iltasyazilim
FD Üye
ülkemizin ekonomik faaliyetleri
II Dünya Savaşı ’ndan sonraki süreçte yüksek ivmeli bir değişim sürecine giren dünya ekonomik ve siyasal sistemleri, değişimi tetikleyen kaynak güçlerle birlikte, tüm toplumlarda keza aynı hem de özgünfarklı etkiler ve ürünler yaratmaktadır ardışık eşsiz dönemlerle sürmekte olan bu değişim sürecinde, idareli ve toplumsal yapılardaki faaliyetlerin, dönemlere özgün manâ ve içerikler kazanarak “formal ve “informal ayrımıyla incelenebildiği görülmektedir Ilk kuramsal tanımlamalarda marjinal olarak nitelendirilen informal idareli etkinlikler, izleyen dönemlerde, hesaplı yapı içerisindeki işlevlerine uygun yeni anlam ve roller yüklenmiştir
Yaşanan her dönemin kaide ve koşullarına uygun karakteristik özellikler sergileyen toplumsal yapıların merkezleri olan kentler de her türlü idareli ve toplumsal değişimden payını almaktadır Bu bağlamda, informal idareli faaliyetlerin doğduğu ve serpildiği Türkiye kentlerindeki informal faaliyetlerin ve ilişkilerin, keza Üçüncü Dünya geneline keza de Türkiye ’ye özgü informal anlam ve işlevler kazandığı görülmektedir Ankara ve Mersin ’de üretilmiş üç bambaşka saha araştırması bulgularından da anlaşıldığı üzere, informal hesaplı etkinlikler, yoksul olarak nitelendirilen toplum kesimlerinin yaşamında ağırlıklı ve imtiyazlı bir konuma sahiptir Diğer bir deyişle, günümüz kentlerindeki informal faaliyetler, kentli yoksulların yaşam mücadelesinin bir parçası durumundadır Bunun yanısıra, informal idareli ve toplumsal ilişkilerin, yalnızca kentli yoksul kitleler için yok, tüm şehirsel yapı bileşenleri açısından tamamlayıcı öğe konumuna yükseldiği de söylenebilmektedir
Gelişmiş Batı ekonomilerinde 1960 ’lı yılların ikinci yarısından daha sonra tartışılmaya başlayan, ülkemizde 1990 ’lı yılların hiç değişmeyen temel konusu olan tescil dışı ekonomi, nedenleri, etkileri ve sonuçları itibariyle çeşitli unsurları içeren kayda değer bir sorundur Batı ekonomilerinde artık eskisi dek oldukça çok tartışılmayan “kayıt dışı ekonomi konusu, Türkiye ’de muhtemel önümüzdeki on yıllara da damgasını vuracağa benzemektedir
Kayıtdışı ekonomi; devlete ait kayıtlarda görünmeyen ve geleneksel istatistiki yöntemlerle Ulusal Kazanç hesaplarına dahil edilmeyen etkinlikler olarak tanımlanmaktadır Bir diğer ifade ile, kayıtdışı ekonomi belgelendirilemeyen yani gizlenen ekonomidir Bu gizlemenin bir kısmı ödenti, sosyal emniyet, kamusal düzenlemeler vs gibi ek maliyet unsuru oluşumlardan kaçma nedeniyle gerçekleşirken, bir diğer kısmı faaliyetin özünde yasalara kuraldışılık olmasındandır
Tanımdan da anlaşılacağı gibi tescil dışı ekonomi özü itibariyle ikili bir tasnife alt tutulur: Enformel Ekonomi ve Yer altı Ekonomisi Enformel ekonomi; devletin denetleme ettiği, formel ekonominin dışarıda kalan imal ve metamorfoz ilişkilerinin tümünü kapsamaktadır Sosyal güvenliğin ve vergilendirmenin olmadığı bu sektördeki etkinlikler genelde geleneksel minik ölçekli ekonomik faaliyetleri içermektedir Enformel sektörü formel sektörden ayıran en manâlı ayrım “korumasız olmasıdır Açıklama dışı idareli etkinlikler denildiğinde; yasal hesaplı etkinlikler alanında yürütülen, ama kısmen (bir takım sektörlerde büyük kısmı) ödenti idaresine demeç edilmeyen kazanç unsurlarından oluşan ekonomik yapı anlaşılmaktadır Kayıtdışı ekonominin ikinci önemli ayağı yer altı ekonomisi faaliyetleridir Yeraltı ekonomisi, yasalara tutarsız faaliyetlerden oluşan ekonomik sektördür Yeraltı ekonomisi faaliyetleri içerisinde incelenen birinci sektör, imal ve dağılım yöntemlerinin yasalara tutarsız olarak biçimlendiği yasadışı sektör, diğeri ise kriminal sektördür
Kayıtdışı istihdam ise, kayıtdışı sektörde kendi hesabına veveya ücretli olarak çalışan, faaliyetleri istatistiklere yansımayan yada bütün olarak hesaplanamayan istihdam şeklidir Enformel sektör, resmen belirtilen olmayan üreticiler veya çalışanlardan, formel sektörde belirtilmiş olmadan çalışanlara dek geniş bir etkinlik alanını kapsar Formel sektörde çalışanlar; ücret düzeyi, alıştırma koşulları, sendikalar veya da devletin egzersiz hayatındaki düzenlemeleri ile koruma altına alınmışlarken, enformel etkinlikler yasal ve kurumsal çerçevenin açık havada yer almalarından dolayı sosyal koruma mekanizmalarından yararlanamayan, pazarlık gücü olmayan çalışanlardan oluşmaktadır
Kayıt Dışı Ekonominin Etkileri
Tescil dışı ekonominin ülke ekonomisine olan etkileri konusunda çok farklı ve bununla birlikte birbirine ters görüşler öne sürülmüştür Konu ile ilgili çalışan bütün uzmanlar yer altı ekonomisi ile ilgili etkiler konusunda benzer görüşte iseler de, enformel ekonomi konusunda bambaşka düşünceler hakimdir Bilhassa gelişmekte olan ülkeler için enformel ekonomi konusunda çok radikal söylemlere de rastlamak mümkündür Örneğin, Dünya Bankasının son raporlarında sürekli olarak gündeme gelen “yokluk sorunu doğrultusunda enformel ekonominin, yoksulluk sorununa geçici bir çözüm olacağı vurgulanmaktadır Benzer şekilde Uluslar arası Çalışma Örgütü ’nün (İLO) raporlarında da enformel ekonomi konusuna gönderme yapılarak, gelişmekte olan ülkelerde yeniden yapılanma politikalarında enformel sektör girişimciliğinin önemine işaret edilmektedir
Bu tespitlerden bir kısmı ülkemiz açısından da geçerli olmakla beraber, kayıt dışı ekonominin Türk ekonomisine olumsuz etki yarattığı bilinmektedir
Kayıt dışı ekonominin en manâlı olumsuzluğu, devletin saygınlığına gölge düşürmesidir Devletin, vatandaşlarının refahını yükseltmeye ve onları korumaya karşın uygulamaya koyduğu kurallar ihlal edilmekte veya da yok sayılmaktadır Bu koşul, toplumsal huzurun sağlanması karşı önemli bir tehlikedir
*
II Dünya Savaşı ’ndan sonraki süreçte yüksek ivmeli bir değişim sürecine giren dünya ekonomik ve siyasal sistemleri, değişimi tetikleyen kaynak güçlerle birlikte, tüm toplumlarda keza aynı hem de özgünfarklı etkiler ve ürünler yaratmaktadır ardışık eşsiz dönemlerle sürmekte olan bu değişim sürecinde, idareli ve toplumsal yapılardaki faaliyetlerin, dönemlere özgün manâ ve içerikler kazanarak “formal ve “informal ayrımıyla incelenebildiği görülmektedir Ilk kuramsal tanımlamalarda marjinal olarak nitelendirilen informal idareli etkinlikler, izleyen dönemlerde, hesaplı yapı içerisindeki işlevlerine uygun yeni anlam ve roller yüklenmiştir
Yaşanan her dönemin kaide ve koşullarına uygun karakteristik özellikler sergileyen toplumsal yapıların merkezleri olan kentler de her türlü idareli ve toplumsal değişimden payını almaktadır Bu bağlamda, informal idareli faaliyetlerin doğduğu ve serpildiği Türkiye kentlerindeki informal faaliyetlerin ve ilişkilerin, keza Üçüncü Dünya geneline keza de Türkiye ’ye özgü informal anlam ve işlevler kazandığı görülmektedir Ankara ve Mersin ’de üretilmiş üç bambaşka saha araştırması bulgularından da anlaşıldığı üzere, informal hesaplı etkinlikler, yoksul olarak nitelendirilen toplum kesimlerinin yaşamında ağırlıklı ve imtiyazlı bir konuma sahiptir Diğer bir deyişle, günümüz kentlerindeki informal faaliyetler, kentli yoksulların yaşam mücadelesinin bir parçası durumundadır Bunun yanısıra, informal idareli ve toplumsal ilişkilerin, yalnızca kentli yoksul kitleler için yok, tüm şehirsel yapı bileşenleri açısından tamamlayıcı öğe konumuna yükseldiği de söylenebilmektedir
Gelişmiş Batı ekonomilerinde 1960 ’lı yılların ikinci yarısından daha sonra tartışılmaya başlayan, ülkemizde 1990 ’lı yılların hiç değişmeyen temel konusu olan tescil dışı ekonomi, nedenleri, etkileri ve sonuçları itibariyle çeşitli unsurları içeren kayda değer bir sorundur Batı ekonomilerinde artık eskisi dek oldukça çok tartışılmayan “kayıt dışı ekonomi konusu, Türkiye ’de muhtemel önümüzdeki on yıllara da damgasını vuracağa benzemektedir
Kayıtdışı ekonomi; devlete ait kayıtlarda görünmeyen ve geleneksel istatistiki yöntemlerle Ulusal Kazanç hesaplarına dahil edilmeyen etkinlikler olarak tanımlanmaktadır Bir diğer ifade ile, kayıtdışı ekonomi belgelendirilemeyen yani gizlenen ekonomidir Bu gizlemenin bir kısmı ödenti, sosyal emniyet, kamusal düzenlemeler vs gibi ek maliyet unsuru oluşumlardan kaçma nedeniyle gerçekleşirken, bir diğer kısmı faaliyetin özünde yasalara kuraldışılık olmasındandır
Tanımdan da anlaşılacağı gibi tescil dışı ekonomi özü itibariyle ikili bir tasnife alt tutulur: Enformel Ekonomi ve Yer altı Ekonomisi Enformel ekonomi; devletin denetleme ettiği, formel ekonominin dışarıda kalan imal ve metamorfoz ilişkilerinin tümünü kapsamaktadır Sosyal güvenliğin ve vergilendirmenin olmadığı bu sektördeki etkinlikler genelde geleneksel minik ölçekli ekonomik faaliyetleri içermektedir Enformel sektörü formel sektörden ayıran en manâlı ayrım “korumasız olmasıdır Açıklama dışı idareli etkinlikler denildiğinde; yasal hesaplı etkinlikler alanında yürütülen, ama kısmen (bir takım sektörlerde büyük kısmı) ödenti idaresine demeç edilmeyen kazanç unsurlarından oluşan ekonomik yapı anlaşılmaktadır Kayıtdışı ekonominin ikinci önemli ayağı yer altı ekonomisi faaliyetleridir Yeraltı ekonomisi, yasalara tutarsız faaliyetlerden oluşan ekonomik sektördür Yeraltı ekonomisi faaliyetleri içerisinde incelenen birinci sektör, imal ve dağılım yöntemlerinin yasalara tutarsız olarak biçimlendiği yasadışı sektör, diğeri ise kriminal sektördür
Kayıtdışı istihdam ise, kayıtdışı sektörde kendi hesabına veveya ücretli olarak çalışan, faaliyetleri istatistiklere yansımayan yada bütün olarak hesaplanamayan istihdam şeklidir Enformel sektör, resmen belirtilen olmayan üreticiler veya çalışanlardan, formel sektörde belirtilmiş olmadan çalışanlara dek geniş bir etkinlik alanını kapsar Formel sektörde çalışanlar; ücret düzeyi, alıştırma koşulları, sendikalar veya da devletin egzersiz hayatındaki düzenlemeleri ile koruma altına alınmışlarken, enformel etkinlikler yasal ve kurumsal çerçevenin açık havada yer almalarından dolayı sosyal koruma mekanizmalarından yararlanamayan, pazarlık gücü olmayan çalışanlardan oluşmaktadır
Kayıt Dışı Ekonominin Etkileri
Tescil dışı ekonominin ülke ekonomisine olan etkileri konusunda çok farklı ve bununla birlikte birbirine ters görüşler öne sürülmüştür Konu ile ilgili çalışan bütün uzmanlar yer altı ekonomisi ile ilgili etkiler konusunda benzer görüşte iseler de, enformel ekonomi konusunda bambaşka düşünceler hakimdir Bilhassa gelişmekte olan ülkeler için enformel ekonomi konusunda çok radikal söylemlere de rastlamak mümkündür Örneğin, Dünya Bankasının son raporlarında sürekli olarak gündeme gelen “yokluk sorunu doğrultusunda enformel ekonominin, yoksulluk sorununa geçici bir çözüm olacağı vurgulanmaktadır Benzer şekilde Uluslar arası Çalışma Örgütü ’nün (İLO) raporlarında da enformel ekonomi konusuna gönderme yapılarak, gelişmekte olan ülkelerde yeniden yapılanma politikalarında enformel sektör girişimciliğinin önemine işaret edilmektedir
Bu tespitlerden bir kısmı ülkemiz açısından da geçerli olmakla beraber, kayıt dışı ekonominin Türk ekonomisine olumsuz etki yarattığı bilinmektedir
Kayıt dışı ekonominin en manâlı olumsuzluğu, devletin saygınlığına gölge düşürmesidir Devletin, vatandaşlarının refahını yükseltmeye ve onları korumaya karşın uygulamaya koyduğu kurallar ihlal edilmekte veya da yok sayılmaktadır Bu koşul, toplumsal huzurun sağlanması karşı önemli bir tehlikedir
*