Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Ülkemizde Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar

Ülkemizde Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Türkiyede Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar,
Ülkemizde Nesli Tükenen ve Tükenmekte Olan Hayvanlar,
Türkiyede Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar hangileridir

Ülkemizde Soyu Tükenmekte Olan Hayvanlar

VAŞAK (Felis lynx)
Kayalik ve ormanlik bölgelerde yasarlar Fazla yirtici hayvanlardir; tavsan, geyik, keçi ve kemirgenlerin yanisira herçesit evcil hayvana da çekinmeksizin saldirirlar Diger kedilerin aksine yiyeceklerinden daha artı kişi öldürürler (Yalnızca uçanlar ve kaçanlar kurtulurlar) Çanakkale, Kastamonu, Artvin, Siirt, Hakkari, Bitlis, Bingöl, Izmir, Mugla, Antalya ve Bolu'da halen görüldüklerine dair kayitlar vardir Yasayla korunmalarina ragmen fazla degerli olan postlari için firari olarak avlanirlar Sayilarinin fazla azaldigi tahmin edilmektedir (Ben diyim 500, siz diyin 1000 tane)

Bir daha alçak cins olan ve yalnızca Dogu Karadeniz bölgesinde çok eskiden bulunan Alacalı Vasaktan uzunca bir süredir haber alinamamaktadir (Oglum Benekli Vasak Eger hala yasiyorsan, sakin sesini çikarma! )
Baska bir daha alçak cins olan Step Vasagiise daha kalender bir hayvandir Orman ve agaç diye tutturmaz; kaya kovuklarinda ve inlerde de yasayabilir Diger akrabalarina nazaran daha ufak tefek olduklarindan dolayi tavsanlarla ve kemirgenlerle yetinirler Izmir, Mugla, Antalya, Adiyaman, Adana, Kahramanmaras ve Malatya'da nadir olarak bulunduklarina dair kayitlar vardir
Daha baska bir daha alçak cins olan Bataklik Vasagiise, adindan da anlasilacagi üzere, sulak bölgelerdeki dikenlikler, çaliliklar ve kamisliklar arasinda yasar Orta büyüklükte bir köpek iriligindedirler Su kuslarinin, tavsanlarin, farelerin ve diger kemirgenlerin korkulu rüyasidirlar Belesçi bir tabiatlari vardir; tilkilerin ve porsuklarin yuvalarina sahiplenirler Izmir, Mugla ve Antalya'nin bataklik bölgelerinde; buralardaki akarsu ve göl kenarlarinda; Göller Bölgesi ve Sultansazligi bölgelerinde numunelik olarak eksik sayida yasamaktadirlar Soylari tükenmeye yüz tutmus olup yasayla korunmaktadirlar

Arap Vasagiise ülkemizin Iran ve Irak sinirina yakin bölgelerindeki sulak ve agaçlik alanlarda yakin zamana değin yasiyordu Suriye ve Irak'ta hala eksik sayida da olsa yasiyorlarmis Allah onlara uzun ömür versin artik
Tüm vasak türleri olaganüstü hareketlidirler Görme ve koku alma duyulari fazla gelismistir Kisa mesafede iyi kosarlar, mükemmel siçrarlar ve yüzerler Ayrica mükemmel kafa ve uçan tekme atarlar Ilke olarak yalniz yasarlar; ancak büyük avlar için sürü kurduklari da nadiren olur aynı zamanda insanlara karsi bir terbiyesizlikleri görülmemistir Bilakis, insanlar Iran ve Hindistan'da vasaklari av için kullanirlar

LEOPAR PARS PANTER (Panthera tulliana)
Fazla degil, 100 yil öncesine kadar ülkemizde çok sayida yasiyorlarmis Trakya, Kuzey Marmara ve Dogu Karadeniz hariç bütün bölgelerimizde yasadiklarina dair kayit ve gözlemler bulunmaktadir Halen Güney Ege, Bati Akdeniz ve Hakkari'de ara sıra görülmekte olduklarina dair duyumlar alinmaktadir zaman zaman lokal pazarlarda satisa sunulan postlar görülebilmektedir Avlanmalari yasaktir; ama is isten geçmis gibi görülmektedir Ülkemizde son olarak 17 Ocak 1974 tarihinde Beypazari'nin (Ankara) Bagözü köyü yakinlarinda bir tane görülmüs ve köylülerce vurularak öldürülmüstür

HAZAR KAPLANI (Panthera tigris virgata)
Hint, Çin, Sumatra ve Sibirya kaplanlarina nazaran daha küçüktürler Ufak dediysem yanlis anlamayin, gerçi vurdu mu devirirler Geyik, yaban sigiri, yaban keçisi ve bunlardan ufak her canliyi yalayip yutarlar On metreye değin siçrayabilir, agaçlara çikabilir ve yüzebilirler Amuda kalkabilir ve zıt takla atabilirler Estetik yaratiklardir; bence aslandan daha kral bir hayvandirlar Orman, savan ve kayalik yerlerde bulunurlar Kökenleri Hazar Gölü çevresi, Iran ve Afganistan'dir Buralarda hala eksik da olsa bulunurlar Ülkemizde ise Siirt ve Hakkari illerinde (Sirnak, Uludere ve Çukurca arasindaki üçgen), Irak sinirindaki daglarda ve vadilerde yakin zamanlara kadar bulundugu anlasilmaktadir Son olarak Subat 1970'de Hakkari'de (Uludere) Sehit Sen isimli bir köylü tarafindan 122 cm gövde uzunlugunda bir erkek kişi vurulmustur Bu kaplanin postu 3 yil daha sonra yörede bitki arastirmalari yapan Istanbul Üniversitesi Eczacilik Fakültesi ögretim üyesi Prof Dr Turhan Baytop tarafindan Istanbul'a getirilmistir (Ali Üstay Kolleksiyonu) Prof Baytop bu bulgusunu 1974 yilinda Münih'teki Saugetierkundliche Mitteilungenisimli bilimsel dergide yayimlamis ve makalesinde daha önceki yillarda da Uludere ve Sirnak bölgelerinde 8 adet kaplanin vuruldugunu köylülerden duydugunu yazmistir Bu tarihten daha sonra hiç görülmemistir 33 yildir görülmemesi hayra alamet olmasa gerektir bununla birlikte bölgenin kirsalinda yasayanlar tarafindan hala görüldügü kimi zamanlar ihbar edilmektedir Kuzey Iran'in Türkiye sinirina yakin olan bir bölgesinde zoolog Paul Joslin tarafindan 1974 yilinda yer alan 17 cm genisligindeki ayak izi gözönüne alinirsa bu ihbarlarin dogru olabilecegi düsünülebilir

IRAN ASLANI (Panthera leo persica)
Iran Aslani, aslan familyasinin en batiya ulasmis alt türüdür 13 yüzyil baslarina kadar ülkemizde, özellikle Orta, Dogu ve Güneydogu Anadolu'da çok sayida yasamislardir Suriye sinirinda 1905 yillarinda görüldügüne dair kayitlar vardir Bu tarihlerden itibaren hiç görülmedikleri için ülkemizde soylarinin tükenmis olduklari kabul edilmektedir

ÇITA (Acinonyx jubatus)
Ülkemizde (bilhassa Güneydogu Anadolu) geçen yüzyilin ardına kadar akla yatkın sayida bulundugu bilinmektedir Nitekim, Anadolu ve Ortadogu'da zoolojik arastirmalar yapan Sir Danfors, Birecik'in (Urfa) güneyinde bir lokal seyhin kendisine canli bir çita hediye ettigini notlarinda belirtmektedir (Yıl 1879) Ayrica 15, 16 ve 17 yüzyillara ait, padisahlarin av sahnelerini bildiren minyatürlerin bir çogunda av için yetistirilmis boynu tasmali çitalar görülmektedir Yari çöl, açik çayirlik ve ufak çaliliklarla donatilmis alanlarda yasayan çitalarin ülkemizde soylarinin adamakıllı tükendigi anlasilmaktadir

YABAN KEDISI (Felis silvestris)
Evlerimizde mincikladigimiz kedilerin ormanlarda yasayan akrabalaridir Bunlari minciklamak pek olası degildir; zira yanlarina kimseyi yaklastirmazlar Türkiye'nin kuzeyindeki ormanlarda; daha az miktarda da bati ve güneyde yasarlar Agaç ve kütük kovuklarinda ve kaya yariklarinda barinir; tavsanlari ve kemirgenleri avlarlar

AKDENIZ FOKU (Phoca monachus)
Akdeniz ve Karadeniz'de yasayan tek fok türüdür ve sayilari çok azalmistir Akdeniz'de azami ragbet ettikleri ülke Türkiye'dir Kariyi, pardon karayi severler Istirahat Etmek ve uyumak için karaya çikarlar, karada aganigi yaparlar ve karada dogururlar Arada sirada da ayip olmasin diye denize girerler Denizde olduklarinda genelde sarp ve ulasilmasi zor magara ve kayaliklarin yöresini tercih ederler Her çesit balik ve ahtapot yerler Aglara hasar verdikleri ve aglardaki baliklari lüpledikleri için balikçilar tarafindan böylece sevilmezler Uluslararasi koruma altina alinmislardir Ülkemizde en fazla görüldükleri yer Foça'dir Yanisira Antalya, Mugla ve Içel sahillerinde de görülürler Karadeniz'de son kayit 1987 yilinda Karadeniz Ereglisi'nden verilmistir Balikçilar tarafindan aralıksız katledildiklerinden dolayi; bunu yanisira yasam alanlarinin turizme açilmasindan ve çevre kirliliginden ötürü soylari tükenme tehlikesi içindedir

ASYA YABAN ESEGI (Equus hemionus)
Yukari Mezopotamya kökenli bir hayvandir Asur, Babil ve Sümer devletleri tarafindan askeri amaçlarla kullanilmislardir Yine bunlar tarafindan Afrika Esegi (Equus africanus) ile çiftlestirilerek evcil esekelde edilmistir Ortaya çikan bu zinde ve dayanikli hayvani tarimda kullanarak varlıklı bir uygarlik kurabilmislerdir Bugün genleri evcil eseklerle karismis olmakla birlikte Irak ve Iran sinirina yakin yari sulak bölgelerde dogal popülasyonlarinin yasayabildigi düsünülmektedir

AFRIKA ESEGI (Equus africanus)
MÖ 6000 yilindan itibaren Nil Vadisi'nden Arabistan'a ve Anadolu'ya, oradan da Avrupa'ya yayilmistir Ekonomik degeri yüksek oldugu için millet tarafindan daima aranan bir hayvan olmustur Enerjik ve dayanikli bir hayvan oldugundan dolayi tarimda ve ulastirmada kullanilmislardir Seker ve protein açisindan fazla zengin olan sütü tarih baştan başa degerli bir meşrubat olmustur Derisi parsömen yapiminda kullanilmistir Eti günümüzde bile Ortadogu'da bazi topluluklar tarafindan sevilerek yenmektedir Gözleri sairlere ilham kaynagi olmustur Soylari tükenme tehlikesiyle karsi karsiyadir Popülasyon yogunluklarini en yüksek ülke olan Somali'de korunma altina alinmislardir Güneydogu Anadolu bölgemizde nadir olarak bulunabilecegi varsayım edilmektedir

YABANI BEYGIR (Equus przewalskii)
Kökeni Mogolistan'dir MÖ 4000 yillarinda Mezopotamya ve Çin'de evcillestirilmis ve buradan da Avrupa'ya yayilarak insanogluna büyük yardimlarda bulunmustur Pozitif yagmur aldigi için çok agirlasan ve tarim yapilmasi fazla zor olan Avrupa topraklarinda atin ve sabanin birlikte kullanilmasi ile mahsul patlamasiolmus ve böylece insan nüfusu emin bir miktarin üzerine çikabilmistir Bugün sayilari serbest dogada fazla azalmistir; genleri evcil atlarla karismis oldugundan dolayi zoolojik özellikleri tamamen belirlenememektedir Bir daha alçak tür olan ve Tarpanismi bahşedilen Avrupa YabanatiGüney Rusya'da yasamis; ama 1876'dan beri soyu tükenmistir Yabani atlarin günümüzde sadece hayvanat bahçelerinde örnekleri bulunmaktadir Arada sirada ülkemizde görüldügü ileri sürülenlerin Yaban Esegiolma olasiliklari yüksektir bununla birlikte Iç Anadolu'nun güneyi ile Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde eksik da olsa yeralma olasiliklari kabul edilmektedir

KIZIL GEYIK (Cervus elaphus)
Genis yaprakli ve karisik bataklikli ormanlari sever Igne yaprakli ormanlarda da yasayabilir Yaz aylarinda ormanlarin üst sinirlarina hatta yaylalara değin çikarlar En fazla görüldükleri yerler Istranca ormanlari ile Adapazari, Bolu, Kastamonu ve Sinop'un ormanlik bölgeleridir Yanisira Ankara (Kizilcahaman, Beypazari, Nallihan), Afyon (Akdag), Kütahya, Manisa, Denizli, Kahramanmaras (Binboga daglari), Artvin, Toros daglari (Akseki Beysehir kesimi), Cudi dagi, KigiHozatSolhan daglarinda görülürler Bos vakitlerinde futbol ve televole muhabbeti yaparlar Genis yayilislarina ragmen sayilari çok azalmis ve birçok bölgede soylari tükenmeye yüz tutmustur

ALAGEYIK (Cervus dama)
Akdeniz bölgesindeki daha aşağı kismi makilerden olusan kizilçam ormanlarinda yasarlar Yasam alanlari Akdeniz'in Anadolu'daki tüm kiyilari ile Izmir civari ve Gönen'dir 1950 yilina dek KesanEnez arasinda ve Semdinli'nin Rubanuh bölgesinde de yasadiklari bilinmektedir 1960 yilindan sonra ülkemizde yok olma asamasina gelmisler; neyse ancak alinan önlemler ve bunlarin basarili uygulanmasi sonucunda yirtmislardir1966 yilinda Antalya Düzlerçami'nda saptanan 7 adet alageyik koruma altina alinmis ve 2000 yilinda sayilari 500'ü asmistir Halen Düzlerçami Üretme Istasyonu'nun yanisira Akyaka'da da (Ula Mugla) bir üretme istasyonu bulunmaktadir Alageyige çok eksik da olsa Manavgat, Tasagil, Çatalan Ormani (Adana) ve Aksu vadisinin üst kisimlarinda da rastlanilmaktadir

SIGIN (Cervus dama mesopatamica)
Hakkari ve civarindaki daglik bölgelerde yasayan küçük bir geyik türüdür Kökeni Luristan (Iran) bölgesidir Avlanmalari yasaklanmış olmakla birlikte eti ve postu fazla makbul oldugu için önemli tehlike altindadirlar Dogal popülasyonlari ülkemizde fazla azalmis durumdadir

YABANKOYUNU (Ovis orientalis anatolica)
Endemik (tek bir bölgeye özgü) bir türdür Dünyada yalnızca ülkemizde, Orta Anadolu'da yasamaktadir 1950 yilina değin Ankara (Nallihan), Eskisehir (Sivrihisar), Afyon (Dikte daglari) ile Konya ve Karaman'in daglik bölgelerinde yasiyorlardi Bugün ise sadece Bozdag Konya'da 42000 hektarlik alanda koruma altinda yasamaktadirlar

ÇENGELBOYNUZLU DAG KEÇISI (Rupicapra rupicapra)
Dogu Karadeniz ve Dogu Anadolu'nun dagliksarp bölgelerinde (Kaçkar, Munzur, Tendürek ve Süphan daglarinda, Erzurum ve Bingöl arasindaki zorlu bölgede, Tekmen ve Eleskirt bölgelerinde) yasarlar Fazla korkak ve çevik hayvanlardir Dogal popülasyonlari gittikçe azalmaktadir

CEYLAN (Gazelle subgutturosa)
1950'lere kadar Güneydogu Anadolu'da çok yaygin olarak yasiyorlardi Bugün dogal popülasyonlari tükenmistir Yalnızca Ceylanpinar Devlet Üretme Çiftligi (Urfa) sahasinda ve koruma altinda yasamaktadirlar (Cumhuriyetin ilk yillarinda Mektebi Mülkiye, yani bugünkü SBF, Istanbul'dan Ankara'ya tasinmis Okula gelen Urfali ögrencilerden biri yaninda bir de ceylan getirmis Tüm ögrenciler bu durumu sempatiyle karsilamislar ve ceylani sahiplenmisler Ceylan, okulun çevresindeki bos araziyi hiç yadirgamamis; buralarda gayet mutlumesut yasamis Sokak köpeklerinden ürktügünde seke seke yurtlarin oldugu binanin bugünkü Sütunlu Salon bahçesine kaçiyormus Bilmeyenler için söylüyorum; sözünü ettigim yer bugünkü Cebeci'dir)

KUNDUZ
20 yüzyilin baslarina değin Suriye siniri civarinda ve Habur çayi, Yukari Kizilirmak, Karasaz ve Sultansazligi'nda görüldügüne dair kayitlar vardir 1959 yilinda Körsulu çayinda (Kahramanmaras) bir tane vuruldugu, 1963 yilinda ise Ceyhan yakinlarinda 3 tane vuruldugu ve 1 tane canli yakalandigi bilinmektedir Yukarida belirli bölgelerde halen fazla eksik sayida yasadigi sanilmaktadir Çogu kisi tarafindan susamuru ile karistirilmaktadir

SU MAYMUNU (Myocastor coypus)
Anavatani Güney Amerika olmakla birlikte kürkleri için 20 yüzyil baslarinda Avrupa'ya getirilmis ve çiftliklerden kaçan bireyler zamanla çogalarak dogal yasamin bir parçasi olmuslardir Iri ve hantal hayvanlardir Boylari 60 cm, agirliklari ise 79 kilo dek olabilir Bataklik bölgelerde yasarlar Meriç ve Tuna nehirlerinde az sayida yasadiklarina dair kayit vardir

OKLUKIRPI (Hsytrix indica)
Akdeniz, Ege ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde yasarlar Popülasyon yogunluklari çok düstügü için değil olma sürecine girmislerdir Avlanmalari yasaktir Dogal düsmanlari azdir; buna karsilik çingeneler tarafindan kocakari ilaci yapiminda kullanildiklarindan ve etleri de tekrar bunlar tarafindan yendiklerinden dolayi büyük kayiplar görmektedirler

YUNUS BALIGI
Ülkemiz denizlerinde en çok görülen cins Siyah Yunusdur Deniz kirliliginden ve yasadisi avlanmalarindan dolayi sayilarinin hizla azaldigi bilinmektedir
Yuvarlakbasli Yunusve Beyazburunlu Yunustan da ülkemiz sularinda çok az sayida bulunmaktadir
Tüm yunus türlerinin avlanmalari yasaktir Oysa aglara verdikleri zararlardan dolayi balikçilar tarafindan durmadan tüfekle vurulmaktadirlar

BALINALAR
Ülkemizin tüm denizlerinde görülen tek yerli balina türü Domuz Balinasidir Familyadaki en küçük balina türüdür (ortalama 3 metre) ve böylece çogu defa Yunus Baligi sanilmaktadir Eti ve yagi için uluslararasi balikçi filolari tarafindan ve korsan olarak avlanmaktadirlar Soylari tehlikededir
Ülkemiz denizlerinin aralıksız hayvanlari olmayan ve rastlantisal olarak denizlerimizde görülen balinalar ise Fin Balinasi(sıradan 25 metre), Mavi Balina (33 m), Kasalot (18 m) ve Gagali Balina'dir (7 m)

KURT (Canis lupus)
Ülkemizin bütün bölgelerinde yaygin olarak bulunmakla birlikte evcil hayvanlara büyük zararlar verdiklerinden ve yasayla da korunmadiklarindan dolayi abartili miktarda avlanmaktadirlar Çevre kirliligi ve yogun yapilasma sebebiyle yasma alanlari da gitgide daraldigindan dolayi yakin zamanda popülasyonlarinda büyük düsüsler olmasi kaçinilmaz olacaktir Sosyal hayvanlardir; sürü halinde yasarlar Yaygin kaninin aksine fazla aç kalmadikça ve sýkýstirilmadikça insanlara saldirmazlar

TILKI
Ülkemizin derhal her bölgesinde ve fazla sayida bulunurlar (Fazla uzaklarda aramayin Geceleri Eymir gölündeki çöp konteynirlarini yoklamaya geldiklerinde arabalarinizin içinden izleyebilirsiniz) Kürkünün idareli degeri oldugu ve kümes hayvanlarina da fena niyetle yaklastiklari için çok sayida avlanirlar Ayrica kirsal bölgelerdeki köpekler tarafindan da bolca haklanirlar Kuduz tasiyicisi olduklarindan dolayi da her hastalik vak'asinin ardindan etrafa zehirli etler konulur Yasam alanlari da gitgide daraldigindan dolayi yakin vakit sonradan korunmaya alinmalari gerekebilecektir

AYI (Urcus arctos)
Ülkemizde yasayan en büyük etobur memelidir Trakya bölgesi hariç ülkemizin her bölgesinde boz ayi bulunur (En fazla Artvin, Rize, Erzurum, Kastamonu, Bolu) Yasam alanlari ormanlar ve sarp daglardir Etin yanisira bitkilerle de beslenirler Avare hayvanlardir; her daim yer degistirirler Kedigiller gibi ugrunda ölecekleri emin bir egemenlik sahalari yoktur Postlari degerlidir Yanisira, ari kovanlarina zarar verdigi gerekçesiyle ve sifali olduguna inanilan yaglari için firari olarak avlanmaktadirlar Aci kuvvetlerine ragmen insanlardan çekinirler; dolayisiyla olaganüstü durumlar disinda insanlara zarar vermezler

SIRTLAN (Hyaena hyaena)
Ege, Akdeniz ve Güneydogu Anadolu'nun step, yariçöl, kayalik ve seyrek agaçli bölümlerinde yasarlar Insanlardan korkmazlar; ama insanlara saldirmazlar da Genelde lesle beslenmekle birlikte aç kaldiklarinda kümes hayvanlari ile küçükbas hayvanlara hasar verirler Çok çaresiz kaldiklarinda kavun, karpuz ve üzüm de yerler (Raki da içiyor olabilirler) Idareli degerleri olmamakla birlikte negatif imajlari nedeniyle görüldükleri yerde vurulurlar böylece sayilari fazla azalmistir

KAYA UYURU (Dryomys Laniger)
Endemik bir kemirgen türdür Dünyada sadece Toros daglarinda ve Tunceli çevresinde görülür Yasam alanlari yüksek daglarin kayalik bölümleridir Sayilari fazla azalmistir Kis uykusuna yatarlar ve tohum, bitki sürgünü ve eklembacaklilarla beslenirler Akreplerin bas düsmanlaridir

KARAKULAK (Caracal caracal)
Türkiye'nin güneyinde ve batisindaki aralıklı ormanlar, makiler ve bozkirlarda görülür Yirtici bir kedigildir; uzunlugu 80 santime değin çikabilir Genel Olarak gece etkindirler Kaya kovuklarinda ve inlerde barinir ve tavsan, fare, kuslar ve kemirgenleri avlarlar Sayilari hizla azalmaktadir

YABANDOMUZU (Sus scrofa)
Türkiye'nin hemencecik her yerinde yasarlar Yasam alanlari ormanlar, sazliklar, batakliklar, göl ve çay kenarlaridir Bitki yumrulari ve kökleri, böcek ve solucanlari yerler Kendilerini tehlikede hissettikleri zaman fazla güvenli olmayan olurlar; özellikle yarali bireylerin saldirilari ölümcüldür Yetiskinlerin uzunluklari 2 metreyi bulabilir

KARACA (Capreolus capreolus)
Ülkemizin kuzey ve güneyindeki yaprak döken ormanlarda ve çaliliklarin bulundugu otlaklarda yasarlar Taze sürgün, tomurcuk, yaprak ve otlarla beslenirler

YABANKEÇISI (Capra gegagrus)
Ülkemizin güney ve dogu bölgelerinde (bilhassa Toros daglarinda) yayilis gösterirler Yasam alanlari sarp kayalik ve bodur çaliliklarin bulundugu ormanlik ve daglik alanlardir Gündüz etkindirler; ot, yaprak, meyve ve taze sürgünlerle beslenirler

ÇAKAL (Canis aureus)
Türkiye'nin kuzey, bati ve güneyindeki hain kesimlerde görülürler Yasam alanlari ormanlar, maki, fundalik, bozkir ve deltalardir Magaralarda ve agaç kovuklarinda barinir; hayvan lesleri, kemirgenler ve zorda kaldikça da bitkilerle beslenirler

KARA AKBABA (Aegypius monachus)
Ülkemizde yasayan en büyük kustur (Kanat açikligi 2 metreyi geçebilir) Soylari dünya genelinde (Ispanya hariç) tehlikededir; ülkemizde de sayilari çok azalmistir Genel Olarak orta yükseklikteki ve yasli agaçlarin (özellikle karaçam) bulundugu ormanlik bölgelerde yasarlar Ülkemizde Iç Ege, Iç Anadolu ve Dogu Anadolu'nun kuzeyinde görülürler En yogun popülasyonlarinin bulundugu yer Soguksu Ulusal Parki'dir (Kizilcahamam Ankara)

KIZIL AKBABA
Kara akbabadan azıcık daha küçüktür Ülkemizde sayilari en hizli eksilen türlerden biridir Akdeniz havzasindaki pekçok ülkede soyu tükenmistir; ülkemiz son siginaklarindan birisidir Bilhassa kaya duvarlarinin ve hayvanciligin yaygin oldugu açik alanlarda yuva kurarlar Yüksek daglar, bozkirlar ve makilerde görülürler Ülkemizde Toros ve Ilgaz daglarinda, Çoruh ve Dicle vadilerinde, yanisira Ankara ve Eskisehir'in engebeli bölgelerinde yasarlar

KÜÇÜK AKBABA
1950'li yillara değin tüm Türkiye'de yasiyorlardi; günümüzde Bati Anadolu ve Trakya'da iyice yok oldular, diger bölgelerde eksik sayida bulunuyorlar Düşey kanyonlardaki kayalarin arasina yuva kurarlar


SAH KARTAL
Soylari dünya genelinde (Macaristan hariç) fazla önemli tehlikededir Ülkemizde Iç Anadolu, Iç Bati Akdeniz ve Dogu Anadolu'da, çevresinde genis bozkirlarin bulundugu ormanlarda görülürler

AKKUYRUKLU KARTAL
Türkiye'de baştan sona değil elde etmek üzeredir; en fazla 15 çift kaldigi tahmin edilmektedir Çevresinde dogal orman yer alan sulak bölgelerde yasarlar Ülkemizde Igneada, Nallihan, Akdag ve Göller Bölgesi'nde görülürler Kanat açikliklari 2 metreyi asabilir; kartallarin en kalin gövdelisidir Beyaz kuyrugu, kalin boynu ve genis kanatlariyla diger türlerden ayrilirlar


YILAN KARTALI
Sulak alanlara yönelik yogun kurutma çalismalari sebebiyle (özellikle baraj yapimlari) YILAN KARTALI'nin artik ülkemizde yuva kurmadigi anlasilmaktadir


ALADOGAN, DELICE DOGAN ve BIYIKLI DOGAN
Ülkemizde soylari az önce tehlikede olmayan; ama Arap ülkelerine canli olarak kaçirildiklari için gelecekte popülasyonlari azalma tehlikesinde olan türlerdir

YESIL ARIKUSU (Merops persicus)
Yari çöl, çöl, yariçöllerdeki dere kenarlarinda, çaliliklarda ve kum yamaçlarinda yasarlar Ülkemizde Güneydogu Anadolu bölgesi ve Igdir ovasinda fazla eksik sayida kalmislardir Sayilarinin hizla azalmalarinin temel nedeni barajlardir Isminden de anlasilacagi üzere yesil renklidirler Sürmesi siyah ve kalin, gidisi sari, bogazi
kizil, gagasi ve kuyruk telleri uzundur

TOY (Otis tarda)
20 kiloya yaklasan agirligi ve heybetli boyuyla Türkiye'de yasayan en büyük kus türüdür Bati, Orta ve Dogu Anadolu'daki bozkirlar ve kuru tarim alanlarinda yasarlar Avcilik, asiri otlatma, kimyasal gübre kullanimi ve tarim alanlarinin genislemesi sonucunda ülkemizde sayilari fazla azalmistir Ciddi önlemler alinmadigi taktirde on yil içinde ülkemizde adamakıllı yok olacaklari tahmin edilmektedir

KELAYNAK (Geronticus eremita)
Bilimsel arastirmalara ragmen eski dagilis bölgelerinde hiçbir canli birey bulunamamistir Baska bir deyisle bağımsızlık dogada soylarinin tükenmis oldugu düsünülmektedir Dünyada yalnızca ülkemizde (Birecik Urfa) ve Fas'da koruma altinda az sayida bulunmaktadirlar

DENIZ KAPLUMBAGASI (Caretta caretta)
Bütün Akdeniz'de yuvalayan disi kişi sayisi 2000 civarindadir Kendilerini en fazla güvende hissettikleri ve en çok ragbet ettikleri ülke Türkiye'dir (Yaklasik 800 kişi) Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kale, Kumluca, Çirali, Alata, Tekirova, Belek, Kizilot, Demirtas, Gazipasa, Anamur, Göksu Deltasi, Kazanli, Akyatan ve Samandag'da görülürler Diger deniz kaplumbagalarina nazaran kocaman gövdeleri ve büyük kafalariyla uyarı çekerler Üreme kumsallarindaki yapilasmalar, deniz kirliligi ve güvenilmez balikçilar nedeniyle risk altindadirlar

YESIL DENIZKAPLUMBAGASI (Chelonia mydas)
Nesli dünya genelinde tehlikededir Tüm Akdeniz'de 500 dolaylarinda disi kişi belirlenmistir; bunlarin çogunlugu (yaklasik 400 birey) ülkemizde yasarlar Üredikleri en önemli alanlar Kazanli, Akyatan ve Samandag'dir Kendilerini korkutma eden tehlikeler Deniz Kaplumbagasi'yla aynidir

FIRAT KAPLUMBAGASI (Rafetus euphraticus)
Yalnızca Mezopotamya havzasinda yasar ve nesli ciddi tehlike altindadir Ülkemizde Firat ve Dicle nehirleri ile kollarinda ve dibi çamurlu göllerde bulunur Baraj yapimlari nedeniyle ülkemizdeki sayilari çok azalmistir Boylari 1 metreyi geçmez; kafalarinin ucunda yumusak bir girdap bulunur

ÇÖL VARANI (Varanus griesus)
Türkiye'de yasayan en büyük kertenkele türüdür Uzunlugu 1 metreyi geçebilir Sirtinda koyu bir serit bulunur Ülkemizde iyice yok edinmek üzeredir Sayilarinin 100'den az kaldigi varsayım edilmektedir Iyi bir yüzücü olduklarindan dolayi görüldükleri yerlerde timsahismiyle de bilinirler Çöl ve yari çöllerde yasarlar ve kaya yariklarina ve magaralarda yuva yaparlar Ülkemizde yalnızca Urfa'nin Suriye sinirina yakin olan bölgelerinde bulunurlar

HOPA ENGEREGI:
Anavatani Kafkas daglaridir Ülkemizde Artvin bölgesinde, bilhassa Hopa ve Borçka'da görülürler Zehiri insanlar ve minik memeliler için ölümcüldür Ülkemizde soylari tehlikededir

ANADOLU DISLI SAZANCIGI (Aphanius anatolias)
Dünyada sadece Türkiye'nin göllerinde bulunur Tatli ve aci göllerde yasar Gölcük gölü (Isparta), Burdur gölü ve Acigöl'de (Afyon) yayilis gösterir Vücudunun inceuzun sekli ve pul düzeninin farkli olmasi nedeniyle diger türdeslerinden ayrilir Su kirliligi ve kurutma çalismalari sebebiyle sayilari çok azalmistir; nesli önemli tehlikededir

BEYSEHIR SIRAZI (Capoeta pestai)
Dünyada yalnızca Beysehir ve Egridir göllerine özgü bir türdür; ama bu göllere yirtici Sudak baliklarinin salinmasi sonucunda Beysehir gölünde azinliga düsmüsler; Egridir gölünde ise değil olmuslardir Günümüzde yalnızca Beysehir gölü havzasindaki Mutluköy su birikintilerinde bulunabilir

ANADOLU YAGBALIGI (Phoxinellus anatolicus)
Dünyada sadece Konya kapali havzasinda (Beysehir gölü ve Saz gölü) yer alan endemik bir türdür Durgun sulari sever; baraj yapimlari nedeniyle nesli tehlikededir

APOLLO KELEBEGI (Parnassius apollo)
En ihtişamlı ve en büyük dag kelebegidir Arkadaki kanat üzerindeki etrafi siyah halkalarla çevrili iki kirmizi kir bu türü diger türdeslerinden ayirir Daglik bölgelerde açik, tasli ve bol çiçekli çayirlarda yasarlar Ülkemizde Göller Bölgesi, Uludag, Sultan daglari (Afyon), Aladaglar (Nigde) ve Dogu Karadeniz daglarinda görülürler Risk kategorisini belirleyecek tatmin edici data bulunmamaktadir bununla beraber koleksiyonculuk için fazla sayida toplanmalari nedeniyle sayilarinin azaldigi gözlemlenmektedir

MEZOPOTAMYA ÇOKGÖZLÜSÜ (Polyommatus dama)
Gökmavisi renkte çok hoş bir kelebektir Bozulmamis bozkirlarda yasar Eskiden Maras ve Mardin'de de yasarlarken bugün sadece ve fazla eksik sayida Malatya'da görülmektedir

Seçme Parça *
 

Similar threads

ülkemizde nesli tükenmekte olan kuşlar KARA AKBABA (Aegypius monachus) Ülkemizde yasayan en büyük kustur (Kanat açikligi 2 metreyi geçebilir) Soylari dünya genelinde (Ispanya hariç) tehlikededir; ülkemizde de sayilari fazla azalmistir Genellikle orta yükseklikteki ve yasli agaçlarin (bilhassa...
Cevaplar
0
Görüntüleme
207
Ülkemizde nesli tükenen hayvanlar hangileridir Yurdumuzda nesli tükenen hayvanlar VAŞAK (Felis lynx) Kayalik ve ormanlik bölgelerde yasarlar Çok yirtici hayvanlardir; tavsan, geyik, keçi ve kemirgenlerin yanisira herçesit evcil hayvana da çekinmeksizin saldirirlar LEOPAR PARS PANTER...
Cevaplar
0
Görüntüleme
54
ulkemizde nesli tukenmekte olan kuşlar KARA AKBABA (Aegypius monachus) Ulkemizde yasayan en buyuk kustur (Kanat acikligi 2 metreyi gecebilir) Soylari dunya genelinde (Ispanya haric) tehlikededir; ulkemizde de sayilari cok azalmistir Genellikle orta yukseklikteki ve yasli agaclarin (ozellikle...
Cevaplar
0
Görüntüleme
111
YESIL ARIKUSU (Merops persicus) Yari çöl, çöl, yariçöllerdeki dere kenarlarinda, çaliliklarda ve kum yamaçlarinda yasarlar Ülkemizde Güneydogu Anadolu bölgesi ve Igdir ovasinda fazla az sayida kalmislardir Sayilarinin hizla azalmalarinin temel nedeni barajlardir Isminden de anlasilacagi üzere...
Cevaplar
0
Görüntüleme
101
Türkiyede Nesli Tükenmekte Olan Kuşlar, Ülkemizde Nesli Tükenen Kuşlar, Türkiyede Nesli Tükenen Kuşlar Kelaynak (Geronticus eremita) Kelaynaklar, dünyada nesli tükenmek üzere olan kuşlar arasındadır hemen dünyada sadece Fas ve Türkiye ’de koloni halinde yaşamaktadırlar Fas ’takiler 200...
Cevaplar
0
Görüntüleme
131
858,475Konular
981,230Mesajlar
29,547Kullanıcılar
sonertSon üye
Üst Alt