iltasyazilim
FD Üye
Türkiye'nin ilk tüp keçileri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesince yürütülen proje kapsamında, verimi ve ırk kalitesini arttırmak amacıyla Kanada'dan getirilen Saanen cinsi keçiye ait spermle, 140 keçi suni yolla döllendi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof Dr Kenan Kaynaş, TETAM Araştırma ve Uygulama Birimi'nde yapılan suni dölleme işlemi öncesinde yaptığı açıklamada, büyükbaş hayvanlarda suni tohumlamanın yapıldığını ancak, küçükbaş hayvanlarda ilk kez Çanakkale'de bu çalışmayı yaptıklarını hatırlattı
Bu çalışmanın genetik olarak bir zenginlik sağlayacağını ifade eden Prof Dr Kaynaş, şunları kaydetti: ''Dağıttığımız saanen keçilerinden genetik çeşitlilik elde etmiş olacağız Tarım İl Müdürlüğü ve fakültemizle birlikte yürütülen projeye Uludağ Üniversitesi katkı sağladı ve valilik destek verdi Bu projenin diğer bir önemli noktası da üniversitenin bakım evlerinde değil, üreticilerin sürülerinde de gerçekleşiyor Yavruların dağıtımını yine yöre üreticisine, Tarım İl Müdürlüğü ile yapacağımız işbirliği içinde dağıtımını yapacağız''
Döllenme olayının başarı oranının dünya standartlarına göre yüzde 20 ile 40 arasında değiştiğini belirten Prof Dr Kaynaş, açıklamasına şöyle devam etti: ''Bu işlemin yüzde 50'nin üzerinde olabileceğini düşünüyoruz Bu projede spermlerin muhafazası üzerinde de araştırma yürütülüyor Bu sene 200 baş için suni tohumlama yapıyoruz Önümüzdeki yıl bu sayıyı bine çıkarmayı hedefliyoruz Spermlerimiz Kanada'dan getirildi Gelecek yıl ABD, Avustralya ve İsrail'den sperm getirmek suretiyle rutin bir işlem haline sokmuş olacağız Saanende elde ettiğimiz süt üretimi ve verim yönünden daha iyi değerlere ulaşacağız Bununda Türkiye ve Çanakkale hayvancılığı için önemi çok fazladır''
Prof Dr Kaynaş, sürüdeki dişi hayvanların aynı anda kızışma dönemine getirmek için hormon uygulaması yaptıklarını da belirterek, ''Hormonlu süngerler yetiştiriliyor Tüm sürünün kızışmaları aynı saate denk geliyor Bir veya iki defa keçilerin rahmine suni tohumlama yapıyoruz'' dedi Prof Dr Kaynaş, hedeflerinin bu hayvanlardan sperm elde etmek olduğunu ve bu spermleri 2 yıl içinde çeşitli ülkelere ihraç etmek istediklerini kaydetti
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof Dr Kenan Kaynaş, TETAM Araştırma ve Uygulama Birimi'nde yapılan suni dölleme işlemi öncesinde yaptığı açıklamada, büyükbaş hayvanlarda suni tohumlamanın yapıldığını ancak, küçükbaş hayvanlarda ilk kez Çanakkale'de bu çalışmayı yaptıklarını hatırlattı
Bu çalışmanın genetik olarak bir zenginlik sağlayacağını ifade eden Prof Dr Kaynaş, şunları kaydetti: ''Dağıttığımız saanen keçilerinden genetik çeşitlilik elde etmiş olacağız Tarım İl Müdürlüğü ve fakültemizle birlikte yürütülen projeye Uludağ Üniversitesi katkı sağladı ve valilik destek verdi Bu projenin diğer bir önemli noktası da üniversitenin bakım evlerinde değil, üreticilerin sürülerinde de gerçekleşiyor Yavruların dağıtımını yine yöre üreticisine, Tarım İl Müdürlüğü ile yapacağımız işbirliği içinde dağıtımını yapacağız''
Döllenme olayının başarı oranının dünya standartlarına göre yüzde 20 ile 40 arasında değiştiğini belirten Prof Dr Kaynaş, açıklamasına şöyle devam etti: ''Bu işlemin yüzde 50'nin üzerinde olabileceğini düşünüyoruz Bu projede spermlerin muhafazası üzerinde de araştırma yürütülüyor Bu sene 200 baş için suni tohumlama yapıyoruz Önümüzdeki yıl bu sayıyı bine çıkarmayı hedefliyoruz Spermlerimiz Kanada'dan getirildi Gelecek yıl ABD, Avustralya ve İsrail'den sperm getirmek suretiyle rutin bir işlem haline sokmuş olacağız Saanende elde ettiğimiz süt üretimi ve verim yönünden daha iyi değerlere ulaşacağız Bununda Türkiye ve Çanakkale hayvancılığı için önemi çok fazladır''
Prof Dr Kaynaş, sürüdeki dişi hayvanların aynı anda kızışma dönemine getirmek için hormon uygulaması yaptıklarını da belirterek, ''Hormonlu süngerler yetiştiriliyor Tüm sürünün kızışmaları aynı saate denk geliyor Bir veya iki defa keçilerin rahmine suni tohumlama yapıyoruz'' dedi Prof Dr Kaynaş, hedeflerinin bu hayvanlardan sperm elde etmek olduğunu ve bu spermleri 2 yıl içinde çeşitli ülkelere ihraç etmek istediklerini kaydetti