Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Tuzun zararları

Tuzun zararları
0
143

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68
100146.jpg
100146.jpg
Besinlerin pek çoğunun içinde bulunan ve tuzun ana maddesi olan sodyum, vücutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan önemli bir mineraldir. Ancak fazla tuz tüketimi bazı hastalıklar için büyük risk faktörü oluşturur.

Tuzun Vücuda Verdiği Zararlar

Yüksek tansiyona ve buna bağlı olarak kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) oluşumunda, tuzun çok büyük önemi vardır. Bazı insanlarda, böbreğin tuz (NaCl) atma kapasitesi sınırlı olabilir ve gereğinden fazla tuz alınması, hipertansiyonun ortaya çıkmasına veya hipertansiyonun tedavisinde başarısızlığa yol açabilir.

Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumudur. Tüm organ ve dokularda damar olduğu için hipertansiyon tüm vücudu etkileyebilir. Hipertansiyondan en çok etkilenen organlar; kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözlerdir. Hipertansiyon bu organları etkileyerek kalıcı sakatlıklara ve ölümlere yol açabilir. Kuşkusuz hipertansiyonu tetikleyen tuzun yüksek oranda tüketiminin bu anlamda ölümlere neden olduğu oldukça açıktır. Nitekim yüksek tansiyonun sebep olduğu ölümler, sadece İngiltere’de yılda 170 bin kişi kadardır.

Kemikler üzerindeki olumsuz etkisi: Aşırı tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atılımını artırır. Bu ise kemiklerde kalsiyum kaybına neden olur. Kalsiyum kaybının artışı ise kemik erimesini (osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini artırır.

Diyet yapan kişilerin tuz tüketimine dikkat etmesi gereklidir.Çünkü fazla tuz, vücutta su tutulmasına yol açar ve bu durum kişide şişkinlik hissine neden olabilir. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, özellikle diyet döneminde yüksek miktarda tüketilmemelidir.

Hamilelerde sağlık sorunları yaratabilir.

Fazla tuz tüketiminin bazı hamilelerde vücutta su toplanması yani ödemle birlikte yüksek tansiyona neden olduğu saptanmıştır. Hafif vakalarda bebek ya etkilenmez veya hafif düzeyde gelişme duraklaması gösterir. Fakat gelişmedeki duraklama 8 aydan sonra daha belirgin hale gelir. Hafif vakalarda genelde vaktinde doğum gerçekleşir. Ağır vakalarda ise 6 aydan sonra gelişme yavaşlar ve bebeğin sağlığı bozulduğundan erken doğum olur.

Tuzu Azaltmak İçin Neler Yapılmalıdır?

Hekimlerin büyük çoğunluğu, yemeğin tuzsuz yapılıp, sofrada tuz eklemenin daha az tuz almaya yardım edeceği kanısındadır. Özellikle sıcak yenen tahıllarda (pilav, makarna...) bu çok işe yarayabilir.

Yemeklerin daha az tuzla yapılması ve sofrada yemeklere tuz eklemekten kaçınılması da ikinci bir yöntem olarak tavsiye edilmektedir.

Satın alınan ürünlerin etiketleri mutlaka okunmalı, sodyumu (tuzu) azaltılmış veya tuzsuz ürünler tercih edilmelidir.

Tuzluğun deliğinin küçük olması da yardımcı olabilir.

Yemeklerin lezzetini artırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi bitkilerle, baharatlar, limon, sirke, yoğurt kullanılabilir.

Tuzlanarak hazırlanan salam, jambon gibi besinler, konserveler, hazır çorbalar, hazır karışımlar, salamuralar (turşu, zeytin vb), hardal, ketçap, konserveler ve hazır sosların tuz içeriği çok fazladır. Bu besinlerden olabildiğince uzak durulmalıdır.

Bol su içilmeli, şişe ve maden sularının sodyum içeriği etiketinden kontrol edilmelidir.

Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır.

Et olarak konserve ve tütsülenmiş (füme) ürün tüketiminden kaçınılmalıdır.

Daima taze ve az tuzlu veya tuzsuz besinler tercih edilmelidir.

Ne Kadar Tuz Almalıyız?

Sağlıklı yaşam kurallarından biri de günlük sodyum ihtiyacını karşılayacak şekilde tuz tüketmektir. Günlük sodyum ihtiyacı 2400 miligramdır. Bu miktar günlük 5 gram civarında tuzla karşılanabilir. Besinlerin içinde bulunan doğal tuz (sodyum) bireylerin günlük ihtiyacını karşılar.

Sofra tuzları iyotla zenginleştirilmiştir. Çok az miktarda (1/4 çay kaşığı) iyotlu tuz, günlük iyot gereksinimini karşılamak için yeterlidir. İyot çabuk kayba uğradığından iyotlu tuzlar ışık geçirmeyen kapalı kaplarda saklanmalıdır

 

Similar threads

Besinlerin pek çoğunun içinde bulunan ve tuzun ana maddesi olan sodyum, vücutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan önemli bir mineraldir. Ancak fazla tuz tüketimi bazı hastalıklar için büyük risk faktörü oluşturur. Tuzun Vücuda Verdiği Zararlar Yüksek...
Cevaplar
0
Görüntüleme
142
Memleketimizde kişiler yemeğin tadına bakmadan çabucak tuza yönelmektedirler. Sıradanda tüketilmesi gereken tuz ölçüsünün 3,5 katı kadar çokça tuz tüketilmektedir. İnsan vücudunun çok düşük orantıda sodyum mineraline gereksinimi vardır. Yüksek ölçüde sodyum tüketiminin önemli sıhhat sorunlarına...
Cevaplar
0
Görüntüleme
153
TUZ NEDİR? NE İŞE YARAR? Beyaz kristal hali ile sofralarımızda mekan alan tuz kimyasal olarak “sodyum” ve “klor” minerallerinden oluşur. Suda çözünme özelliğine de sahip olan tuz, denizlerde çözünmüş halde, kaya tuzu biçiminde yahut göl yataklarında doğal olarak bulunur. Çeşitli süreçlerden...
Cevaplar
0
Görüntüleme
170
Tuzun ; yerküremizin besin kaynakları içinde büyük bölgesi vardır ve ekonomik ve politik rolü büyüktür . Eski Yunanlılar’da tuz çok bedelli bir unsurmuş ve nakit para olarak kullanılırmış. Esir değişiminde kullanılır, bu sebeple de ‘tuzu kadar pahalı değil’ deyimi oluşmuş. Tarihte tuz ...
Cevaplar
0
Görüntüleme
154
Tansiyon Kontrolunde Tuzun Azaltılması Cok Onemlidir Tansiyon konusunda en cok konuşulan mineral sodyum yani sofra tuzunun esasıdır Hem tansiyonu yuksek birinde tansiyonun duşmesi, hem de tansiyonu normal birinin daha duşuk değerlere sahip olması ya da tansiyonunun yukselmemesi icin tuzun...
Cevaplar
0
Görüntüleme
55
858,460Konular
981,098Mesajlar
29,527Kullanıcılar
ConsternatedSon üye
Üst Alt