iltasyazilim
FD Üye
Türkiyede Demiryollarının Gelişimi
Yurdumuzda Demiryollarının Tarihçesi
Ülkemizdeki birincil demiryolu hattı 1856 ’da İngilizlerin açmış oldukları İzmir – Aydın arasında hattır İl büyük kasaba banliyösü da İzmir –Buca arasında yapı edilmiştir Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryolu yapımına siklet verilmiştir Oysa 1950 yılından sonradan ise demiryolu yapımı nerede ise hiç yapılmamış ve kara yoluna siklet verilmiştir Ülkemizde demiryolu ağının genel özelliklerine bakıldığı vakit şu özellikler göze çarpmaktadır : demiryollarında kullanılan teknoloji geri durumdadır , trenler epeyce yavaş çalışmaktadır , tren raylarının uzanış doğrultusu dağların genel uzanış doğrultularına paralellik göstermektedir Son yıllarda seri tren yapımına tartma verilmiştir Ülkemizde demiryolları üzerinde hem yük ayrıca de gezgin taşımacılı yapılmaktadırAğırlık taşımacılığında daha çok ağır meslek makinelerinin ve hacimce ağır yüklerin taşınmasında kullanılmaktadır
Demiryolları nereden nereye
Demiryollarının Anadolu topraklarına ilk girişi, Osmanlı İmparatorluğu ’nun son döneminde, tanıdık olmayan sermayenin öncülüğünde başlıyor 1856 ’da bir İngiliz şirketi tarafından İzmirAydınlatılmış aralarında temeli atılan 130 kilometre uzunluğundaki birincil demiryolu hattının 23 kilometrelik bölümü 1 ’ta işletmeciliğe açılıyor Hattın tamamının yapımı ise 1866 ’da bitiriliyor
2 bin kilometrelik (km) Şark Demiryolları ’nın 337 km ’lik İstanbulEdirne, KırklareliApullu kesimleri 1888 ’de işletmeye açılırken, 1896 ’da EskişehirKonya, Birinci Dünya Savaşı sırasında da Konya Nusaybin hatları tamamlanıyor 1871 ’de Haydarpaşaİzmir hattının yapımı başlayıp, 91 km ’lik hat 1873 ’te biterken, maddesel olanaksızlıklar nedeniyle yapımına devam edilemeyen Anadolu demiryolları ile Bağdat ve Güney demiryollarının yapımı Almanya ’dan alınan kredi ile gerçekleştiriliyor Kaynaklara tarafından, Osmanlı ’dan Cumhuriyet hükümetine toplam 3 bin 865 kilometre demiryolu aktarılıyor
Cumhuriyetin birincil yıllarından itibaren, Osmanlıdan devralınan demiryollarının bir ağ gibi Anadolu ’nun her yanına gitmesi hedefleniyor 23 Mayıs 1927 ’de çıkarılan 1043 sayılı kanunla Devlet Demiryolları ve Limanları Yöneticiliki Umumiyesi kuruluyor Ocak 1929 ’da adı Devlet Demiryolları ve Limanları Umum Müdürlüğü olarak değiştiriliyor 8 Nisan 1931 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile de kuruluşun adı Devlet Demiryolları İşletmesi Umum Müdürlüğü olup, 1953 ’te ise bugünkü ismiyle ulus iktisadi devlet teşekkülü haline getiriliyor
Osmanlı döneminden başlayarak 1940 ’ların birincil yarısının sonlarına dek, Türkiye ekonomisi ve ulaşımı açısından her zaman önem taşıyan, önde olan demiryolları taşımacılığı, 10 ’uncu Sene Marşı ’na bile yansıyor; “Demirağlarla ördük anayurdu dört tekrar
Demiryolları genç cumhuriyetin bir onur belgesi olarak savunuluyor o yıllarda Fakat 1940 ’ların ortalarından itibaren devletçi politikaların gerilemesi ve özellikle özel kesimin şipşak gelişmeye başlaması, ulaştırma politikasında da kayda değer değişiklikleri beraberinde getiriyor Önem ve yolcu taşımacılığında karayollarının payı artarken, demiryollarında düşüş oluyor Özel sektörün elindeki karayolu önem ve gezgin taşımacılığı çabuk gelişip, palazlanırken, demiryollarından çabucak dönülmeye, yatırımlar demiryollarına yok, karayollarına kaydırılmaya başlanıyor
1972 yılında yurtiçi yolcu taşımacılığında karayolu taşımacılığının payı yüzde 906 iken, banliyöler hariç demiryolu taşımacılığının payı yüzde 72 ’ye geriliyor 1983 ’te bu paylar karayollarında yüzde 953 ’e yükselirken, demiryolları önce yüzde 3 8 ’e, 1993 ’te de yüzde 32 ’ye dek geriliyor
Demiryollarının 1955 ’te gezgin nakliye payı yüzde 24 ’lerde, yük nakliye payı ise yüzde 53 ’lerde iken, 1970 ’te gezgin taşıma payı yüzde 8 ’e, siklet nakliye payı ise yüzde 22 ’ye geriliyor 1998 ’de ise bu rakamlar yüzde 4 ve 7 ’ye düşürülürken, 2001 yılı verilerine tarafından bu rakamlar gezgin taşımada yüzde 3, siklet taşımada yüzde 49 ’a değin iniyor ‘80 ’li yılların ortalarından itibaren estirilen özelleştirme rüzgârı ise tuzu biberi oluyor Bugün itibariyle yatırımlar yapılmadığı gibi, var olan işletmeler de özelleştirme aracılığıyla değil olmaya dürüst gidiyor 2001 yılı verilerine göre karayollarına yüzde 528 oranında pay ayrılırken, demiryollarına ayrılan pay yüzde 4 ’lerde kalıyor *
Yurdumuzda Demiryollarının Tarihçesi
Ülkemizdeki birincil demiryolu hattı 1856 ’da İngilizlerin açmış oldukları İzmir – Aydın arasında hattır İl büyük kasaba banliyösü da İzmir –Buca arasında yapı edilmiştir Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryolu yapımına siklet verilmiştir Oysa 1950 yılından sonradan ise demiryolu yapımı nerede ise hiç yapılmamış ve kara yoluna siklet verilmiştir Ülkemizde demiryolu ağının genel özelliklerine bakıldığı vakit şu özellikler göze çarpmaktadır : demiryollarında kullanılan teknoloji geri durumdadır , trenler epeyce yavaş çalışmaktadır , tren raylarının uzanış doğrultusu dağların genel uzanış doğrultularına paralellik göstermektedir Son yıllarda seri tren yapımına tartma verilmiştir Ülkemizde demiryolları üzerinde hem yük ayrıca de gezgin taşımacılı yapılmaktadırAğırlık taşımacılığında daha çok ağır meslek makinelerinin ve hacimce ağır yüklerin taşınmasında kullanılmaktadır
Demiryolları nereden nereye
Demiryollarının Anadolu topraklarına ilk girişi, Osmanlı İmparatorluğu ’nun son döneminde, tanıdık olmayan sermayenin öncülüğünde başlıyor 1856 ’da bir İngiliz şirketi tarafından İzmirAydınlatılmış aralarında temeli atılan 130 kilometre uzunluğundaki birincil demiryolu hattının 23 kilometrelik bölümü 1 ’ta işletmeciliğe açılıyor Hattın tamamının yapımı ise 1866 ’da bitiriliyor
2 bin kilometrelik (km) Şark Demiryolları ’nın 337 km ’lik İstanbulEdirne, KırklareliApullu kesimleri 1888 ’de işletmeye açılırken, 1896 ’da EskişehirKonya, Birinci Dünya Savaşı sırasında da Konya Nusaybin hatları tamamlanıyor 1871 ’de Haydarpaşaİzmir hattının yapımı başlayıp, 91 km ’lik hat 1873 ’te biterken, maddesel olanaksızlıklar nedeniyle yapımına devam edilemeyen Anadolu demiryolları ile Bağdat ve Güney demiryollarının yapımı Almanya ’dan alınan kredi ile gerçekleştiriliyor Kaynaklara tarafından, Osmanlı ’dan Cumhuriyet hükümetine toplam 3 bin 865 kilometre demiryolu aktarılıyor
Cumhuriyetin birincil yıllarından itibaren, Osmanlıdan devralınan demiryollarının bir ağ gibi Anadolu ’nun her yanına gitmesi hedefleniyor 23 Mayıs 1927 ’de çıkarılan 1043 sayılı kanunla Devlet Demiryolları ve Limanları Yöneticiliki Umumiyesi kuruluyor Ocak 1929 ’da adı Devlet Demiryolları ve Limanları Umum Müdürlüğü olarak değiştiriliyor 8 Nisan 1931 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile de kuruluşun adı Devlet Demiryolları İşletmesi Umum Müdürlüğü olup, 1953 ’te ise bugünkü ismiyle ulus iktisadi devlet teşekkülü haline getiriliyor
Osmanlı döneminden başlayarak 1940 ’ların birincil yarısının sonlarına dek, Türkiye ekonomisi ve ulaşımı açısından her zaman önem taşıyan, önde olan demiryolları taşımacılığı, 10 ’uncu Sene Marşı ’na bile yansıyor; “Demirağlarla ördük anayurdu dört tekrar
Demiryolları genç cumhuriyetin bir onur belgesi olarak savunuluyor o yıllarda Fakat 1940 ’ların ortalarından itibaren devletçi politikaların gerilemesi ve özellikle özel kesimin şipşak gelişmeye başlaması, ulaştırma politikasında da kayda değer değişiklikleri beraberinde getiriyor Önem ve yolcu taşımacılığında karayollarının payı artarken, demiryollarında düşüş oluyor Özel sektörün elindeki karayolu önem ve gezgin taşımacılığı çabuk gelişip, palazlanırken, demiryollarından çabucak dönülmeye, yatırımlar demiryollarına yok, karayollarına kaydırılmaya başlanıyor
1972 yılında yurtiçi yolcu taşımacılığında karayolu taşımacılığının payı yüzde 906 iken, banliyöler hariç demiryolu taşımacılığının payı yüzde 72 ’ye geriliyor 1983 ’te bu paylar karayollarında yüzde 953 ’e yükselirken, demiryolları önce yüzde 3 8 ’e, 1993 ’te de yüzde 32 ’ye dek geriliyor
Demiryollarının 1955 ’te gezgin nakliye payı yüzde 24 ’lerde, yük nakliye payı ise yüzde 53 ’lerde iken, 1970 ’te gezgin taşıma payı yüzde 8 ’e, siklet nakliye payı ise yüzde 22 ’ye geriliyor 1998 ’de ise bu rakamlar yüzde 4 ve 7 ’ye düşürülürken, 2001 yılı verilerine tarafından bu rakamlar gezgin taşımada yüzde 3, siklet taşımada yüzde 49 ’a değin iniyor ‘80 ’li yılların ortalarından itibaren estirilen özelleştirme rüzgârı ise tuzu biberi oluyor Bugün itibariyle yatırımlar yapılmadığı gibi, var olan işletmeler de özelleştirme aracılığıyla değil olmaya dürüst gidiyor 2001 yılı verilerine göre karayollarına yüzde 528 oranında pay ayrılırken, demiryollarına ayrılan pay yüzde 4 ’lerde kalıyor *