iltasyazilim
FD Üye
Recep Ayının Fazileti
Receb, tazim ve saygı anlamına kazanç, îslâm öncesi Araplar Receb ayına farklı bir önem verirler, hürmet gösterir ve şanını yüceltirlerdi Receb ayı gelince kılıçlar kınına sokulur, oklar torbalarına yerleştirilir, derin ve kanlı husumetlerin üstüne geçici de olsa bir sükûnet örtüsü çekilirdi Artık o gürültülü ve korkunç çöller tatlı bir huzurun baharına dalar, her taraf bir güven ve selâmet sahasına dönerdi Öyle oysa, bu ayda bir kimse babasının katiline rastlasa bile başını kaldırıp kaşına bakmazdı Bu avuç içi sağır aydenilmesi de sükûnet mevsimi olmasındandır
Receb ayına sağır denmesinin bir diğer anlamı da şöyle açıklama edilir: Bu ayın bereketi hürmetine, bu ayda işlenen günah ve hataları manen bu ay duymamakta, mü'minlerin yalnızca ibadet ve sevaplarına şahitlik etmektedir Bu Nedenle Cenabı Adalet mü'min kullarının bu ayda işlemiş oldukları günahları bağışlamaktadır
İslâmiyet gelince de Receb ayına bilerek olan saygı devam ettirildi Özellikle Regaib ve Mi'rac gibi tecellilerle şereflendirildi
Resuli Ekrem Efendimiz dualarında, “Allahım! Receb'i ve Şâban'ı hakkımızda uğurlu ve kutsal kıl, bizi Ramazan'a ulaştır buyururlardı (2)
Receb'e, “recm ayı da denir Buna tarafından, mü'minlerin eziyet ve zahmet vermemesi için şeytanlar bu ayda taşlanır, kovulup uzaklaştırılır
Receb kelimesindeki “R Allah'ın rahmetine, “C Allah'ın cömertliğine ve yardımına, “B ise Allah'ın birrine (iyilik ve ihsanına) dikkat çekici eder
Receb ayına “mutahhar denmesinin sebebi, bu ayı oruçlu geçirenlerin günah ve hatalarından temizlenip paklanmasıdır Receb ayının Peygamberler tarihinde bambaşka bir yeri vardır Meselâ, Nuh Aleyhisselâm ve kavmi Receb ayında gemiye binmiş ve tufandan kurtulmuşlardır
Receb ayı Hicrî ayların yedincisi ve Ramazan'dan iki ay öncesidir Fazileti bakımından farklı bir yeri vardır Regaib ve Mi'rac gibi mübarek geceleri içinde bulundurması faziletini daha da arttırmaktadır Keza, Kur'ân'da haram ayları olarak geçen dört aydan birisi olması, Müslüman kalblerdeki yerini bir kat daha daha artırmıştır
Receb ayı, “üç aylar olarak tanıdık kutsal bir mevsimin birincil ayıdır Bu aylara “çok sevaplı ibadet ayları diyen Bediüzzaman, onların kazandırdıkları sevap ve mükâfatlar bakımından, mü'minlerin önünde nasıl bir derece derece yükseliş vesilesi olduklarına şöyle göze çarpan eder:
“Her hasenenin (ibadetin) sevabı diğer vakitte on ise, Recebi Şerifte yüzden geçer, Şâbanı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazanı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leylei Kadirde (Kadir Gecesinde) otuz bine çıkar (3)
Buna tarafından Receb ayında işlenen ibadet, edilen iyilik, yapılan hizmetlerin manevî ecri ve sevabı bire yüz verilmektedir Bunun için mü'minler bu aydaki nasiplerini arttırmak maksadıyla daha fazla gayret sarf ederler Hayır ve hasenata biraz daha yük verirler
Bazı hikmet ehli âlimler Receb ayı hakkında şu yorumları getirmişlerdir:
Receb eza ve cefâyı terk içindir, Şaban amel ve vefa içindir, Ramazan sıdk ve safa içindir
Receb tevbe ve pişmanlık ayıdır, Şaban muhabbet ayıdır, Ramazan kurbet (Allah'a yakınlık) ayıdır
Receb hürmet ayıdır, Şaban hizmet ayıdır, Ramazan nimet ayıdır
Receb ibadet ayıdır, Şaban dünyanın safasını terk etme ayıdır, Ramazan ibadetlerin mükafatını artıran aydır
Büyük tasavvuf ehli Zünnün Mısrî der oysa:
“Receb ekme ayıdır, Şaban sulandırma ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır Cümbür Cemaat ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur Kıyamet gününde ise çok fena duruma düşer (4)
Receb ayının diğer aylardan ayrı bir ibadeti de oruçtur Muhtemel mertebe bu ayda daha pozitif oruç tutulmaya çalışılır Ebû Davudta, hiç ara vermeden aralıksız surette oruç tutan bir zâta Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselamın bazı tavsiyelerden daha sonra şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Haram aylarından bazısını tut, bazısını bırak, haram aylarda tut ve bırak, haram aylarda tut ve bırak (5)
Hadisin devamında ravî olan Şahabı şöyle demektedir:
“Resulullah 'tut' dedikçe, üç parmağını yumdu, 'Bırak' deyince de üç parmağını bıraktı Bu Nedenle Peygamberimizin o zata, “Üç gün tut, üç gün ara ver dediği anlaşılıyordu
Bilindiği gibi haram ayları, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recebaylarıdır
Receb ayında sürekli olarak bir ay boyu oruç tutmanın yerinde görülmeyişinin sebebi, Receb ve Şaban aylarının Ramazan ayına benzemesinden kaçınılmasıdır Çünkü hiç aralıksız bir ay baştan başa oruç yetişmek sadece Ramazan ayına mahsustur Hattâ Receb ayında bir ay süresince oruç tutmanın mendup bile olmadığını söyleyen İmam Gazâlî ve İbni Kayyim elCevzî gibi müçtehidler, Ramazan ayına benzememesi için diğer aylardan öbür olarak Receb ayında devamlı bir ay boyu oruç tutmayı mekruh görürler (6)
Diğer aylarda nasılsa, Receb ayında da ayın ortasında veya emin günlerinde, yahut üçer gün ara vermek suretiyle oruç tutulması öğüt edilmektedir
Görüldüğü gibi Receb ayında ayrıntılarıyla oruçlu geçirme hususunda bir hadis ve rivayet yoktur Üç ayları hiç ara vermeden yakalamak sünnet ve müstehap da değildir, yalnızca sâlih zatların hoş bir âdetidir Receb ayını iyice tutanlara “Tutma denilmez, ama fıkhı olarak da hükmünü spesifize etmek gerekir
bu arada Ramazan ayında bozmuş olduğu bir oruçtan dolayı kefaret orucu tutmak isteyenler için Receb ve Şaban ayı iyi bir fırsattır Receb ayının birinci gününden itibaren hiç ara vermeden Şaban ayı da dahil olmak üzere iki ay tekrar tekrar oruç tutarsa bütün bir kefaret borcunu ödemiş olur Peşinden Ramazan ayının orucu da geleceğinden böylece üç ay boyu, bir gün deha yemeden oruç tutmuş olur Bu durumda oruç borcunu öderken aynı zamanda sevap hazinesini de doldurmuş ve geliştirmiş sayılır
Madem Receb ayı günahların affedildiği aydır Bağışlanmanın yolunu ve istiğfarın nasıl yapıldığını kavramak gerekiyor Rivayete göre şu istiğfar duasını Receb ayında yedi defa okuyan kimsenin günahları affolunmaktadır
“Estağfirullâhe'lAzîme'llezî la ilahe illâ hû elHayyü'1Kayyûmu ve etûbü ileyh Tevbete abdin zâlimin linefsihî lâyemlikü linefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ
Mânâsı: “Hayat sahibi olan, her şeyi yöneticilik edip ayakta tutan, kendisinden diğer hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tan mağfiret dilerim Kendi nefsine zulmetmiş kulun tevbesi gibi Ona tevbe ederim Böylece bir kul oysa, kendi nefsi namına ne ölüme, ne hayata ve ne de bitmiş dirilmeye sahip değildir (7)
Üç aylar birer dua ve niyaz mevsimidir En güzel duaları ilk önce sahabiler olmak üzere İslâm büyüklerinden öğreniyoruz Hz Ali'nin Receb ayında şu şekilde dua ettiği rivayet edillir:
“Allahım, salat eyle Muhammed Aleyhissalâtü Vesselamın üzerine; hikmet yıldızları ve devamlı nimet ve ismet kaynağı ehli beytine
Allahım, beni her türlü kötülükten koru Beni unutkan etme ve gaflet üstünde bırakma Sonumu da hasret ve pişmanlıkla tamamlama Benden razı ve hoşnut ol Senin mağfiretin zalimler içindir, ben de nefsime zulmettim
Allahım, beni bağışla, beni bağışlamakla Sana bir zarar gelmez Bana nimetlerini ihsan et, bana vermekle senin ihsanın azalmaz Senin rahmetin geniş ve boldur Hikmetlerin ise hoş ve güzeldir
Allahım, bana afiyet ve sağlık ver Güven ve rahatlık ihsan eyle Şükür ve takvaya ulaştır
Allahım, Senden sabır ve doğruluk istiyorum Bana işimde rahatlık ver İşlerimi güçlükle gördürme Aileme, çocuklarıma ve kardeşlerime iyilik ve ihsanda bulun Onları mü'min ve Müslümanlardan kıl ve bu şekilde dünyadan ayrılmalarını nasip eyle
Bazı Selef büyükleri de Receb ayı gecelerinde şöyle dua etmişler:
“Allahım, Sana mahzun gönlümle, isteklerini kabul buyurduğun dostlarının duası ile niyaz ediyorum Zatına eriştirdiğin ve Senin rızanı isteyenlerin dili ile Senden talep ediyorum Umarım Senin ululuğundan, Seni bileyim ve kulluk edeyim
Yâ Rab, bu gecenin rahmet ve bereketinden sevap ve mükâfatından beni nasiptar et
Allahım, kullarından istediğine, istediğini verirsin, kim Seni onlara ikram etmekten alıkoyabilir? Ben yoksul ve âciz bir kulum Fazl ve kereminden nimetlerini ümit ediyorum Sana sığınırım ve ancak Senden destek dilerim
Yüce Mevlam, bu gece kullarına fazla rahmet ve bereketini döker, saçarsın Allahım, Sana yalvaran dilleri, Sana kalkan elleri boş çevirme İyilik ve yardımınla faydalandır bizi Nimetlerinle donat hepimizi
Allahım, salât eyle Muhammed ve evladına, eşlerine ve dostlarına, bitip tükenmeyen rahmet ve bereketinle Yâ Rabbe'lÂlemin!
Özel Baskı *
Receb, tazim ve saygı anlamına kazanç, îslâm öncesi Araplar Receb ayına farklı bir önem verirler, hürmet gösterir ve şanını yüceltirlerdi Receb ayı gelince kılıçlar kınına sokulur, oklar torbalarına yerleştirilir, derin ve kanlı husumetlerin üstüne geçici de olsa bir sükûnet örtüsü çekilirdi Artık o gürültülü ve korkunç çöller tatlı bir huzurun baharına dalar, her taraf bir güven ve selâmet sahasına dönerdi Öyle oysa, bu ayda bir kimse babasının katiline rastlasa bile başını kaldırıp kaşına bakmazdı Bu avuç içi sağır aydenilmesi de sükûnet mevsimi olmasındandır
Receb ayına sağır denmesinin bir diğer anlamı da şöyle açıklama edilir: Bu ayın bereketi hürmetine, bu ayda işlenen günah ve hataları manen bu ay duymamakta, mü'minlerin yalnızca ibadet ve sevaplarına şahitlik etmektedir Bu Nedenle Cenabı Adalet mü'min kullarının bu ayda işlemiş oldukları günahları bağışlamaktadır
İslâmiyet gelince de Receb ayına bilerek olan saygı devam ettirildi Özellikle Regaib ve Mi'rac gibi tecellilerle şereflendirildi
Resuli Ekrem Efendimiz dualarında, “Allahım! Receb'i ve Şâban'ı hakkımızda uğurlu ve kutsal kıl, bizi Ramazan'a ulaştır buyururlardı (2)
Receb'e, “recm ayı da denir Buna tarafından, mü'minlerin eziyet ve zahmet vermemesi için şeytanlar bu ayda taşlanır, kovulup uzaklaştırılır
Receb kelimesindeki “R Allah'ın rahmetine, “C Allah'ın cömertliğine ve yardımına, “B ise Allah'ın birrine (iyilik ve ihsanına) dikkat çekici eder
Receb ayına “mutahhar denmesinin sebebi, bu ayı oruçlu geçirenlerin günah ve hatalarından temizlenip paklanmasıdır Receb ayının Peygamberler tarihinde bambaşka bir yeri vardır Meselâ, Nuh Aleyhisselâm ve kavmi Receb ayında gemiye binmiş ve tufandan kurtulmuşlardır
Receb ayı Hicrî ayların yedincisi ve Ramazan'dan iki ay öncesidir Fazileti bakımından farklı bir yeri vardır Regaib ve Mi'rac gibi mübarek geceleri içinde bulundurması faziletini daha da arttırmaktadır Keza, Kur'ân'da haram ayları olarak geçen dört aydan birisi olması, Müslüman kalblerdeki yerini bir kat daha daha artırmıştır
Receb ayı, “üç aylar olarak tanıdık kutsal bir mevsimin birincil ayıdır Bu aylara “çok sevaplı ibadet ayları diyen Bediüzzaman, onların kazandırdıkları sevap ve mükâfatlar bakımından, mü'minlerin önünde nasıl bir derece derece yükseliş vesilesi olduklarına şöyle göze çarpan eder:
“Her hasenenin (ibadetin) sevabı diğer vakitte on ise, Recebi Şerifte yüzden geçer, Şâbanı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazanı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leylei Kadirde (Kadir Gecesinde) otuz bine çıkar (3)
Buna tarafından Receb ayında işlenen ibadet, edilen iyilik, yapılan hizmetlerin manevî ecri ve sevabı bire yüz verilmektedir Bunun için mü'minler bu aydaki nasiplerini arttırmak maksadıyla daha fazla gayret sarf ederler Hayır ve hasenata biraz daha yük verirler
Bazı hikmet ehli âlimler Receb ayı hakkında şu yorumları getirmişlerdir:
Receb eza ve cefâyı terk içindir, Şaban amel ve vefa içindir, Ramazan sıdk ve safa içindir
Receb tevbe ve pişmanlık ayıdır, Şaban muhabbet ayıdır, Ramazan kurbet (Allah'a yakınlık) ayıdır
Receb hürmet ayıdır, Şaban hizmet ayıdır, Ramazan nimet ayıdır
Receb ibadet ayıdır, Şaban dünyanın safasını terk etme ayıdır, Ramazan ibadetlerin mükafatını artıran aydır
Büyük tasavvuf ehli Zünnün Mısrî der oysa:
“Receb ekme ayıdır, Şaban sulandırma ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır Cümbür Cemaat ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur Kıyamet gününde ise çok fena duruma düşer (4)
Receb ayının diğer aylardan ayrı bir ibadeti de oruçtur Muhtemel mertebe bu ayda daha pozitif oruç tutulmaya çalışılır Ebû Davudta, hiç ara vermeden aralıksız surette oruç tutan bir zâta Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselamın bazı tavsiyelerden daha sonra şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Haram aylarından bazısını tut, bazısını bırak, haram aylarda tut ve bırak, haram aylarda tut ve bırak (5)
Hadisin devamında ravî olan Şahabı şöyle demektedir:
“Resulullah 'tut' dedikçe, üç parmağını yumdu, 'Bırak' deyince de üç parmağını bıraktı Bu Nedenle Peygamberimizin o zata, “Üç gün tut, üç gün ara ver dediği anlaşılıyordu
Bilindiği gibi haram ayları, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recebaylarıdır
Receb ayında sürekli olarak bir ay boyu oruç tutmanın yerinde görülmeyişinin sebebi, Receb ve Şaban aylarının Ramazan ayına benzemesinden kaçınılmasıdır Çünkü hiç aralıksız bir ay baştan başa oruç yetişmek sadece Ramazan ayına mahsustur Hattâ Receb ayında bir ay süresince oruç tutmanın mendup bile olmadığını söyleyen İmam Gazâlî ve İbni Kayyim elCevzî gibi müçtehidler, Ramazan ayına benzememesi için diğer aylardan öbür olarak Receb ayında devamlı bir ay boyu oruç tutmayı mekruh görürler (6)
Diğer aylarda nasılsa, Receb ayında da ayın ortasında veya emin günlerinde, yahut üçer gün ara vermek suretiyle oruç tutulması öğüt edilmektedir
Görüldüğü gibi Receb ayında ayrıntılarıyla oruçlu geçirme hususunda bir hadis ve rivayet yoktur Üç ayları hiç ara vermeden yakalamak sünnet ve müstehap da değildir, yalnızca sâlih zatların hoş bir âdetidir Receb ayını iyice tutanlara “Tutma denilmez, ama fıkhı olarak da hükmünü spesifize etmek gerekir
bu arada Ramazan ayında bozmuş olduğu bir oruçtan dolayı kefaret orucu tutmak isteyenler için Receb ve Şaban ayı iyi bir fırsattır Receb ayının birinci gününden itibaren hiç ara vermeden Şaban ayı da dahil olmak üzere iki ay tekrar tekrar oruç tutarsa bütün bir kefaret borcunu ödemiş olur Peşinden Ramazan ayının orucu da geleceğinden böylece üç ay boyu, bir gün deha yemeden oruç tutmuş olur Bu durumda oruç borcunu öderken aynı zamanda sevap hazinesini de doldurmuş ve geliştirmiş sayılır
Madem Receb ayı günahların affedildiği aydır Bağışlanmanın yolunu ve istiğfarın nasıl yapıldığını kavramak gerekiyor Rivayete göre şu istiğfar duasını Receb ayında yedi defa okuyan kimsenin günahları affolunmaktadır
“Estağfirullâhe'lAzîme'llezî la ilahe illâ hû elHayyü'1Kayyûmu ve etûbü ileyh Tevbete abdin zâlimin linefsihî lâyemlikü linefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ
Mânâsı: “Hayat sahibi olan, her şeyi yöneticilik edip ayakta tutan, kendisinden diğer hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tan mağfiret dilerim Kendi nefsine zulmetmiş kulun tevbesi gibi Ona tevbe ederim Böylece bir kul oysa, kendi nefsi namına ne ölüme, ne hayata ve ne de bitmiş dirilmeye sahip değildir (7)
Üç aylar birer dua ve niyaz mevsimidir En güzel duaları ilk önce sahabiler olmak üzere İslâm büyüklerinden öğreniyoruz Hz Ali'nin Receb ayında şu şekilde dua ettiği rivayet edillir:
“Allahım, salat eyle Muhammed Aleyhissalâtü Vesselamın üzerine; hikmet yıldızları ve devamlı nimet ve ismet kaynağı ehli beytine
Allahım, beni her türlü kötülükten koru Beni unutkan etme ve gaflet üstünde bırakma Sonumu da hasret ve pişmanlıkla tamamlama Benden razı ve hoşnut ol Senin mağfiretin zalimler içindir, ben de nefsime zulmettim
Allahım, beni bağışla, beni bağışlamakla Sana bir zarar gelmez Bana nimetlerini ihsan et, bana vermekle senin ihsanın azalmaz Senin rahmetin geniş ve boldur Hikmetlerin ise hoş ve güzeldir
Allahım, bana afiyet ve sağlık ver Güven ve rahatlık ihsan eyle Şükür ve takvaya ulaştır
Allahım, Senden sabır ve doğruluk istiyorum Bana işimde rahatlık ver İşlerimi güçlükle gördürme Aileme, çocuklarıma ve kardeşlerime iyilik ve ihsanda bulun Onları mü'min ve Müslümanlardan kıl ve bu şekilde dünyadan ayrılmalarını nasip eyle
Bazı Selef büyükleri de Receb ayı gecelerinde şöyle dua etmişler:
“Allahım, Sana mahzun gönlümle, isteklerini kabul buyurduğun dostlarının duası ile niyaz ediyorum Zatına eriştirdiğin ve Senin rızanı isteyenlerin dili ile Senden talep ediyorum Umarım Senin ululuğundan, Seni bileyim ve kulluk edeyim
Yâ Rab, bu gecenin rahmet ve bereketinden sevap ve mükâfatından beni nasiptar et
Allahım, kullarından istediğine, istediğini verirsin, kim Seni onlara ikram etmekten alıkoyabilir? Ben yoksul ve âciz bir kulum Fazl ve kereminden nimetlerini ümit ediyorum Sana sığınırım ve ancak Senden destek dilerim
Yüce Mevlam, bu gece kullarına fazla rahmet ve bereketini döker, saçarsın Allahım, Sana yalvaran dilleri, Sana kalkan elleri boş çevirme İyilik ve yardımınla faydalandır bizi Nimetlerinle donat hepimizi
Allahım, salât eyle Muhammed ve evladına, eşlerine ve dostlarına, bitip tükenmeyen rahmet ve bereketinle Yâ Rabbe'lÂlemin!
Özel Baskı *