nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
ülkemizin yüzyıllardır ticaret yollarının geçiş noktası olmasının nedeni nedir
Baharat Yolumuz ,
Fazla Eski çağlarda, Uzakdoğu'yu Batı'ya bağlayan ticart yollarından biridir Diğeri Ipek Yolu'dur Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu Orta Devir Avrupa'sında soyluların sofralarına da girince çok manâlı bir ticaret ürünü haline geldi, ama fiyatı yüksek olması nedeniyle ama varlıklı kimseler satın alabiliyordu Gerçekten tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler İsadan önce başlatmıştı
Baharat, Doğudan Avrupa'ya iki ayrı yoldan gelirdi Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen Ipek Yolu'ydu Lakin Ipek Yolu belli başlı olarak eskiçağlarda Çin ipeğinin Romaya taşındığı yoldu Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan'dan ( Kızıldeniz'deki Akabe Körfezi'ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi'ne gelen denizyoluydu Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır'da İskenderiye'ye ve Karadeniz'e ulaştırılırdı Sonra yine denizyoluyla Avrupa'ya taşınırdı
Baharat ticareti uzun yıllar Venediklilerin elindeydi Avrupalılar 15 yüzyılın sonlarında Venedikin egemenliğini zarar vermek nedeniyle, baharat üreten ülkelere aracısız ulaşmanın yollarını aradılar Sonunda Vasco da Gama 1498'de Ümit Burnu'nu dolaşarak Hindistan yolunu açtı Kristof Kolomb Batı Hint Adaları'na, Macellan Güney Amerika'yı dolaşarak Doğu Hint Adaları'na vardı Bu Nedenle baharat üreten ülkelere yeni yollar açıldı Bunun sonucunda baharat ticaretinde Venedik tekeli kırılırken, tarihsel Baharat Yolu da önemini yitirdi
Kral Yolumuz
Kral Yolu veya bütün ismi ile Pers Kral Yolu, Pers İmparatorluğu Kralı Darius I vaktinde MÖ 5 yüzyılda üretilmiş olan bir antik anayoldur Darius yolu büyük imparatorluğunu boyunca Susa'dan Sardis'e değin çabuk ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır Bu kuryeler yedi günde 2699 kilometre yolculuk edebiliyorlardı Yunanlı tarihçi Herodotus'un yazdığı, Dünya'da Persli kuryelerden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yokturcümleleri ile onları övmektedir Benzer bir şekilde, Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldicümlesi ise bu kuryelerin gayri devlete ait sloganlarıydı
Yolun seyri Herodotus'un yazılarından, kazıbilimsel araştırmalardan ve tarihi kayıtlardan yararlanılarak her tarafta yapılmıştır Batıda Sardis'ten başlayarak, doğuya içten şu anki Türkiye'nin orta kuzey kısmından Asur'un başkenti Nineveh'a varmaktadır, sonradan Babil'in güneyine geçmektedir Babil'in yakınından, yolun iki farklı yola ayrıldığı düşünülmektedir, bir parça başına kuzeybatıya daha sonra batıdan Ecbatana ve oradan da Ipekli Yolu ile beraber gitmektedir, diğer yol ise doğuya devam ederek Pers başkenti Susa'ya ulaşmaktadır ve sonradan güneydoğudan Persepolis geçmektedir
Ipekli yolumuz
Avrupa, doğunun kaliteli ipekli ve baharatı ile tanışınca, bu ürünlere büyük bir talep doğmuş ve Ipekli Yoluolarak adlandırılan tarihi ticaret yolları yapılmıştır Çin'in en direk noktasından başlayıp Anadolu'nun farklı alanlara yönlendirilmiş yerlerinden geçerek İstanbul'da birleşen ve oradan da Avrupa'nın içlerine giden bu yol baştan başa, yükleri içeren kervanlar sadece ticaretin gelişmesini yok, Asya ile Avrupa aralarında günümüzde de izleri görülen kültür alışverişini de sağlamıştır
Ortaçağda Ipekli Yolu, Antakya'dan başlayıp, Gaziantep'ten geçerek İran ve Afganistan'ın kuzeyinde Pamir Ovası'na dek uzanmaktadir Ayrıca, Anadolu'da Güneydoğu Bölgesi'nde bulunan Gaziantep ve Malatya'yı geçip, Trakya üzerinden ve Ege kıyılarında İzmir, Karadeniz'de Trabzon ve Sinop, Akdeniz'de ise Alanya ve Antalya gibi önemli limanlar üzerinden Avrupa'ya ulaşırdı *
Baharat Yolumuz ,
Fazla Eski çağlarda, Uzakdoğu'yu Batı'ya bağlayan ticart yollarından biridir Diğeri Ipek Yolu'dur Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu Orta Devir Avrupa'sında soyluların sofralarına da girince çok manâlı bir ticaret ürünü haline geldi, ama fiyatı yüksek olması nedeniyle ama varlıklı kimseler satın alabiliyordu Gerçekten tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler İsadan önce başlatmıştı
Baharat, Doğudan Avrupa'ya iki ayrı yoldan gelirdi Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen Ipek Yolu'ydu Lakin Ipek Yolu belli başlı olarak eskiçağlarda Çin ipeğinin Romaya taşındığı yoldu Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan'dan ( Kızıldeniz'deki Akabe Körfezi'ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi'ne gelen denizyoluydu Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır'da İskenderiye'ye ve Karadeniz'e ulaştırılırdı Sonra yine denizyoluyla Avrupa'ya taşınırdı
Baharat ticareti uzun yıllar Venediklilerin elindeydi Avrupalılar 15 yüzyılın sonlarında Venedikin egemenliğini zarar vermek nedeniyle, baharat üreten ülkelere aracısız ulaşmanın yollarını aradılar Sonunda Vasco da Gama 1498'de Ümit Burnu'nu dolaşarak Hindistan yolunu açtı Kristof Kolomb Batı Hint Adaları'na, Macellan Güney Amerika'yı dolaşarak Doğu Hint Adaları'na vardı Bu Nedenle baharat üreten ülkelere yeni yollar açıldı Bunun sonucunda baharat ticaretinde Venedik tekeli kırılırken, tarihsel Baharat Yolu da önemini yitirdi
Kral Yolumuz
Kral Yolu veya bütün ismi ile Pers Kral Yolu, Pers İmparatorluğu Kralı Darius I vaktinde MÖ 5 yüzyılda üretilmiş olan bir antik anayoldur Darius yolu büyük imparatorluğunu boyunca Susa'dan Sardis'e değin çabuk ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır Bu kuryeler yedi günde 2699 kilometre yolculuk edebiliyorlardı Yunanlı tarihçi Herodotus'un yazdığı, Dünya'da Persli kuryelerden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yokturcümleleri ile onları övmektedir Benzer bir şekilde, Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldicümlesi ise bu kuryelerin gayri devlete ait sloganlarıydı
Yolun seyri Herodotus'un yazılarından, kazıbilimsel araştırmalardan ve tarihi kayıtlardan yararlanılarak her tarafta yapılmıştır Batıda Sardis'ten başlayarak, doğuya içten şu anki Türkiye'nin orta kuzey kısmından Asur'un başkenti Nineveh'a varmaktadır, sonradan Babil'in güneyine geçmektedir Babil'in yakınından, yolun iki farklı yola ayrıldığı düşünülmektedir, bir parça başına kuzeybatıya daha sonra batıdan Ecbatana ve oradan da Ipekli Yolu ile beraber gitmektedir, diğer yol ise doğuya devam ederek Pers başkenti Susa'ya ulaşmaktadır ve sonradan güneydoğudan Persepolis geçmektedir
Ipekli yolumuz
Avrupa, doğunun kaliteli ipekli ve baharatı ile tanışınca, bu ürünlere büyük bir talep doğmuş ve Ipekli Yoluolarak adlandırılan tarihi ticaret yolları yapılmıştır Çin'in en direk noktasından başlayıp Anadolu'nun farklı alanlara yönlendirilmiş yerlerinden geçerek İstanbul'da birleşen ve oradan da Avrupa'nın içlerine giden bu yol baştan başa, yükleri içeren kervanlar sadece ticaretin gelişmesini yok, Asya ile Avrupa aralarında günümüzde de izleri görülen kültür alışverişini de sağlamıştır
Ortaçağda Ipekli Yolu, Antakya'dan başlayıp, Gaziantep'ten geçerek İran ve Afganistan'ın kuzeyinde Pamir Ovası'na dek uzanmaktadir Ayrıca, Anadolu'da Güneydoğu Bölgesi'nde bulunan Gaziantep ve Malatya'yı geçip, Trakya üzerinden ve Ege kıyılarında İzmir, Karadeniz'de Trabzon ve Sinop, Akdeniz'de ise Alanya ve Antalya gibi önemli limanlar üzerinden Avrupa'ya ulaşırdı *