Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Türkiye'de mizah türünün tarihçesi kısaca

Türkiye'de mizah türünün tarihçesi kısaca
0
118

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Mizah eğlendiren; gülme nedeni olan, insanın hoşça süre geçirmesini sağlayan her şeydir Zamanla teknolojinin gelişmesine paralel olarak espri anlayışı da değiştirme göstermiştir Gitgide Artarak yaşama şartlarının değişmesi mizah çeşitliliğini de beraberinde getirmiştir Yazılmış basının ortaya çıkması ile sözlü basın eski önemini kaybetmeye başlamıştır Böylece taklitçi tipler, güldürmeye dayalı hareketlilik açıklayan mizah tiplemeleri yerini yeni bir anlayışa bırakmıştır Mizahçılar yazar ve çizer tipler olarak iki grup şeklinde ayrılmışlardır Karikatür yeni bir espri anlayışı olarak benimsenmiştir

Yazılı espri ise içinde bulunduğu zamana ve mekâna kadar değişirken görsel espri türleri de gitgide artarak yük kazanmıştır

Bu farklılıklar çağlara yan olarak görsel sanatlarda çeşitliliği ortaya çıkarmıştır Bunlar; görsel espri türleri olarak karikatür, heykel, resim ve grafik sanatlarını etkilemiştir

Mizah; birçok düşünür kadar tartışılıp tanımlanmaya çalışılmış bir kavramdır Descartes, Hobbes, Twain, Platon, Freud ve Darvin gibi düşünürler espri üzerinde kafa yormuşlardır Bir diğer kaynağa kadar mizah dilimize Arapçadan girmiş bir sözcüktür Buna göre espri olayların komik, birincil bakışta görülmeyen yönlerini ayrım ettiren, söz konusu olaylar üstünde insanları düşünmeye çağıran, düşündürürken güldüren bir sanattır

Bir başka deyişle; olaylar üzerinde insanları düşündürürken bundan başka anında anlaşılmayan farklılıkları incelikle güldürü sanatı ile görünüm, sinyâl etme sanatıdır

Mizahın Türkçe karşılığı “Güldürüdür

Halk ise mizahı kendini güldüren şey olarak tanımlar Buna kadar mizah gülünç bir dürtü ile başlayan, hoşa dışarı giden güldüren her şeydir

diğer taraftan espri anlayışı içinde ince bir tavrı da barındırmalıdır Çünkü içinde incelik bulunmayan espri kırıcı olabilir Temelinde karşısındakini kırmadan eğlendirme fikri bulundurmalıdır

Tarihte toplumlar, ama bu şekilde ince bir mizah anlayışı geliştirerek olgunlaşmışlardır Toplumların tarihsel gelişimlerine baktığımızda milli ve manevi değerlerinin yanı sıra biriktirdikleri kültürel birikimlerde o toplumlarda mizah anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur

MİZAHIN TARİHÇESİ;

Batı kaynaklarına göre; mizahın kökeninin MÖ 4ve 5yy ’da Yunanistan ’a değin uzandığı söylenir Mizah toplumsal sevinçlerin dışa vuruş şeklidir Buna kadar; eski Yunanda Dionysos şenlikleri Hititlerde ise Purilli ayinleri içinde; mizah bulunduran eğlencelerdir Tarihte toplumlara baktığımız zaman iyi ile kötünün defalarca emrindeki yana savaştıklarını görürüz o kadar ama bu koşul destanlara, masallara ve dağıtılmış halk hikâyelerine de yansımıştır

Bir bakıma bu iki ters kavram fiilen Kura ’n i esas fikirleri de barındırırlar İslam dininin yaygınlaşması ile toplumların gelişmesinde ahlaken iyi bir düzeye ulaşmasında Kura ’n i kavramların alınması etkin olmuştur Bu bir ihtiyaçtır Zaten Hz Allah varlığın temeline bu iki kavramı yerleştirmiştir Buna tarafından de eski toplumlarda iyinin kötüye galip gelmesinin sonunda eğlenceler düzenlenmiştir Böylece kötünün alaya alınması mizahı doğuran bir sebep olmuştur

Eski Yunan da kötünün sembolü olarak görülen yılana şarap içirilerek onun deliğine girememesi espri olarak görülmüştür

Anadolu ’da ise ırk arasında yüz yıllarca bu ve buna aynı hikâyeler anlatıla gelmiştir Mesela; Farenin peyniri yiyerek şişmanlaması sonucu deliğine girememesi ve ev sahibine yakalanması espri konusu olmuştur (Öngören: 199817) Keza bilgiye varmak ve onu anlamaya karşın bir vasıta olarak da kullanılmıştır

İnsanları ikna etmenin bir yolu olarak da bilmeceler ortaya çıkmıştır (Williams 1997: 54) Tarihsel işlem içinde baktığımızda mizah Rönesans ile birlikte farklılık kazanmıştır Papazlara ve Kiliseye yönelik zengin bir mizah anlayışı gelişmiştir Mizahın gelişme dönemi ortaçağdır Bunun sonucunda gelişen mizah anlayışı halkın desteğini alarak soyluları ve belirtilmiş kişileri gaye almıştır

Bu dönemde Cervantes ve Moliere ’nin eserleri o dönem için fazla etkili olmuştur Temelinde şımartma bulunduran bu espri anlayışı sosyal, idareli ve politik problemleri sözlü ya da yazılı olarak ince bir alayla vermeye çalışmıştır

Tüm bu süreçlerden daha sonra mizah bu günkü durumuna ulaşmıştır Mizahın psikolojik olarak iyileştirici gücünün olduğu da gözlemlenmiştir Bu Nedenle mizahın önemi sanatsal ve edebi metinlerde yer almasının yanı sıra sağlık alanında ve psikolojide de anlaşılmış ve farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıkların tedavisinde de kullanılmıştır

Ortaçağda mizahın iyi bir sindirim etkisi gösterdiği düşünülüp saray soytarıları yemeklerden daha sonra soyluları eğlendirme ile görevlendirilmişlerdir(Hefferin1996:42)

II Dünya savaşından sonra radyo ve televizyonun (Philips ve Tomlinson 199216) artan bir şekilde gelişmesi toplumlar üzerinde büyük etkiler meydana getirmiştir Bundan daha sonra televizyon evlerde kayda değer bir gösteri aracı olarak yerini almıştır Daha sonraları; sese görüntüde eklenerek olaylar görüntüsel olarak da anlatılmış böylece görsel espri da gelişmiştir

TÜRK TOPLUMUNDA MIZAH;

Mizah Türk toplumunda epeyce eskiye dayanır Türk mizah dönemini farklı alanlara yönlendirilmiş bölümlerde araştırmak mümkündür Ama bunun için farklı fikirler ortaya atılmıştır( Özcan200221) Buna kadar; Antik Anadolu mizahi dönem, Selçuklu dönemi mizahı, Osmanlı dönemi mizahı ve Cumhuriyet dönemi öncesi Anadolu mizahıdır

Yaşadığımız dönem manâlı mizahçılarımızdan; Aziz Nesin ’e göre ise bu dönemler; Eski Türk mizahı dönemi, Nasrettin Hoca dönemi; Divan edebiyatı ve Ahali edebiyatında espri, 2 Meşrutiyet dönemi ve son dönem olarak ayrılmıştır

Aziz Nesin mizahın çeşitli dönemlere ayrılmasının nedenini öbür siyasal, sosyal ve hesaplı gelişmelere tarafından değer biçme olarak açıklamıştır

Bütün bunları sonuca vardırdığımızda; mizahın gerçekte hükümran güçlerin toplum üzerindeki baskısı ile doğmuş olduğunu görürüz Hâkim güçler mizahı yapanları ve eleştirenleri yok saymaya çalışsalar da sonunda yine şampiyon mizah olmuştur

O halde güçlüler karşısında mizahın kazanmasını toplumsal bir zorlama olarak değerlendirebiliriz

Daha öncede belirttiğimiz gibi iyi ve kötünün savaşması; tarih her tarafında toplumların düzensizliğe ve adaletsiz bir yönetime aleyhinde; hâkim olan güçlerin karşı toplumun bir tepkisi olarak mizahı doğurmuştur

Tarihsel işlem içinde değerlendirdiğimizde ünü bütün dünyayı salmış Anadolu da doğmuş Ezop masalları, batıya kaynaklık etmişlerdir(Özcan; 2002,20) Antik Anadolu medeniyeti içinde bulunan Ezop masallarına daha sonra Selçuklular döneminde rastlanmamaktadır Lakin batı mizahının temelini oluşturmuştur

Nasrettin Hoca mizahı ile Ezop espri anlayışı arasında bir benzerlik yoktur Çünkü toplumların Sosyo Idareli yapısının gelişimine paralel olarak burada da etkileri görülmektedir Antik Anadolu kültürü bağcılık ve çiftçilik yaparken; Selçuklu kültürü çobanlığa dayanmakta idi İşte; bu farklılıklar toplumlara yansıdığı için kültürel mizah da ona tarafından istikrarsızlık talep etmektedir

Selçuklu espri anlayışı diğer hiçbir toplumlardan etkilenmemiş ve kendi mizah kültürünü geliştirmiştir (Öngören1998,43)

Keloğlan masalları, Büyükbaba Korkut hikâyeleri ve Nasrettin Öğretmen fıkraları Selçuklu dönemi mizah örnekleridir Keloğlanın padişahın kızını istemesi, Nasrettin Hocanın göle maya çalması, Karagöz ile Hacivat ’ın saflığı ve dürüstlüğü Türk halkının dürüstlük, saflık ve espri anlayışını belirler

Osmanlı Dönemi Mizahı ise; atıl, değişmez bir inşa özelliği gösterir Pişekâr, Kavuklu, Karagöz ve Hacivat Irk ve Divan Edebiyatı olarak bu dönemin içinde görülür(Öngören; 1998; 5152) Biz Osmanlının mizah konusunda İslam geleneğinin bir sonucu olarak; İslami estetiği ve tavrını başlıca aldıklarını görüyoruz Espri kelimesi içinde bulunan sözcüklerin birçok ArapFars kökenlidir 1830 ’larda matbaanın yaygınlaşması mizah türlerinin gelişmesinde etkili olmuştur

Bunun sonucunda; espri yazılmış olarak kendini göstermeye başlayınca da dinç olmuştur1908 ’ de İkinci Meşrutiyetin ilanı ile fazla sayıda espri dergisi çıkmaya başlamıştırBunlar Cingöz, Boşboğaz, Karagöz ve Hacivat ’tır Bu yayınlar daha fazla saraya Sultan Abdülhamit ’in yaşadığı döneme ve önceki dönemlere ince sataşmalar şeklindedir (Destek:2002;20)

Cumhuriyet Dönemi; mizahı yeni harflerin kabulü ile birlikte Hür Fırkanın kurulması sonucu ayrı bir mizahi yapı ortaya çıkmıştır Bu Nedenle; II Dünya savaşının başlamasına paralel olarak; egemen kesime karşıt bir hareket niteliğinde(Nesin200155) Marko Paşa siyasal espri gazetesi olarak 25 Kasım 1946 ’ da çıkmıştır Marko Paşa siyasal espri türünün bir temsilcisi olarak çıkan ilk gazetedir Hatta halk aralarında o yıllarda hemen hemen kalıplaşmış bir söz haline gelen mizahi anlamda değer kazanmış yaygın bir kelime olarak da “Marko Paşa kullanılmıştır “Git derdini Marko Paşa ’ya anlat Bu espritüellik kazanmış bir sözcüktür o dönemlerde

bir de İttihatçılar döneminde Kalem ve Cem adında iki mizah dergisi daha çıkar Marko Paşa gazetesi o dönem siyasi hayatı için Türkiye ’nin Amerika ile siyasal ilişkilerini espri yolu ile bir eleştiri arabulucu olarak kullanılmıştır (İnuğur 1992215) 1950 yılında siyasal değişikliklere paralel olarak yeni bir espri anlayışı görülmektedir60 ’lı ve 70 ’li yıllar ise Türkiye; siyasal değişiklilerin sonucu olarak askeri darbe ve tüzük değişiklikleri ile sarsıntılar geçirmiş ve espri bu dönemde en sakin devrini yaşamıştır

70 ’li ve 80 ’li yıllarda ise Akbaba Dergisi eski önemini kaybetmeye başlamış onun yerine Gırgır Dergisi çıkmaya başlamıştır(Öngören; 1998;74) Bu sırada Türkiye Karikatürcüler Derneği kurulmuştur B u dönem karikatürcülerin altın çağıdır Karikatür müzesi yerleşmiş ve ona paralel olarak Nasrettin Hoca adına birde uluslar arası karikatür yarışması düzenlenmiştir Bu dönem görüldüğü gibi Türk mizahının en olgun dönemidir

1990 ’lı ve 2000 ’li yıllarda mizahçıları etkileyen kitle iletişim araçları olmuştur Renkli televizyonların hayata geçirilmesi ve fazla kanallı televizyonlar Türkiye ’yi ve mizahçıları manâlı ölçüde bu değişimin içinde değiştirmiştir (Öngören;199874) *
 
858,505Konular
982,762Mesajlar
33,063Kullanıcılar
netflixdunySon üye
Üst Alt