Türkiye'de İç Göçlerin Neden ve Sonuçları nedir

Türkiye'de İç Göçlerin Sebep ve Sonuçları hakkında bilgi
Türkiyede İç Göçlerin Sebep ve Sonuçları nelerdir
Türkiyede İç Göçlerin niçin ve Sonuçları

Türkiyede İç Göçlerin Sebep ve Sonuçları

İç göçler 1950 'den daha sonra Ulaşımın gelişmesi ve sanayileşme ile çoğalma göstermiştir

İç Göçün (Köyden Kente) Sebepleri
1 Çabuk nüfus artışı,
2 Tarım alanlarının miras yoluyla ufak parçalara ayrılması,
3 Tarımda makineleşme ile işsizliğin oluşması (bu genelleme Karadeniz bölgesi için geçerliliğini yitirir)
4 Eğitim hizmetleri, daha alçak inşa hizmetlerinin yetersizliği,
5 Kan davaları ve terör
6 İklim ve yer şekillerinin negatif etkileri
7 Afiyet hizmetlerinin yetersizliği (minimum etkin)
8 Meslek imkanlarının sınırlı olması
9 Kentlerde sanayinin gelişmiş olması
Köyden Kente Göçün Sonuçları
1 Nüfusun dağılışında dengesizlik olur
2Yatırımların dağılışında dengesizlik olur
3 İşsizlik ortaya çıkar
4Konut sıkıntısı olur Sonuçta gecekondulaşma olur
5Sanayi tesisleri (fabrikalar) büyük kasaba içinde kalır
6 Çevre sorunları artar
7Trafik, eğitimsıhhat problemleri olur
8Alt yapı hizmetlerinin ***ürülmesi zorlaşır
9Kültür çatışması olur
10Kırsal kesimdeki yatırımlarda verimsizlik olur
Köyden Kente Göçü Durdurmak İçin
1Sulamalı tarım yaygınlaştırılmalı,
2Modern tarım yöntemleri yaygınlaştırılmalı
3Besi ve ahır hayvancılığı geliştirilmeli
4Eğitim sıhhat hizmetleri geliştirilmeli
5Tarıma dayalı sanayi kolları kırsal kesime kaydırılmalı
6Alt inşa hizmetleri geliştirilmeli (yol ,su, elektrik, haberleşme)

Göçün Siyasal, Hesaplı ve Toplumsal Sonuçları

Kentler, bilhassa gelişmekte olan ülkelerde, köy yaşamından en ince ayrıntısına kadar soyutlanmış bir yaşamı değil köy büyük kasaba sürekliliğini sağlayan bir yaşam şeklini göç olgusuyla birlikte geniş kitlelere sunmaktadır Bu şekilde yaşamış kitlelerin sayısı 3 dünya ülkelerinde büyük kasaba nüfusunun sıradan olarak %30 ’una ulaşmaktadır


Kırdan kente gelenler fiziki altyapılar sorunları yanına kentle ve toplumla nasıl bütünleşecekleri konusunda da sıkıntı çekmektedirler Kısacası, kültürel kimlik, dini kimlik, etnik kimlik ve siyasal kimlik arayışları Türk toplumunu bunalıma itmiştirKentleşme ve kentlileşmenin siyasal kültür yada davranışlarda büyük değişikliklere yol açtığı iddia edilmektedir Siyasal kültürü, tavır, inanç, duygu ve değer yargılarından siyasete ilişkin olanlarının oluşturduğu bir bütünüyle tanımlarsak, kentleşme sürecinde, tutum, inanç, duygu ve bedel yargılarındaki değişmelerin siyasal kültüre de yansıdığını söyleyebiliriz


İç göçü durdurmak nedeniyle uydu şehir meydana getirmek yada köylere geri dönüştürmek gibi bir takım projeler de üretilmiştir “İç göç hareketleri sanıldığı gibi köyşehir halkı göçüyle sınırlı değildir; tersine, özellikle son dönemlerde kentler arası göçün ve hatta köyler arası göçün bundan daha ağırlıklı oluşu bir öteki önemli noktadır Örneğin, İstanbul ’la ilgili mevcut sayısal veriler ve yapılan araştırmalar özellikle son dönemlerde İstanbul ’a gelenlerin sadece köylüler olmadığını, buna karşılık ülkenin farklı alanlara yönlendirilmiş bölgelerinden gelen kentlilerin fazla daha ağırlıklı olduğunu göstermektedir Bütün bu göstergeler ilk olarak nüfus hareketlerinin algılandığı gibi yalnızca köylü göçü olmadığını göstermektedir Nüfus kaybeden alanlar sadece köy kökenli değil, şehir ve kasabalarında yaşayan öteki grupları da, daha da önemlisi, kültürel, ekonomik ve de toplumsal birikimlerini de göndermektedirler Göçün seçiciliğinin ve yönünün göç veren alanların hem köylerinde, hem de kentlerinde erozyona niçin olduğu söylenebilir

Göçün negatif etkileri ekonomik ebat yanına toplumsal yaşam bakımından da söz konusudur Mesela, “İstanbul'da suç oranı bakımından 2003 ’e oranla 2004'te yüzde 15'lik bir çoğalma meydana gelmiştir Türkiye nüfusunun yüzde 15'ini barındıran İstanbul, suçların yüzde 25'inin işlendiği yer durumuna gelmiştir Bu şart, 10 milyonu aşkın nüfusuyla İstanbul'un kabahat oranındaki genel çoğaltma oranını belirleyen en kayda değer büyük kasaba olduğunu göstermektedir Daha az göç bölge Ankara'da ise olay sayısı yüzde 7 oranında azalmıştır *