvan olduğundan, dikey yamaçlı yerleri değil, düzce ya da hafif dalgalı araziyi ister Koyun Anadolu'da önceden beri yetiştirilmiş bir hayvandır Yeşil otlakların bir süsü olmuş yer alan koyun, eti ve sütü, yünü ve derisi ile yaşantımızda kayda değer yer tutmuştur Memleketimizdeki başlıca soyları kıvırcık, dağlıç, karaman (akkaraman, morkaraman), sakız ve merinostur Kıvırcık koyunu Trakya ile Güney Marmara bölgesinde yetişir Et kalitesi çok iyidir Bu cet, bir yüksek plato hayvanı olmayıp, iyi otlaklar ister ve soğuğa pozitif dayanamaz bu nedenle yüksek yaylalar bu tür koyunun dağıtım sınırını çizmiştir Dağlıçlar ise, bütün batı Anadolu'da ve bu vesileyle Ege bölgesinin çok dağlık olmayan bölgelerinde yetişir Ege bölgesinin bir başka koyun cinsi de sakızdır ama, ince ve eksik geniş kuyrukludur Türkiye'nin öteki tüm bölgelerinde iri kuyruklu koyunlar yetişir İç ve Doğu Anadolu'nun yaygın koyun soyu Karamandır' fakat, bölgesine göre çeşitleri vardır Bütün bu yerli koyunlarımızın yünleri çoğunca kalın ve kısadır bu nedenle, 50 yıl kadar önce yumuşak ve ince bez dokumaya daha kullanışlı olan merinos koyunu yetiştirilmesi yoluna gidilmiştir giderken yün tekstil fabrikalarımız için merinos yünü ithal edilmiştir en fazla İspanya'da tutunmuş olan bu cins koyun, memleketimizde de Karacabey' deki ve Bandırma yakınlarındaki merinos istasyonlarında yetiştirilmiş, eski koyunlarımızla melez şekilleri de elde edilmiştir Merinosların yünü ince ve uzun olup, et kalitesi yüksek değildir bu nedenle türlü ülkelerde kasaplık koyunlarla birleştirilerek melez soylar üretilmiştir Merinos soylarının en yaygın olduğu ülkeler Avusturalya, Güney Afrika ve Arjantin'dir
Et ve yün vasıfları bambaşka olan bütün bu koyunlarımızın sayısı 40 sene kadar önce 13 milyon varsayım olunmuş, bu arz günümüze dek çoğalmış, 1970 de 36500000'i, 1982 de 50000000'0 bulmuştur Buna tarafından, memleketimizde bugün nüfus başına bir koyun düşmektedir: Yün (yapağı) üretimi 57000 tonu azıcık geçmiştir Yerli koyunlarımızın yün verimi az olup, ortalama olarak koyun başına 1,5 kilo kadardır Merinos koyunlarının verimi ise 4 kiloyu bulmaktadır Türkiye, dünyanın fazla koyun yetiştiren ülkelerindendir
Koyun Türleri:
Kıvırcık: Soğuğa dirençli değildir Et verimi yüksektir
Marmara ve Ege Bölgelerinde yetiştirilir
Dağlıç: Ege ve İç Batı Anadolu'da yetiştirilir
Karaman: Ege, İç, Doğu ve GDoğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir
Sakız ve Merinos: GMarmara Bölümünde yetiştirilir Merinos yünü için yetiştirilmektedir
KIL KEÇİSİ
Dağlık bölgelerin hayvanıdır Ağaçların filizlerini yemek yemek suretiyle beslenir Ormanlara zarar verdiği için sayılarının azaltılması yoluna gidilmektedir azami Akdeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir
Kılkeçisi, koyuna tarafından daha dayanıklı, daha kolay beslenebilir bir hayvan olup, tepede olan yamaçlı dağlık yerlerimizde yetiştirilir Anadolu'nun çoğu yerlerinde köy evlerinin çoğunda 12 keçi bulunur ve özellikle sütü için beslenirse de dağlık yerlerde sürüler halinde de beslenir ve üretilir Memleketimizde 15 milyon kılkeçisi (I 982) vardır Ağaçlık ve fundalık yerlerde uzun vakit beslenmiş yer alan kılkeçisinin, filizleri ve sürgünleri yemesi yüzünden ormanlarımız zarar görmüştür Ormanlarım gözetmek isteyen Avrupa ülkeleri kılkeçisi sayısını azaltmışlardır (Yugoslavya, İspanya gibi), Memleketimizde de orman korunması sebebiyle azıcık azalma olmuş, hiç olmazsa büyüme olmamıştır (1956 da 19 milyon kılkeçisi vardı)
TİFTİK KEÇİSİ
Tiftiği için yetiştirilmektedir Yurdumuzda AnkaraKonya çevresi ile GDoğu Anadolu Bölgesinde Siirt çevresinde yetiştirilmektedir *** Sağılan ve kesilen hayvan sayısı az; üretilen süt ve et miktarı pozitif ise orada Büyük baş hayvancılık (inek yetiştiriciliği) gelişmiştir Sağılan ve kesilen hayvan sayısı artı iken; üretilen et ve süt miktarı eksik ise Küçük baş hayvancılık gelişmiştir( Koyun yetişitiriciliği)
Tiftik keçisinin bir adı da Ankara keçisidir Bu nesil keçinin tüyleri ince, uzun ve ipekli gibi parlaktır Bu özelliği ile bir takım hallerde iyi yünlerden de üstün tutulur Bu keçinin esas yaşama alanları İç Anadolu'nun kuzey ve batı kenarları ile doğu kenarları ve aşağıda Kızılırmak kesiminin batı yakasıdır İç Anadolu'nun başka yerlerinde de aralıklı olarak ve kılkeçisi ile birlikte bulunur Uzun vakit Anadolu'ya bile bile bir keçi soyu olmuş yer alan ve Batı ülkelerinde Ankara keçisiadı ile belli bu hesaplı değerinde, bundan 90 100 yıl değin önce (19 yüzyılın sonlarında), bu doğal şartların benzerinin bulunduğu Güney Afrika'ya ve Kuzey Amerika'nın batı bölgelerine götürülerek orada üretilmiş, zamanla o ülkelere uyan soylar oluşturulmuştur Bugün memleketimizde 3,5 milyon tiftik keçisi vardır (1982) Bu tedarik, 1959 da 6 milyondan çok idi Günümüze dek tiftik ürünümüz bir dış ticaret malı olmuş, memleket içinde bunun tüketimi fazla olmamıştır
SIĞIRLAR
Sığırların sütünden, etinden ve gücünden memleketimizde fazla yararlanılmıştır Anadolu'nun çoğu köylerinde, çoğu evlerde ailenin geçimine girmiş bir iki sığır bulunur Evlerden çobanlar vasıtasıyla toplanan inekler, sürü halinde çevrede otlar, akşamlan tekrar yerli yerine dönerler Kimi halde de sığırlar bir elden beslenir, yetiştirilir ve üretilir Bunlar büyük sürüler halinde yaylalarda çayırlarda beslenir ve mandıralarda da yetiştirilirler Bugün sığır özellikle sütü ve eti bakımından ülkemizin ilk olarak gelen idareli kaynaklan arasındadır Sayı bakımından da koyun ve keçiden sonradan azami rakam sığırlarda olup 15 milyona yaklaşmaktadır (1982
Türkiye'nin her bölgesinde sığır vardır Uzun vakit sığır, memleketimizde birinci derecede çift hayvanı olmuş ve sütünden faydalanılmış, etinden ise kullanma yönü bunlara göre geride kalmıştır çoğunca ihmal yüzünden ineklerimizin yerli cinsleri bozulmuş, gövdeleri minik kalmıştır Fakat Kars Erzurum yaylalarının boylu ve taze otları ile beslenen sığırlar gelişmiş, böyle şartların bulunduğu diğer yörelerimizde de iyi tür inekler yetişebilmiştir Ayrıca, haralarda ve mandıralarla çiftliklerde iyi beslenen ve iyi soylar olarak üretilen inekler verimli olmuşlardır Şimdi, Batı ülkelerinde olduğu gibi memleketimizde de sığır eti son yıllarda daha çok aranır olmuş bu nedenle sığır yetiştirilmesi daha büyük siklet kazanmıştır
Bugün yurdumuzda farklı alanlara yönlendirilmiş soydan sığır yetiştirilmektedir oysa, başlıcaları bozsığır, karasığır, kırmızısığır ve çeşitli melez soylardır Bozinek adı ile de söylenen birincileri Trakya ve Batı Anadolu'da çoktur Yerli karasığırlar ise İç Anadolu ile kuzey çevresinde beslenir Bu soyun inekleri yılda 500 600 litre süt verir İyi beslenmeyenlerinde ise bunu bile edinmek zorlaşır Etleri makbuldür Doğu kırmızıinekleri Kuzeydoğu ve Kuzey Anadolu'da beslenir Parlak kahverenkli olduklarından bu ad ile anılırlar Bunlar bol süt verirler Kasaplık olarak da kullanılırlar Güney kırmızıinekleri ise Akdeniz bölgesi ile Güneydoğu Anadolu'da beslenir Koyu kahverenklidirler Bütün bu sığırlar çoğunca gövdeli olup, inekleri eksik süt verirler (Kars tarafları hariç) Bunun için başka ülkelerden (Avusturalya, İsviçre gibi) damızlıklar getirtilerek haralarımızda bol süt veren inekler yetiştirilmiştir
Bunlardan başka Türkiye'nin nisbeten bol sulu ve bataklık yerlerinde manda (bir milyon) vardır Bunların sütleri, öbür sütlerden daha yağlı, eti daha az makbuldür çoğunca koşum hayvanı olarak yararlanılmıştır
Ayrıca, beygir (1971 de 1 milyon, 1982 de 800 bin), köylümüzün fazla işine yarayan eşek (2 milyon) dağınık ve sarp yerlerin önemli bir önem hayvanı olan katır (1978 de 300 bin) vardır
KÜMES HAYVANCILIĞI
Kümes hayvanları içinde en fazla yetiştirilen tavuktur Kümes hayvancılığı bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir Lakin en fazla Marmara ve Ege Bölgelerinde gelişmiştir İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir, Ankara gibi büyük kentler çevresinde gelişmiştir
Etinden ve yumurtasından yararlanmak için üretilen ve beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlar kümes hayvanlarıadı aşağıda toplanmıştır Memleketimiz için önemi gitgide gelişen kümes hayvanlarının bakımı, üretilmesi, bereketli olmaları tavukçulukadı bahşedilen ilmin uygulanmasıyla olası olur Memleketimizde Tavukçuluk Enstitülerive üretimi yerleri kurulmuştur Türkiye'de kümes hayvanlarının ekonomik değeri azami olanı tavuktur Memleketimizde 57 milyondan fazla tavuk ve horoz bulunmakta (1982), hindi sayısı ise 3 (1982) milyona yaklaşmaktadır Yılda üretilen tavuk yumurtası sayısı 5 (1982) milyara yaklaşmaktadır Bir tavuk ortalama olarak, 2 kilo dek gelir Besili tavuklar arasında ise 3 4 kilo gelenleri az değildir Bütün kuşlar gibi, tavuklar da yumurtaları ile ürerler
İyi bir tavuk yılda 200 250 yumurta verir Tavuk üremesi normal kuluçkalarla olduğu gibi, kuluçka makinaları ile de üretilmektedir Türkiye'deki tavuk cinsleri arasında denizli, hacıkadın, santepeli, cebeci, gerze cinsleri tanınmıştır Bunların dıştan sonradan gelmiş başka tavuk cinsleri de vardır: İspenç, beç, legorn, brahma, koşin, plimut gibi
Memleketimiz ekonomisi bakımından tavukçuluğun önemi gitgide atmıştır Tavuk eti, sindirimi basit olan iyi bir besin maddesidir Yumurtanın da besinde manâlı yeri vardır Türkiye, tavuk yetiştiren ülkeler aralarında ise de, modem tavukçuluk az önce gelişme yolundadır
Memleketimizde eskiden beri ve bugün tavuğu olmayan bir köye karşılaşmak yaklaşık olarak mümkün değildir Köylerde derhal her evin tavukları vardır fakat, bunlar açıkta dolaşır, kendi kendine beslenir, yumurtlar Köylü, yumurtalarını ve tavuğunu çoğunca en yakın pazara götürerek bunları paraya çevirir Tavukçuluk esaslarına dayalı tavuk üretimi, bilhassa büyük şehirlerimiz çevresinde artmıştır
ARICILIK
Bal, bal mumu, çiçek tozu ,arı sütü elde etmek için arıcılık bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir maksimum Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerinde gelişmiştir Muğla, Manisa, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Sancı, Erzurum, Hakkari, Rize (Anzer yöresinin balları çok ünlüdür), Artvin, Ordu önemli bal imal merkezlerimizdir Türkiye değişik iklim bölgeleri ve coğrafyasından dolayı fazla varlıklı ve değişik arı florasına sahiptir Bu özelliği nedeni ile Çin, ABD ve Meksika'dan daha sonra koloni varlığı açısından 35 milyon adet koloni ile dünyada 4 sırada yer almaktadır
Türkiye'nin toplam bal üretimi 65000 tondur Bunun 40008000 tonu dış satıma gitmektedir Halen 38000 aile arıcılık yaparak, bal ve diğer arı ürünlerini üretmektedir Bu ailelerin 10000 adedi geçimini yalnızca arıcılıktan sağlamakta, diğer 28000 aile ise yan kazanç olarak arı ürünleri üretmektedir Ancak ülkede koloni başına sıradan bal verimi 1517 kg civarında olup, arıcılıkta gelişmiş ülkelerdeki verimin 13'ü kadardır
IPEKLI BÖCEKÇİLİĞİ
Ipek böceği yetiştirme ve kozasından ipekli elde etme faaliyetidirDut yaprağı yemek suretiyle beslenir maksimum G
Marmara'da gelişmiştir Bursa, Balıkesir, Bilecik çevresinde fazla gelişmiştir Ipekli dokumada ise BursaGemlikİstanbul gelişmiştir
BALIKÇILIK
Yurdumuzun etrafı denizlerle cepheli, birçok nehir ve tatlı su gölümüz olmasına rağmen balıkçılık gelişmemiştir
Balıkçılığın Gelişmemesinin Sebepleri
Denizlerimizin balık bakımından zengin olmaması Açık deniz (Okyanus) balıkçılığının yapılmayışı
Nakliye ve depolama imkanlarının yetersizliği Zararlı avlanma yöntemlerinin uygulanması (dinamit patlatma, trol
avcılığı gibi) Denizlerimizdeki kirlenmenin önlenememesi
türkiyenin hayvancılık haritası
*
BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK
İNEK
Büyük baş hayvanlar içinde en fazla sığır(inek, öküz ,dana, manda) yetiştiriciliği vardır Sığırlar içinde de maksimum inek yetiştirilmektedir Bütün bölgelerimizde inek yetiştiriciliği vardır Fakat azami Karadeniz Bölgesinin kıyı kesimi ile Doğu Anadolu Bölgesinde ErzurumKars Bölümünde gelişmiştir Karadeniz Bölgesinde gelişmesi yağışların fazla olmasından nedeniyle çayırların artı olmasıdır ErzurumKars bölümünde gelişmesi yaz yağışlarıyla oluşan gür ot ve çayırlıklardır İnek yetiştiriciliği ayrıca şeker fabrikaları çevresinde de gelişmiştir Şeker pancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasından nedeniyle
MANDA
Bol sulu bataklık ve göl kenarlarında beslenir Yurdumuzda başta Karadeniz Bölgesi kıyı kesimi olmak üzere G Marmara bölümünde yetiştiriciliği yaygındır Et kalitesi düşük olduğundan yetiştiriciliği artı gelişmemiştir
Büyükbaş hayvancılık Doğu Bölgelerimizde çayır hayvancılığı biçiminde iken Batı Bölgelerimizde ağıl hayvancılığı şeklindedir
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK
KOYUN
Bozkırların hayvanıdır Hafif dalgalı düzlüklerde iyi yetişir Türkiye'nin iklim şartları çoğunlukla koyun yetiştiriciliğine
elverişlidir Düşük sıcaklık sebebiyle Doğu Anadolu Bölgesinin doğusunda yetiştiriciliği gelişmemiştir Ayrıca Doğu Karadeniz bölümünün kıyı kesiminde yüksek nem ve gür çayırlardan dolayı koyun yetiştirilmez maksimum koyun yetiştiren bölgemiz İç Anadolu'dur Bozkırların geniş alan kaplamasından dolayı Doğu Anadolu Bölgesi (batısı) ve GDoğu Anadolu Bölgeleri de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir
Koyun kısa boylu otların geniş alanlarda yetiştiği bozkırlara uymuş bir hayvandır Türkiye'nin birçok bölgelerinde ve özellikle güya kurak olan step sahalarında yetişme yerini bulmuştur Koyun, yürüyüşü ağır bir hayvan olduğundan, dikey yamaçlı yerleri değil, düzce ya da hafif dalgalı araziyi ister Koyun Anadolu'da önceden beri yetiştirilmiş bir hayvandır Yeşil otlakların bir süsü olmuş yer alan koyun, eti ve sütü, yünü ve derisi ile yaşantımızda kayda değer yer tutmuştur Memleketimizdeki başlıca soyları kıvırcık, dağlıç, karaman (akkaraman, morkaraman), sakız ve merinostur Kıvırcık koyunu Trakya ile Güney Marmara bölgesinde yetişir Et kalitesi çok iyidir Bu cet, bir yüksek plato hayvanı olmayıp, iyi otlaklar ister ve soğuğa pozitif dayanamaz bu nedenle yüksek yaylalar bu tür koyunun dağıtım sınırını çizmiştir Dağlıçlar ise, bütün batı Anadolu'da ve bu vesileyle Ege bölgesinin çok dağlık olmayan bölgelerinde yetişir Ege bölgesinin bir başka koyun cinsi de sakızdır ama, ince ve eksik geniş kuyrukludur Türkiye'nin öteki tüm bölgelerinde iri kuyruklu koyunlar yetişir İç ve Doğu Anadolu'nun yaygın koyun soyu Karamandır' fakat, bölgesine göre çeşitleri vardır Bütün bu yerli koyunlarımızın yünleri çoğunca kalın ve kısadır bu nedenle, 50 yıl kadar önce yumuşak ve ince bez dokumaya daha kullanışlı olan merinos koyunu yetiştirilmesi yoluna gidilmiştir giderken yün tekstil fabrikalarımız için merinos yünü ithal edilmiştir en fazla İspanya'da tutunmuş olan bu cins koyun, memleketimizde de Karacabey' deki ve Bandırma yakınlarındaki merinos istasyonlarında yetiştirilmiş, eski koyunlarımızla melez şekilleri de elde edilmiştir Merinosların yünü ince ve uzun olup, et kalitesi yüksek değildir bu nedenle türlü ülkelerde kasaplık koyunlarla birleştirilerek melez soylar üretilmiştir Merinos soylarının en yaygın olduğu ülkeler Avusturalya, Güney Afrika ve Arjantin'dir
Et ve yün vasıfları bambaşka olan bütün bu koyunlarımızın sayısı 40 sene kadar önce 13 milyon varsayım olunmuş, bu arz günümüze dek çoğalmış, 1970 de 36500000'i, 1982 de 50000000'0 bulmuştur Buna tarafından, memleketimizde bugün nüfus başına bir koyun düşmektedir: Yün (yapağı) üretimi 57000 tonu azıcık geçmiştir Yerli koyunlarımızın yün verimi az olup, ortalama olarak koyun başına 1,5 kilo kadardır Merinos koyunlarının verimi ise 4 kiloyu bulmaktadır Türkiye, dünyanın fazla koyun yetiştiren ülkelerindendir
Koyun Türleri:
Kıvırcık: Soğuğa dirençli değildir Et verimi yüksektir
Marmara ve Ege Bölgelerinde yetiştirilir
Dağlıç: Ege ve İç Batı Anadolu'da yetiştirilir
Karaman: Ege, İç, Doğu ve GDoğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir
Sakız ve Merinos: GMarmara Bölümünde yetiştirilir Merinos yünü için yetiştirilmektedir
KIL KEÇİSİ
Dağlık bölgelerin hayvanıdır Ağaçların filizlerini yemek yemek suretiyle beslenir Ormanlara zarar verdiği için sayılarının azaltılması yoluna gidilmektedir azami Akdeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir
Kılkeçisi, koyuna tarafından daha dayanıklı, daha kolay beslenebilir bir hayvan olup, tepede olan yamaçlı dağlık yerlerimizde yetiştirilir Anadolu'nun çoğu yerlerinde köy evlerinin çoğunda 12 keçi bulunur ve özellikle sütü için beslenirse de dağlık yerlerde sürüler halinde de beslenir ve üretilir Memleketimizde 15 milyon kılkeçisi (I 982) vardır Ağaçlık ve fundalık yerlerde uzun vakit beslenmiş yer alan kılkeçisinin, filizleri ve sürgünleri yemesi yüzünden ormanlarımız zarar görmüştür Ormanlarım gözetmek isteyen Avrupa ülkeleri kılkeçisi sayısını azaltmışlardır (Yugoslavya, İspanya gibi), Memleketimizde de orman korunması sebebiyle azıcık azalma olmuş, hiç olmazsa büyüme olmamıştır (1956 da 19 milyon kılkeçisi vardı)
TİFTİK KEÇİSİ
Tiftiği için yetiştirilmektedir Yurdumuzda AnkaraKonya çevresi ile GDoğu Anadolu Bölgesinde Siirt çevresinde yetiştirilmektedir *** Sağılan ve kesilen hayvan sayısı az; üretilen süt ve et miktarı pozitif ise orada Büyük baş hayvancılık (inek yetiştiriciliği) gelişmiştir Sağılan ve kesilen hayvan sayısı artı iken; üretilen et ve süt miktarı eksik ise Küçük baş hayvancılık gelişmiştir( Koyun yetişitiriciliği)
Tiftik keçisinin bir adı da Ankara keçisidir Bu nesil keçinin tüyleri ince, uzun ve ipekli gibi parlaktır Bu özelliği ile bir takım hallerde iyi yünlerden de üstün tutulur Bu keçinin esas yaşama alanları İç Anadolu'nun kuzey ve batı kenarları ile doğu kenarları ve aşağıda Kızılırmak kesiminin batı yakasıdır İç Anadolu'nun başka yerlerinde de aralıklı olarak ve kılkeçisi ile birlikte bulunur Uzun vakit Anadolu'ya bile bile bir keçi soyu olmuş yer alan ve Batı ülkelerinde Ankara keçisiadı ile belli bu hesaplı değerinde, bundan 90 100 yıl değin önce (19 yüzyılın sonlarında), bu doğal şartların benzerinin bulunduğu Güney Afrika'ya ve Kuzey Amerika'nın batı bölgelerine götürülerek orada üretilmiş, zamanla o ülkelere uyan soylar oluşturulmuştur Bugün memleketimizde 3,5 milyon tiftik keçisi vardır (1982) Bu tedarik, 1959 da 6 milyondan çok idi Günümüze dek tiftik ürünümüz bir dış ticaret malı olmuş, memleket içinde bunun tüketimi fazla olmamıştır
SIĞIRLAR
Sığırların sütünden, etinden ve gücünden memleketimizde fazla yararlanılmıştır Anadolu'nun çoğu köylerinde, çoğu evlerde ailenin geçimine girmiş bir iki sığır bulunur Evlerden çobanlar vasıtasıyla toplanan inekler, sürü halinde çevrede otlar, akşamlan tekrar yerli yerine dönerler Kimi halde de sığırlar bir elden beslenir, yetiştirilir ve üretilir Bunlar büyük sürüler halinde yaylalarda çayırlarda beslenir ve mandıralarda da yetiştirilirler Bugün sığır özellikle sütü ve eti bakımından ülkemizin ilk olarak gelen idareli kaynaklan arasındadır Sayı bakımından da koyun ve keçiden sonradan azami rakam sığırlarda olup 15 milyona yaklaşmaktadır (1982
Türkiye'nin her bölgesinde sığır vardır Uzun vakit sığır, memleketimizde birinci derecede çift hayvanı olmuş ve sütünden faydalanılmış, etinden ise kullanma yönü bunlara göre geride kalmıştır çoğunca ihmal yüzünden ineklerimizin yerli cinsleri bozulmuş, gövdeleri minik kalmıştır Fakat Kars Erzurum yaylalarının boylu ve taze otları ile beslenen sığırlar gelişmiş, böyle şartların bulunduğu diğer yörelerimizde de iyi tür inekler yetişebilmiştir Ayrıca, haralarda ve mandıralarla çiftliklerde iyi beslenen ve iyi soylar olarak üretilen inekler verimli olmuşlardır Şimdi, Batı ülkelerinde olduğu gibi memleketimizde de sığır eti son yıllarda daha çok aranır olmuş bu nedenle sığır yetiştirilmesi daha büyük siklet kazanmıştır
Bugün yurdumuzda farklı alanlara yönlendirilmiş soydan sığır yetiştirilmektedir oysa, başlıcaları bozsığır, karasığır, kırmızısığır ve çeşitli melez soylardır Bozinek adı ile de söylenen birincileri Trakya ve Batı Anadolu'da çoktur Yerli karasığırlar ise İç Anadolu ile kuzey çevresinde beslenir Bu soyun inekleri yılda 500 600 litre süt verir İyi beslenmeyenlerinde ise bunu bile edinmek zorlaşır Etleri makbuldür Doğu kırmızıinekleri Kuzeydoğu ve Kuzey Anadolu'da beslenir Parlak kahverenkli olduklarından bu ad ile anılırlar Bunlar bol süt verirler Kasaplık olarak da kullanılırlar Güney kırmızıinekleri ise Akdeniz bölgesi ile Güneydoğu Anadolu'da beslenir Koyu kahverenklidirler Bütün bu sığırlar çoğunca gövdeli olup, inekleri eksik süt verirler (Kars tarafları hariç) Bunun için başka ülkelerden (Avusturalya, İsviçre gibi) damızlıklar getirtilerek haralarımızda bol süt veren inekler yetiştirilmiştir
Bunlardan başka Türkiye'nin nisbeten bol sulu ve bataklık yerlerinde manda (bir milyon) vardır Bunların sütleri, öbür sütlerden daha yağlı, eti daha az makbuldür çoğunca koşum hayvanı olarak yararlanılmıştır
Ayrıca, beygir (1971 de 1 milyon, 1982 de 800 bin), köylümüzün fazla işine yarayan eşek (2 milyon) dağınık ve sarp yerlerin önemli bir önem hayvanı olan katır (1978 de 300 bin) vardır
KÜMES HAYVANCILIĞI
Kümes hayvanları içinde en fazla yetiştirilen tavuktur Kümes hayvancılığı bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir Lakin en fazla Marmara ve Ege Bölgelerinde gelişmiştir İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir, Ankara gibi büyük kentler çevresinde gelişmiştir
Etinden ve yumurtasından yararlanmak için üretilen ve beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlar kümes hayvanlarıadı aşağıda toplanmıştır Memleketimiz için önemi gitgide gelişen kümes hayvanlarının bakımı, üretilmesi, bereketli olmaları tavukçulukadı bahşedilen ilmin uygulanmasıyla olası olur Memleketimizde Tavukçuluk Enstitülerive üretimi yerleri kurulmuştur Türkiye'de kümes hayvanlarının ekonomik değeri azami olanı tavuktur Memleketimizde 57 milyondan fazla tavuk ve horoz bulunmakta (1982), hindi sayısı ise 3 (1982) milyona yaklaşmaktadır Yılda üretilen tavuk yumurtası sayısı 5 (1982) milyara yaklaşmaktadır Bir tavuk ortalama olarak, 2 kilo dek gelir Besili tavuklar arasında ise 3 4 kilo gelenleri az değildir Bütün kuşlar gibi, tavuklar da yumurtaları ile ürerler
İyi bir tavuk yılda 200 250 yumurta verir Tavuk üremesi normal kuluçkalarla olduğu gibi, kuluçka makinaları ile de üretilmektedir Türkiye'deki tavuk cinsleri arasında denizli, hacıkadın, santepeli, cebeci, gerze cinsleri tanınmıştır Bunların dıştan sonradan gelmiş başka tavuk cinsleri de vardır: İspenç, beç, legorn, brahma, koşin, plimut gibi
Memleketimiz ekonomisi bakımından tavukçuluğun önemi gitgide atmıştır Tavuk eti, sindirimi basit olan iyi bir besin maddesidir Yumurtanın da besinde manâlı yeri vardır Türkiye, tavuk yetiştiren ülkeler aralarında ise de, modem tavukçuluk az önce gelişme yolundadır
Memleketimizde eskiden beri ve bugün tavuğu olmayan bir köye karşılaşmak yaklaşık olarak mümkün değildir Köylerde derhal her evin tavukları vardır fakat, bunlar açıkta dolaşır, kendi kendine beslenir, yumurtlar Köylü, yumurtalarını ve tavuğunu çoğunca en yakın pazara götürerek bunları paraya çevirir Tavukçuluk esaslarına dayalı tavuk üretimi, bilhassa büyük şehirlerimiz çevresinde artmıştır
ARICILIK
Bal, bal mumu, çiçek tozu ,arı sütü elde etmek için arıcılık bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir maksimum Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerinde gelişmiştir Muğla, Manisa, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Sancı, Erzurum, Hakkari, Rize (Anzer yöresinin balları çok ünlüdür), Artvin, Ordu önemli bal imal merkezlerimizdir Türkiye değişik iklim bölgeleri ve coğrafyasından dolayı fazla varlıklı ve değişik arı florasına sahiptir Bu özelliği nedeni ile Çin, ABD ve Meksika'dan daha sonra koloni varlığı açısından 35 milyon adet koloni ile dünyada 4 sırada yer almaktadır
Türkiye'nin toplam bal üretimi 65000 tondur Bunun 40008000 tonu dış satıma gitmektedir Halen 38000 aile arıcılık yaparak, bal ve diğer arı ürünlerini üretmektedir Bu ailelerin 10000 adedi geçimini yalnızca arıcılıktan sağlamakta, diğer 28000 aile ise yan kazanç olarak arı ürünleri üretmektedir Ancak ülkede koloni başına sıradan bal verimi 1517 kg civarında olup, arıcılıkta gelişmiş ülkelerdeki verimin 13'ü kadardır
IPEKLI BÖCEKÇİLİĞİ
Ipek böceği yetiştirme ve kozasından ipekli elde etme faaliyetidirDut yaprağı yemek suretiyle beslenir maksimum G
Marmara'da gelişmiştir Bursa, Balıkesir, Bilecik çevresinde fazla gelişmiştir Ipekli dokumada ise BursaGemlikİstanbul gelişmiştir
BALIKÇILIK
Yurdumuzun etrafı denizlerle cepheli, birçok nehir ve tatlı su gölümüz olmasına rağmen balıkçılık gelişmemiştir
Balıkçılığın Gelişmemesinin Sebepleri
Denizlerimizin balık bakımından zengin olmaması Açık deniz (Okyanus) balıkçılığının yapılmayışı
Nakliye ve depolama imkanlarının yetersizliği Zararlı avlanma yöntemlerinin uygulanması (dinamit patlatma, trol
avcılığı gibi) Denizlerimizdeki kirlenmenin önlenememesi
türkiyenin hayvancılık haritası
*