teknolojiuzmani
FD Üye
Ülkemizde halen IPv4 kullanımı bir standart halinde. Modemlerimize tahsis edilen 192.168.1.1 veya 192.168.0.1 gibi IP adresleri, yerel ağlarımız dışında da birçok alanda kullanılıyor. Bu IP yapısına ise IPv4 deniyor. Bu yapıdaki IP’ler sınırlı sayıda ve artık tükenme noktasında. Bu sebeple internet servis sağlayıcılar da çeşitli sistemler geliştirmek zorunda kaldı. CGNAT adı verilen bu sistem, kısaca birden fazla kullanıcıya tek bir IP adresini bölüştürme işlemi olarak açıklanabilir. Bu yöntemle birlikte kullanıcıların hem internet hızları hem de gecikme süreleri (ping) olumsuz etkileniyor.
Bu sorunu çözmek için tek çözüm ise IPv6 sisteminin yaygınlaşmasıdır. IPv6, IPv4’e göre çok farklı bir yapıdadır. IPv6, İnternet’teki cihazlara belirli ve özgün bir adres verebilmek amacıyla geliştirilen, Internet Protocol‘ün (İnternet Protokolü) en son sürümüdür. İnternette iletişimin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için, interneti kullanan her cihazın kendine ait bir IP adresi olması gerekiyor. Bu bakımdan, bir mektubu postalamak için bilmeniz gereken sokak adresleri ve posta kodları ile benzerlik gösteriyor.
Önceki sürüm olan IPv4, 32 Bitlik bir adresleme şeması kullandığı için, 4.3 milyar gibi bir sayı ile kısıtlı kalmıştı. Ancak internette kişisel bilgisayarların, akıllı telefonların sayısının giderek artması ve artık yeni yeni hayatımıza giren IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazlarının da eklenmesiyle, dünyanın daha fazla internet adresine ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. IPv6 ile bu sayı 340 undesilyon’a (1036) çıktı.
IPv6’nın faydaları nelerdir?
IETF (İnternet Mühendisliği Görev Gücü), çalışmalarında IPv4’e kıyasla IPv6 protokolünde ciddi iyileştirmeler vadediyor. IPv6 protokolü, artık paketleri daha verimli bir şekilde işleyebilir, performansı ve güvenliği artırabilir bir konumda. Bunun yanında, internet servis sağlayıcılarının, yönlendirme tablolarını daha hiyerarşik hale getirerek, tabloların boyutunu küçültmelerini sağlıyor.
Network address translation (NAT) ve IPv6
IPv6’nın benimsenmesi, özel IP adreslerini alan ve bunları genel IP adreslerine dönüştüren Network address translation (Ağ adresi çevirisi – NAT) nedeniyle kısmen ertelendi. Bu şekilde, özel bir IP adresine sahip bir şirket makinesi, genel IP adreslerine sahip özel ağın dışında bulunan makinelere paket gönderip alabiliyor.
NAT olmadan, binlerce veya on binlerce bilgisayara sahip büyük şirketler, dış dünyayla iletişim kurmak isterlerse, çok büyük miktarlarda genele açık IPv4 adresini tüketmek zorunda kalabiliyor. Ancak bu IPv4 adreslerinin bir sınırı var ve o sınıra yaklaşmış durumdayız. Bu noktada NAT, sorunu halletmeye büyük ölçüde yardımcı oluyor. NAT ile özel adresli binlerce bilgisayar, güvenlik duvarı veya yönlendirici gibi belirli bir NAT makinesi tarafından genel internete sunulabiliyor.
IPv6’yı dünyada kimler sunuyor?
Taşıyıcı ağlar ve İSS’ler, IPv6’yı ağlarına entegre etmeye başlayan ilk grup olmuştu. Daha sonrasında bu grubu mobil ağlar takip etti ve ilginç bir şekilde, mobil ağlar başı çeken grup haline geldi. Örneğin, T-Mobile ABD trafiğinin %90’ından fazlasına IPv6 protokolü üzerinden erişmekte. Bunu %82 gibi bir rakamla Verizon Wireless takip ediyor. World IPv6 Launch endüstri grubunun verilerine göre, Comcast ve AT&T ağları sırasıyla %63 ve %65 oranında IPv6 bağlantısına sahipler.
Yine World IPv6 Launch grubuna göre, büyük web sitelerinin de bu trendi takip ettiği görülüyor. Alexa Top 1000 listesindeki web sitelerinin %30’unun şu anda IPv6 üzerinden erişilebilir olduğu belirtiliyor. Technopat.net olarak biz de iki yıldan uzun bir süredir IPv6 desteği sunuyoruz.
Internet Society’nin “State of IPv6 Deployment 2017” raporuna göre, işletmelerin dörtte birinden biraz azı, IPv6 sistemine geçmekte zorlanıyor. Karmaşıklık, maliyetler ve harcanması gereken vaktin fazlalığı, bu durumun başlıca sebeplerinden. Ayrıca yazılım uyumluluğu nedeniyle bazı projelerin de ertelenmesi gündemde. Örneğin, Ocak 2017 tarihli bir rapor, Windows 10’da çıkan bir hatanın Microsoft’un Seattle genel merkezinde yalnızca IPv6 kullanan bir ağı kullanıma sunma çabalarını büyük ölçüde olumsuz etkilediğini gün yüzüne çıkarttı.
IPv6 ne zaman yükselişe geçecek?
İnternet Topluluğu, IPv4 adreslerinin fiyatının 2018’de zirve yaptığını ancak bu artışın IPv6 kullanımı %50 barajını geçtikten sonra düşeceğini söyledi. Şu anda Google’a göre, Dünya’daki kullanıcıların %20 ila %22’si IPv6 protokolünü kullanıyor. (Bu rakam ABD’de yaklaşık %32 civarındadır.)
GitHub’da yayınlanan bir nota göre, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, IPv4 adreslerini satıp IPv6 adreslerine geçiş yaptı. Üniversite, mevcut IPv4 adreslerinden 8 milyonunun “fazla” olduğu ve 20 nonilyon IPv6 adresine de sahip olduğu için, mevcut veya gelecekteki ihtiyaçları etkilemeden 8 milyon IPv4 adresinin satılabileceği sonucuna vardı. (Bir nonilyon, 30 sıfır ile takip edilen rakamdır.)
Ayrıca, daha fazla dağıtım meydana geldikçe, daha fazla şirket IPv4 adreslerinin kullanımı için ücret almaya başlayacak ve IPv6 hizmetlerini ücretsiz olarak sunacak. İngiltere merkezli ISP Mythic Beasts, “IPv6 bağlantısının standart olduğunu” söylerken, IPv4 bağlantısının artık isteğe bağlı bir özellik haline geldiğini söyledi.
IPv4 ne zaman sona erecek?
2011 ve 2018 yılları arasında dünyanın çoğunda yeni IPv4 adresleri tükendi. Ancak IPv4 adresleri satılıp yeniden kullanıldığından ve kalan IPv4 adresleri IPv6 geçişlerinde kullanıldığı için, IPv4 hala kullanılabiliyor.
IPv4 için resmi bir kapatma tarihi yok. Bu nedenle insanların internet erişimlerinin bir gün aniden kesileceğinden endişelenmelerine gerek de yok. IPv6’ya geçiş arttıkça, daha fazla içerik sitesi IPv6’yı destekledikçe ve daha fazla IPv6 destekli ağ ekipmanı satıldıkça, dünya da yavaş yavaş IPv4’ü bırakacaktır.
Ülkemizde de halen yaygın olarak IPv4 yapısı kullanılıyor. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi birçok problem bu protokolün limitlerinden kaynaklanıyor. Bir IP adresinden birçok kullanıcıya çıkış sağlanması, özellikle oyuncular için birçok problem getiriyor. Bunlardan en önemlileri port açamamak ve yüksek gecikmeye mahkum olmak.
TurkNet, Türkiye’de IPv6’yı Kullanıcılarına Sunmaya Başladı
TurkNet’liler artık IPv6 teknolojisi ile internete bağlanıyor. Zyxel modeme sahip tüm kullanıcılar kademeli olarak bu teknolojiye geçmeye başladı. Çok kısa bir süre içerisinde diğer tüm kullanıcılar da bu teknolojiden faydalanabilecek.
Örneğin TurkNet’in satış listesinde olan Zyxel VMG3625-T50B modem de IPv6 desteğine sahip. TurkNet müşterisiyseniz ve IPv6 ile internet deneyiminizi iyileştirmek istiyorsanız, hemen Zyxel modem satın alarak ilk adımı atabilirsiniz.
TurkNet müşterisi değilseniz, hemen başvuru adımlarını tamamlayarak ve Zyxel modeminizi temin ederek siz de IPv6 dünyasına giriş yapabilirsiniz.
Nasıl TurkNet’li olurum?
TurkNet’li olmak için ilk olarak internet hizmeti almak istediğiniz adreste altyapı sorgulama yapmanız gerekiyor. Bu sorgu sonucunda altyapınızda alabileceğiniz maksimum hızı görebilir ve aboneliğinizi başlatabilirsiniz.
Türkiye’nin başarılı internet servis sağlayıcılarından olan TurkNet, kullanıcılarına oturdukları yerden kolay ve zahmetsiz başvuru imkanı tanıyor. Bu noktada başvuru adımlarınızı da dijital olarak 3 adımda gerçekleştirebiliyor ve işlemleri Online İşlem Merkezi’nden takip edebiliyorsunuz. Bu sayede abonelik süreci anlık olarak Online İşlem Merkezi veya TurkNet Mobil Uygulaması üzerinden takip edilebiliyor.
Peki tüm bu aşamalar nasıl gerçekleştiriliyor? Tüm bu işlemler için “3 Adımda Nasıl TurkNet’li Olurum?” adlı makalemize göz atabilirsiniz.
Farklı operatörlerden TurkNet’e nasıl geçerim?
TurkNet, başka operatörlerden geçmek isteyen kullanıcılar için, mevcut aboneliklerini iptal ettirmeden TurkNet’e geçiş kolaylığı sunuyor. İşlemlere başlamadan önce, TurkNet ile alabileceğiniz tarifeyi, altyapı sorgulaması ile öğrenebilirsiniz.
TurkNet başvurusu öncesi altyapı nasıl sorgulanır?
Türkiye’nin önde gelen internet servis sağlayıcılarından olan TurkNet, internet başvurusu öncesinde altyapınızın hangi teknolojiyi desteklediği ve hangi hızı desteklediğini belirten bir altyapı sorgulama sistemine sahip. Bu sistem sayesinde adresinizdeki altyapının ADSL/VDSL ya da Fiber olup olmadığını ve desteklediği maksimum hızı görebilirsiniz.
TurkNet’in altyapı sorgulama sistemi iki şekilde çalışıyor; adres ile sorgulama ve sabit telefon numarası ile sorgulama. Altyapı sorgulaması hakkında daha fazla detay için “TurkNet Altyapı Sorgulaması Nasıl Yapılır?” makalemize göz atabilirsiniz.
Altyapımızı sorguladığımıza göre, gelelim operatör değiştirme işlemlerine.
Müşteriler internet sitesindeki başvuru adımlarını uygulayarak veya telefon üzerinden başvuru yöntemini kullanarak TurkNet’e geçişleri için ilk adımı atıyor. Ardından TurkNet, müşteriler için tüm geçiş sürecini yöneterek zahmetsiz bir geçiş süreci sunuyor. Bu sayede size ayrılan mevcut portu kaybetme riski olmadan ve internetiniz neredeyse hiç kesilmeden geçiş yapabiliyorsunuz.
Bununla birlikte, TurkNet’e geçen kullanıcıların mevcut internet servis sağlayıcı operatörlerindeki cayma bedellerinin 120 TL’si de TurkNet tarafından ödeniyor.
Sizin hiç yerinizden kalkmanıza gerek yok. Mevcut internet aboneliğinizi iptal etmeden TurkNet’e geçiş yapabilirsiniz. İlk olarak başvurunuzu yapıyorsunuz, ardından kurye ile kapınıza gelen operatör değişikliği belgelerini imzalamanız yeterli. TurkNet, sesli onayınızı aldıktan sonra değişiklik talebinizi operatörünüze iletiyor ve 48 saat içerisinde bu talebe cevap verilerek geçişiniz tamamlanıyor.
Farklı operatörlerden geçiş süreci de, daha önce anlattığımız “3 Adımda Nasıl TurkNet’li Olurum?” rehberimizdeki ile benzer ilerliyor. Abonelik başvurusu işlemlerine geçmeden önce altyapı sorgulaması yaparak geçebileceğiniz tarifelere ve kullanabileceğiniz hız miktarına göz atabilirsiniz. Eğer Kablonet, Superonline fiber veya Vodafone fiber altyapısı üzerinden hizmet alıyorsanız direkt geçiş işlemi olmuyor. operatör değişikliği için hizmetinizi iptal ettirip, altyapınızın uygunluğuna göre TurkNet’e başvuru yapabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi için: İnternet İptal Ettirmeden TurkNet’e Nasıl Geçilir?