Turkiyede Erozyon Ve Nedenleri
Turkiyede Erozyonun Nedenleri nedir
Ulkemizde Erozyonun Nedenleri nelerdir
1) Doğal Yapıdan Kaynaklanan Nedenler :
A) İklim
İklimin erozyon uzerine etkisi; yağış, sıcaklık ve ruzgarla olmaktadır Bunların icerisinde en onemlisi yağış olup, yağışın da şekli, şiddeti, suresi ve rejimi erozyona farklı etkiler yapmaktadır Diğer taraftan sıcaklık, yağışların ceşidini, toprağın donmasını ve nem iceriğini etkilemek suretiyle detaylı olarak erozyonun şiddetine tesir etmektedir Bu acıdan Doğu Anadolu Bolgemizde toprağın 50 cm derinliğe kadar donması ve sıcak havalarda gevşemesi olayı, diğer bolgelerimizde yağmur ve ruzgar, erozyon olayları acısından onemlidirUlkemizin dunyadaki konumu nedeniyle ozellikle İc Anadolu, Doğu ve Guneydoğu Anadolu Bolgeleri'nde yaz kuraklığı ve yağış azlığıyetersizliği diğer bolgelere gore daha fazladır Bu nedenden dolayı, bitki ortusunun zayıf olduğu bu bolgeler ulkemizin erozyondan en fazla etkilenen bolgeleridir Cunku, kurak ve yarı kurak sahaların mevcut ekosistemlerinin bozulması kolay ve hızlı olmakta ve bozulan ekosistemlerinin tekrar eski haline getirilmesi de zor ve pahalı olmaktadır
B) Topografya
Yamacın eğim ve uzunluğu erozyonda etkili topografık etkenlerdir Erozyonun şiddeti ve toprağın yuzeysel akışla taşınmasına neden olan faktorlerin başında eğim gelmektedir
Dunyada kara kutlesinin ortalama yuksekliği 700 m, Avrupa'nın 330 m, Afrika'nın 600 m, Asya'nın 1010 m olmasına rağmen Turkiye'nin ortalama yuksekliği 1132 m 'ye ulaşmaktadır Yukselti basamakları dikkate alınarak yapılan değerlendirme de 0500 metre arasındaki alanlar ulkemizin % 17,5'u, 5001000 metre arasındaki sahalar % 26,6'sını kaplamakta,10002000 metre arasındaki alanlar ise % 45,9' a ulaşmaktadır
Ulkemiz arazisinin eğimli ve engebeli olması, orman ve ot ortusunun tahrip edildiği alanlarda doğal dengenin hızla bozulması sonucunu doğurmaktadır Doğal dengenin bozulması sonucu hızla toprakların aşınması sureci başlamaktadır Erozyonun şiddetli olarak devam ettiği alanlarda altta bulunan jeolojik yapı yer yer taşlı ve kayalık araziler halinde ortaya cıkmaktadır
C) Jeolojik ve Toprak Yapısı
Ulkemizin jeolojik ve toprak yapısı; genelde pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve değişmeye karşı fazla direnc gostermeyen taneli, tortul ve volkaniktir Toprak ile jeolojik yapı arasında sıkı bir ilişki vardır En fazla aşınmaya uğrayan zeminler Eosen ve Neojen zamanlara ait araziler ile volkanik kul ve tuflerdir Genelde pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve erozyona karşı fazla direnc gostermeyen gevşek yapılardan oluşan topraklarımız erozyona hassas bir yapıdadır Bu nedenle, en fazla aşınan ve sellere en fazla malzeme veren kaynaklar kumlu, siltli, cakıllı olan pekişmemiş araziler ile bunyesine su aldığında kısa surede eriyebilen tuzlu ve alkali maddeler bakımından zengin, milli ve killi depolar olmaktadır
Ulkemizde, toprak ortusunun tamamen yok olduğu eğimli alanlarda erozyonun şeklini, şiddet ve seyrini; jeolojik yapıyı oluşturan ana materyalin yapısı, bunye ozelliği, yağış sularını tutma ve gecirme kapasitesi gibi fiziksel ve kimyasal ozellikleri belirler Ote yandan, kurak ve sıcak iklim şartları altında Anadolu'nun kapalı havzalarında cokelmiş olan tuzlu, alkali maddeler bakımından zengin killi, marnlı ve jipsli depolarda kimyasal erozyon on plana gecmiştir
Ulkemizde, bazı ana kayalar uzerinde oluşan toprak aşınması; kayalıktaşlık alanların ortaya cıkmasına ve dolayısıyla buraların VIII sınıfa giren araziler haline gelmesine yol acmıştır
D) Bitki Ortusu ve Olu Ortu
Cıplak arazilere oranla bitki ortusu ile kaplı arazilerde erozyon daha az meydana gelmektedir; cunku, bitki ortusu intersepsiyonla toprağa ulaşan yağışın miktarını, şiddetini ve mekanik etkisini azaltır,kokleriyle toprağı sarar ve taşınmasını onler Orman toprakları ise, suyun akış hızını azaltır ve suyun toprağa sızmasını artırarak erozyonun şiddetini duşurur Ayrıca; bitki ortusu, toprak yuzeyinde biriktirdiği olu ortu ile toprağı yağmura karşı korumaktadır Ozellikle, orman olu ortusu, en şiddetli yağışları yuzeysel akıma gecmeden toprak icerisine kolaylıkla gecirebilecek bir infıltrasyon kapasitesine sahiptir
2) Sosyal ve Ekonomik Nedenler :
A) Ormanların Tahribi
Ulkemiz ormanları, bilincsiz ve usulsuz faydalanmalar, otlatma, tarla acma ve bilincsiz endustrileşme gibi cok değişik kullanım amacları ile tahrip edilmekte ve antropojen step alanına donuşturulmektedir Diğer taraftan bu alanlarımız orman niteliğini kaybettiği gerekcesiyle 17442 madde ve 289633022B gibi yasal duzenlemelerle orman tahdit alanı dışarısına cıkarılmakta ve boylece ormansızlaşma yaratılmaktadır Mesela 19741994 yılları arasında 412:000 hektar alan orman tahdit alanı dışına cıkartılmıştır Son yıllarda sık sık sel afetlerine uğrayan Bolu ilinin Duzce, Yığılca ve Kaynaşlı yerleşim birimlerinde 19681986 yılları arasında bu yasalarla ortaya cıkan orman azalmasının sırasıyla, 3876 ha, 2382 ha ve 83,9 haolduğu saptanmıştır
Ayrıca, Anadolu koylusu, orman alanlarının tumunu adeta bir mera alanı gibi gormekte ve herhangi bir izin almaya gerek gormeksizin bu alanlarda gelişiguzel hayvan otlatmacılığını surdurmektedir Ancak, orman idaresince gencleştirmeye tefrik edilen sahaların dikenli tel ile koruma altına alınması halinde bu otlatmaya zorda olsa engel olunabilmektedir
Bu şekilde; devlete ait orman alanlarının ve mera niteliği taşımayan hazine arazilerinin duzensiz ve aşırı otlatma amaclı kullanılması da Turkiye'deki erozyonun artmasının ana etkenlerinden birini oluşturmaktadır
Her yıl meydana gelen yuzlerce orman yangını ile de binlerce hektar orman yok olmaktadır Yuksek eğimli orman alanlarında, ormanın ortadan kalkması sonucunda erozyon hareketleri hızla artmaktadır: Yeşil ortunun bir anda yangınlarla yok olması, sağnak şeklinde yağan ilk yağışlarla birlikte toprak kaybına ve bir cok yerin bir daha yeşil ortu ile kaplanamayacak şekilde elden cıkmasına, sahanın taş ve kayalığa donuşmesine neden olmaktadır
B) Tarım Alanlarında Yanlış Arazi Kullanımı
Ulkemizde yetenek sınıflarına gore tarıma uygun olmadığı halde tarım yapılan ve bu şekilde yanlış kullanılan arazinin alanı 61 milyon hektarı bulmaktadır
Yanlış arazi kullanımı, değişik amaclara yonelik uygulamalarla giderek artmaktadır I IIIII ve IV sınıf arazilerdeki yaklaşık 172 000 hektar arazi yerleşme alanı ve sanayi alanı olarak kullanılmaktadır Ozellikle son 20 yıldan bu yana tarım alanları yerleşim ve ticari tesislerle işgal edilmesi buyuk bir ivme kazanmıştır Bu durum tarımda verimi azaltırken aynı zamanda sel ve taşkınları da artırmıştır
Diğer taraftan 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2547 Sayılı Yuksek Oğretim Kanunu'na 3711 Sayılı Kanun'la eklenen 18 Madde, 6831 Sayılı Orrrıan Kanununun 17 ve 115 Maddeleri, 2924 Sayılı Orman Koylerinin Kalkındırılması Hakkındaki Kanun ve değişiklikleri ( 3763 ve 4127 Sayılı kanunlar), 3213 Sayılı Maden Kanunu onemli olcude orman tahribatına yol acmaktadır
C) Meralarda Aşırı Otlatma
Verim kapasitesinin cok uzerinde ve duzensiz otlatılan meralarda ot ortusunun tahrip olması yuzey erozyonunu arttırmaktadır Mera kapasitesi aşıldığı andan itibaren, meradaki bitki ortusu ve toprağın yapısı bozularak erozyona elverişli hale gelir Meralarda, doğru otlatma mevsiminin secilememesi ve aksine ağır otlatma yapılması, meraların aşırı derecede tahrip edilmesine neden olur Dolayısıyla erozyonun kaynağı olarak vasfını kaybetmiş meralar buyuk onem taşır
D) Dağınık ve Duzensiz Kırsal Yerleşme
Tabiatı en cok kullanan, en cok bozan ve en cok duzelten insandır İnsan mudahalesi olmadan meydana gelen erozyona normal erozyon denilmektedir İnsan; tarımsal, sosyal ve ekonomik ihtiyacları icin bitki ortusunu kaldırarak, toprağı diğer kullanım şekillerine donuşturmektedir
1997 nufus sayımına gore, yurdumuzda orman ici ve civarı koylerde 7050 milyon insan yaşamaktadır Bu koylerin coğu ozellikle dağlık alanlarda birden fazla mahallenin birleşmesinden meydana gelmektedirBu koylerin onemli bir bolumunde yeterli ekonomik gelire sahip olmayan fakir insanlar yaşamaktadır Bu durum, rakımı yuksek dağlık alanlarda ekosistemin bozulmasına ve boylece erozyonun hızlanmasına neden olmaktadır
Turkiyede Erozyonun Nedenleri nedir
Ulkemizde Erozyonun Nedenleri nelerdir
1) Doğal Yapıdan Kaynaklanan Nedenler :
A) İklim
İklimin erozyon uzerine etkisi; yağış, sıcaklık ve ruzgarla olmaktadır Bunların icerisinde en onemlisi yağış olup, yağışın da şekli, şiddeti, suresi ve rejimi erozyona farklı etkiler yapmaktadır Diğer taraftan sıcaklık, yağışların ceşidini, toprağın donmasını ve nem iceriğini etkilemek suretiyle detaylı olarak erozyonun şiddetine tesir etmektedir Bu acıdan Doğu Anadolu Bolgemizde toprağın 50 cm derinliğe kadar donması ve sıcak havalarda gevşemesi olayı, diğer bolgelerimizde yağmur ve ruzgar, erozyon olayları acısından onemlidirUlkemizin dunyadaki konumu nedeniyle ozellikle İc Anadolu, Doğu ve Guneydoğu Anadolu Bolgeleri'nde yaz kuraklığı ve yağış azlığıyetersizliği diğer bolgelere gore daha fazladır Bu nedenden dolayı, bitki ortusunun zayıf olduğu bu bolgeler ulkemizin erozyondan en fazla etkilenen bolgeleridir Cunku, kurak ve yarı kurak sahaların mevcut ekosistemlerinin bozulması kolay ve hızlı olmakta ve bozulan ekosistemlerinin tekrar eski haline getirilmesi de zor ve pahalı olmaktadır
B) Topografya
Yamacın eğim ve uzunluğu erozyonda etkili topografık etkenlerdir Erozyonun şiddeti ve toprağın yuzeysel akışla taşınmasına neden olan faktorlerin başında eğim gelmektedir
Dunyada kara kutlesinin ortalama yuksekliği 700 m, Avrupa'nın 330 m, Afrika'nın 600 m, Asya'nın 1010 m olmasına rağmen Turkiye'nin ortalama yuksekliği 1132 m 'ye ulaşmaktadır Yukselti basamakları dikkate alınarak yapılan değerlendirme de 0500 metre arasındaki alanlar ulkemizin % 17,5'u, 5001000 metre arasındaki sahalar % 26,6'sını kaplamakta,10002000 metre arasındaki alanlar ise % 45,9' a ulaşmaktadır
Ulkemiz arazisinin eğimli ve engebeli olması, orman ve ot ortusunun tahrip edildiği alanlarda doğal dengenin hızla bozulması sonucunu doğurmaktadır Doğal dengenin bozulması sonucu hızla toprakların aşınması sureci başlamaktadır Erozyonun şiddetli olarak devam ettiği alanlarda altta bulunan jeolojik yapı yer yer taşlı ve kayalık araziler halinde ortaya cıkmaktadır
C) Jeolojik ve Toprak Yapısı
Ulkemizin jeolojik ve toprak yapısı; genelde pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve değişmeye karşı fazla direnc gostermeyen taneli, tortul ve volkaniktir Toprak ile jeolojik yapı arasında sıkı bir ilişki vardır En fazla aşınmaya uğrayan zeminler Eosen ve Neojen zamanlara ait araziler ile volkanik kul ve tuflerdir Genelde pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve erozyona karşı fazla direnc gostermeyen gevşek yapılardan oluşan topraklarımız erozyona hassas bir yapıdadır Bu nedenle, en fazla aşınan ve sellere en fazla malzeme veren kaynaklar kumlu, siltli, cakıllı olan pekişmemiş araziler ile bunyesine su aldığında kısa surede eriyebilen tuzlu ve alkali maddeler bakımından zengin, milli ve killi depolar olmaktadır
Ulkemizde, toprak ortusunun tamamen yok olduğu eğimli alanlarda erozyonun şeklini, şiddet ve seyrini; jeolojik yapıyı oluşturan ana materyalin yapısı, bunye ozelliği, yağış sularını tutma ve gecirme kapasitesi gibi fiziksel ve kimyasal ozellikleri belirler Ote yandan, kurak ve sıcak iklim şartları altında Anadolu'nun kapalı havzalarında cokelmiş olan tuzlu, alkali maddeler bakımından zengin killi, marnlı ve jipsli depolarda kimyasal erozyon on plana gecmiştir
Ulkemizde, bazı ana kayalar uzerinde oluşan toprak aşınması; kayalıktaşlık alanların ortaya cıkmasına ve dolayısıyla buraların VIII sınıfa giren araziler haline gelmesine yol acmıştır
D) Bitki Ortusu ve Olu Ortu
Cıplak arazilere oranla bitki ortusu ile kaplı arazilerde erozyon daha az meydana gelmektedir; cunku, bitki ortusu intersepsiyonla toprağa ulaşan yağışın miktarını, şiddetini ve mekanik etkisini azaltır,kokleriyle toprağı sarar ve taşınmasını onler Orman toprakları ise, suyun akış hızını azaltır ve suyun toprağa sızmasını artırarak erozyonun şiddetini duşurur Ayrıca; bitki ortusu, toprak yuzeyinde biriktirdiği olu ortu ile toprağı yağmura karşı korumaktadır Ozellikle, orman olu ortusu, en şiddetli yağışları yuzeysel akıma gecmeden toprak icerisine kolaylıkla gecirebilecek bir infıltrasyon kapasitesine sahiptir
2) Sosyal ve Ekonomik Nedenler :
A) Ormanların Tahribi
Ulkemiz ormanları, bilincsiz ve usulsuz faydalanmalar, otlatma, tarla acma ve bilincsiz endustrileşme gibi cok değişik kullanım amacları ile tahrip edilmekte ve antropojen step alanına donuşturulmektedir Diğer taraftan bu alanlarımız orman niteliğini kaybettiği gerekcesiyle 17442 madde ve 289633022B gibi yasal duzenlemelerle orman tahdit alanı dışarısına cıkarılmakta ve boylece ormansızlaşma yaratılmaktadır Mesela 19741994 yılları arasında 412:000 hektar alan orman tahdit alanı dışına cıkartılmıştır Son yıllarda sık sık sel afetlerine uğrayan Bolu ilinin Duzce, Yığılca ve Kaynaşlı yerleşim birimlerinde 19681986 yılları arasında bu yasalarla ortaya cıkan orman azalmasının sırasıyla, 3876 ha, 2382 ha ve 83,9 haolduğu saptanmıştır
Ayrıca, Anadolu koylusu, orman alanlarının tumunu adeta bir mera alanı gibi gormekte ve herhangi bir izin almaya gerek gormeksizin bu alanlarda gelişiguzel hayvan otlatmacılığını surdurmektedir Ancak, orman idaresince gencleştirmeye tefrik edilen sahaların dikenli tel ile koruma altına alınması halinde bu otlatmaya zorda olsa engel olunabilmektedir
Bu şekilde; devlete ait orman alanlarının ve mera niteliği taşımayan hazine arazilerinin duzensiz ve aşırı otlatma amaclı kullanılması da Turkiye'deki erozyonun artmasının ana etkenlerinden birini oluşturmaktadır
Her yıl meydana gelen yuzlerce orman yangını ile de binlerce hektar orman yok olmaktadır Yuksek eğimli orman alanlarında, ormanın ortadan kalkması sonucunda erozyon hareketleri hızla artmaktadır: Yeşil ortunun bir anda yangınlarla yok olması, sağnak şeklinde yağan ilk yağışlarla birlikte toprak kaybına ve bir cok yerin bir daha yeşil ortu ile kaplanamayacak şekilde elden cıkmasına, sahanın taş ve kayalığa donuşmesine neden olmaktadır
B) Tarım Alanlarında Yanlış Arazi Kullanımı
Ulkemizde yetenek sınıflarına gore tarıma uygun olmadığı halde tarım yapılan ve bu şekilde yanlış kullanılan arazinin alanı 61 milyon hektarı bulmaktadır
Yanlış arazi kullanımı, değişik amaclara yonelik uygulamalarla giderek artmaktadır I IIIII ve IV sınıf arazilerdeki yaklaşık 172 000 hektar arazi yerleşme alanı ve sanayi alanı olarak kullanılmaktadır Ozellikle son 20 yıldan bu yana tarım alanları yerleşim ve ticari tesislerle işgal edilmesi buyuk bir ivme kazanmıştır Bu durum tarımda verimi azaltırken aynı zamanda sel ve taşkınları da artırmıştır
Diğer taraftan 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2547 Sayılı Yuksek Oğretim Kanunu'na 3711 Sayılı Kanun'la eklenen 18 Madde, 6831 Sayılı Orrrıan Kanununun 17 ve 115 Maddeleri, 2924 Sayılı Orman Koylerinin Kalkındırılması Hakkındaki Kanun ve değişiklikleri ( 3763 ve 4127 Sayılı kanunlar), 3213 Sayılı Maden Kanunu onemli olcude orman tahribatına yol acmaktadır
C) Meralarda Aşırı Otlatma
Verim kapasitesinin cok uzerinde ve duzensiz otlatılan meralarda ot ortusunun tahrip olması yuzey erozyonunu arttırmaktadır Mera kapasitesi aşıldığı andan itibaren, meradaki bitki ortusu ve toprağın yapısı bozularak erozyona elverişli hale gelir Meralarda, doğru otlatma mevsiminin secilememesi ve aksine ağır otlatma yapılması, meraların aşırı derecede tahrip edilmesine neden olur Dolayısıyla erozyonun kaynağı olarak vasfını kaybetmiş meralar buyuk onem taşır
D) Dağınık ve Duzensiz Kırsal Yerleşme
Tabiatı en cok kullanan, en cok bozan ve en cok duzelten insandır İnsan mudahalesi olmadan meydana gelen erozyona normal erozyon denilmektedir İnsan; tarımsal, sosyal ve ekonomik ihtiyacları icin bitki ortusunu kaldırarak, toprağı diğer kullanım şekillerine donuşturmektedir
1997 nufus sayımına gore, yurdumuzda orman ici ve civarı koylerde 7050 milyon insan yaşamaktadır Bu koylerin coğu ozellikle dağlık alanlarda birden fazla mahallenin birleşmesinden meydana gelmektedirBu koylerin onemli bir bolumunde yeterli ekonomik gelire sahip olmayan fakir insanlar yaşamaktadır Bu durum, rakımı yuksek dağlık alanlarda ekosistemin bozulmasına ve boylece erozyonun hızlanmasına neden olmaktadır