Uc aylarda camileri değil, kendimizi susleyelim
Alışkanlıklar ve cemiyet, insanı iradesinin dışına surukluyor İnsan, sectiği yola nefsini cekemiyor Kendisiyle tenakuza duşen insan huzursuz oluyor Daha cok dış dunya ile meşgul olan insan, ic dunyasına eğilemiyor Sonra da huzursuzluğun sebebini kalkıp, onda bunda arıyor Hırcınlaşıyor
Gaflet denilen bir nevi uyku, insanları ibadetlerden uzaklaştırabiliyor İşte o zamanlarda ya cuma gunu gelir, ya kandiller gelir ya da uc aylar gelir; insanlara ibadette hız verir İnsan da aldığı o hızla, belki hayatını cennete cevirir
Uc aylarda insan sanki bir asansorle yukarılaracıkarılır Cıktıkca bazı hakikatleri daha acık gorur Bakar ki, omur su gibi akıp geciyor Koparılan her takvim yaprağı yeni bir gunu haber verirken, bendeki yenilik nedir? Bu hayat boşuna akıp gecmesin Dunyada huzurlu olayım, ahirette de mukafatımı alayımdiyerek manen hamle yapar Birdenbire, adi bir nefer olma yerine mareşalliğe yukselir
Bir tanıdığım vardı; bağ sahibiydi Uzumleri şarap fabrikasına satardı Uc aylar gelince, o manevi havayla kendine bir el arabası aldı Uzumleri arabaya doldurdu, yol kavşağına goturup orada sattı Gordu ki, bu iş daha karlı O arkadaş, uc aylardan sonra da uzumlerini şarap fabrikasına satmaktan vazgecti
Uc aylar gelince camiler ışıl ışıl suslenir Camilerin mimari yonden harika olması onemli değil, onemli olan cemaatin İslamiyet'i yaşayış yonunden harika olmasıdır Daha kotusu vaiz efendi, faizin haramlığını anlatırken belki cebinde banka cuzdanı var Cemaatin bir kısmı huzursuzluk icinde, dertleri pek cok Sahabedeki huzur, cemaatlerimize bir idealdir Ne zaman o huzur ele gececek, o zamanlara ne zaman ulaşılacak bilinmez amma, onemli olan uc aylarda camilerin ve evin suslu olması değil, Musluman'ın ilimle, ibadetle suslu olmasıdır Arapcayı, Osmanlıcayı oğreneceğimdemesidir Hadis kulliyatını, Kur'anı Kerim tefsirini okumasıdır Yoksa taşla, toprakla, mermerle, eşyayla cennete gidilmez!
Durumdan vazife cıkarmakdiye bir tabir vardır Hayatın seyriyle başımıza gelen durumlarda vazifem nedirdiye duşunmek lazım İnsan her olay karşısında dikilecek, ben ne yapacağım diyecek
Uc aylar geldi, ne yapacağız? Haydi, durumdan vazife cıkaralım; İslamiyet'i oğrenip yaşayacağız
Genclik yıllarımda uc aylar girdiğinde kendime bir liste yapmıştım; NOKSANLARIM LİSTESİ
Kur'an'ı iyi okuyamıyordum Kur'an oğreniyorum seti alıp onun uzerinde calıştım Cok uyuyordum, uykuyu azaltacağım diye karar aldım Kitap okumayı artıracağım dedim Yalnız kendimi aydınlatan bir lamba aldım, yatarken de kitap okudum Yemeği azalttım Cunku dikkat edin, yemeği cok yiyince hemen uykunuz gelir
Musluman, İslam gemisinin murettebatıdır Yolcular eğlenebilir, gulebilir, oynayabilir Murettebat, makine dairesinde her turlu sıkıntı icerisinde calışmaktadır Eğer murettebat dese ki, ben de yolcular gibi gulup eğleneceğim, o zaman gemi karaya oturur
Her şeye değer veren insan, kendine ne kadar değer veriyor? Terazi kendini tartmaz derler Goz de kendini gormezmiş Muhim olan şu veya bu olmak değildir, ne olduğumuzu bilmektir İnsan cok şey arayabilir amma, kendini arayan kac kişi var?
Uc ayların herkese sıhhat ve afiyetler getirmesini dilerim
HEKİMOĞLU İSMAİL
Alışkanlıklar ve cemiyet, insanı iradesinin dışına surukluyor İnsan, sectiği yola nefsini cekemiyor Kendisiyle tenakuza duşen insan huzursuz oluyor Daha cok dış dunya ile meşgul olan insan, ic dunyasına eğilemiyor Sonra da huzursuzluğun sebebini kalkıp, onda bunda arıyor Hırcınlaşıyor
Gaflet denilen bir nevi uyku, insanları ibadetlerden uzaklaştırabiliyor İşte o zamanlarda ya cuma gunu gelir, ya kandiller gelir ya da uc aylar gelir; insanlara ibadette hız verir İnsan da aldığı o hızla, belki hayatını cennete cevirir
Uc aylarda insan sanki bir asansorle yukarılaracıkarılır Cıktıkca bazı hakikatleri daha acık gorur Bakar ki, omur su gibi akıp geciyor Koparılan her takvim yaprağı yeni bir gunu haber verirken, bendeki yenilik nedir? Bu hayat boşuna akıp gecmesin Dunyada huzurlu olayım, ahirette de mukafatımı alayımdiyerek manen hamle yapar Birdenbire, adi bir nefer olma yerine mareşalliğe yukselir
Bir tanıdığım vardı; bağ sahibiydi Uzumleri şarap fabrikasına satardı Uc aylar gelince, o manevi havayla kendine bir el arabası aldı Uzumleri arabaya doldurdu, yol kavşağına goturup orada sattı Gordu ki, bu iş daha karlı O arkadaş, uc aylardan sonra da uzumlerini şarap fabrikasına satmaktan vazgecti
Uc aylar gelince camiler ışıl ışıl suslenir Camilerin mimari yonden harika olması onemli değil, onemli olan cemaatin İslamiyet'i yaşayış yonunden harika olmasıdır Daha kotusu vaiz efendi, faizin haramlığını anlatırken belki cebinde banka cuzdanı var Cemaatin bir kısmı huzursuzluk icinde, dertleri pek cok Sahabedeki huzur, cemaatlerimize bir idealdir Ne zaman o huzur ele gececek, o zamanlara ne zaman ulaşılacak bilinmez amma, onemli olan uc aylarda camilerin ve evin suslu olması değil, Musluman'ın ilimle, ibadetle suslu olmasıdır Arapcayı, Osmanlıcayı oğreneceğimdemesidir Hadis kulliyatını, Kur'anı Kerim tefsirini okumasıdır Yoksa taşla, toprakla, mermerle, eşyayla cennete gidilmez!
Durumdan vazife cıkarmakdiye bir tabir vardır Hayatın seyriyle başımıza gelen durumlarda vazifem nedirdiye duşunmek lazım İnsan her olay karşısında dikilecek, ben ne yapacağım diyecek
Uc aylar geldi, ne yapacağız? Haydi, durumdan vazife cıkaralım; İslamiyet'i oğrenip yaşayacağız
Genclik yıllarımda uc aylar girdiğinde kendime bir liste yapmıştım; NOKSANLARIM LİSTESİ
Kur'an'ı iyi okuyamıyordum Kur'an oğreniyorum seti alıp onun uzerinde calıştım Cok uyuyordum, uykuyu azaltacağım diye karar aldım Kitap okumayı artıracağım dedim Yalnız kendimi aydınlatan bir lamba aldım, yatarken de kitap okudum Yemeği azalttım Cunku dikkat edin, yemeği cok yiyince hemen uykunuz gelir
Musluman, İslam gemisinin murettebatıdır Yolcular eğlenebilir, gulebilir, oynayabilir Murettebat, makine dairesinde her turlu sıkıntı icerisinde calışmaktadır Eğer murettebat dese ki, ben de yolcular gibi gulup eğleneceğim, o zaman gemi karaya oturur
Her şeye değer veren insan, kendine ne kadar değer veriyor? Terazi kendini tartmaz derler Goz de kendini gormezmiş Muhim olan şu veya bu olmak değildir, ne olduğumuzu bilmektir İnsan cok şey arayabilir amma, kendini arayan kac kişi var?
Uc ayların herkese sıhhat ve afiyetler getirmesini dilerim
HEKİMOĞLU İSMAİL