iltasyazilim
FD Üye
Türklerde Minyatür Sanatı
Batı dillerinde bir nesnenin küçük boyutlardaki örneğini bildiren “Minyatür sözcüğü, zamanla kitap resmi için kullanılan bir terim halini almıştır Eski Türk kaynakları kitap resmi için “Nakış, “Betimleme; minyatür ressamı için de “Nakkaş, “Musavvar gibi sözcüklere yer verirler Kitap resmi sanatı için fazla yaygın olarak “Minyatür kullanılmakta olduğu için biz de bu sözcüğe yer veriyoruz
8 ve 9 yüzyıla ait olan ve Turfan bölgesinde Hoço, Bezeklik, Sorçug gibi Uygur merkezlerinden günümüze gelmiş Türk resim sanatının örnekleri aralarında, duvar devlete ait ve figürlü işlemelerin yanına minyatürler de bulunmaktadır Türklerin İslamiyet ’i kabul etmelerinden önceki devreye ait yazmalarda oysa minyatürler, Uygur prens ve prensesleri ile Mani ve Uygur rahiplerini canlandırırlar Farklı Alanlara Yönlendirilmiş kültür ve dinlerin etkin olduğu bir ortamda yapılan bu minyatürlerin üslupları çok zengindir ve farklılıklar gösterir Türk minyatür sanatının 13 yüzyıla dek olan gelişimini gösteren daha sonraki örnekler ne eyvah oysa, kaybolup gitmiştir
Bir aşk hikayesi olan Varka ve Gülşah 13 asır Selçuklu dönemi fotoğraf sanatının en hoş örneklerindendir Yazma, Hoy ’dan gelmiş ve Konya ’ya resmileşmiş bir aileden olan Abdül Mümin göre resimlendirilmiştir Varka ve Gülşah minyatürlerindeki Türk tiplerini temsilci figürler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu dönemi çini ve seramiklerindeki figürlerle büyük benzerlikler gösterir Birincil minyatürde, içinde dağıtılmış dükkanların bulunduğu bir çarşı ile az daha öykünün geçtiği ortamın bir takdimi yapılmaktadır Gülşah ’ın çadırında üzüntüden bayılmasını ve Varka ’ya kavuşmasını bildiren yalın sahnelerin figürlerden arta kalan boşluklarını ise, süsleyici bitki ve hayvan motifleri doldurmaktadır İki atlının dövüşünün yer aldığı sahnede de zemin arabesklerle adamakıllı doldurulmuştur Zeminin bu biçimde süslenmesini, Büyük Selçuklu dönemi minyatürlerinin çoğunda buluruz Bu ağır süslemelere karşın, ince uzun dikdörtgenler oluşturan kompozisyonlar oldukça yalındır
Selçuklu döneminden günümüze gelmiş bir diğer eser ise, 1271 ’de Aksaray ’da yazılarak Sivaslı Nasreddin kadar Selçuklu Sultanı III Gıyaseddin Keyhüsrev ’e sunulan bir Astroloji Kitabı ’dır (Paris, bib Nat, P174) Doğu ’dan alınan motiflerin yanında minyatürlerdeki güçlü konturlar ve hafif gölgelendirme, sanatçısının Bizans minyatürlerini tanımış olduğunu göstermektedir
Osmanlı minyatür sanatına geçmeden önce, araştırıcıların Türklerin eski yurtları Orta Asya ’da, Türkistan ’da üretilmiş olduğunda birleştikleri ve “Mehmet Siyah Kalem diye adlandırılan resimlerden dile getirmek gerekir Topkapı Sarayı ’ndaki bu resimler, içinde sultanın portresi bulunduğu için “Fatih Albümü diye adlandırılan derlemede yer almaktadır Dağıtılmış çevre ve dönemlerden gelen eserlerin arasında yer alan bu resimlerdeki figürler belli bir hacim değerine sahiptir Koyu ve az sayıda renk kullanılarak yapılmış olan resimlerin bir kısmının rulo parçaları olduğu anlaşılmıştır Resimlerin bazıları ipekli, bazıları da kaba Çin kağıdına yapılmıştır Bilim adamlarının şamanizm dünyasını yansıttığı konusunda görüş birliğinde oldukları bu resimlerde kuvvetli bir Çin sanatı etkisi egemendir
*
Batı dillerinde bir nesnenin küçük boyutlardaki örneğini bildiren “Minyatür sözcüğü, zamanla kitap resmi için kullanılan bir terim halini almıştır Eski Türk kaynakları kitap resmi için “Nakış, “Betimleme; minyatür ressamı için de “Nakkaş, “Musavvar gibi sözcüklere yer verirler Kitap resmi sanatı için fazla yaygın olarak “Minyatür kullanılmakta olduğu için biz de bu sözcüğe yer veriyoruz
8 ve 9 yüzyıla ait olan ve Turfan bölgesinde Hoço, Bezeklik, Sorçug gibi Uygur merkezlerinden günümüze gelmiş Türk resim sanatının örnekleri aralarında, duvar devlete ait ve figürlü işlemelerin yanına minyatürler de bulunmaktadır Türklerin İslamiyet ’i kabul etmelerinden önceki devreye ait yazmalarda oysa minyatürler, Uygur prens ve prensesleri ile Mani ve Uygur rahiplerini canlandırırlar Farklı Alanlara Yönlendirilmiş kültür ve dinlerin etkin olduğu bir ortamda yapılan bu minyatürlerin üslupları çok zengindir ve farklılıklar gösterir Türk minyatür sanatının 13 yüzyıla dek olan gelişimini gösteren daha sonraki örnekler ne eyvah oysa, kaybolup gitmiştir
Bir aşk hikayesi olan Varka ve Gülşah 13 asır Selçuklu dönemi fotoğraf sanatının en hoş örneklerindendir Yazma, Hoy ’dan gelmiş ve Konya ’ya resmileşmiş bir aileden olan Abdül Mümin göre resimlendirilmiştir Varka ve Gülşah minyatürlerindeki Türk tiplerini temsilci figürler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu dönemi çini ve seramiklerindeki figürlerle büyük benzerlikler gösterir Birincil minyatürde, içinde dağıtılmış dükkanların bulunduğu bir çarşı ile az daha öykünün geçtiği ortamın bir takdimi yapılmaktadır Gülşah ’ın çadırında üzüntüden bayılmasını ve Varka ’ya kavuşmasını bildiren yalın sahnelerin figürlerden arta kalan boşluklarını ise, süsleyici bitki ve hayvan motifleri doldurmaktadır İki atlının dövüşünün yer aldığı sahnede de zemin arabesklerle adamakıllı doldurulmuştur Zeminin bu biçimde süslenmesini, Büyük Selçuklu dönemi minyatürlerinin çoğunda buluruz Bu ağır süslemelere karşın, ince uzun dikdörtgenler oluşturan kompozisyonlar oldukça yalındır
Selçuklu döneminden günümüze gelmiş bir diğer eser ise, 1271 ’de Aksaray ’da yazılarak Sivaslı Nasreddin kadar Selçuklu Sultanı III Gıyaseddin Keyhüsrev ’e sunulan bir Astroloji Kitabı ’dır (Paris, bib Nat, P174) Doğu ’dan alınan motiflerin yanında minyatürlerdeki güçlü konturlar ve hafif gölgelendirme, sanatçısının Bizans minyatürlerini tanımış olduğunu göstermektedir
Osmanlı minyatür sanatına geçmeden önce, araştırıcıların Türklerin eski yurtları Orta Asya ’da, Türkistan ’da üretilmiş olduğunda birleştikleri ve “Mehmet Siyah Kalem diye adlandırılan resimlerden dile getirmek gerekir Topkapı Sarayı ’ndaki bu resimler, içinde sultanın portresi bulunduğu için “Fatih Albümü diye adlandırılan derlemede yer almaktadır Dağıtılmış çevre ve dönemlerden gelen eserlerin arasında yer alan bu resimlerdeki figürler belli bir hacim değerine sahiptir Koyu ve az sayıda renk kullanılarak yapılmış olan resimlerin bir kısmının rulo parçaları olduğu anlaşılmıştır Resimlerin bazıları ipekli, bazıları da kaba Çin kağıdına yapılmıştır Bilim adamlarının şamanizm dünyasını yansıttığı konusunda görüş birliğinde oldukları bu resimlerde kuvvetli bir Çin sanatı etkisi egemendir
*