iltasyazilim
FD Üye
Türkiyede Hayvancılık Faaliyetleri,
ülkemizde hayvancılık faaliyetleri nelerden etkilenir,
Türkiye ’de hayvancılık daha çok otlak hayvancılığı biçiminde yapılır Kış aylarında ağıl ve ahırlarda arpa, saman veya kuru otlarla beslenen hayvanlar yazın meralarda (otlaklarda) otlatılır bu nedenle mera hayvancılığında doğal koşullara bağlı olan et ve süt verimi düşüktür
Besi ve Ağıl Hayvancılığı
Hayvansal ürün verimini çoğaltmak için ağıl hayvancılığı (mandıracılık) yaygınlaşmaya başlamıştır Özellikle büyükbaş hayvanlar temiz ve bakımlı ahırlarda modern yöntemlerle beslenir Şekerpancarının küspesi hayvan yemi olarak değerlendirilir bu nedenle şeker fabrikaları çevresinde ağıl hayvancılığı gelişmiştir Marmara Bölgesi ’nde besicilik ve mandıracılık daha yaygındır
Hayvancılık Türleri
Küçükbaş Hayvancılık : Koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisi bu isim altında toplanır Türkiye ’de bozkırların yaygınlığı küçükbaş hayvancılığı zorunlu kılmıştır
Koyun : Türkiye koyun yetiştiriciliğinde Dünya ’da 6sırada yer alır Marmara ve Ege Bölgesi ’nde daha fazla kıvırcık, İç ve Doğu Anadolu ’da mor karaman, İç Batı Anadolu ’da dağlıç soyları yetiştirilir Güney Marmara ’da devlet üretme çiftliklerinde merinos koyunu yetiştirilmektedir Yünleri ince uzun ve aydınlık olduğundan yünlü bez dokumasına elverişlidir
Kıl Keçisi : Ülkemizin hemencecik her yerinde kıl keçisi beslenir Keçi hareketli ve çevik bir hayvan olduğundan en yoğun beslenme bölgeleri dağlık ve zorlu alanlardır Ama ormanlık alanlara hasar verdiği için sayısında azalma görülmektedir
Tiftik Keçisi : Ankara keçisi adıyla da tanınan tiftik keçisi daha çok yünü için yetiştirilir Tiftik manâlı bir dış satım ürünüdür Türkiye, tiftik keçisi yetiştiriciliğinde ABD, Güney Afrika, Yeni Zelanda ve Avrupa ’dan daha sonra 5 sırada yer alır
Büyükbaş Hayvancılık :
Sığır : Türkiye ’nin hemencecik her bölgesinde yetiştirilir Bilhassa otların gür ve uzun boylu olduğu yerlerde yoğun olarak beslenmektedir Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu ’nun kuzey yarısı en önemli sığır yetiştirme alanlarıdır
Manda : Sağılma dönemi ineğe tarafından daha uzun ve et verimi daha yüksektir Türkiye ’nin bol su ve bataklık yerlerinde özellikle Karadeniz Bölgesi ’nin kıyı kesimlerinde yoğun olarak beslenir
Diğerleri : Ağırlık, binek ve koşum hayvanı olarak eşek, beygir ve katır beslenmektedir Gelişen yol sistemleri ve büyüyen motorlu araçlar sebebiyle sayıları giderek azalmaktadır
Kümes Hayvancılığı
Eti ve yumurtası için beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlar kümes hayvanları adı altında toplanır Türkiye ’de yaygın olarak idareli değeri daha yüksek olan tavuk beslenmektedir Ancak ülkemizde çağdaş tavukçuluk hemen şimdi yeterince gelişmemiştir Son yıllarda büyük kentlerin çevresinde yoğunlaşan çağdaş tavukçuluğun en yaygın olduğu bölgemiz Marmara ’dır
Kümes hayvancılığının çoğunlukla kişisel işletmeler şeklinde olması, yem üretiminin beceriksiz, kooperatiflerin az olması kümes hayvancılığının gelişimini engellemektedir
Arıcılık
Bal ve balmumu elde etmek nedeniyle arı beslenmesi işlemine arıcılık denir Türkiye farklı iklim tiplerinin görüldüğü bir ülke olması sebebiyle varlıklı ve farklılık gösteren bitki örtüsüne sahiptir Buna emrindeki olarak arıcılığa uygun bir ülkedir Anında her bölgemizde arıcılık yapılmaktadır Kars, Bitlis, Şemdinli, Rize, Ankara, Muğla, Erzurum ve Konya balları yurt çapında ün kazanmıştır
Balıkçılık
Türkiye ’nin su ürünleri potansiyeli yüksek olmasına karşın, su ürünleri avcılığı ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip değildir
Avlanmanın zararlı yöntemlerle yapılması, denizlerin şipşak kirlenmesi, nakliye ve depolama olanaklarının yetersizliği, balıkçılıkla uğraşan nüfusun eksik olması, açık deniz balıkçılığın gelişmemesi gibi nedenler üç tarafı denizlerle cepheli Türkiye ’de balıkçılığın gelişmesini engellemektedir
Deniz Balıkçılığı : Türkiye ’de daha fazla kıy balıkçılığı gelişmiştir Açık denizlerde avlanacak gemi ve filolarımız olmadığından açık deniz balıkçılığı yapılmaz Karadeniz ve Marmara Denizi Türkiye ’de balıkçılığın tartma kazandığı alanlarıdır Özellikle balıkların göç döneminde boğazlar önemli balık avlama alanlarıdır
İç Sular Balıkçılığı : Göllerde ve akarsularda yapılmaktadır İç sularımız balık bakımından varlıklı olmasına karşın bu potansiyel değerlendirilememektedir Balıklar haricen iç sularımızdan elde edilen midye, istakoz ve karides gibi su ürünleri de bulunmaktadır
Kültür Balıkçılığı : Kültür balıkçılığı ayrıca kıyılarımızda, hem de iç bölgelerimizin dere boylarında veya pak kaynak suları sağlanabilen yerlerde yapılmaktadır bu nedenle balık yetiştirme çiftlikleri kurulur ya da suni baraj göllerinden yararlanılır
Ipekli Böcekçiliği : Ipekli böcekçiliği dut yapraklarına yan olarak yapılır Dut ağacı yetişen bölgemizde geleneksel olarak ipekli böceği yetiştirilebilir Oysa ilk kez Bursa edinmek üzere Güney Marmara Bölümü, Güney Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz kıyı kesimi doğal yetişme bölgeleridir Türkiye takvim yaş koza üretiminin yaklaşık % 90 ’ı Marmara Bölgesi ’nden sağlanır
I Dünya Savaşı ’ndan sonradan ipekli imal merkezlerinin tahrip edilmesi, ipeğin karşısına sentetik liflerin çıkması ve bu ekonomik etkinliğin yeterince desteklenmemesi ipek böcekçiliğinin gelişmesini engellemektedir *
ülkemizde hayvancılık faaliyetleri nelerden etkilenir,
Türkiye ’de hayvancılık daha çok otlak hayvancılığı biçiminde yapılır Kış aylarında ağıl ve ahırlarda arpa, saman veya kuru otlarla beslenen hayvanlar yazın meralarda (otlaklarda) otlatılır bu nedenle mera hayvancılığında doğal koşullara bağlı olan et ve süt verimi düşüktür
Besi ve Ağıl Hayvancılığı
Hayvansal ürün verimini çoğaltmak için ağıl hayvancılığı (mandıracılık) yaygınlaşmaya başlamıştır Özellikle büyükbaş hayvanlar temiz ve bakımlı ahırlarda modern yöntemlerle beslenir Şekerpancarının küspesi hayvan yemi olarak değerlendirilir bu nedenle şeker fabrikaları çevresinde ağıl hayvancılığı gelişmiştir Marmara Bölgesi ’nde besicilik ve mandıracılık daha yaygındır
Hayvancılık Türleri
Küçükbaş Hayvancılık : Koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisi bu isim altında toplanır Türkiye ’de bozkırların yaygınlığı küçükbaş hayvancılığı zorunlu kılmıştır
Koyun : Türkiye koyun yetiştiriciliğinde Dünya ’da 6sırada yer alır Marmara ve Ege Bölgesi ’nde daha fazla kıvırcık, İç ve Doğu Anadolu ’da mor karaman, İç Batı Anadolu ’da dağlıç soyları yetiştirilir Güney Marmara ’da devlet üretme çiftliklerinde merinos koyunu yetiştirilmektedir Yünleri ince uzun ve aydınlık olduğundan yünlü bez dokumasına elverişlidir
Kıl Keçisi : Ülkemizin hemencecik her yerinde kıl keçisi beslenir Keçi hareketli ve çevik bir hayvan olduğundan en yoğun beslenme bölgeleri dağlık ve zorlu alanlardır Ama ormanlık alanlara hasar verdiği için sayısında azalma görülmektedir
Tiftik Keçisi : Ankara keçisi adıyla da tanınan tiftik keçisi daha çok yünü için yetiştirilir Tiftik manâlı bir dış satım ürünüdür Türkiye, tiftik keçisi yetiştiriciliğinde ABD, Güney Afrika, Yeni Zelanda ve Avrupa ’dan daha sonra 5 sırada yer alır
Büyükbaş Hayvancılık :
Sığır : Türkiye ’nin hemencecik her bölgesinde yetiştirilir Bilhassa otların gür ve uzun boylu olduğu yerlerde yoğun olarak beslenmektedir Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu ’nun kuzey yarısı en önemli sığır yetiştirme alanlarıdır
Manda : Sağılma dönemi ineğe tarafından daha uzun ve et verimi daha yüksektir Türkiye ’nin bol su ve bataklık yerlerinde özellikle Karadeniz Bölgesi ’nin kıyı kesimlerinde yoğun olarak beslenir
Diğerleri : Ağırlık, binek ve koşum hayvanı olarak eşek, beygir ve katır beslenmektedir Gelişen yol sistemleri ve büyüyen motorlu araçlar sebebiyle sayıları giderek azalmaktadır
Kümes Hayvancılığı
Eti ve yumurtası için beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlar kümes hayvanları adı altında toplanır Türkiye ’de yaygın olarak idareli değeri daha yüksek olan tavuk beslenmektedir Ancak ülkemizde çağdaş tavukçuluk hemen şimdi yeterince gelişmemiştir Son yıllarda büyük kentlerin çevresinde yoğunlaşan çağdaş tavukçuluğun en yaygın olduğu bölgemiz Marmara ’dır
Kümes hayvancılığının çoğunlukla kişisel işletmeler şeklinde olması, yem üretiminin beceriksiz, kooperatiflerin az olması kümes hayvancılığının gelişimini engellemektedir
Arıcılık
Bal ve balmumu elde etmek nedeniyle arı beslenmesi işlemine arıcılık denir Türkiye farklı iklim tiplerinin görüldüğü bir ülke olması sebebiyle varlıklı ve farklılık gösteren bitki örtüsüne sahiptir Buna emrindeki olarak arıcılığa uygun bir ülkedir Anında her bölgemizde arıcılık yapılmaktadır Kars, Bitlis, Şemdinli, Rize, Ankara, Muğla, Erzurum ve Konya balları yurt çapında ün kazanmıştır
Balıkçılık
Türkiye ’nin su ürünleri potansiyeli yüksek olmasına karşın, su ürünleri avcılığı ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip değildir
Avlanmanın zararlı yöntemlerle yapılması, denizlerin şipşak kirlenmesi, nakliye ve depolama olanaklarının yetersizliği, balıkçılıkla uğraşan nüfusun eksik olması, açık deniz balıkçılığın gelişmemesi gibi nedenler üç tarafı denizlerle cepheli Türkiye ’de balıkçılığın gelişmesini engellemektedir
Deniz Balıkçılığı : Türkiye ’de daha fazla kıy balıkçılığı gelişmiştir Açık denizlerde avlanacak gemi ve filolarımız olmadığından açık deniz balıkçılığı yapılmaz Karadeniz ve Marmara Denizi Türkiye ’de balıkçılığın tartma kazandığı alanlarıdır Özellikle balıkların göç döneminde boğazlar önemli balık avlama alanlarıdır
İç Sular Balıkçılığı : Göllerde ve akarsularda yapılmaktadır İç sularımız balık bakımından varlıklı olmasına karşın bu potansiyel değerlendirilememektedir Balıklar haricen iç sularımızdan elde edilen midye, istakoz ve karides gibi su ürünleri de bulunmaktadır
Kültür Balıkçılığı : Kültür balıkçılığı ayrıca kıyılarımızda, hem de iç bölgelerimizin dere boylarında veya pak kaynak suları sağlanabilen yerlerde yapılmaktadır bu nedenle balık yetiştirme çiftlikleri kurulur ya da suni baraj göllerinden yararlanılır
Ipekli Böcekçiliği : Ipekli böcekçiliği dut yapraklarına yan olarak yapılır Dut ağacı yetişen bölgemizde geleneksel olarak ipekli böceği yetiştirilebilir Oysa ilk kez Bursa edinmek üzere Güney Marmara Bölümü, Güney Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz kıyı kesimi doğal yetişme bölgeleridir Türkiye takvim yaş koza üretiminin yaklaşık % 90 ’ı Marmara Bölgesi ’nden sağlanır
I Dünya Savaşı ’ndan sonradan ipekli imal merkezlerinin tahrip edilmesi, ipeğin karşısına sentetik liflerin çıkması ve bu ekonomik etkinliğin yeterince desteklenmemesi ipek böcekçiliğinin gelişmesini engellemektedir *