iltasyazilim
FD Üye
Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Recebi Şerifte yüzden geçer, Şâbanı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazanı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leylei Kadirde otuz bine çıkar Bu pekçok uhrevî faydaları kazandıran ticareti uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehli hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehli imana temin eden şuhûru selâsenizi (üç aylarınızı) tebrik ediyoruz(Şuâlar, s 416)
Dinî anlatımda Şühûrü selâse, yani üç aylar olarak bilinen bu mevsimin girmesiyle birlikte Müslüman ruhları bambaşka bir hava kaplar Çünkü bu aylar İlâhî rahmetin coştuğu aylardır Diğer vakitlerde iyilik ve ibadetlere on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında gittikçe yükselen bir oranda kat kat fazla sevap verilir
Meselâ, başka zamanlarda okunan her bir Kur'ân harfi için on sevap yazılmaktadır Receb ayında bu sevap yüz olarak yazılır, Şaban'da üç yüzü aşar, Ramazan'da bine çıkar Cuma gecelerinde binleri bulur Kadir Gecesinde de otuz bine ulaştığını düşünürsek, üç aylardaki mübarek vakitlerin âhiret ticareti bakımından ne kadar kıymetli bir fırsat olduğunu anlayabiliriz
Bu bakımdan üç aylar “pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticareti uhreviyenin (âhiret ticaretinin) bir kudsî pazarı ve ehli hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri (sergisi) olarak vasıflandırılmıştır Bilindiği gibi, pazarlar ve fuarlar mühim ticaret yerleri arasında yer alırlar Haftanın belli bir gününde belli bir yerde kurulan pazarda, insanlar her türlü ihtiyaçlarını karşılarlar O gün sabahtan akşama kadar pazarın ucuzluğundan istifade etmek mümkündür Ama o gün pazara gidemeyen bir insan, aynı şartlar altında alışveriş yapabilmek için bir hafta beklemek zorundadır Çünkü pazar bir günlüktür
Aynı şekilde, üç aylar da yılda bir defa kurulan ve ahiret ticaretinin yapıldığı pazarlardır İstifade etmesini bilenler, bu pazardan büyük kazançlar sağlarlar Ahirete yönelik amellerini diğer vakitlere oranla arttırırlar Daha fazla Kur'ân okurlar, ilme daha fazla yönelirler, uykularından kısarak ilim ve tefekküre, ibadet ve İslâmî hizmetlere daha fazla vakit ayırırlar Hayırlı işlerde birbirleriyle yarış içine girerler Böylece, “bu çok sevaplı ibadet aylarından tam bir istifade ile çıkarlar Bir mânâda, bu mübarek vakitlerde yapılan manevî hizmetler, insanın ebedî hayatı için yapılmış en kârlı “yatırım olur
Buna karşılık, üç ayların fazilet ve kıymetinden haberdar olmayıp da değerlendiremeyenler, herkesin istifadesine açık tutulan çok kârlı bir ticaret imkânından mahrum kalmışlar demektir Bu kimseler, aynı imkânı tekrar ele geçirebilmek için bir yıl daha beklemek zorunda kalacaklardır
İşte üç ayların ve bu aylardaki mübarek gecelerin büyük bir coşkunlukla ihya edilmesi bu bakımdan da önem kazanıyor Çünkü bunlar şeâirdendir, İslâmın sembolü ve alâmetlerindedir
Bu açıdan şeâirin duyurulmasında hem İslâmın izzet ve şerefinin gösterilmesi, hem de İslâmın mânâsından uzak yaşayan insanlara örnek olunması gibi büyük hikmetler vardır
Namazlarda, bilhassa Cumalarda ve Kandil gecelerinde camilerin mü'minlerle dolup taşması, radyo ve televizyonda Kur'ân ve mevlidlerin okunması, camilerin mahyalarla (iki minare arasının ışıklı güzel yazılarla) süslenmesi, hattâ kandil simitlerinin dağıtılması, bu İslâm sembolünü ilân eden huzur verici hadiselerdir
Böylece bütün mü'minler âhiret kazancına yöneliyor Herkes Allah'ın rızası yolunda sonsuz bir yarışa giriyor Ve oluşan manevî hava, bütün bir topluma huzur veriyor Bu huzur havasından herkes derecesine göre istifade ediyor Yapılan ibadetler, okunan Kur'ânlar, Arş'a yükselen ihlâslı dualar, bitip tükenmek bilmeyen bir şevkle devam ettirilen İslâmî hizmetler, İlâhî rahmetin celbine vesile oluyor Ayrıca sırf Allah rızası için ve ihlâsla yapılan bu hizmetler, günahların, sefahetlerin ve zulümlerin kirlettiği manevî havamızı temizliyor
Şu halde, her yıl bizlere ikram edilen bu bulunmaz fırsattan istifade etmeliyiz Bunun için, mü'min kardeşlerimizle daha sık bir araya gelip sohbetlerde bulunabiliriz Aramızda Kur'ân'ı paylaşıp imkân nisbetinde günlük ve haftalık hatimler yapmaya başlayabiliriz Makbul dua ve zikirleri daha çok okuyabiliriz İslâmî eserlere daha fazla vakit ayırabiliriz İslâmın hakikatlerini yayma ve anlatma hususunda daha fazla gayret gösterebiliriz Bu yolda göstereceğimiz en küçük bir gayret, en azından bire yüz netice verecektir
Bu arada, üç ayların ve kandil gecelerinin evlerimizde ve aile fertleri arasında ayrı bir mânâ içinde yaşanması gerektiğini de unutmamalıyız Çocuklarımız o manevî havayı soluya soluya büyümelidirler Bunun için, mübarek gecelerde onları hediyelerle sevindirip, camilere alıştırmakta büyük faydalar vardır
Ayrıca, sabaha karşı seher vakitlerinde uyanık bulunmaya çalışarak İslâm âlemi için ve mü'min kardeşlerimiz için dualar etmenin fazilet ve kıymeti sonsuzdur O feyizli vakitte yapılan duaların kabul ihtimali çok kuvvetlidir Bu bakımdan gerek kendimizin, gerekse diğer mü'minlerin dünya ve âhiret imtihanlarında başarılı çıkmaları için Cenabı Hakka niyazda bulunmak ve Ondan yardım istemek suretiyle, hem sıkıntı ve musibetlere karşı sarsılmaz bir dayanak noktası bulmuş, hem de tükenmez bir teselli kaynağına kavuşmuş oluruz
Sorularla İslamiyet
Üç ayların müminler için değeri çok büyüktür Nitekim Efendimiz sav recebi şerif girdiğinde şöyle dua etmiştir:
“Allahım, receb ve şabanı hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl, bizi ramazana ulaştır (Ahmed b Hanbel)
Kandillerle aydınlanan geceler
Mevlidi Nebî hariç diğer kandillerin hepsi mübarek üç aylar içindedir: Regâib, berat, mirac ve kadir
“Kuraklıktan çatlamış topraklar için su ne ise, amelsizlikten kurumuş kalpler için de kandil geceleri odur der büyükler Kandiller gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır Mübarek gecelere kandil isminin verilmesi, bugün artık kalmasa bile o gecelerde selâtîn camiler başta olmak üzere mescidlerin, tekkelerin, dergâhların sabaha kadar kandillerle aydınlatılmasından gelmekte…
Nasıl ki yakılan kandil etrafını, camiyi, mescidi aydınlatıyorsa, müminler de evrad ü ezkâr, ibadet, dua ve istiğfarla kendi ruhunu aydınlatmalıdır bu mübarek aylarda, mukaddes gecelerde Kur’anı Kerim’deki benzetme ile Allah’ın nurunun bir kandil içinde yanması gibi (Nur Suresi, 35) kandil gecelerinde de ilahî nurlar ve feyzler mescidlerin, ibadet
yerlerinin kubbelerinden, pencerelerinden içeri yağar, içinde yanar Rasulullah sav Efendimiz’in ifadeleriyle cemaatin üzerine ilahî bir sekine iner, Allah’ın rahmeti onları kuşatır, melekler kanatlarını onların altına serer ve Allah katındakilere onlardan bahseder O gece Allah’ı ihlâsla ananlar,
zikir meclislerinden affolunmuş olarak kalkarlar
Üç aylara “çok sevaplı ibadet ayları diyen Bediüzzaman Saidi Nursî ks, onların kazandırdıkları sevap ve mükâfatlar bakımından, müminlerin önünde nasıl bir kademeli yükseliş vesilesi olduklarına şöyle işaret etmiştir: “Her bir hasenenin (iyiliğin ve ibadetin) sevabı başka vakitte on ise, recebi şerifte yüzden geçer, şabanı muazzamada üç yüzden ziyade ve ramazanı mübarekte bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve leylei kadirde (kadir gecesinde) otuz bine çıkar (Şualar, 114 Şua)
Mesela başka zamanlarda okunan her bir Kur’an harfi için on sevap yazılmaktadır Receb ayında bu sevap yüz olarak yazılır, şabanda üç yüzü aşar, ramazanda bine çıkar Cuma gecelerinde binleri bulur Kadir gecesinde de otuz bine ulaştığını düşünürsek, üç aylardaki mübarek vakitlerin ahiret sermayesi bakımından ne kadar kıymetli bir fırsat olduğunu anlayabiliriz
Bereketli zamanlar
Üç ayların başlangıcı olan receb ayı, ramazanı şerifin müjdeleyicisidir Regâib ve mirac geceleri receb ayı içindedir
Regaib, çok değerli hediye, bağış, içten gelerek ve yoğun bir şekilde arzu edilen şey anlamlarına gelir Cenabı Hakk’ın, ilahî ihsan ve manevi hediyelerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi ve samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilme ümitleri dolayısıyla, müminler tarafından heyecanla beklendiği ve gönülden arzulandığı için receb ayının ilk cuma gecesine “regâib kandili denmiştir
Receb ayındaki bir diğer mübarek gece de mirac kandilidir Mirac, “yukarı çıkmak, yükselmek anlamına gelir Peygamber Efendimiz sav’in göğe yükselerek Cenabı Mevlâ’nın huzuruna kabul edildiği için bu geceye mirac gecesi denmiştir Hz Peygamber sav hicretten bir buçuk yıl kadar önce receb ayının yirmi yedinci gecesi, Cebrail as vasıtasıyla Mekke’den alınmış, oradan Kudüs’deki Mescidi Aksa’ya getirilmiş, burada peygamberlere imam olup namaz kıldırdıktan sonra Rabbü’lAlemin’in huzuruna çıkarılmış ve pek çok ilahî ihsanla aynı gece geri dönmüştür
Şaban ayı ise receb ile ramazan ayı arasında kalan, on bir ayın sultanının habercisi diğer mübarek bir aydır Hayrın, iyiliklerin çokça görülmesi sebebiyle bu aya şaban denilmiştir Şaban ayının on beşinci gecesi berat kandilidir Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “mübarek gece, günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de “rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir
Üç ayların sonuncusu ise mübarek ramazan ayıdır Bu mübarek ay teravih namazlarıyla, iftar ve sahurlarıyla, mukabeleleriyle, sahur öncesi teheccüdlerle, kadir gecesiyle, hayır ve hasenatıyla, fitre ve zekâtıyla, bayramıyla sarar dünyamızı
Alimlerimizin anlattığına göre Sahabei Kiram, altı ay boyunca Allah Tealâ’ya, kendilerini ramazan ayına ulaştırması için dua ederler, yılın diğer altı ayında ise oruçlarının kabul edilmesi için Cenabı Hakk’a yalvarırlardı
Üç ayların son kandili de ramazanı şerif içindeki kadir gecesidir Kur’anı Kerim’de, Allah Tealâ bu ayın bin aydan daha faziletli olduğunu bildirmiştir
Yeni bir fırsat
Üç aylar ve bu aylarda yer alan bu mübarek geceler, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından büyük fırsattır
Peki, bu büyük fırsatı nasıl değerlendirmeliyiz?
Öncelikle böyle zamanlarda kulluğumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarımızı ele almalı ve bunları düzeltebilmenin yollarını aramalıyız Yani hesaba çekilmeden önce burada kendimizi hesaba çekmeliyiz ki ahiretteki hesabımız kolay olsun
Üç ayları günahlarımızın affı için bir fırsat bilmeli ve bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız Özellikle müslümanların içinde bulunduğu sıkıntıları düşünerek dua edip Allah’a yalvarmalıyız
Eğer kaza namazlarımız varsa bunları kılmalı, kaza namazımız yoksa bile, çokça nafile namaz kılmaya çalışmalı ve özellikle geceleri iyi değerlendirmeliyiz
İmkanımız nispetinde çokça Kur’anı Kerim okumalıyız
Akrabalarla, komşu ve dostlarımızla olan yakınlığımızı bir kat daha arttırmalı ve yapacağımız ziyaretlerle onların gönlünü almalıyız
Etrafımızdaki fakir fukaraya yardım etmeli, imkanımız ölçüsünde sadaka vermeliyiz Çünkü bu zaman dilimlerinde vereceğimiz sadakalar veya zekât bize kat kat sevap getirecektir
Üç aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, akrabalarımıza ve ülkemize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tövbe etmemize vesile olmalıdır Nitekim yüce Allah, engin rahmetine sığınıp tövbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
“(Ey Muhammed!) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir (Zümer, 39)
Ramazan ayının habercisi mübarek üç aylar bugün başlıyor Regaib Kandili ise 24 Mayıs Perşembe akşamı idrak edilecek
Allah bu mübarek üç ayı da sağlıkla, huzurla, bereketle hakkını vererek geçirmeyi nasip etsin
Tüm islam aleminin üç aylarını tebrik eder, memleketimize, milletimize, hayırlara vesile olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ederim
SÜKUT
Dinî anlatımda Şühûrü selâse, yani üç aylar olarak bilinen bu mevsimin girmesiyle birlikte Müslüman ruhları bambaşka bir hava kaplar Çünkü bu aylar İlâhî rahmetin coştuğu aylardır Diğer vakitlerde iyilik ve ibadetlere on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında gittikçe yükselen bir oranda kat kat fazla sevap verilir
Meselâ, başka zamanlarda okunan her bir Kur'ân harfi için on sevap yazılmaktadır Receb ayında bu sevap yüz olarak yazılır, Şaban'da üç yüzü aşar, Ramazan'da bine çıkar Cuma gecelerinde binleri bulur Kadir Gecesinde de otuz bine ulaştığını düşünürsek, üç aylardaki mübarek vakitlerin âhiret ticareti bakımından ne kadar kıymetli bir fırsat olduğunu anlayabiliriz
Bu bakımdan üç aylar “pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticareti uhreviyenin (âhiret ticaretinin) bir kudsî pazarı ve ehli hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri (sergisi) olarak vasıflandırılmıştır Bilindiği gibi, pazarlar ve fuarlar mühim ticaret yerleri arasında yer alırlar Haftanın belli bir gününde belli bir yerde kurulan pazarda, insanlar her türlü ihtiyaçlarını karşılarlar O gün sabahtan akşama kadar pazarın ucuzluğundan istifade etmek mümkündür Ama o gün pazara gidemeyen bir insan, aynı şartlar altında alışveriş yapabilmek için bir hafta beklemek zorundadır Çünkü pazar bir günlüktür
Aynı şekilde, üç aylar da yılda bir defa kurulan ve ahiret ticaretinin yapıldığı pazarlardır İstifade etmesini bilenler, bu pazardan büyük kazançlar sağlarlar Ahirete yönelik amellerini diğer vakitlere oranla arttırırlar Daha fazla Kur'ân okurlar, ilme daha fazla yönelirler, uykularından kısarak ilim ve tefekküre, ibadet ve İslâmî hizmetlere daha fazla vakit ayırırlar Hayırlı işlerde birbirleriyle yarış içine girerler Böylece, “bu çok sevaplı ibadet aylarından tam bir istifade ile çıkarlar Bir mânâda, bu mübarek vakitlerde yapılan manevî hizmetler, insanın ebedî hayatı için yapılmış en kârlı “yatırım olur
Buna karşılık, üç ayların fazilet ve kıymetinden haberdar olmayıp da değerlendiremeyenler, herkesin istifadesine açık tutulan çok kârlı bir ticaret imkânından mahrum kalmışlar demektir Bu kimseler, aynı imkânı tekrar ele geçirebilmek için bir yıl daha beklemek zorunda kalacaklardır
İşte üç ayların ve bu aylardaki mübarek gecelerin büyük bir coşkunlukla ihya edilmesi bu bakımdan da önem kazanıyor Çünkü bunlar şeâirdendir, İslâmın sembolü ve alâmetlerindedir
Bu açıdan şeâirin duyurulmasında hem İslâmın izzet ve şerefinin gösterilmesi, hem de İslâmın mânâsından uzak yaşayan insanlara örnek olunması gibi büyük hikmetler vardır
Namazlarda, bilhassa Cumalarda ve Kandil gecelerinde camilerin mü'minlerle dolup taşması, radyo ve televizyonda Kur'ân ve mevlidlerin okunması, camilerin mahyalarla (iki minare arasının ışıklı güzel yazılarla) süslenmesi, hattâ kandil simitlerinin dağıtılması, bu İslâm sembolünü ilân eden huzur verici hadiselerdir
Böylece bütün mü'minler âhiret kazancına yöneliyor Herkes Allah'ın rızası yolunda sonsuz bir yarışa giriyor Ve oluşan manevî hava, bütün bir topluma huzur veriyor Bu huzur havasından herkes derecesine göre istifade ediyor Yapılan ibadetler, okunan Kur'ânlar, Arş'a yükselen ihlâslı dualar, bitip tükenmek bilmeyen bir şevkle devam ettirilen İslâmî hizmetler, İlâhî rahmetin celbine vesile oluyor Ayrıca sırf Allah rızası için ve ihlâsla yapılan bu hizmetler, günahların, sefahetlerin ve zulümlerin kirlettiği manevî havamızı temizliyor
Şu halde, her yıl bizlere ikram edilen bu bulunmaz fırsattan istifade etmeliyiz Bunun için, mü'min kardeşlerimizle daha sık bir araya gelip sohbetlerde bulunabiliriz Aramızda Kur'ân'ı paylaşıp imkân nisbetinde günlük ve haftalık hatimler yapmaya başlayabiliriz Makbul dua ve zikirleri daha çok okuyabiliriz İslâmî eserlere daha fazla vakit ayırabiliriz İslâmın hakikatlerini yayma ve anlatma hususunda daha fazla gayret gösterebiliriz Bu yolda göstereceğimiz en küçük bir gayret, en azından bire yüz netice verecektir
Bu arada, üç ayların ve kandil gecelerinin evlerimizde ve aile fertleri arasında ayrı bir mânâ içinde yaşanması gerektiğini de unutmamalıyız Çocuklarımız o manevî havayı soluya soluya büyümelidirler Bunun için, mübarek gecelerde onları hediyelerle sevindirip, camilere alıştırmakta büyük faydalar vardır
Ayrıca, sabaha karşı seher vakitlerinde uyanık bulunmaya çalışarak İslâm âlemi için ve mü'min kardeşlerimiz için dualar etmenin fazilet ve kıymeti sonsuzdur O feyizli vakitte yapılan duaların kabul ihtimali çok kuvvetlidir Bu bakımdan gerek kendimizin, gerekse diğer mü'minlerin dünya ve âhiret imtihanlarında başarılı çıkmaları için Cenabı Hakka niyazda bulunmak ve Ondan yardım istemek suretiyle, hem sıkıntı ve musibetlere karşı sarsılmaz bir dayanak noktası bulmuş, hem de tükenmez bir teselli kaynağına kavuşmuş oluruz
Sorularla İslamiyet
Üç ayların müminler için değeri çok büyüktür Nitekim Efendimiz sav recebi şerif girdiğinde şöyle dua etmiştir:
“Allahım, receb ve şabanı hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl, bizi ramazana ulaştır (Ahmed b Hanbel)
Kandillerle aydınlanan geceler
Mevlidi Nebî hariç diğer kandillerin hepsi mübarek üç aylar içindedir: Regâib, berat, mirac ve kadir
“Kuraklıktan çatlamış topraklar için su ne ise, amelsizlikten kurumuş kalpler için de kandil geceleri odur der büyükler Kandiller gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır Mübarek gecelere kandil isminin verilmesi, bugün artık kalmasa bile o gecelerde selâtîn camiler başta olmak üzere mescidlerin, tekkelerin, dergâhların sabaha kadar kandillerle aydınlatılmasından gelmekte…
Nasıl ki yakılan kandil etrafını, camiyi, mescidi aydınlatıyorsa, müminler de evrad ü ezkâr, ibadet, dua ve istiğfarla kendi ruhunu aydınlatmalıdır bu mübarek aylarda, mukaddes gecelerde Kur’anı Kerim’deki benzetme ile Allah’ın nurunun bir kandil içinde yanması gibi (Nur Suresi, 35) kandil gecelerinde de ilahî nurlar ve feyzler mescidlerin, ibadet
yerlerinin kubbelerinden, pencerelerinden içeri yağar, içinde yanar Rasulullah sav Efendimiz’in ifadeleriyle cemaatin üzerine ilahî bir sekine iner, Allah’ın rahmeti onları kuşatır, melekler kanatlarını onların altına serer ve Allah katındakilere onlardan bahseder O gece Allah’ı ihlâsla ananlar,
zikir meclislerinden affolunmuş olarak kalkarlar
Üç aylara “çok sevaplı ibadet ayları diyen Bediüzzaman Saidi Nursî ks, onların kazandırdıkları sevap ve mükâfatlar bakımından, müminlerin önünde nasıl bir kademeli yükseliş vesilesi olduklarına şöyle işaret etmiştir: “Her bir hasenenin (iyiliğin ve ibadetin) sevabı başka vakitte on ise, recebi şerifte yüzden geçer, şabanı muazzamada üç yüzden ziyade ve ramazanı mübarekte bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve leylei kadirde (kadir gecesinde) otuz bine çıkar (Şualar, 114 Şua)
Mesela başka zamanlarda okunan her bir Kur’an harfi için on sevap yazılmaktadır Receb ayında bu sevap yüz olarak yazılır, şabanda üç yüzü aşar, ramazanda bine çıkar Cuma gecelerinde binleri bulur Kadir gecesinde de otuz bine ulaştığını düşünürsek, üç aylardaki mübarek vakitlerin ahiret sermayesi bakımından ne kadar kıymetli bir fırsat olduğunu anlayabiliriz
Bereketli zamanlar
Üç ayların başlangıcı olan receb ayı, ramazanı şerifin müjdeleyicisidir Regâib ve mirac geceleri receb ayı içindedir
Regaib, çok değerli hediye, bağış, içten gelerek ve yoğun bir şekilde arzu edilen şey anlamlarına gelir Cenabı Hakk’ın, ilahî ihsan ve manevi hediyelerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi ve samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilme ümitleri dolayısıyla, müminler tarafından heyecanla beklendiği ve gönülden arzulandığı için receb ayının ilk cuma gecesine “regâib kandili denmiştir
Receb ayındaki bir diğer mübarek gece de mirac kandilidir Mirac, “yukarı çıkmak, yükselmek anlamına gelir Peygamber Efendimiz sav’in göğe yükselerek Cenabı Mevlâ’nın huzuruna kabul edildiği için bu geceye mirac gecesi denmiştir Hz Peygamber sav hicretten bir buçuk yıl kadar önce receb ayının yirmi yedinci gecesi, Cebrail as vasıtasıyla Mekke’den alınmış, oradan Kudüs’deki Mescidi Aksa’ya getirilmiş, burada peygamberlere imam olup namaz kıldırdıktan sonra Rabbü’lAlemin’in huzuruna çıkarılmış ve pek çok ilahî ihsanla aynı gece geri dönmüştür
Şaban ayı ise receb ile ramazan ayı arasında kalan, on bir ayın sultanının habercisi diğer mübarek bir aydır Hayrın, iyiliklerin çokça görülmesi sebebiyle bu aya şaban denilmiştir Şaban ayının on beşinci gecesi berat kandilidir Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “mübarek gece, günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de “rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir
Üç ayların sonuncusu ise mübarek ramazan ayıdır Bu mübarek ay teravih namazlarıyla, iftar ve sahurlarıyla, mukabeleleriyle, sahur öncesi teheccüdlerle, kadir gecesiyle, hayır ve hasenatıyla, fitre ve zekâtıyla, bayramıyla sarar dünyamızı
Alimlerimizin anlattığına göre Sahabei Kiram, altı ay boyunca Allah Tealâ’ya, kendilerini ramazan ayına ulaştırması için dua ederler, yılın diğer altı ayında ise oruçlarının kabul edilmesi için Cenabı Hakk’a yalvarırlardı
Üç ayların son kandili de ramazanı şerif içindeki kadir gecesidir Kur’anı Kerim’de, Allah Tealâ bu ayın bin aydan daha faziletli olduğunu bildirmiştir
Yeni bir fırsat
Üç aylar ve bu aylarda yer alan bu mübarek geceler, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından büyük fırsattır
Peki, bu büyük fırsatı nasıl değerlendirmeliyiz?
Öncelikle böyle zamanlarda kulluğumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarımızı ele almalı ve bunları düzeltebilmenin yollarını aramalıyız Yani hesaba çekilmeden önce burada kendimizi hesaba çekmeliyiz ki ahiretteki hesabımız kolay olsun
Üç ayları günahlarımızın affı için bir fırsat bilmeli ve bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız Özellikle müslümanların içinde bulunduğu sıkıntıları düşünerek dua edip Allah’a yalvarmalıyız
Eğer kaza namazlarımız varsa bunları kılmalı, kaza namazımız yoksa bile, çokça nafile namaz kılmaya çalışmalı ve özellikle geceleri iyi değerlendirmeliyiz
İmkanımız nispetinde çokça Kur’anı Kerim okumalıyız
Akrabalarla, komşu ve dostlarımızla olan yakınlığımızı bir kat daha arttırmalı ve yapacağımız ziyaretlerle onların gönlünü almalıyız
Etrafımızdaki fakir fukaraya yardım etmeli, imkanımız ölçüsünde sadaka vermeliyiz Çünkü bu zaman dilimlerinde vereceğimiz sadakalar veya zekât bize kat kat sevap getirecektir
Üç aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, akrabalarımıza ve ülkemize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tövbe etmemize vesile olmalıdır Nitekim yüce Allah, engin rahmetine sığınıp tövbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
“(Ey Muhammed!) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir (Zümer, 39)
Ramazan ayının habercisi mübarek üç aylar bugün başlıyor Regaib Kandili ise 24 Mayıs Perşembe akşamı idrak edilecek
Allah bu mübarek üç ayı da sağlıkla, huzurla, bereketle hakkını vererek geçirmeyi nasip etsin
Tüm islam aleminin üç aylarını tebrik eder, memleketimize, milletimize, hayırlara vesile olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ederim
SÜKUT