Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Uhud şehîdlerinden:ABDULLAH BİN CAHŞ (BU GÜNÜN SAHABESİ)

Uhud şehîdlerinden:ABDULLAH BİN CAHŞ (BU GÜNÜN SAHABESİ)

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Uhud şehîdlerinden:
ABDULLAH BİN CAHŞ






Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretleri, Uhud harbinde Hz Abdullah bin Cahş'la arasında geçen konuşmayı şöyle anlattı:

Uhud’da, savaşın çok şiddetli devam ettiği bir andı Abdullah bin Cahş yanıma sokuldu, elimden tuttu ve beni bir kayanın dibine çekti Bana şunları söyledi:

Şimdi burada sen duâ et, ben âmindiyeyim Sonra ben duâ edeyim, sen de âminde!

Kıyasıya vuruşayım

Ben de, Peki!dedim ve şöyle duâ ettim:

Allahım, bana çok kuvvetli ve çetin kâfirleri gönder Onlarla kıyasıya vuruşayım Hepsini öldüreyim Gâzi olarak, geri döneyim

Abdullah bin Cahş benim yaptığım bu duâya, bütün kalbiyle âmindedi Sonra kendisi şöyle duâ etmeye başladı:

Allahım, bana zorlu kâfirler gönder, kıyasıya onlarla vuruşayım Cihâdın hakkını vereyim Hepsini öldüreyim

En sonunda bir tanesi de beni şehîd etsin

Gönlüm böyle bir duâya âmindemek arzu etmiyordu Fakat, o istediği ve önceden söz verdiğim için mecbûren âmindedim

Kılıcı kırıldı

Daha sonra, kılıçlarımızı çektik, savaşa devam ettik İkimiz de önümüze geleni öldürüyorduk

O, son derece bahadırâne harbediyor, düşman saflarını tarumar ediyordu Düşmana hamle üstüne hamle ediyor, şehîd olmak için derin bir iştiyakla hücûmlarını tazeliyordu

Allah Allah!diye çarpışırken kılıcı kırıldı O anda sevgili Peygamberimiz, ona bir hurma dalı uzatarak, savaşa devam etmesini buyurdu

Bu dal bir mu’cize olarak kılıç oldu ve önüne geleni kesmeye başladı Birçok düşmanı öldürdü

Daha sonra bu kılıç, vârisleri elinde uzun seneler kaldı En son bir Türk kumandanı, iki yüz altına bunu satın almıştır

Savaşın sonuna doğru Abdullah bin Cahş, Ebûl Hakem isminde bir müşrikin attığı oklarla arzu ettiği şehâdete kavuştu

Şehîd olunca, kâfirler, bu mübârek şehîdin cesedine hücûm ederek burnunu, dudaklarını ve kulaklarını kestiler Her tarafı kana boyandı

Muharebe bittikten sonra, Abdullah bin Cahş’ı şehîd edilmiş bulan Hz Sa’d, durumu ve onun yaptığı duâyı Peygamber efendimize anlattı

Resûlullah efendimiz de, onun duâsının kabûl edildiğini ve bu dünyada istediğine kavuştuğunu, âhırette de istediğine kavuşacağının anlaşıldığını bildirdi

Hz Abdullah bin Cahş’ı ve dayısı Seyyidüşşühedâya’nî, Şehîdlerin efendisiHz Hamza’yı aynı kabre defnettiler

Abdullah bin Cahş hazretleri, Resûlullahın halası Ümeyme ile Cahş’ın oğludur Zevcâtı tâhirâttan Zeyneb binti Cahş’ın kardeşidir Habeşistan'a iki kere hicret etti Birkaç kere ordu kumandanı yapıldıHz Ebû Bekir’in vasıtasıyla, kelimei şehâdet getirerek, ilk Müslümanlardan olmak şerefine kavuştu

En çok katlananınızdır

Abdullah bin Cahş hazretleri, İslâmiyeti heyecanla yaşayan zâtlardandı İlk Müslüman olduğu yıllarda, kâfirler kendisine her türlü ezâ ve cefâyı yapmışlardı Hepsine de îmânının verdiği güç ile mukabele etmiş, ezâ ve cefâlara katlanmıştır Peygamber efendimiz, kendisi için buyurmuştur ki:

Açlığa ve susuzluğa en çok dayanan ve katlananınızdır

Resûlullah efendimizin şehîdler için verdiği müjdeleri duyarak, hep şehîd olmaya can atar, harplerde hep en önde kahramanca çarpışırdı

Peygamber efendimiz hicretin ikinci senesinde, Nahle’de, Kureyş müşriklerini gözetlemek üzere, ilk önce Ebû Ubeyde bin Cerrâh’ı göndermek istemişti Hz Ebû Ubeyde, Peygamber efendimizden ayrılmaya dayanamıyarak ağlamaya başladı Bunun üzerine Peygamberimiz, onu göndermekten vazgeçti Hz Abdullah bin Cahş der ki:

O gün Resûlullah aleyhisselâm, yatsı namazını kılınca bana buyurdu ki:

Sabahleyin yanıma gel! Silahın da yanında bulunsun! Seni bir tarafa göndereceğim

Sabah olunca mescide gittim Kılıcım, yayım, ok ve çantam üzerimde, kalkanım da yanımda idi Resûlullah efendimiz, sabah namazını kıldırdıktan sonra, muhâcirlerden benimle birlikte gidecek birkaç kişi buldu Bir mektup vererek buyurdu ki:

Seni bu kişilerin üzerine kumandan tayin ettim Git! İki gece yol aldıktan sonra, mektubu aç! Orada yazılanlara göre hareket et!

Yâ Resûlallah! Hangi tarafa gideyim?

Necdiye yolunu tut! Rekiye’ye, kuyuya yönel!

Abdullah bin Cahş hazretleri, Nahle seferine görevlendirildiği zaman, ilk defa Emîrülmü’minînsıfatı verildi Böylece, İslâmda ilk tayin olunan emîroldu Mücâhidlerin, iki kişisi için bir develeri vardı

Kimseyi zorlama!

Sekiz veya oniki kişilik bir birlik ile iki gün sonra Melel mevkiine vardıklarında, mektubu açtı Mektupta şunlar yazılıydı:

Bismillâhirrahmânirrahîm Bu mektubu gözden geçirdiğin zaman, Mekke ile Tâif arasındaki Nahle vâdisine ininceye kadar, Allahü teâlânın ismi ve bereketiyle yürüyüp gidersin

Arkadaşlarından hiçbirini, seninle birlikte gitmeye zorlamayasın! Nahle vâdisindeki Kureyşlileri, Kureyşlilerin kervanını gözetleyip denetleyesin! Onların haberlerini bize bildiresin!

Emîrülmü’minîn Hz Abdullah bin Cahş, Peygamberimizin mektubunu okuduktan sonra, Bizler Allahü teâlânın kullarıyız ve hep O’na döneceğiz İşittim ve itâat ettim Allahü teâlânın ve sevgili Resûlünün emrini yerine getireceğimdiyerek mektubu öpüp, başına koydu Sonra arkadaşlarına dönerek dedi ki:

Hanginiz şehîd olmayı istiyor ve özlüyorsa, benimle gelsin! Gelmek istemeyen dönüp gidebilir, hiçbirinizi zorlayıcı değilim Gelmezseniz, ben tek başıma gidip, Resûl aleyhisselâmın emrini yerine getireceğim

Biz de işittik

Arkadaşları hep birden cevap verdiler:

Biz de, işittik Allahü teâlâya, Peygamber efendimize ve sana itâat edicileriz Nereye istersen, Allahü teâlânın bereketi ile yürü

Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretlerinin de bulunduğu küçük ordu ile Hicâz’a doğru yol aldılar ve Nahle’ye geldiler Bir yere gizlendiler Oradan gelip geçen Kureyşîleri gözetlemeye başladılar

Bu sırada bir Kureyş kâfilesi geçti Develer yüklü idi Mücâhidler, Kureyş kâfilesine yaklaşarak, onları İslâma da’vet ettiler Kabûl etmeyince, çarpışma başladı Çarpışma sonunda, birisini öldürdüler, ikisini esir aldılar Birisi de atlı olduğu için ona yetişemediler Kâfirlerin bütün malı mücâhidlere kaldı

Hz Abdullah bin Cahş, bu ganimet mallarının beşte birini Resûlullah efendimize ayırdı Bu ganimet, Müslümanların aldıkları ilk ganimetti Bu beşte bir hisse de, ilk ayrılan beşte bir idi İlk öldürülen müşrik ve alınan esirler de, bu Nahle seferindeydi Daha henüz ganimetle ilgili âyeti kerîmeler gelmemişti

Bundan sonra Bedir gazâsı oldu Alınan esirler için, Resûlullah efendimiz, Hz Ebû Bekir, Hz Ömer ve Hz Abdullah bin Cahş’a danıştı Hicretin üçüncü senesinde yapılan Uhud harbinde büyük kahramanlıklar gösterdi Hz Abdullah bin Cahş yiğitliğin sembolüydü

En çok özlediği

Abdullah bin Cahş, Peygamberimize çok bağlı idi Resûlullah efendimiz, onu emîr tayin ettiği vakit, kendisine sormuştu:

Ey Abdullah! Dünyada en çok arzu ettiğin, özlediğin nedir?

Bunun üzerine, Allah ve Resûlüne muhabbettirdiye arzetmişti

Hz Abdullah orta boylu, çok yakışıklı bir zât idi Peygamber efendimizi pek ziyâde severdi Bu muhabbet uğrunda canını fedâdan çekinmemiş, Uhud harbinde en büyük kahramanlığı göstererek, Allahü teâlânın rızâsı uğrunda şehâdet şerbetini içmiştir

Eshâbi kirâm arasında lâkabı, El Mücâhidü fillah, ya’nî Allah yolunun fedâisiidi Şehîd olduğunda 40 yaşlarında idi Allah yolunda Habeşistan’a yapılan ikinci hicretten sonra, âilece Medîne’ye hicret etmişti Medîne’ye hicret edince, Asım bin Sâbit ile kardeş oldu



alıntıdır
 
858,497Konular
982,009Mesajlar
29,993Kullanıcılar
cyberrSon üye
Üst Alt