iltasyazilim
FD Üye
Türklerin İslam Medeniyetine Katkıları
Emeviler vaktinde negatif seyreden TürkArap ilişkileri, Abbasiler Dönemi ’nde iyi yönde gelişti 751 yılındaki Talas Savaşı ’nın ardındaki Türkler topluluklar hâlinde Müslüman olmaya başladılar Önce Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri İslamiyeti benimsedi X asır başlarında Türklerin en büyük boyu olan Oğuzlar da Müslüman oldular Bu süreçte, Abbasilerin Türklere karşı izlediği ılımlı politikanın manâlı bir etkisi vardır
Abbasiler, mertlik ve cesaretleriyle ünlü Türklere, ilk olarak ordu olmak üzere, farklı alanlara yönlendirilmiş devlet kademelerinde önemli görevler verdiler Abbasi Halifesi Me ’mun ’un son zamanlarında, ordunun yönetimini tamamen üstlenen Türkler ayrıca iç isyanların bastırılmasında keza de Bizans üzerine yapılan seferlerde büyük başarılar sağladılar X yüzyılın başlarında Abbasi Devleti'nin gücü tamamen zayıfladı Büveyhoğulları Bağdat'ı işgal ederek Abbasi halifesini baskı atına aldı Ama 1055 yılında Bağdat ’a giden Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey bu duruma son vererek halifeyi Büveyhoğullarının baskısından kurtardı Bundan sonradan Türkler, İslam dünyasını savunma görevini tek başlarına üstlendiler Senelerce süren Haçlı saldırılarına karşı İslam dünyasının savunuculuğunu yaptılar
Türklerin İslam medeniyetinin gelişip güçlenmesinde de önemli katkıları olmuştur Türkler, hâkim oldukları topraklarda medreseler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, hastaneler, camiler, türbeler yaptırmışlardır
Türkler arasında yetişen Rim adamları, sanatçılar ve edebiyatçılar yaptıkları çalışmalar ve ortaya koyx dukları eserlerle İslam kültürünün gelişip zenginleşmesini sağlamışlardır Türklerin İslam medeniyetin“ katlalannı; dini ilimler, artı ilimler, sanat ve edebiyat alanı edinmek üzere üç grupta ele alabiliriz
Dinî İlimler
Türlder; tefsir, hadis, fıkıh ve kelam gibi dinî ilimler alanında yaptıkları çalışmalarla İslam medeniyetine büyük katkılar sağlamışlardır Ebu Hanife (ö| 767), Buhari (öl 869), Mâturidi (öl 944), Zemahşeıı(öl 1143), Ebü'sSuud Efendi (öl 1574), Ahmet Cevdet Paşa (öl 1895) ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (öl 1942) Türkler arasından yetişen İslam âlimlerinden bazılarıdır Bunlardan Ebu Hanife, fıkıh; Mâturidi, kelam; Fahrettin Razi, Zemahşeri Ebü'sSuud Efendi ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır ise tefsir alanında incelemeler yapmış, eserler vermişlerdir Ahmet Cevdet Paşa ise İslam tarihi alanında ün yapmış bir alimdir Bu ilim adamlarından Ebu Hanife, bütün İslam âlemince tanınmaktadır Müslümanlar aralarında mensubu en çok mezheplerden biri olan Hanefilik, onun görüşleri çerçevesinde oluşmuştu Maturidi İslam dünyasının en önemli düşünür ve ilim adamlarından biridir İtikadi mezheplerden Mâturidilik onun görüşleri civarda oluşmuştur Bu meşhur kelamcımız, İslam inançlarını mantıksal tutarlılık içinde savunmasıyla ayrıca geçmişte ayrıca de günümüzde Müslümanların takdirini kazanmıştır Zemahşeri Arapçayı bir şekilde öğrenmiş, “Keşşaf adlı tefsiri yazmıştır Fahrettin Razi ise İslam dünyasında daha fazla 'Mefâtîhul Gayb adlı tefsiriyle tanınmıştır Bu iki âlimin tefsir alanındaki eserleri günümüzde bile Müslümanlar göre beğeniyle okunmaktadır Meşhur devlet adamı ve tarihçimiz Ahmet Cevdet Paşa ’nın “Kısası Enbiya ve Tevarihi Hulefa adlı eseri de İslam tarihi alanında oldukça kayda değer kaynaklar arasındadır
Fazla Bilimler
Türkler; matematik, gökbilim, tıp, fizik, hayvanbilim gibi fazla bilimler alanında yaptıkları çalışmalarla da İslam medeniyetinin gelişip zenginleşmesine katkıda bulunmuşlardır Harezmi (öl 850), İbni Heysem (öl 1039), Ebu Kâmil Şuca (öl 950), Farabi (ö| 950), Birüni, (ö| 1048), İbni Sina (öl 1037), Uluğ Bey (öl 1449) ve Ali Kuşçu (öl 1474) Türkler arasından yetişmiş bilim adamlarından bazılarıdır Bunlardan Harezmi, bilhassa matematik alanında yaptığı çalışmalarla şan bulmuştur Bir dâhi olarak kabul edilen Harezmi, sıfırlı ondalık sistemi bularak insanların, kullanılması oldukça kuvvet olan Romen rakamlarından kurtulmasını sağlamıştır Harezmi'nin “Hisâbül Cebr vel Karşılıklı Olma adlı eseri asırlarca Avrupa okullarında ders kitabı olarak okutulmuştur İbni Heysem ve Ebu Kâmil Şuca da ünlü matematikçilerimizdendir Ebu Kâmil Şuca beş bilinmeyenli denklemlerin çözümünü yapmış, İbni Heysem ise fotoğrafçılığın temelini yaratıcı kara kutuyu buluş etmiştir
Ünlü Türk bilginlerinden Uluğ Bey ve Ali Kuşçu astronomi (uzay bilimi) alanında önemli incelemeler yapmışlardır Uluğ Bey kadar Semerkant ’ta kurulan rasathane (gözlemevi) bugün bile varlığını sürdürmektedir Ali Kuşçu ise astronomi alanında çoğu öğrenci yetiştirmiş, İstanbul ’da büyük bir rasathane kurmuştur Bu gözlem evi, Avrupa'da modem rasathanelerin kurulmasında etkili olmuştur
Tıp alanında yetişmiş Müslüman Türk ilim adamlarının başında hiç kuşkusuz İbni Sina kazanç Büyük bir tabip olan İbni Sina tıbba dair birçok eser yazmıştır Ansiklopedik nitelikte bir eser olan “Kitâbüş Şifa ve “elKanun fit Tıp adlı eserler bunların en tanınmışlarıdır Bu meşhur tıp âliminin elKanun fit Tıp adlı eseri yüzyıllarca Avrupa tıp okullarında ders kitabı olarak okutulmuştur O, kendi döneminin imkânları içerisinde idrar tahlili yapmış, verem hastalığını tanıtmış, şeker hastalığının tedavisi ile ilgili dikkate değer çalışmalar yapmıştır
Birüni fizik alanında önemli çalışmalar yapmış, ışığın sesten daha hızlı hareket ettiğini belirlemiştin Hem maddelerin özgül ağırlıklarının hesaplanması üzerinde çalışmıştır
Meşhur Türk bilginlerinden Farabi de yaptığı bilimsel çalışmalarla İslam medeniyetine katkıda bulunmuştur O; felsefe, astronomi, matematik, mantık ilk önce edinmek üzere birçok alanda araştırmalar yapmıştır İslam dünyasında felsefe geleneğinin kurucusu kabul edilen Farabi, “İhsâu ’l Ulüm (İlimlerin Sayımı)adlı kitabıyla ilimleri sınıflandırmıştır O, Aristo'dan sonra, felsefe tarihinin ikinci öğretmeni olarak kabul edilmiştir
Piri Reis (öl 1554) ve Seydi Ali Reis (öl 1562) coğrafya alanında meşhur iki meşhur Türk denizcisidir Piri Reis ’in “Kitabı Bahriye (Denizcilik Kitabı)ve Seydi Ali Reis ’in “Miratül Memâlik (Memleketlerin Aynası) adlı eserleri bu alanda oldukça önemlidir Tarih ve coğrafya alanında ünlü seyyahımız Evliya Çelebi ’nin “Seyahat nameadlı eseri manâlı bir kaynaktır
Sanat
İslam dininde bilimsel araştırmalar yanına, sanata ve sanatçıya da büyük bir siklet verilmiştir Kur ’lahzaı Kerim ’de yeralan çoğu ayette, Müslümanlar işlerini en iyi şekilde yapmaya, Allah ’ın (cc) yarattığı güzellikler üzerinde düşünmeye teşvik edilmiştir Dinimizin bu konudaki öğütlerini dikkate alan atalarımız, sanat alanında yaptıkları çalışmalarla da islam medeniyetine kayda değer katkılarda bulunmuşlardır Mimari, hüsnühat, tezhip ve minyatür Türklerin yoğun olarak ilgilendikleri sanat dallarındandır
Mimari ilimle sanatın birleştiği teknik ile estetiğin buluştuğu bir sanat dalıdır Türkler, İslam dinini kabul ettikten daha sonra mimari alanda kayda değer araştırmalar yapmışlardır Kendi sanat anlayışları ile İslam düşüncesini birleştirerek yeni bir mimari tarz oluşturmuşlardır Mesela Türklerde cami minareleri, diğer Müslüman toplumlardakinin aksine, ince ve uzundur Atalarımız çadırdan esinlenerek camilerin dış görünümüne de genellikle yuvarlak şekiller vermeye çalışmışlardır Müslüman olduktan sonradan mimari alanda büyük atılımlar gerçekleştiren atalarımız; yaptıkları cami, medrese, çeşme, hastahane, han, köprü gibi yapılarla İslam medeniyetinin gelişmesine katkı sağlamışlardır Müslüman Türkler kadar yüzyıllarca önce yaptırılan cami ve medreseler, aradan geçen uzun süreye rağmen bugün bile varlığını ve ihtişamını korumaktadır Türklerin İslam medeniyetine mimari alanda yaptıkları katkılar birincil Türk İslam devletlerinden Karahanlılarla (8401212) başlayıp Selçuklularla devam etmiştir Türkİslam mimarisi, Osmanlılar Dönemi ’nde ise zirveye ulaşmıştır Atalarımız hâkim oldukları topraklarda, özellikle Osmanlılar vaktinde, sanat değeri yüksek olan pek fazla mimari eser meydana getirmişlerdir istanbul ’da Yeni Cami, Süleymaniye, Fatih, Şehzadebaşı ve Sultan Ahmet camileri ile Edirne ’deki Selimiye Camii buna örnek olarak gösterilebilir Bursa ’da Orhan Gazi ve Muradiye camileri; Konya ’da Sırçalı, Karatay ve İnce Minareli medreseler, Sivas ’ta Gök Medrese, Kayseri ’de Hunat (Huant) Hatun Medresesi ve Erzurum ’da bulunan Hatuniye Medresesi de atalarımız tarafından yaptırılan önemli mimari eserlerdir
Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatına hüsnühat denir Bu sanat dalında yetişmiş olan kişiler hattat olarak adlandırılır Atalarımız hüsnühata büyük bir tartma vermişler; bu sanat dalını Kur'lahzaı Kerim ve diğer kitapların yazılmasında, camilerin içinin süslenmesinde ustalıkla uygulamışlardır Şeyh Hamdullah Çelebi (öl 1526) ve Hafız Osman (öl 1698) Türkler arasında yetişen meşhur hattatlardandır
Milletimiz tezhip sanatına da büyük bir önem vermiştir Tezhip, altın yaldız ve boya ile yapılan bir çeşit kitap süsleme sanatıdır Bu sanat dalında el yazması kitaplar ve levha kenarları altın yaldız ve boya kullanılarak süslenir Bu Nedenle hem kitaplar ayrıca de levhalar daha güzel bir görünüme kavuşturulur
Tezhip sanatı Türklerde Vlll yüzyılda başlamış, Osmanlılar Dönemi'nde gelişmiştir Atalarımız bilhassa elyazması Kur ’anı Kerim ’lerde tezhip sanatını yoğun olarak uygulamışlardır
Minyatür; sulu badana veya altın yaldız kullanılarak kâğıt ya da cilt üstüne, ince fırçalarla resim yapma sanatıdır Bu resim sanatında ışık, derinlik, perspektif ve gölgeye yer verilmez Atalarımız minyatürü daha çok elyazması kitapların süslenmesinde kullanmışlardır Minyatürler çoğunlukla kitapta bulunan konularla ilgilidir Nigâri (öl 1572) ve Levni (öl 1732) meşhur minyatür sanatçılarımızdandır
Türkler dil ve edebiyat alanında yaptıkları çalışmalarla da İslam medeniyetine manâlı katkıda bulunmuşlardır Yusuf Has Hacib ’in Kutatgu Bilig, Kaşgarlı Mahmut ’un Divanı Lügati ’tTürk, Edip Ahmet ’in Atâbetü ’lHakayık adlı kitapları Türk İslam edebiyatının ilk örnekleridir Ali Şir Nevai, Fuzuli, Mevlânâ, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi şahsiyetler kaleme aldıkları seçkin eserlerle ayrıca edebiyatımızın en güzel örneklerini vermişler hem de islam kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkı maddesi sağlamışlardır *
Emeviler vaktinde negatif seyreden TürkArap ilişkileri, Abbasiler Dönemi ’nde iyi yönde gelişti 751 yılındaki Talas Savaşı ’nın ardındaki Türkler topluluklar hâlinde Müslüman olmaya başladılar Önce Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri İslamiyeti benimsedi X asır başlarında Türklerin en büyük boyu olan Oğuzlar da Müslüman oldular Bu süreçte, Abbasilerin Türklere karşı izlediği ılımlı politikanın manâlı bir etkisi vardır
Abbasiler, mertlik ve cesaretleriyle ünlü Türklere, ilk olarak ordu olmak üzere, farklı alanlara yönlendirilmiş devlet kademelerinde önemli görevler verdiler Abbasi Halifesi Me ’mun ’un son zamanlarında, ordunun yönetimini tamamen üstlenen Türkler ayrıca iç isyanların bastırılmasında keza de Bizans üzerine yapılan seferlerde büyük başarılar sağladılar X yüzyılın başlarında Abbasi Devleti'nin gücü tamamen zayıfladı Büveyhoğulları Bağdat'ı işgal ederek Abbasi halifesini baskı atına aldı Ama 1055 yılında Bağdat ’a giden Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey bu duruma son vererek halifeyi Büveyhoğullarının baskısından kurtardı Bundan sonradan Türkler, İslam dünyasını savunma görevini tek başlarına üstlendiler Senelerce süren Haçlı saldırılarına karşı İslam dünyasının savunuculuğunu yaptılar
Türklerin İslam medeniyetinin gelişip güçlenmesinde de önemli katkıları olmuştur Türkler, hâkim oldukları topraklarda medreseler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, hastaneler, camiler, türbeler yaptırmışlardır
Türkler arasında yetişen Rim adamları, sanatçılar ve edebiyatçılar yaptıkları çalışmalar ve ortaya koyx dukları eserlerle İslam kültürünün gelişip zenginleşmesini sağlamışlardır Türklerin İslam medeniyetin“ katlalannı; dini ilimler, artı ilimler, sanat ve edebiyat alanı edinmek üzere üç grupta ele alabiliriz
Dinî İlimler
Türlder; tefsir, hadis, fıkıh ve kelam gibi dinî ilimler alanında yaptıkları çalışmalarla İslam medeniyetine büyük katkılar sağlamışlardır Ebu Hanife (ö| 767), Buhari (öl 869), Mâturidi (öl 944), Zemahşeıı(öl 1143), Ebü'sSuud Efendi (öl 1574), Ahmet Cevdet Paşa (öl 1895) ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (öl 1942) Türkler arasından yetişen İslam âlimlerinden bazılarıdır Bunlardan Ebu Hanife, fıkıh; Mâturidi, kelam; Fahrettin Razi, Zemahşeri Ebü'sSuud Efendi ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır ise tefsir alanında incelemeler yapmış, eserler vermişlerdir Ahmet Cevdet Paşa ise İslam tarihi alanında ün yapmış bir alimdir Bu ilim adamlarından Ebu Hanife, bütün İslam âlemince tanınmaktadır Müslümanlar aralarında mensubu en çok mezheplerden biri olan Hanefilik, onun görüşleri çerçevesinde oluşmuştu Maturidi İslam dünyasının en önemli düşünür ve ilim adamlarından biridir İtikadi mezheplerden Mâturidilik onun görüşleri civarda oluşmuştur Bu meşhur kelamcımız, İslam inançlarını mantıksal tutarlılık içinde savunmasıyla ayrıca geçmişte ayrıca de günümüzde Müslümanların takdirini kazanmıştır Zemahşeri Arapçayı bir şekilde öğrenmiş, “Keşşaf adlı tefsiri yazmıştır Fahrettin Razi ise İslam dünyasında daha fazla 'Mefâtîhul Gayb adlı tefsiriyle tanınmıştır Bu iki âlimin tefsir alanındaki eserleri günümüzde bile Müslümanlar göre beğeniyle okunmaktadır Meşhur devlet adamı ve tarihçimiz Ahmet Cevdet Paşa ’nın “Kısası Enbiya ve Tevarihi Hulefa adlı eseri de İslam tarihi alanında oldukça kayda değer kaynaklar arasındadır
Fazla Bilimler
Türkler; matematik, gökbilim, tıp, fizik, hayvanbilim gibi fazla bilimler alanında yaptıkları çalışmalarla da İslam medeniyetinin gelişip zenginleşmesine katkıda bulunmuşlardır Harezmi (öl 850), İbni Heysem (öl 1039), Ebu Kâmil Şuca (öl 950), Farabi (ö| 950), Birüni, (ö| 1048), İbni Sina (öl 1037), Uluğ Bey (öl 1449) ve Ali Kuşçu (öl 1474) Türkler arasından yetişmiş bilim adamlarından bazılarıdır Bunlardan Harezmi, bilhassa matematik alanında yaptığı çalışmalarla şan bulmuştur Bir dâhi olarak kabul edilen Harezmi, sıfırlı ondalık sistemi bularak insanların, kullanılması oldukça kuvvet olan Romen rakamlarından kurtulmasını sağlamıştır Harezmi'nin “Hisâbül Cebr vel Karşılıklı Olma adlı eseri asırlarca Avrupa okullarında ders kitabı olarak okutulmuştur İbni Heysem ve Ebu Kâmil Şuca da ünlü matematikçilerimizdendir Ebu Kâmil Şuca beş bilinmeyenli denklemlerin çözümünü yapmış, İbni Heysem ise fotoğrafçılığın temelini yaratıcı kara kutuyu buluş etmiştir
Ünlü Türk bilginlerinden Uluğ Bey ve Ali Kuşçu astronomi (uzay bilimi) alanında önemli incelemeler yapmışlardır Uluğ Bey kadar Semerkant ’ta kurulan rasathane (gözlemevi) bugün bile varlığını sürdürmektedir Ali Kuşçu ise astronomi alanında çoğu öğrenci yetiştirmiş, İstanbul ’da büyük bir rasathane kurmuştur Bu gözlem evi, Avrupa'da modem rasathanelerin kurulmasında etkili olmuştur
Tıp alanında yetişmiş Müslüman Türk ilim adamlarının başında hiç kuşkusuz İbni Sina kazanç Büyük bir tabip olan İbni Sina tıbba dair birçok eser yazmıştır Ansiklopedik nitelikte bir eser olan “Kitâbüş Şifa ve “elKanun fit Tıp adlı eserler bunların en tanınmışlarıdır Bu meşhur tıp âliminin elKanun fit Tıp adlı eseri yüzyıllarca Avrupa tıp okullarında ders kitabı olarak okutulmuştur O, kendi döneminin imkânları içerisinde idrar tahlili yapmış, verem hastalığını tanıtmış, şeker hastalığının tedavisi ile ilgili dikkate değer çalışmalar yapmıştır
Birüni fizik alanında önemli çalışmalar yapmış, ışığın sesten daha hızlı hareket ettiğini belirlemiştin Hem maddelerin özgül ağırlıklarının hesaplanması üzerinde çalışmıştır
Meşhur Türk bilginlerinden Farabi de yaptığı bilimsel çalışmalarla İslam medeniyetine katkıda bulunmuştur O; felsefe, astronomi, matematik, mantık ilk önce edinmek üzere birçok alanda araştırmalar yapmıştır İslam dünyasında felsefe geleneğinin kurucusu kabul edilen Farabi, “İhsâu ’l Ulüm (İlimlerin Sayımı)adlı kitabıyla ilimleri sınıflandırmıştır O, Aristo'dan sonra, felsefe tarihinin ikinci öğretmeni olarak kabul edilmiştir
Piri Reis (öl 1554) ve Seydi Ali Reis (öl 1562) coğrafya alanında meşhur iki meşhur Türk denizcisidir Piri Reis ’in “Kitabı Bahriye (Denizcilik Kitabı)ve Seydi Ali Reis ’in “Miratül Memâlik (Memleketlerin Aynası) adlı eserleri bu alanda oldukça önemlidir Tarih ve coğrafya alanında ünlü seyyahımız Evliya Çelebi ’nin “Seyahat nameadlı eseri manâlı bir kaynaktır
Sanat
İslam dininde bilimsel araştırmalar yanına, sanata ve sanatçıya da büyük bir siklet verilmiştir Kur ’lahzaı Kerim ’de yeralan çoğu ayette, Müslümanlar işlerini en iyi şekilde yapmaya, Allah ’ın (cc) yarattığı güzellikler üzerinde düşünmeye teşvik edilmiştir Dinimizin bu konudaki öğütlerini dikkate alan atalarımız, sanat alanında yaptıkları çalışmalarla da islam medeniyetine kayda değer katkılarda bulunmuşlardır Mimari, hüsnühat, tezhip ve minyatür Türklerin yoğun olarak ilgilendikleri sanat dallarındandır
Mimari ilimle sanatın birleştiği teknik ile estetiğin buluştuğu bir sanat dalıdır Türkler, İslam dinini kabul ettikten daha sonra mimari alanda kayda değer araştırmalar yapmışlardır Kendi sanat anlayışları ile İslam düşüncesini birleştirerek yeni bir mimari tarz oluşturmuşlardır Mesela Türklerde cami minareleri, diğer Müslüman toplumlardakinin aksine, ince ve uzundur Atalarımız çadırdan esinlenerek camilerin dış görünümüne de genellikle yuvarlak şekiller vermeye çalışmışlardır Müslüman olduktan sonradan mimari alanda büyük atılımlar gerçekleştiren atalarımız; yaptıkları cami, medrese, çeşme, hastahane, han, köprü gibi yapılarla İslam medeniyetinin gelişmesine katkı sağlamışlardır Müslüman Türkler kadar yüzyıllarca önce yaptırılan cami ve medreseler, aradan geçen uzun süreye rağmen bugün bile varlığını ve ihtişamını korumaktadır Türklerin İslam medeniyetine mimari alanda yaptıkları katkılar birincil Türk İslam devletlerinden Karahanlılarla (8401212) başlayıp Selçuklularla devam etmiştir Türkİslam mimarisi, Osmanlılar Dönemi ’nde ise zirveye ulaşmıştır Atalarımız hâkim oldukları topraklarda, özellikle Osmanlılar vaktinde, sanat değeri yüksek olan pek fazla mimari eser meydana getirmişlerdir istanbul ’da Yeni Cami, Süleymaniye, Fatih, Şehzadebaşı ve Sultan Ahmet camileri ile Edirne ’deki Selimiye Camii buna örnek olarak gösterilebilir Bursa ’da Orhan Gazi ve Muradiye camileri; Konya ’da Sırçalı, Karatay ve İnce Minareli medreseler, Sivas ’ta Gök Medrese, Kayseri ’de Hunat (Huant) Hatun Medresesi ve Erzurum ’da bulunan Hatuniye Medresesi de atalarımız tarafından yaptırılan önemli mimari eserlerdir
Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatına hüsnühat denir Bu sanat dalında yetişmiş olan kişiler hattat olarak adlandırılır Atalarımız hüsnühata büyük bir tartma vermişler; bu sanat dalını Kur'lahzaı Kerim ve diğer kitapların yazılmasında, camilerin içinin süslenmesinde ustalıkla uygulamışlardır Şeyh Hamdullah Çelebi (öl 1526) ve Hafız Osman (öl 1698) Türkler arasında yetişen meşhur hattatlardandır
Milletimiz tezhip sanatına da büyük bir önem vermiştir Tezhip, altın yaldız ve boya ile yapılan bir çeşit kitap süsleme sanatıdır Bu sanat dalında el yazması kitaplar ve levha kenarları altın yaldız ve boya kullanılarak süslenir Bu Nedenle hem kitaplar ayrıca de levhalar daha güzel bir görünüme kavuşturulur
Tezhip sanatı Türklerde Vlll yüzyılda başlamış, Osmanlılar Dönemi'nde gelişmiştir Atalarımız bilhassa elyazması Kur ’anı Kerim ’lerde tezhip sanatını yoğun olarak uygulamışlardır
Minyatür; sulu badana veya altın yaldız kullanılarak kâğıt ya da cilt üstüne, ince fırçalarla resim yapma sanatıdır Bu resim sanatında ışık, derinlik, perspektif ve gölgeye yer verilmez Atalarımız minyatürü daha çok elyazması kitapların süslenmesinde kullanmışlardır Minyatürler çoğunlukla kitapta bulunan konularla ilgilidir Nigâri (öl 1572) ve Levni (öl 1732) meşhur minyatür sanatçılarımızdandır
Türkler dil ve edebiyat alanında yaptıkları çalışmalarla da İslam medeniyetine manâlı katkıda bulunmuşlardır Yusuf Has Hacib ’in Kutatgu Bilig, Kaşgarlı Mahmut ’un Divanı Lügati ’tTürk, Edip Ahmet ’in Atâbetü ’lHakayık adlı kitapları Türk İslam edebiyatının ilk örnekleridir Ali Şir Nevai, Fuzuli, Mevlânâ, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi şahsiyetler kaleme aldıkları seçkin eserlerle ayrıca edebiyatımızın en güzel örneklerini vermişler hem de islam kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkı maddesi sağlamışlardır *