Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Türkiyede toprak kirliliği nedenleri sebepleri
Türkiyede toprak kirliliği
Ülkemizdeki fazla farklı alanlara yönlendirilmiş jeolojik inşa, iklim, bitkisel örtü ve topografik inşa nedeniyle bütün toprak gruplarına sahip ender ülkelerden biridir Ülkemiz nüfusunun az olduğu cumhuriyetin ilk yıllarına ait dönemlerde kurala uygun olarak 14 derslik araziler işlenmekteydi Bilhassa 2 Dünya Savaşından daha sonra çoğalan mekanizasyona ast olarak çayır ve ormanlardan açılan araziler işlenmeye başlanmıştır 1934 yılında 11 677 000 hektar olan tarım arazisi, bu gün 27 699 000 hektara ulaşmıştır Bu koşul bir yana erozyonu arttırırken dahası meraların azalmasına ve buna bağlı olarak hayvancılığı negatif yönde etkilemiştir Bu gün yurdumuzun toprakları işlenebilir yada tarıma açılabilir toprak kaynağı kalmamış 19 dünya ülkesinden biridir
Ülkemiz topraklarını toprak kirliliği açısından değerlendirdiğimizde ;
Her şeyden önce ülkemiz topraklarının, en büyük ve manâlı sorunlarının başında erozyon gelmektedir Her yıl milyonlarca ton verimli toprak taşınarak elden çıkmaktadır Ekonomik gerekçeler ve insanların yüksek gelir elde etme ricası sonucu tarım arazileri amaçları haricen kullanılarak (sanayileşme, kentleşme vb) elden çıkmıştır öte yandan kurulan bu tesisler yakın çevre arazileri için önemli kirletici noktaları oluşturmaktadır Gerek tarla ziraatı gerekse son yıllarda artan örtü altı yetiştiriciliğinde mahsul miktarı ve kalitesini arttırmak için kullanılan gübre, pestisid, hormon vb kirleticiler önem taşımaktadır Kirlenmiş suların tarımsal sulamada kullanılması sonucu kirleticiler toprak bünyesine geçmektedir (Gediz ovasındaki bor kirliliği örneği) Ülkemizin bir takım alan (özellikle İç Anadolu yöresinde ) topraklarının doğal yapılarında bulunan asbestos gibi insan sağlığı açısından önemli kirleticiler kayda değer bir risk faktörünü oluşturmaktadır öte yandan Türkiye topraklarının büyük bir bölümünde toprakların tamponlama güçlerini etkileyen pH , kireç ve kil gibi kimyasal ve maddesel özellikler açısından birçok ülke topraklarına kadar epeyce iyi olduğu söylenebilir bununla beraber Karadeniz Bölgesi, Çukurova ve Gediz havzası toprakları diğer bölge topraklarına göre daha titiz davranılması gereken bölgelerdir Ancak ülkemiz topraklarına karşın toprak kirliliğinin önemi, boyutları, çevre ve insan sağlığı üzerine etkileri konularında kapsamlı çalışmalar bulunmamaktadır Incelemeler daha fazla akademik seviyede yapılıp uygulamaya karşın değildir
Türkiye ’de toprak kirliliği ile ilgili olarak ;
• Her şeyden önce çok yaygın ve şiddetli derecedeki erozyonun devam etmesi,
• Tarımsal arazilerin kasıt dışı kullanımı sonucu bu bölgelerde kurulan sanayi tesisleri ve yerleşim alanlarından meydana çıkan kirleticilerin özellikle yakın çevredeki tarım arazileri için önemli bir kirlilik riski oluşturması,
• Doğal yapılarında sağlık durumu açısından zararlı maddeleri taşıyan toprakların bölgelerin sınırlarının ve envanterlerinin çıkarılmamış olması,
• Toprak kirliliğinin önemi , boyutları , çevre ve sağlık üzerine olan etkileri gibi konularda üretilmiş incelemeler ; hava ve su kirliliği gibi öteki çevre sorunları üstüne yapılmış geniş çaplı araştırmalara kadar yetkisiz olup envanterler ve bilgiler eklenmiştir,
• Toprak kirliliğinin önlenmesi, kontrolü, izlenilmesi ve değerlendirilmesine yönelik yönetmeliğin az önce yayınlanamamış olması,
Toprak Kirliliğine Karşın Araştırmalar
• Devlete Ait yada özel kurum ve kuruluşlardan, şahıslar göre gönderilen toprak numunelerinin , toprak kirliliği yönünden, yada Çevresel Etki Değerlendirilmesi ’ne (ÇED)esas elde etmek üzere gerekli analizleri yapılmaktadır
• Çalışma konularına yönelik olarak ; gönderilen, mevzuat, tüzük ve standart tasarıları hakkında gösterme bildirilmektedir
• Toprak kirliliğine ilişkin farklı alanlara yönlendirilmiş araştırma ve proje çalışmaları gerçekleştirilmektedir *
Türkiyede toprak kirliliği
Ülkemizdeki fazla farklı alanlara yönlendirilmiş jeolojik inşa, iklim, bitkisel örtü ve topografik inşa nedeniyle bütün toprak gruplarına sahip ender ülkelerden biridir Ülkemiz nüfusunun az olduğu cumhuriyetin ilk yıllarına ait dönemlerde kurala uygun olarak 14 derslik araziler işlenmekteydi Bilhassa 2 Dünya Savaşından daha sonra çoğalan mekanizasyona ast olarak çayır ve ormanlardan açılan araziler işlenmeye başlanmıştır 1934 yılında 11 677 000 hektar olan tarım arazisi, bu gün 27 699 000 hektara ulaşmıştır Bu koşul bir yana erozyonu arttırırken dahası meraların azalmasına ve buna bağlı olarak hayvancılığı negatif yönde etkilemiştir Bu gün yurdumuzun toprakları işlenebilir yada tarıma açılabilir toprak kaynağı kalmamış 19 dünya ülkesinden biridir
Ülkemiz topraklarını toprak kirliliği açısından değerlendirdiğimizde ;
Her şeyden önce ülkemiz topraklarının, en büyük ve manâlı sorunlarının başında erozyon gelmektedir Her yıl milyonlarca ton verimli toprak taşınarak elden çıkmaktadır Ekonomik gerekçeler ve insanların yüksek gelir elde etme ricası sonucu tarım arazileri amaçları haricen kullanılarak (sanayileşme, kentleşme vb) elden çıkmıştır öte yandan kurulan bu tesisler yakın çevre arazileri için önemli kirletici noktaları oluşturmaktadır Gerek tarla ziraatı gerekse son yıllarda artan örtü altı yetiştiriciliğinde mahsul miktarı ve kalitesini arttırmak için kullanılan gübre, pestisid, hormon vb kirleticiler önem taşımaktadır Kirlenmiş suların tarımsal sulamada kullanılması sonucu kirleticiler toprak bünyesine geçmektedir (Gediz ovasındaki bor kirliliği örneği) Ülkemizin bir takım alan (özellikle İç Anadolu yöresinde ) topraklarının doğal yapılarında bulunan asbestos gibi insan sağlığı açısından önemli kirleticiler kayda değer bir risk faktörünü oluşturmaktadır öte yandan Türkiye topraklarının büyük bir bölümünde toprakların tamponlama güçlerini etkileyen pH , kireç ve kil gibi kimyasal ve maddesel özellikler açısından birçok ülke topraklarına kadar epeyce iyi olduğu söylenebilir bununla beraber Karadeniz Bölgesi, Çukurova ve Gediz havzası toprakları diğer bölge topraklarına göre daha titiz davranılması gereken bölgelerdir Ancak ülkemiz topraklarına karşın toprak kirliliğinin önemi, boyutları, çevre ve insan sağlığı üzerine etkileri konularında kapsamlı çalışmalar bulunmamaktadır Incelemeler daha fazla akademik seviyede yapılıp uygulamaya karşın değildir
Türkiye ’de toprak kirliliği ile ilgili olarak ;
• Her şeyden önce çok yaygın ve şiddetli derecedeki erozyonun devam etmesi,
• Tarımsal arazilerin kasıt dışı kullanımı sonucu bu bölgelerde kurulan sanayi tesisleri ve yerleşim alanlarından meydana çıkan kirleticilerin özellikle yakın çevredeki tarım arazileri için önemli bir kirlilik riski oluşturması,
• Doğal yapılarında sağlık durumu açısından zararlı maddeleri taşıyan toprakların bölgelerin sınırlarının ve envanterlerinin çıkarılmamış olması,
• Toprak kirliliğinin önemi , boyutları , çevre ve sağlık üzerine olan etkileri gibi konularda üretilmiş incelemeler ; hava ve su kirliliği gibi öteki çevre sorunları üstüne yapılmış geniş çaplı araştırmalara kadar yetkisiz olup envanterler ve bilgiler eklenmiştir,
• Toprak kirliliğinin önlenmesi, kontrolü, izlenilmesi ve değerlendirilmesine yönelik yönetmeliğin az önce yayınlanamamış olması,
Toprak Kirliliğine Karşın Araştırmalar
• Devlete Ait yada özel kurum ve kuruluşlardan, şahıslar göre gönderilen toprak numunelerinin , toprak kirliliği yönünden, yada Çevresel Etki Değerlendirilmesi ’ne (ÇED)esas elde etmek üzere gerekli analizleri yapılmaktadır
• Çalışma konularına yönelik olarak ; gönderilen, mevzuat, tüzük ve standart tasarıları hakkında gösterme bildirilmektedir
• Toprak kirliliğine ilişkin farklı alanlara yönlendirilmiş araştırma ve proje çalışmaları gerçekleştirilmektedir *
