iltasyazilim
FD Üye
Türkiyedeki Dağların Oluşumu
Türkiyedeki Ovaların Oluşumu
Türkiyede Dağlar ve Ovalar Nasıl Oluşmuştur
1 DAĞ OLUŞUMU (OROJENİK) HAREKETLERİ
Bu hareketler kuytu zamanda, bakımlı olaylar olarak belirir ve tabakaların duruşunu bozarlar Hareketler yatay ve düşey edinmek üzere iki yönde gelişir Genellikle, yatay (tanjansiyal) hareketler kıvrılma ve kıvrım dağlarına, düşey hareketler de (radial) kıvrılma ve kırık dağlarına yer verirler aynı zamanda, bu iki gurup arasında belli bir sınır çizmek olanaksızdır Çünkü, sert tabakalarda kırılma olurken, hemen yanındaki yumuşak tortullar kıvrılabilir böylece kıvrım ve kırık dağları birbirinin içine girmiş olarak da uzanırlar Öteki bir nitelik de, yatay ve düşey hareketlerin aynı anda oluşmaları veya birbiri ardınca gelmeleridir
Yatay ve dikey hareketler sonucunda oluşan, kıvrılma ve kırık dağları yeryüzünün “Öz Yapı yüzeyini oluştururlar Aşağıda işleyeceğimiz yerkabuğu yaylanmaları (epirojenik hareketler) ile dağ oluşumu (orojenik) hareketinin ikisine birden yer kabuğunun yer sanatı (tektonik) öz yapı yüzeyini (strüktür) oluşturur Dış güçler bu yüzeyi işler, değiştirir ve kendine özgü yer şekilleri doğururlar Dağ oluşumu hareketleri iki inşa biçimi oluştururlar: Kıvrılma ve Kırılma
1Kıvrılma Ve Kırılma Dağları
Jeolojik devirler baştan başa iç güçlerin oluşturdukları kabarıklar, tekrar jeolojik devirler her tarafında yine dış güçler boyunca aşındırılırlar Kabarıklıklar aşındırıla aşındırıla dalgalı bir düzlük durumuna kazanç Bu dalgalı düzlüğe, “Yontukdüz (Peneplen) adı verilir Yontula yontula düzleşmiş arazi demektir Tortullar derin deniz diplerindeki tortulanma alanlarına (jeosenklinallerde) biriktirilirler Bazen de yeryüzündeki çukurluklarda ve göl çanaklarında tortulanırlar Tekrar yıpratma, taşıma ve biriktirmelerle çanaklar dolarYer yüzü çukurluğu düzleşir, deniz ya da gölün derinliği azalır Kimi vakit deniz veya gölün o bölümü, bütünü ile dolarak karalaşır
Tortullarla doymuş olan bir tortulanma çanağı, dengesini yitirmiş ve birbirine yaklaşan iki yer kabuğu bölümü (şole) aralarında kalacak olursa; sıkışır Başka bir sözle, tabi basınçlara uğrayınca hacmi daralır İçindeki yumuşak tortullar daralan bu yere sığmayarak kıvrılır ve su yüzüne çıkar Bu olaya kıvrılma, oluşan dağlara da kıvrım dağları denir
Tortulanma çanaklarının su aşağı ya da yer yüzünde olma özelliğine tarafından, kıvrılma iki biçimde gerçekleşir Reel kıvrılma ve bükme Su altı tortulanma çanaklarında da yan basınçların özelliğine kadar, değişik kıvrılma biçimleri oluşur Bunlar da genellikle sürükleyici kıvrılma ve baştan savma kıvrılma diye iki grupta toplanır
aDüzgün Kıvrılma:
Tortulanma çanağının kenarlarına yapılan basınç eşdeğer değerlerde ise, tabakalar sürükleyici olarak kıvrılır Katman veya kıvrım dağı kabarıklığı ve çukurluğu oluşur Kıvrım dağı ya da kıvrılmış tabakadaki kabarıklığa (kemerleşmeye) “Antiklinal, çukurluğa (oluklaşmış) da “Senklinal adları verilir
bYamalı Kıvrılmalar:
Tortulanma çanağının kenarlarına yapılan basınçlar eşdeğer değerlerde yok ise, “Düzesiz kıvrılma olur Basıncın çok olduğu yandaki tortullar, basıncın az olduğu yandaki tortulların üzerine eğilir, devrilir, biner veya o tabakaların üstüne aşar Basınç değerleri ayrıcalık fazla değilse, basıncın fazla geldiği yan tabakalar eksik geldiği yandaki tabakalara içten eğilir fakat, buna “Eğri Kıvrım denir Basınç ayrıcalığı çoğaldıkça, tabalar devrilir “Devrik Kıvrım, birbiri üstüne biner “Binmiş Kıvrım, biri diğeri üstüne aşar “Aşmış Kıvrım (Şaryajlı Kıvrılma) biçimleri oluşur
cBükülme (Fleksür):
Katı yer kabuğunun çukurluklarında birikmiş olan tortullar alt basınçlarla etkilenirse, Herhangi bir yerinden bükülür Bu olaya bükme, oluşan şekle bükülmüş tabakalar (fleksür) ve bükme sonucu oluşan basamağa bükme basmağı denir Bükülmede tabakalar süreklidir Tabakalarda kırılma yırtılma olmamıştır Basınç etkisi ile tabakaların bir bölümü aşağıda kalmış ve aralarındaki bir birim bükülmüştür Bir yörede büküklü inşa fazla yer tutarsa, buraya büküklü yöre adı verilir
Kıvrım bölgelerinde ve kıvrım dağlarında kıvrılma biçimlerinin hepsi bir arada ve birbirinin içine girmiş olarak bulunur l Jeolojik Devirde oluşan Kaledoniyen, Hersiniyen ve lll Jeolojik Devirde oluşan AlpHimalaya sistemlerine yan dağlar, kıvrım dağları olarak oluşmuşlardır Oysa, zamanımız kıvrım dağları yalnız Alpin (AlpHimalaya) oluşumlarına bağlıdır İleride görülebileceği gibi, Kaledoniyen ve Hersiniyen oluşumları kıvrım dağları özelliğini yitirerek, zamanımızın kırık dağları özelliğini kazanmışlardır Genç kıvrım dağları olan Alpin sistem oluşumları, yeryüzünde Büyük Okyanus ’u çevreleyecek biçimde ve büyük bir “H harfi çizerek uzanır
2Kırılma Ve Kırık Dağları
Kıvrılma olayı yatay yönde yerkabuğu hareketleri sonucu oluşurken, kırılma olayı düşey yönü olan hareketler sonucu oluşur Oysa, kırılmanın olabilmesi için düşey yöndeki hareket yeterli değildir Bu hareketle etkilenen tabakaların kıvrılamayacak değin sert (berk, rijit) olması gereklidir Eski yerkabuğu oluşumları bir yanlamasına dış güçlerle aşındırılıp yontukdüz durumuna getirilirken, bir yanlamasına da tabakaları yaratıcı taşlar, başkalaşma gibi etkenlerle, sertleşir İşte, yontukdüz durumuna gelmiş ve sertleşmiş tabakalar dikey yönü olan basınçların etkisinde kalınca, daha önce kıvrılıp sertleşerek kıvrılma özelliğini yitirdiği için, yer yer kırılır, çöker ve yükselir Bu olaya kırılma ve kırılma sonucu oluşan dağlara da “Kırık Dağları denir Kırılmalarla oluşan yeryüzü çatlaklarına da “Fay adı verilir
Kırılmalarla kırık basamaklarında oluşur Kırık basamakları da tabakaların bir bölümü kırık çizgisi boyunca yüksekte kalırken bir bölümü alçakta kalır Kırk çizgisi baştan başa kayan katman bölümlerinin her birine “kırığın kanadı denir Yüksekte kalana “yukarı dışarı giden, alçakta kalana “alta dışarı giden kanat adı verilir Kırığın kanatları arasındaki basamak, “kırık basamağıdır İki kanat arasındaki zirve ayrıcalığı bir kaç metreden, binlerce metreye dek olabilir Kırılmalara uğramış bir bölgede, kırık çizgileri ya birbirlerine paralel olarak veya birbirlerini açıklanmış açılarla kesecek biçimde uzanırlar ve kırık ağları oluştururlar Kırık basamaklarında, tabakalar süreksizdir Kırılma ve yırtılmalara uğramışlardır Basamağın yukarı dışarı giden yüzeyi, sürtme etkisi ile, parlar Buraya fay aynası denir
Sertleşmiş yontukdüzler basınçlarla etkilenince, yeryüzü çatlakları baştan başa üç şart oluşur:
aBasınç etkisinde kalan tabakalar bütünü ile yükselir Fakat, kimi yari fazla, kimi yeri eksik yükselir Kırılma ve kırık basamakları oluşur
bBasınç etkisi ile sert tabakalar bütünü ile alçalır Ama, kimi yeri fazla, kimi yeri az çöker Kırılma ve kırık basamakları oluşur
cBasınç etkisinde kalan sert tabakaların kimi teri yükselirken, kimi yeri çöker Kırılma ve kırık basamakları oluşur
Her üç durumda da kırıklarla taraflı yükseklikler ve çukurluklar doğar Yerkabuğu çatlakları ile çevrili yüksekliklere “Horst, çukurluklara “Graben (Depresyon Hendeği) adı verilir Bir kırık bölgesinde ya da kırık dağlarında horst ve gabenler birbirini izler Fakat, horst ve grabenler birbirine eşit genişlikte olabileceği gibi, geniş horstlar rahat grabenler ve sıcacık horstlar geniş grabenler de oluşabilir
Kırılma olayları genel olarak sertleşmiş eski kütleler basınçlara uğrayınca oluşur Zamanımızda, yeryüzünün ilk karaları olan kıta çekirdekleri l Jeolojik Devrin kaledoniyen ve hersiniyen oluşumları kırılmalara ve kırık dağlarına yer verirler Çünkü bu oluşumlar önce kıvrılmışlar, aşınmışlar ve sertleşmişlerdir Alpin hareketleri ve tektonik hareketler esnasında tekrar basınç etkisinde kalınca, yer yer kırılmışlar, yükselmişler ve çökmüşlerdir Kırk bölgeleri ve kırılma dağları günümüzde Atlas Okyanusu ’nu çevreleyecek biçimde uzanırlar Basınç etkisinin çok yeğin olması durumunda genç ve serleşmemiş oluşumlar da kırılmalara yer verilebilir Türkiye ’nin batısındaki kırık bölgeleri ve Kuzey Anadolu Çöküntü Hendeği gibi
2OVALAR
Akarsular göre derin olarak yarılmamış, üstünde kabarıklar bulunmayan ve eğimi oldukça az olan düzlüklere “Ova adı verilir Bu düzlüklerde akarsular, genel olarak, salınımlar yaparak, yatakları her tarafında akarlar Bafra, Sakarya, Konya, Büyük Menderes ovaları gibi ovalar, bulundukları yerlere tarafından, ikiye ayrılırlar: çukur ovalar, yüksek ovalar
1Çukur Ovalar:
Deniz yüzeyinden olan yüksekliği az ovalara, çukur ova denir Çukur ovalar deniz kıyıları baştan başa uzanırlar Çukur ovaların denizden yüksekliği en çok 500 m ’ye dek olur Çukurova, Sakarya, Antalya, Ege Bölgesi ve Harran ovası gibi ovalar, birer çukur ovadır
2Yüksek Ova: Deniz yüzeyinden olan yüksekliği çok ovalara, yüksek ova denir Başka bir deyişle, deniz yüzeyinden olan yüksekliği 500 m ’den fazla ovalar, yüksek ova adını alır Bunlar genellikle, iç bölgelerde bulunurlar Konya, Doğubeyazıt, Muş ovaları gibi ovalar, yüksek ovadır
Ovalarda da, öteki yeryüzü şekilleri gibi oluşum bakımından çeşitlilik gösterirler Bu özellikler ile dört grupta toplanırlar:
1Aşıntı (Yontulma) Ovaları: Aşınmalar sonucu oluşmuş ovalardır Dış güçler yontukdüz ve kabarıklıkları aşındırarak bu ovaları oluştururlar
2Çökme Ovaları:
Kırılma olayları sonucu oluşmuş ovalardır Yerkabuğundaki kırılmalardan sonradan oluşan buhran hendekleri, dış güçlerin birikintileri ile dolar ve düzleştirilirse, bunalım ovaları oluşur Batı Anadolu ’daki Gediz, Bakırçay, Küçük ve Büyük Menderes, Hatay ’ın Amik ovaları gibi
3Birikinti Ovaları:
Dış güçlerin taşıyıp getirdiği birikintilerle oluşmuş ovalardır Genelde, akarsu biriktirmesi ile oluşurlar Birikinti konileri gibi Akarsular taşıdıkları kum, çakıl, kil gibi dağınık maddeleri hızlarının ya azaldığı ya da bittiği yerde biriktirerek bu ovaları doğururlar Buraları genel olarak, yamaçların eteği, akarsuların genişleyen vadi tabanları ve ağızlarına yakın olan bölümleridir
4Alüvyal Ovalar:
Akarsuların taşıdığı alüvyonların, deniz ve göl kıyılarında, sığ yerleri de dolduracak biçimde biriktirilmesi ile oluşmuş ovalardır Gelgit genliği eksik iç denizlere dökülen akarsular, taşıdıkları sürüntüleri döküldükleri göl ya da denizin kıyısında biriktirmeğe başlarlar Zamanla, bu birikinti kıyının sığ yerlerini de doldurarak geniş düzlükler oluştururlar Böylece oluşan ovalara, alüvyal ovalar adı verilir Çukurova, Çarşamba ovaları gibi *
Türkiyedeki Ovaların Oluşumu
Türkiyede Dağlar ve Ovalar Nasıl Oluşmuştur
1 DAĞ OLUŞUMU (OROJENİK) HAREKETLERİ
Bu hareketler kuytu zamanda, bakımlı olaylar olarak belirir ve tabakaların duruşunu bozarlar Hareketler yatay ve düşey edinmek üzere iki yönde gelişir Genellikle, yatay (tanjansiyal) hareketler kıvrılma ve kıvrım dağlarına, düşey hareketler de (radial) kıvrılma ve kırık dağlarına yer verirler aynı zamanda, bu iki gurup arasında belli bir sınır çizmek olanaksızdır Çünkü, sert tabakalarda kırılma olurken, hemen yanındaki yumuşak tortullar kıvrılabilir böylece kıvrım ve kırık dağları birbirinin içine girmiş olarak da uzanırlar Öteki bir nitelik de, yatay ve düşey hareketlerin aynı anda oluşmaları veya birbiri ardınca gelmeleridir
Yatay ve dikey hareketler sonucunda oluşan, kıvrılma ve kırık dağları yeryüzünün “Öz Yapı yüzeyini oluştururlar Aşağıda işleyeceğimiz yerkabuğu yaylanmaları (epirojenik hareketler) ile dağ oluşumu (orojenik) hareketinin ikisine birden yer kabuğunun yer sanatı (tektonik) öz yapı yüzeyini (strüktür) oluşturur Dış güçler bu yüzeyi işler, değiştirir ve kendine özgü yer şekilleri doğururlar Dağ oluşumu hareketleri iki inşa biçimi oluştururlar: Kıvrılma ve Kırılma
1Kıvrılma Ve Kırılma Dağları
Jeolojik devirler baştan başa iç güçlerin oluşturdukları kabarıklar, tekrar jeolojik devirler her tarafında yine dış güçler boyunca aşındırılırlar Kabarıklıklar aşındırıla aşındırıla dalgalı bir düzlük durumuna kazanç Bu dalgalı düzlüğe, “Yontukdüz (Peneplen) adı verilir Yontula yontula düzleşmiş arazi demektir Tortullar derin deniz diplerindeki tortulanma alanlarına (jeosenklinallerde) biriktirilirler Bazen de yeryüzündeki çukurluklarda ve göl çanaklarında tortulanırlar Tekrar yıpratma, taşıma ve biriktirmelerle çanaklar dolarYer yüzü çukurluğu düzleşir, deniz ya da gölün derinliği azalır Kimi vakit deniz veya gölün o bölümü, bütünü ile dolarak karalaşır
Tortullarla doymuş olan bir tortulanma çanağı, dengesini yitirmiş ve birbirine yaklaşan iki yer kabuğu bölümü (şole) aralarında kalacak olursa; sıkışır Başka bir sözle, tabi basınçlara uğrayınca hacmi daralır İçindeki yumuşak tortullar daralan bu yere sığmayarak kıvrılır ve su yüzüne çıkar Bu olaya kıvrılma, oluşan dağlara da kıvrım dağları denir
Tortulanma çanaklarının su aşağı ya da yer yüzünde olma özelliğine tarafından, kıvrılma iki biçimde gerçekleşir Reel kıvrılma ve bükme Su altı tortulanma çanaklarında da yan basınçların özelliğine kadar, değişik kıvrılma biçimleri oluşur Bunlar da genellikle sürükleyici kıvrılma ve baştan savma kıvrılma diye iki grupta toplanır
aDüzgün Kıvrılma:
Tortulanma çanağının kenarlarına yapılan basınç eşdeğer değerlerde ise, tabakalar sürükleyici olarak kıvrılır Katman veya kıvrım dağı kabarıklığı ve çukurluğu oluşur Kıvrım dağı ya da kıvrılmış tabakadaki kabarıklığa (kemerleşmeye) “Antiklinal, çukurluğa (oluklaşmış) da “Senklinal adları verilir
bYamalı Kıvrılmalar:
Tortulanma çanağının kenarlarına yapılan basınçlar eşdeğer değerlerde yok ise, “Düzesiz kıvrılma olur Basıncın çok olduğu yandaki tortullar, basıncın az olduğu yandaki tortulların üzerine eğilir, devrilir, biner veya o tabakaların üstüne aşar Basınç değerleri ayrıcalık fazla değilse, basıncın fazla geldiği yan tabakalar eksik geldiği yandaki tabakalara içten eğilir fakat, buna “Eğri Kıvrım denir Basınç ayrıcalığı çoğaldıkça, tabalar devrilir “Devrik Kıvrım, birbiri üstüne biner “Binmiş Kıvrım, biri diğeri üstüne aşar “Aşmış Kıvrım (Şaryajlı Kıvrılma) biçimleri oluşur
cBükülme (Fleksür):
Katı yer kabuğunun çukurluklarında birikmiş olan tortullar alt basınçlarla etkilenirse, Herhangi bir yerinden bükülür Bu olaya bükme, oluşan şekle bükülmüş tabakalar (fleksür) ve bükme sonucu oluşan basamağa bükme basmağı denir Bükülmede tabakalar süreklidir Tabakalarda kırılma yırtılma olmamıştır Basınç etkisi ile tabakaların bir bölümü aşağıda kalmış ve aralarındaki bir birim bükülmüştür Bir yörede büküklü inşa fazla yer tutarsa, buraya büküklü yöre adı verilir
Kıvrım bölgelerinde ve kıvrım dağlarında kıvrılma biçimlerinin hepsi bir arada ve birbirinin içine girmiş olarak bulunur l Jeolojik Devirde oluşan Kaledoniyen, Hersiniyen ve lll Jeolojik Devirde oluşan AlpHimalaya sistemlerine yan dağlar, kıvrım dağları olarak oluşmuşlardır Oysa, zamanımız kıvrım dağları yalnız Alpin (AlpHimalaya) oluşumlarına bağlıdır İleride görülebileceği gibi, Kaledoniyen ve Hersiniyen oluşumları kıvrım dağları özelliğini yitirerek, zamanımızın kırık dağları özelliğini kazanmışlardır Genç kıvrım dağları olan Alpin sistem oluşumları, yeryüzünde Büyük Okyanus ’u çevreleyecek biçimde ve büyük bir “H harfi çizerek uzanır
2Kırılma Ve Kırık Dağları
Kıvrılma olayı yatay yönde yerkabuğu hareketleri sonucu oluşurken, kırılma olayı düşey yönü olan hareketler sonucu oluşur Oysa, kırılmanın olabilmesi için düşey yöndeki hareket yeterli değildir Bu hareketle etkilenen tabakaların kıvrılamayacak değin sert (berk, rijit) olması gereklidir Eski yerkabuğu oluşumları bir yanlamasına dış güçlerle aşındırılıp yontukdüz durumuna getirilirken, bir yanlamasına da tabakaları yaratıcı taşlar, başkalaşma gibi etkenlerle, sertleşir İşte, yontukdüz durumuna gelmiş ve sertleşmiş tabakalar dikey yönü olan basınçların etkisinde kalınca, daha önce kıvrılıp sertleşerek kıvrılma özelliğini yitirdiği için, yer yer kırılır, çöker ve yükselir Bu olaya kırılma ve kırılma sonucu oluşan dağlara da “Kırık Dağları denir Kırılmalarla oluşan yeryüzü çatlaklarına da “Fay adı verilir
Kırılmalarla kırık basamaklarında oluşur Kırık basamakları da tabakaların bir bölümü kırık çizgisi boyunca yüksekte kalırken bir bölümü alçakta kalır Kırk çizgisi baştan başa kayan katman bölümlerinin her birine “kırığın kanadı denir Yüksekte kalana “yukarı dışarı giden, alçakta kalana “alta dışarı giden kanat adı verilir Kırığın kanatları arasındaki basamak, “kırık basamağıdır İki kanat arasındaki zirve ayrıcalığı bir kaç metreden, binlerce metreye dek olabilir Kırılmalara uğramış bir bölgede, kırık çizgileri ya birbirlerine paralel olarak veya birbirlerini açıklanmış açılarla kesecek biçimde uzanırlar ve kırık ağları oluştururlar Kırık basamaklarında, tabakalar süreksizdir Kırılma ve yırtılmalara uğramışlardır Basamağın yukarı dışarı giden yüzeyi, sürtme etkisi ile, parlar Buraya fay aynası denir
Sertleşmiş yontukdüzler basınçlarla etkilenince, yeryüzü çatlakları baştan başa üç şart oluşur:
aBasınç etkisinde kalan tabakalar bütünü ile yükselir Fakat, kimi yari fazla, kimi yeri eksik yükselir Kırılma ve kırık basamakları oluşur
bBasınç etkisi ile sert tabakalar bütünü ile alçalır Ama, kimi yeri fazla, kimi yeri az çöker Kırılma ve kırık basamakları oluşur
cBasınç etkisinde kalan sert tabakaların kimi teri yükselirken, kimi yeri çöker Kırılma ve kırık basamakları oluşur
Her üç durumda da kırıklarla taraflı yükseklikler ve çukurluklar doğar Yerkabuğu çatlakları ile çevrili yüksekliklere “Horst, çukurluklara “Graben (Depresyon Hendeği) adı verilir Bir kırık bölgesinde ya da kırık dağlarında horst ve gabenler birbirini izler Fakat, horst ve grabenler birbirine eşit genişlikte olabileceği gibi, geniş horstlar rahat grabenler ve sıcacık horstlar geniş grabenler de oluşabilir
Kırılma olayları genel olarak sertleşmiş eski kütleler basınçlara uğrayınca oluşur Zamanımızda, yeryüzünün ilk karaları olan kıta çekirdekleri l Jeolojik Devrin kaledoniyen ve hersiniyen oluşumları kırılmalara ve kırık dağlarına yer verirler Çünkü bu oluşumlar önce kıvrılmışlar, aşınmışlar ve sertleşmişlerdir Alpin hareketleri ve tektonik hareketler esnasında tekrar basınç etkisinde kalınca, yer yer kırılmışlar, yükselmişler ve çökmüşlerdir Kırk bölgeleri ve kırılma dağları günümüzde Atlas Okyanusu ’nu çevreleyecek biçimde uzanırlar Basınç etkisinin çok yeğin olması durumunda genç ve serleşmemiş oluşumlar da kırılmalara yer verilebilir Türkiye ’nin batısındaki kırık bölgeleri ve Kuzey Anadolu Çöküntü Hendeği gibi
2OVALAR
Akarsular göre derin olarak yarılmamış, üstünde kabarıklar bulunmayan ve eğimi oldukça az olan düzlüklere “Ova adı verilir Bu düzlüklerde akarsular, genel olarak, salınımlar yaparak, yatakları her tarafında akarlar Bafra, Sakarya, Konya, Büyük Menderes ovaları gibi ovalar, bulundukları yerlere tarafından, ikiye ayrılırlar: çukur ovalar, yüksek ovalar
1Çukur Ovalar:
Deniz yüzeyinden olan yüksekliği az ovalara, çukur ova denir Çukur ovalar deniz kıyıları baştan başa uzanırlar Çukur ovaların denizden yüksekliği en çok 500 m ’ye dek olur Çukurova, Sakarya, Antalya, Ege Bölgesi ve Harran ovası gibi ovalar, birer çukur ovadır
2Yüksek Ova: Deniz yüzeyinden olan yüksekliği çok ovalara, yüksek ova denir Başka bir deyişle, deniz yüzeyinden olan yüksekliği 500 m ’den fazla ovalar, yüksek ova adını alır Bunlar genellikle, iç bölgelerde bulunurlar Konya, Doğubeyazıt, Muş ovaları gibi ovalar, yüksek ovadır
Ovalarda da, öteki yeryüzü şekilleri gibi oluşum bakımından çeşitlilik gösterirler Bu özellikler ile dört grupta toplanırlar:
1Aşıntı (Yontulma) Ovaları: Aşınmalar sonucu oluşmuş ovalardır Dış güçler yontukdüz ve kabarıklıkları aşındırarak bu ovaları oluştururlar
2Çökme Ovaları:
Kırılma olayları sonucu oluşmuş ovalardır Yerkabuğundaki kırılmalardan sonradan oluşan buhran hendekleri, dış güçlerin birikintileri ile dolar ve düzleştirilirse, bunalım ovaları oluşur Batı Anadolu ’daki Gediz, Bakırçay, Küçük ve Büyük Menderes, Hatay ’ın Amik ovaları gibi
3Birikinti Ovaları:
Dış güçlerin taşıyıp getirdiği birikintilerle oluşmuş ovalardır Genelde, akarsu biriktirmesi ile oluşurlar Birikinti konileri gibi Akarsular taşıdıkları kum, çakıl, kil gibi dağınık maddeleri hızlarının ya azaldığı ya da bittiği yerde biriktirerek bu ovaları doğururlar Buraları genel olarak, yamaçların eteği, akarsuların genişleyen vadi tabanları ve ağızlarına yakın olan bölümleridir
4Alüvyal Ovalar:
Akarsuların taşıdığı alüvyonların, deniz ve göl kıyılarında, sığ yerleri de dolduracak biçimde biriktirilmesi ile oluşmuş ovalardır Gelgit genliği eksik iç denizlere dökülen akarsular, taşıdıkları sürüntüleri döküldükleri göl ya da denizin kıyısında biriktirmeğe başlarlar Zamanla, bu birikinti kıyının sığ yerlerini de doldurarak geniş düzlükler oluştururlar Böylece oluşan ovalara, alüvyal ovalar adı verilir Çukurova, Çarşamba ovaları gibi *