iltasyazilim
FD Üye
Ülkemizde Köyden Kente Göçün Nedenleri,
Nüfus hareketleri öteki bir deyimle göçler ekonomik ve sosyal sistemde verilen kararları gerekse kişilerin kendi kişisel beklentileri sonucu oluşmaktır Göç, insanla birlikte başlamış, insanın kendisinden ayrılmaz tabii bir parçası gibi görülmektedir İnsan oldu mümkün ufkunun ötesini, dağların, tepelerin gerisini merak etmiş, oralara gitmeye çalışmıştır İnsan bu yönünün yanı sıra, doğupbüyüdüğü toprağa sıkı sıkıya emrindeki olan, kendi memleketinden çok güç koparılan bir varlıktır Fakat insanın bu ikinci yönünü yenen ve onları göçe zorlayan nedenler mevcuttur
Genel anlamda, insanları göçe zorlayan nedenlerle, birtakım toplumsal hesaplı ve kültürel vaka ve gerçekler vardır Bunlarda göç olgusunun ortaya çıkardığı gerçeklerdir
Akgür'e tarafından köylerimizde, yüksek doğum ve azalmakta olan vefat oranı sebebiyle büyüyen bir nüfus baskısı yoğunlaşmaktadır Bunun sonucunda topraksızlık geçimini sağlama darlığı gibi sorunlar yaşanmaktadır Bunların yanı sıra birde toprakların kullanışında dengesizlik mevcuttur Tür4kiye'de derebeylik olmasına rağmen Ziya Gökalp' in deyişiyle iktisadi feodalizmbugün bile bazı köylerde varlığını sürdürmektedir Buralarda o kadar çok aile topraksız olarak başkalarının yanına çalışmaktadır Yasa ile gerçekler aralarında bağdaşmazlık olduğu görüşünü savunan Gökalp köyler aralarında ağa köyleri, halk köyleriayırımını yapmıştır
Bu durumun bugün bile geçerli olduğunu söyleyebiliriz GAP kapsamındaki bölgelerden Harran ovasında topraksız bir fazla aile vardır ve bu aileler toprak sahiplerinin yanına çalışmaktadır Ama toprak ağalan yörenin bütün zenginliklerinden faydalanmaktadır
Tarımsal makineleşme kırsal kesimde işsizliği doğurmuş, işgücü fazlası da çareyi göç etmekte bulmuştur Ayrıca Doğu ve G Doğu Anadolu bölgelerimizdeki terör olayları da göçü arttıran nedenler arasındadır
Göç nedenlerini üç başlıca başlık aşağıda ele alabiliriz
EKONOMİK NEDENLER
Tarımsal Yapıdaki Değişmeler
Türkiye ekonomisinde sanayi ve hizmet sektörlerinin payı gitgide artarak artmakta buna rağmen tarım kesiminin payı artan bir şekilde azalmaktadır Fakat yinede Türkiye bir tarım ülkesidir Tarımda çalışan nüfus azalsa bile bugünde işgücünün çoğunlukta olduğu kesim tarım kesimidir Hepimizin de bildiği gibi ülkemizde tarım verimliliği ve birey başına düşen tarımsal gelir köylüyü köyünde tutmayacak dek düşüktür
Tarımsal etkinliklerde ekonomik verimliliğin düşük olması, toprak mülkiyetinin eşitsiz dağılımı, toprağın toprak sahibinin ölümünden sonradan geride kalanlar arasına servet yoluyla ise yaramayacak dek ufak parçalar halinde paylaşılması, dinsel inançlar, gelenek ve görenekler, bilgisizlik nedeniyle artan nüfus istihdamının yetkisiz kalması ve işgücü fazlasının açığa çıkması tanımdaki değişmelerin en ilk kez gelen nedenleri arasındadır Diğer kayda değer nokta ise Türkiye'de ekilebilir toprakların azaldığıdır
Teknolojik Nedenler
18yüzyılda Batı Avrupa'da başlayan Sanayi Devrimi, makineli fabrika üretimi ile hızlı halde üretimi getirmiş, kentlerde kurulan sanayi tesisleri, üretimin merkezini elden, kitlesel üretimin yapıldığı fabrikalara yönlendirmiştir Buna ast olarak ta kırsal kesimden kentlere göç artmıştır Ülkemizde de 1950'lerden sonra sanayi devriminin etkisiyle tarımda makineleşmenin artması buna emrindeki olarak traktör sayısında görülür çabuk çoğaltma kırsal kesimde işgücü fazlalığına niçin olmuştur Bunun yanına karayolları yapımına tartma verilmesiyle ulaşım olanaklarının artması göçü hızlandırmıştır
İTİCİ NEDENLER
Kentleşme ve göçü, kentlerde çekmefaktörleri ile köylerde itmefaktörler: etkilemektedir Göç gerçeğinin arkasından itici nedenler deyince kırsal kesimde yaşayanların bulundukları yerden ayrılmaya iten nedenler anlaşılmalıdır Bayhan' a kadar nüfusu kente itenfaktörler şu şekilde ifade edilebilir: Köyce artan nüfus baskısı, eksik ve fena dağıtılmış toprak, düşük verimlilik, doğal afetler kan davaları, toprağın mirasla parçalanması, tarımda makineleşme ile kalan kitlelerin kente göçü ile Türkiye'de bilhassa son yıllarda gelişen terör ve emniyet nedenli göçler köyün iticiliğini oluşturmaktadır
1991 yılında uluslar arşı alıştırma örgütünce (İLO), Türkiye'nin 4 öbür bölgesinden seçilen köylerde uygulanan anketlerden elde edilen sonuçlar belli başlı nedenleri 3 grupta toplanmaktadır
1) İçinde yer alan koşullardan hoşnut olmamak yada işsiz bulunmak,
2) Rahatlık gelir farklılığı, diğer bir değişle göç edenlerin tüketim düzeylerinin farklı olduğunu görmeleri,
3) Kendilerinden sonraki genç kuşaklarına yada çocuklarına daha iyi bir gelecek daha iyi bir hayat şartları hazırlamak, eğitim olanaklarını sağlamak istemeleridir
Göçteki nedenler aralarında doğal afetleri de sayabiliriz Buna fazla gerilerden değil geçtiğimiz aylarda Marmara bölgesindeki deprem felaketi bütün bölgeyi tepetaklak etmiştir Evleri, meslek yerleri yıkılan ırk, buralardan iç memleketlere dürüst göç etmeye başlamışlardır Bir kısmı daha önceki mesken merkezlerine yani kendi memleketlerine, bir kısmı da bilmedikleri yerlere göç etmek zorunda kaldılar
Diğer bir misal verecek olursak, Atlas okyanusunda bu yüzyılda oluşan en şiddetli kasırgalarından biri olduğu açıklanmış Floyd kasırgası, ABD' de ülke tarihinin en büyük göçüne yol açtı Fırtına yüzünden 4 milyon kişi yaşadıkları yerleri terk ederek ülkenin daha güvenli olan iç bölgelerine kaçıyor Gördüğümüz gibi meydana gelen doğal facia onlar için dinç bir nahoş nedendir
ÇEKİCİ NEDENLER
Göç olgusunun ardında yatan nedenlerden söz edildiğinde kırsal kesimdeki insanların içinde bulundukları durum dışına gitmek istedikleri yerin çekiciliği onların kente yönelten etmenler akla gelmelidir
Nüfusu kente çeken'' faktörler ide şunlardır:Köybüyük kasaba gelir farklılıkları, daha iyi ve ileri eğitim, şehrin cazibesi, meslek bulgu ümidi, daha yüksek hayat standardı, ulaşım imkanları, kentlerdeki sosyal ve kültürel imkanlardan yararlanma ricası gibi faktörledir
Bu konuda yine uluslar arası alıştırma örgütü (İLO)Türkiye'de 4 öbür bölgeden seçilen köylerde yürüttüğü anket çalışmaları sonucu elde ettiği verilere dayanarak en ilk olarak gelen albenili nedenler şöyle sıralanmaktadır
1) Meslek bulgu isteği
2) Daha iyi hayat koşullarına erişme,daha iyi bir yaşam standardı yakalama ricası
3) Çocuklara daha iyi bir eğitim ve gelecek bırakma düşüncesi
Kırsal kesimin iticiliği ve kentin çekiciliği birbirini tamamlayan ortak etkileşim içinde olan ve bir araya geldiklerinde nüfusu hareketlendiren etkenlerdir
İstanbul'un taşı toprağı altındırgibi anonim deyişler şeklinde kendini belirlenmiş eden kültürel öğelerde diğerlerinin yanı sıra kentin çekiciliğini artırarak kente olan büyük göç akımını pekiştirmektedir
Bilhassa büyük şehirlerde sanayi sektörünün gelişmiş olması kırsal kesim halkım kentlerde iş bulma ümidiyle yönlendirmektir Ülkemizde 1950'lerden kırdan kente göçler başlamış 1980'lerden sonradan ise göç daha da hızlanmıştır Özellikle İstanbul, İzmir, Kocaeli, Adana, İzmit gibi kentlerimiz yoğun göçler almaktadır
Birde kentlerdeki eğitim olanakları bunlara eklenince göçler daha da büyüme göstermektedir Çocuğunun daha iyi bir eğitim almasını isteyen köylü kentlere göç etmek istemektedir
GÖÇ' ÜN AİLE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Toplumun çekirdeğini yaratıcı aile, sosyal değişmelerin olumlu yada negatif etkilerinin en çabuk ve en açık şekilde görüldüğü birimdir
Bilindiği gibi içinde yaşadığımız yüzyıl çok süratli değişimlere sahne olmaktadır Bu değişimler evrensel boyutlarıyla öyle çok sosyal problemleri de beraberinde getirmektedir Toplumsal değişimler, denetim altına alınabildiği ve iyi yönlendirmeler yapılabildiği ölçüde olumsuz etkilerden arındırılarak dinç gelişmelere dönüşebilir
Nitekim yüzyılın bu çalkantılı dönemecinde ailelerde birlik ve beraberliğini koruyabilmek ve sahip olduğu kaynaklan en iyi şekilde uygulamak için ihtiyaçlarını büyük bir dikkatle belirlemeye ve mantıklı seçimler yapmaya uğraş sarf ediyorülkemizde ise bu sosyal değişmeler 1940'lı yıllarda sanayileşme ile birlikle başlamıştır Sanayileşmenin natürel sonucu olarak ortaya çıkan şehirleşme ve köyden şehre göç olayı, ailenin geleneksel yapısını büyük ölçüde etkiliyor
Artık, geleneksel kır ailesini yerini çekirdek aileye bırakıyor Köyden şehre göç olgusu şehir hayatına düzen sağlam çabalarının yanı sıra;idareli ve sosyal o kadar fazla etkenle birlikte ailelerin dayanışma mekanizmalarım yeni her tarafta uyarmakta, örfadet ve gelenekler gibi tarihi formların modern koşullar içinde yeni kalıplarını üretmektedir
GÖÇLERİN TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI
Göç olgusu, ülkemizde bir fazla olumsuzluklara yol açtığı gibi bir çok olumlu yönleri de beraberinde getirmiştir Bu olumlu yönlerden birisi, daha önce bahsettiğimiz gibi eğitim kurumu üzerineydi Şu Anda bahsedeceğimiz öteki bir olumlu istikamet ise göçlerin ekonomimize olan katkılarıdır
Doğanay, göçmen nüfusun Türk ekonomisine katkılarına değiniyor ve şöyle diyor
Örneğin bugün, Ege bölgemizde nitelikli bir tütün tarımı varsa ve Türk dış ticaretinde uzun yıllardan beri bu bölgenin tütünü şark tipi tütün diye herif buluyorsa bunu Batı Trakya ve Makedonya'dan gelen göçmen Türk nüfusu içinde bu işi maharet kazanmış aileler ekonomimize kazandırmıştır
İkinci husus, bugün en kaliteli zeytin bahçelerimiz Ege bölgesindedir Fakat Ege adalarından bu bölgeye Cumhuriyetin birincil yıllarında, biraz daha önce Cumhuriyet yıllan içinde göçüp yerleşen Tütün yetiştiriciler dikkate alınmazsa bu bereketli tarım faaliyetinin de nedeni açıklanmaz Bilhassa 1950'li yıllarda lüzum Bulgaristan'dan, lüzum Yunanistan'dan gelen göçmen aileler tütün, ayçiçeği ve zeytin ilk olarak olmak üzere bir çok tarımsal faaliyeti başlatmışlardır
Böylece ki Trakya ve Güney Marmara acilen ülkemizin nebati yağ ihtiyacının %70ini karşılamaktadır Bu tanımı da Bulgaristan'dan göçen Türk Aileleri ile Anadolu'ya getirmiştir
Ekonomimize büyük ölçülerde katkısı yer alan öteki bir nüfus ise dış ülkelere özellikle Almanya'ya verdiğimiz göçmen ailelerdir yaz döneminde Türkiye'ye gelen aileler, getirdikleri dövizler ekonomimize önemli miktarda döviz girişinde bulunmaktadır *
Nüfus hareketleri öteki bir deyimle göçler ekonomik ve sosyal sistemde verilen kararları gerekse kişilerin kendi kişisel beklentileri sonucu oluşmaktır Göç, insanla birlikte başlamış, insanın kendisinden ayrılmaz tabii bir parçası gibi görülmektedir İnsan oldu mümkün ufkunun ötesini, dağların, tepelerin gerisini merak etmiş, oralara gitmeye çalışmıştır İnsan bu yönünün yanı sıra, doğupbüyüdüğü toprağa sıkı sıkıya emrindeki olan, kendi memleketinden çok güç koparılan bir varlıktır Fakat insanın bu ikinci yönünü yenen ve onları göçe zorlayan nedenler mevcuttur
Genel anlamda, insanları göçe zorlayan nedenlerle, birtakım toplumsal hesaplı ve kültürel vaka ve gerçekler vardır Bunlarda göç olgusunun ortaya çıkardığı gerçeklerdir
Akgür'e tarafından köylerimizde, yüksek doğum ve azalmakta olan vefat oranı sebebiyle büyüyen bir nüfus baskısı yoğunlaşmaktadır Bunun sonucunda topraksızlık geçimini sağlama darlığı gibi sorunlar yaşanmaktadır Bunların yanı sıra birde toprakların kullanışında dengesizlik mevcuttur Tür4kiye'de derebeylik olmasına rağmen Ziya Gökalp' in deyişiyle iktisadi feodalizmbugün bile bazı köylerde varlığını sürdürmektedir Buralarda o kadar çok aile topraksız olarak başkalarının yanına çalışmaktadır Yasa ile gerçekler aralarında bağdaşmazlık olduğu görüşünü savunan Gökalp köyler aralarında ağa köyleri, halk köyleriayırımını yapmıştır
Bu durumun bugün bile geçerli olduğunu söyleyebiliriz GAP kapsamındaki bölgelerden Harran ovasında topraksız bir fazla aile vardır ve bu aileler toprak sahiplerinin yanına çalışmaktadır Ama toprak ağalan yörenin bütün zenginliklerinden faydalanmaktadır
Tarımsal makineleşme kırsal kesimde işsizliği doğurmuş, işgücü fazlası da çareyi göç etmekte bulmuştur Ayrıca Doğu ve G Doğu Anadolu bölgelerimizdeki terör olayları da göçü arttıran nedenler arasındadır
Göç nedenlerini üç başlıca başlık aşağıda ele alabiliriz
EKONOMİK NEDENLER
Tarımsal Yapıdaki Değişmeler
Türkiye ekonomisinde sanayi ve hizmet sektörlerinin payı gitgide artarak artmakta buna rağmen tarım kesiminin payı artan bir şekilde azalmaktadır Fakat yinede Türkiye bir tarım ülkesidir Tarımda çalışan nüfus azalsa bile bugünde işgücünün çoğunlukta olduğu kesim tarım kesimidir Hepimizin de bildiği gibi ülkemizde tarım verimliliği ve birey başına düşen tarımsal gelir köylüyü köyünde tutmayacak dek düşüktür
Tarımsal etkinliklerde ekonomik verimliliğin düşük olması, toprak mülkiyetinin eşitsiz dağılımı, toprağın toprak sahibinin ölümünden sonradan geride kalanlar arasına servet yoluyla ise yaramayacak dek ufak parçalar halinde paylaşılması, dinsel inançlar, gelenek ve görenekler, bilgisizlik nedeniyle artan nüfus istihdamının yetkisiz kalması ve işgücü fazlasının açığa çıkması tanımdaki değişmelerin en ilk kez gelen nedenleri arasındadır Diğer kayda değer nokta ise Türkiye'de ekilebilir toprakların azaldığıdır
Teknolojik Nedenler
18yüzyılda Batı Avrupa'da başlayan Sanayi Devrimi, makineli fabrika üretimi ile hızlı halde üretimi getirmiş, kentlerde kurulan sanayi tesisleri, üretimin merkezini elden, kitlesel üretimin yapıldığı fabrikalara yönlendirmiştir Buna ast olarak ta kırsal kesimden kentlere göç artmıştır Ülkemizde de 1950'lerden sonra sanayi devriminin etkisiyle tarımda makineleşmenin artması buna emrindeki olarak traktör sayısında görülür çabuk çoğaltma kırsal kesimde işgücü fazlalığına niçin olmuştur Bunun yanına karayolları yapımına tartma verilmesiyle ulaşım olanaklarının artması göçü hızlandırmıştır
İTİCİ NEDENLER
Kentleşme ve göçü, kentlerde çekmefaktörleri ile köylerde itmefaktörler: etkilemektedir Göç gerçeğinin arkasından itici nedenler deyince kırsal kesimde yaşayanların bulundukları yerden ayrılmaya iten nedenler anlaşılmalıdır Bayhan' a kadar nüfusu kente itenfaktörler şu şekilde ifade edilebilir: Köyce artan nüfus baskısı, eksik ve fena dağıtılmış toprak, düşük verimlilik, doğal afetler kan davaları, toprağın mirasla parçalanması, tarımda makineleşme ile kalan kitlelerin kente göçü ile Türkiye'de bilhassa son yıllarda gelişen terör ve emniyet nedenli göçler köyün iticiliğini oluşturmaktadır
1991 yılında uluslar arşı alıştırma örgütünce (İLO), Türkiye'nin 4 öbür bölgesinden seçilen köylerde uygulanan anketlerden elde edilen sonuçlar belli başlı nedenleri 3 grupta toplanmaktadır
1) İçinde yer alan koşullardan hoşnut olmamak yada işsiz bulunmak,
2) Rahatlık gelir farklılığı, diğer bir değişle göç edenlerin tüketim düzeylerinin farklı olduğunu görmeleri,
3) Kendilerinden sonraki genç kuşaklarına yada çocuklarına daha iyi bir gelecek daha iyi bir hayat şartları hazırlamak, eğitim olanaklarını sağlamak istemeleridir
Göçteki nedenler aralarında doğal afetleri de sayabiliriz Buna fazla gerilerden değil geçtiğimiz aylarda Marmara bölgesindeki deprem felaketi bütün bölgeyi tepetaklak etmiştir Evleri, meslek yerleri yıkılan ırk, buralardan iç memleketlere dürüst göç etmeye başlamışlardır Bir kısmı daha önceki mesken merkezlerine yani kendi memleketlerine, bir kısmı da bilmedikleri yerlere göç etmek zorunda kaldılar
Diğer bir misal verecek olursak, Atlas okyanusunda bu yüzyılda oluşan en şiddetli kasırgalarından biri olduğu açıklanmış Floyd kasırgası, ABD' de ülke tarihinin en büyük göçüne yol açtı Fırtına yüzünden 4 milyon kişi yaşadıkları yerleri terk ederek ülkenin daha güvenli olan iç bölgelerine kaçıyor Gördüğümüz gibi meydana gelen doğal facia onlar için dinç bir nahoş nedendir
ÇEKİCİ NEDENLER
Göç olgusunun ardında yatan nedenlerden söz edildiğinde kırsal kesimdeki insanların içinde bulundukları durum dışına gitmek istedikleri yerin çekiciliği onların kente yönelten etmenler akla gelmelidir
Nüfusu kente çeken'' faktörler ide şunlardır:Köybüyük kasaba gelir farklılıkları, daha iyi ve ileri eğitim, şehrin cazibesi, meslek bulgu ümidi, daha yüksek hayat standardı, ulaşım imkanları, kentlerdeki sosyal ve kültürel imkanlardan yararlanma ricası gibi faktörledir
Bu konuda yine uluslar arası alıştırma örgütü (İLO)Türkiye'de 4 öbür bölgeden seçilen köylerde yürüttüğü anket çalışmaları sonucu elde ettiği verilere dayanarak en ilk olarak gelen albenili nedenler şöyle sıralanmaktadır
1) Meslek bulgu isteği
2) Daha iyi hayat koşullarına erişme,daha iyi bir yaşam standardı yakalama ricası
3) Çocuklara daha iyi bir eğitim ve gelecek bırakma düşüncesi
Kırsal kesimin iticiliği ve kentin çekiciliği birbirini tamamlayan ortak etkileşim içinde olan ve bir araya geldiklerinde nüfusu hareketlendiren etkenlerdir
İstanbul'un taşı toprağı altındırgibi anonim deyişler şeklinde kendini belirlenmiş eden kültürel öğelerde diğerlerinin yanı sıra kentin çekiciliğini artırarak kente olan büyük göç akımını pekiştirmektedir
Bilhassa büyük şehirlerde sanayi sektörünün gelişmiş olması kırsal kesim halkım kentlerde iş bulma ümidiyle yönlendirmektir Ülkemizde 1950'lerden kırdan kente göçler başlamış 1980'lerden sonradan ise göç daha da hızlanmıştır Özellikle İstanbul, İzmir, Kocaeli, Adana, İzmit gibi kentlerimiz yoğun göçler almaktadır
Birde kentlerdeki eğitim olanakları bunlara eklenince göçler daha da büyüme göstermektedir Çocuğunun daha iyi bir eğitim almasını isteyen köylü kentlere göç etmek istemektedir
GÖÇ' ÜN AİLE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Toplumun çekirdeğini yaratıcı aile, sosyal değişmelerin olumlu yada negatif etkilerinin en çabuk ve en açık şekilde görüldüğü birimdir
Bilindiği gibi içinde yaşadığımız yüzyıl çok süratli değişimlere sahne olmaktadır Bu değişimler evrensel boyutlarıyla öyle çok sosyal problemleri de beraberinde getirmektedir Toplumsal değişimler, denetim altına alınabildiği ve iyi yönlendirmeler yapılabildiği ölçüde olumsuz etkilerden arındırılarak dinç gelişmelere dönüşebilir
Nitekim yüzyılın bu çalkantılı dönemecinde ailelerde birlik ve beraberliğini koruyabilmek ve sahip olduğu kaynaklan en iyi şekilde uygulamak için ihtiyaçlarını büyük bir dikkatle belirlemeye ve mantıklı seçimler yapmaya uğraş sarf ediyorülkemizde ise bu sosyal değişmeler 1940'lı yıllarda sanayileşme ile birlikle başlamıştır Sanayileşmenin natürel sonucu olarak ortaya çıkan şehirleşme ve köyden şehre göç olayı, ailenin geleneksel yapısını büyük ölçüde etkiliyor
Artık, geleneksel kır ailesini yerini çekirdek aileye bırakıyor Köyden şehre göç olgusu şehir hayatına düzen sağlam çabalarının yanı sıra;idareli ve sosyal o kadar fazla etkenle birlikte ailelerin dayanışma mekanizmalarım yeni her tarafta uyarmakta, örfadet ve gelenekler gibi tarihi formların modern koşullar içinde yeni kalıplarını üretmektedir
GÖÇLERİN TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI
Göç olgusu, ülkemizde bir fazla olumsuzluklara yol açtığı gibi bir çok olumlu yönleri de beraberinde getirmiştir Bu olumlu yönlerden birisi, daha önce bahsettiğimiz gibi eğitim kurumu üzerineydi Şu Anda bahsedeceğimiz öteki bir olumlu istikamet ise göçlerin ekonomimize olan katkılarıdır
Doğanay, göçmen nüfusun Türk ekonomisine katkılarına değiniyor ve şöyle diyor
Örneğin bugün, Ege bölgemizde nitelikli bir tütün tarımı varsa ve Türk dış ticaretinde uzun yıllardan beri bu bölgenin tütünü şark tipi tütün diye herif buluyorsa bunu Batı Trakya ve Makedonya'dan gelen göçmen Türk nüfusu içinde bu işi maharet kazanmış aileler ekonomimize kazandırmıştır
İkinci husus, bugün en kaliteli zeytin bahçelerimiz Ege bölgesindedir Fakat Ege adalarından bu bölgeye Cumhuriyetin birincil yıllarında, biraz daha önce Cumhuriyet yıllan içinde göçüp yerleşen Tütün yetiştiriciler dikkate alınmazsa bu bereketli tarım faaliyetinin de nedeni açıklanmaz Bilhassa 1950'li yıllarda lüzum Bulgaristan'dan, lüzum Yunanistan'dan gelen göçmen aileler tütün, ayçiçeği ve zeytin ilk olarak olmak üzere bir çok tarımsal faaliyeti başlatmışlardır
Böylece ki Trakya ve Güney Marmara acilen ülkemizin nebati yağ ihtiyacının %70ini karşılamaktadır Bu tanımı da Bulgaristan'dan göçen Türk Aileleri ile Anadolu'ya getirmiştir
Ekonomimize büyük ölçülerde katkısı yer alan öteki bir nüfus ise dış ülkelere özellikle Almanya'ya verdiğimiz göçmen ailelerdir yaz döneminde Türkiye'ye gelen aileler, getirdikleri dövizler ekonomimize önemli miktarda döviz girişinde bulunmaktadır *