iltasyazilim
FD Üye
Türklerin İslamiyet Öncesi Yaşamları
Türkler ve İslamiyet Yaşamları
İslamiyet Öncesi Türk Aileleri ve Yaşam Tarzları
Türk Adının Anlamı: Yapılan araştırmalar sonucunda Pers, Bizans kaynakları ve eski Türkçe metinlerden anlaşıldığına kadar Türk kelimesinin anlamının dinç, kaslıanlamına geldiği ifade edilmektedir
Türkler tarih baştan başa değişik adlarla birçok devlet kur*muşlardır Türk adı birincil defa Göktürkler tarafından devlet adı olarak kullanılmış ve benzer dili konuşan, aynı kültüre sahip olan toplulukların müşterek adı olmuştur 'Türkadına ilk defa Göktürk Kitabeleri'nde rastlanmaktadır
Türkler'in Ilk Anayurdu: Türklerin birincil anayurdu Orta Asya'dır Orta Asya; doğuda Kingan dağlan, batıda Hazar Denizi, güneyde Hindikuş ve Karanlık dağları, kuzeyde ise Altay dağları ve Baykal gölü ile cepheli olan bölgedir
Coğrafi şartların elverdiği ölçüde üstün bir uygarlık kuran Türkler'in yaşadığı ilk kültür çevresine Andronova kültürüdenilmektedir Andronova Kültürü'nde tunçtan ve altından eşya yapımı yaygındır Bakır eşya*ların üzeri altınla kaplanmıştır Andronova'nın devamı Karasuk Kültürüdür Dünyada demirin işlenerek dağıtılmış eşyaların yapılması ilk defa bu kültür çevresinde görül*müştür Bu maden Hindistan, Avrupa ve Çin'de fakat yüzyıllar daha sonra kullanılmaya başlanmıştır
İklim şartları ve yeryüzü şekillerine uygun bir şekilde Türkler sözde göçebe bir hayat tarzını benimsemişler, daha fazla hayvancılık ve tarımla uğraşmışlardır
Orta Asya'dan Yapılan Türk Göçlerinin Nedenleri
Kuraklık, nüfus artışı, salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersizliği
Dış baskılar, boylar aralarında mücadelelerin olması ve egemen yaşamak nedeniyle Orta Asya'dan göç eden Türkler, Avrupa ve Afrika Kıtalarına yayılmış*lardır
Bundan nedeniyle Türk tarihini belirli bir coğrafya krono*lojik zaman kesiti içinde bir bütün olarak çözümlemek zordur Geçmişte ve günümüzde farklı alanlara yönlendirilmiş coğrafi alan*lerdeki Türk topluluklarının varlığı bu göçlere dayan*maktadır
Orta Asya'dan Yapılan Türk Göçleri'nin Sonuçları
Türkler gittikleri yerlerin halklarına Orta Asya kültür ve uygarlığını tanıtmışlardır
Maden işlemeciliğini öğreterek bu toplulukları taş devrinden maden devrine yükseltmişlerdir
Türkleri İslamiyete Yakınlaştıran Sebepler
Türkleri islamiyete yakınlaştıran en önemli sebep, tevhid inancı olmuştur Allah'ın birliği inancı Türkler ’de fazla yaygın olan bir inançtı Din adamlarını huzuruna çağıran Mengü Kağan, biz tek Tanrı ’nın varlığına, onun bir uçtan bir uca yaşadığımıza ve onun emri ile öldüğümüze inanıyoruzdemişti (Süleyman Kocabaş, Adaletli Türk İdaresi, s15)
Türklerde Allah'ın birliği inancı Kök Tengri(GökKainat Tanrısı) olarak isimlendirilmişti Türkler ’in inançları ile islam inancı arasındaki benzerlik sadece bununla sınırlı değildi İslamiyet öncesi Türkler ahiret gününe, öldükten daha sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanırlar ve kurban keserlerdi Zina ve eşcinsellik elbette yasaktı ve hırsızlık ağır cinayet ile cezalandırılırdı (İ Hami Danışmend, Türk Irkı Neden Müslüman Oldu, s17) Türklerin islamiyeti kabul etmelerinde islam öncesi Türklerin inançları ile islamiyet arasındaki büyük benzerlikler kayda değer rol oynamıştır Bu benzerlikleri kavradıkça islamiyete her geçen gün yakınlık duyan Türkler, Emevi Valisi'nin Horosan'da İslamiyeti dağıtmak için cami ve medrese açmasına hiçbir tepki göstermemiştir Bu yakınlaşma süreci Arap Müslümanlarla Türklerin iki taraflı düşmanları olan Çinlilere karşı omuz omuza çaba etmesiyle zirve noktasına ulaşmıştır
Müslüman Olmayan Türklerin Akibeti
Türkler islamiyeti kabul etmeselerdi hiç kuşkusuz tarihteki milletler mezarlığına gömülürlerdi İslamiyeti kabul etmeden değişik uzakdoğu dinlerinin etkisi altında kalan Türkler, bu dinlerden negatif şekilde etkilenmiştir
Türklerin islamiyeti kabulünden çok önce MS 375 yılında Avrupa ’ya ayak basan ilk Türkler olarak tarihe geçen Hunlar, siyasi ve askeri açıdan uzun yıllar kendinden laf ettirmiş ama farklı alanlara yönlendirilmiş uzakdoğu dinlerinin etkisi altında kaldıkları için Türklüklerini kaybetmişlerdir Büyük bir kısmı Hristiyanlaşan bu Hun Türkleri sosyal asimilasyona uğrayarak milli varlıklarını kaybetmişlerdir Dün olduğu gibi bugün de Müslüman elde etmek ve islamiyetin gereklerine uygun bir yaşam sürmek Türk Milleti ’nin varlık şartı olarak önemini korumaktadır (Süleyman Kocabaş, Adaletli Türk İdaresi, s17)
Türklerin İslam Dünyasındaki Liderliği
İslamiyeti kabul eden Türkler İlahi Kelimetullahdavası uğruna bütün dünyaya Türkİslam adalet ve hoşgörüsünü sürdürmekle kalmamış, hakimiyeti altında 30 ’dan pozitif din ve ırktan insanı koruyup kollamayı kendisine vazife bilmiştir
Türkler İslam dünyasının önderlik görevini başlangıçta Selçuklu Devleti vaktinde kazanmışlardı Selçuklu devleti ve onun mirası üzerine korulan Osmanlı Devleti, sınırları içerisinde olsun ya da olmasın islam ülkelerine yapılan saldırıları kendi ülkesine yapılan bir hücum olarak kabul ediyordu Yavuz Sultan Selim Mısır ’da hüküm süren Memlüklü Devleti ’ne son vermesi üstüne islam dünyasının önderliği maneviyat da Türklere geçti ve tüm islam dünyasının başkenti İstanbul oldu
Mısır ’ın ardından Kuzey Afrika ülkeleri de birer birer Osmanlı sınırlarına dahil edildi İspanyol işgaline uğrayan Cezayir ’e sonuç yapan Barbaros Hayrettin Paşa bölge halkının sevgi gösterileriyle karşılandı Türklerin Cezayir ’e adım atışıyla birlikte İspanyolların ve İspanyollarla işbirliği içerisinde yer alan Cezayirli yöneticilerin halka yapmış oldukları acımasızlık son bulduCezayir ’le birlikte Tunus, Fas, Libya, Irak, Körfez Ülkeleri ve Yemen ’de Osmanlı topraklarına dahil edildi
Türkler hakimiyeti altındaki topraklarda hiçbir vakit sömürgeci bir girişim içerisinde olmadı Özellikle halkı müslüman olan ülkelerdeki ırk, her alanda Türklerle eşdeğer haklara sahipti Arap halkları İslamiyete yapmış oldukları hizmetlerden nedeniyle Osmanlı Sultanlarına ve Türklere büyük sempati duyuyorlar ve kavmi necipolarak isimlendiriyorlardı 4 asır Türk idaresi aşağıda yaşamış Araplar, her türlü iç ve dış saldırıya karşı güven içinde bir hayat sürdüler
19 asırda bölgedeki doğal kaynaklara göz diken Batı ülkelerinin kışkırtmalarıyla Arap ülkelerinde esen özgür rüzgarı bahis edilenin aksine rahatlık ve güven ortamı sağlamadı Türkler Arap ülkelerinde sömürgecidiriddiasıyla Arapları kışkırtılan Batılı güçler, 2 Dünya Savaşı sonuna kadar bu ülkeleri emperyalist çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır *
Türkler ve İslamiyet Yaşamları
İslamiyet Öncesi Türk Aileleri ve Yaşam Tarzları
Türk Adının Anlamı: Yapılan araştırmalar sonucunda Pers, Bizans kaynakları ve eski Türkçe metinlerden anlaşıldığına kadar Türk kelimesinin anlamının dinç, kaslıanlamına geldiği ifade edilmektedir
Türkler tarih baştan başa değişik adlarla birçok devlet kur*muşlardır Türk adı birincil defa Göktürkler tarafından devlet adı olarak kullanılmış ve benzer dili konuşan, aynı kültüre sahip olan toplulukların müşterek adı olmuştur 'Türkadına ilk defa Göktürk Kitabeleri'nde rastlanmaktadır
Türkler'in Ilk Anayurdu: Türklerin birincil anayurdu Orta Asya'dır Orta Asya; doğuda Kingan dağlan, batıda Hazar Denizi, güneyde Hindikuş ve Karanlık dağları, kuzeyde ise Altay dağları ve Baykal gölü ile cepheli olan bölgedir
Coğrafi şartların elverdiği ölçüde üstün bir uygarlık kuran Türkler'in yaşadığı ilk kültür çevresine Andronova kültürüdenilmektedir Andronova Kültürü'nde tunçtan ve altından eşya yapımı yaygındır Bakır eşya*ların üzeri altınla kaplanmıştır Andronova'nın devamı Karasuk Kültürüdür Dünyada demirin işlenerek dağıtılmış eşyaların yapılması ilk defa bu kültür çevresinde görül*müştür Bu maden Hindistan, Avrupa ve Çin'de fakat yüzyıllar daha sonra kullanılmaya başlanmıştır
İklim şartları ve yeryüzü şekillerine uygun bir şekilde Türkler sözde göçebe bir hayat tarzını benimsemişler, daha fazla hayvancılık ve tarımla uğraşmışlardır
Orta Asya'dan Yapılan Türk Göçlerinin Nedenleri
Kuraklık, nüfus artışı, salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersizliği
Dış baskılar, boylar aralarında mücadelelerin olması ve egemen yaşamak nedeniyle Orta Asya'dan göç eden Türkler, Avrupa ve Afrika Kıtalarına yayılmış*lardır
Bundan nedeniyle Türk tarihini belirli bir coğrafya krono*lojik zaman kesiti içinde bir bütün olarak çözümlemek zordur Geçmişte ve günümüzde farklı alanlara yönlendirilmiş coğrafi alan*lerdeki Türk topluluklarının varlığı bu göçlere dayan*maktadır
Orta Asya'dan Yapılan Türk Göçleri'nin Sonuçları
Türkler gittikleri yerlerin halklarına Orta Asya kültür ve uygarlığını tanıtmışlardır
Maden işlemeciliğini öğreterek bu toplulukları taş devrinden maden devrine yükseltmişlerdir
Türkleri İslamiyete Yakınlaştıran Sebepler
Türkleri islamiyete yakınlaştıran en önemli sebep, tevhid inancı olmuştur Allah'ın birliği inancı Türkler ’de fazla yaygın olan bir inançtı Din adamlarını huzuruna çağıran Mengü Kağan, biz tek Tanrı ’nın varlığına, onun bir uçtan bir uca yaşadığımıza ve onun emri ile öldüğümüze inanıyoruzdemişti (Süleyman Kocabaş, Adaletli Türk İdaresi, s15)
Türklerde Allah'ın birliği inancı Kök Tengri(GökKainat Tanrısı) olarak isimlendirilmişti Türkler ’in inançları ile islam inancı arasındaki benzerlik sadece bununla sınırlı değildi İslamiyet öncesi Türkler ahiret gününe, öldükten daha sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanırlar ve kurban keserlerdi Zina ve eşcinsellik elbette yasaktı ve hırsızlık ağır cinayet ile cezalandırılırdı (İ Hami Danışmend, Türk Irkı Neden Müslüman Oldu, s17) Türklerin islamiyeti kabul etmelerinde islam öncesi Türklerin inançları ile islamiyet arasındaki büyük benzerlikler kayda değer rol oynamıştır Bu benzerlikleri kavradıkça islamiyete her geçen gün yakınlık duyan Türkler, Emevi Valisi'nin Horosan'da İslamiyeti dağıtmak için cami ve medrese açmasına hiçbir tepki göstermemiştir Bu yakınlaşma süreci Arap Müslümanlarla Türklerin iki taraflı düşmanları olan Çinlilere karşı omuz omuza çaba etmesiyle zirve noktasına ulaşmıştır
Müslüman Olmayan Türklerin Akibeti
Türkler islamiyeti kabul etmeselerdi hiç kuşkusuz tarihteki milletler mezarlığına gömülürlerdi İslamiyeti kabul etmeden değişik uzakdoğu dinlerinin etkisi altında kalan Türkler, bu dinlerden negatif şekilde etkilenmiştir
Türklerin islamiyeti kabulünden çok önce MS 375 yılında Avrupa ’ya ayak basan ilk Türkler olarak tarihe geçen Hunlar, siyasi ve askeri açıdan uzun yıllar kendinden laf ettirmiş ama farklı alanlara yönlendirilmiş uzakdoğu dinlerinin etkisi altında kaldıkları için Türklüklerini kaybetmişlerdir Büyük bir kısmı Hristiyanlaşan bu Hun Türkleri sosyal asimilasyona uğrayarak milli varlıklarını kaybetmişlerdir Dün olduğu gibi bugün de Müslüman elde etmek ve islamiyetin gereklerine uygun bir yaşam sürmek Türk Milleti ’nin varlık şartı olarak önemini korumaktadır (Süleyman Kocabaş, Adaletli Türk İdaresi, s17)
Türklerin İslam Dünyasındaki Liderliği
İslamiyeti kabul eden Türkler İlahi Kelimetullahdavası uğruna bütün dünyaya Türkİslam adalet ve hoşgörüsünü sürdürmekle kalmamış, hakimiyeti altında 30 ’dan pozitif din ve ırktan insanı koruyup kollamayı kendisine vazife bilmiştir
Türkler İslam dünyasının önderlik görevini başlangıçta Selçuklu Devleti vaktinde kazanmışlardı Selçuklu devleti ve onun mirası üzerine korulan Osmanlı Devleti, sınırları içerisinde olsun ya da olmasın islam ülkelerine yapılan saldırıları kendi ülkesine yapılan bir hücum olarak kabul ediyordu Yavuz Sultan Selim Mısır ’da hüküm süren Memlüklü Devleti ’ne son vermesi üstüne islam dünyasının önderliği maneviyat da Türklere geçti ve tüm islam dünyasının başkenti İstanbul oldu
Mısır ’ın ardından Kuzey Afrika ülkeleri de birer birer Osmanlı sınırlarına dahil edildi İspanyol işgaline uğrayan Cezayir ’e sonuç yapan Barbaros Hayrettin Paşa bölge halkının sevgi gösterileriyle karşılandı Türklerin Cezayir ’e adım atışıyla birlikte İspanyolların ve İspanyollarla işbirliği içerisinde yer alan Cezayirli yöneticilerin halka yapmış oldukları acımasızlık son bulduCezayir ’le birlikte Tunus, Fas, Libya, Irak, Körfez Ülkeleri ve Yemen ’de Osmanlı topraklarına dahil edildi
Türkler hakimiyeti altındaki topraklarda hiçbir vakit sömürgeci bir girişim içerisinde olmadı Özellikle halkı müslüman olan ülkelerdeki ırk, her alanda Türklerle eşdeğer haklara sahipti Arap halkları İslamiyete yapmış oldukları hizmetlerden nedeniyle Osmanlı Sultanlarına ve Türklere büyük sempati duyuyorlar ve kavmi necipolarak isimlendiriyorlardı 4 asır Türk idaresi aşağıda yaşamış Araplar, her türlü iç ve dış saldırıya karşı güven içinde bir hayat sürdüler
19 asırda bölgedeki doğal kaynaklara göz diken Batı ülkelerinin kışkırtmalarıyla Arap ülkelerinde esen özgür rüzgarı bahis edilenin aksine rahatlık ve güven ortamı sağlamadı Türkler Arap ülkelerinde sömürgecidiriddiasıyla Arapları kışkırtılan Batılı güçler, 2 Dünya Savaşı sonuna kadar bu ülkeleri emperyalist çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır *