Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Ulur aya karşı kirli çakallar....

Ulur aya karşı kirli çakallar....

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Muhammedi davetin, kapalı mekânlardan açık alanlara çıkma vakti gelmiştir Mekke site devletinin müşrik oligarşisinin tek derdi vardır: Çıkarlarını korumak

Allah Rasulü, yeni gelen etkili sureyi Kâbe’nin önünde kimin okuyacağını sorar Sahabenin “İslam’ın evi adını koydukları “Erkam’ın evinde hazır bulunanlar arasından ince bir ses yükselir: “Ben okurum ya Rasulallah! Bu sesin sahibi, dev imanıyla ters orantılı cılız bir cüsseye sahip olan Abdullah b Mes’ud’dur Soru ikinci kez, üçüncü kez tekrarlanır, fakat her seferinde ondan başka kimsenin eli kalkmaz Sonunda İbn Mes’ud çok istekli olduğu bu “ilk için Hz Peygamber’den izni koparır

Ortalığın en kalabalık olduğu bir vakitte Kâbe’ye gider ve başlar Kur’an okumaya Kur’an’ın açıktan okunması, Mekke’nin putperest oligarşisi üzerinde soğuk duş etkisi yapar “Kur’an okumak gibi masum bir eylemi, “meydan okumak olarak algılarlar Gerçekte Kur’an’ın muhatabını yüreğinden sarsan etkisinden korkarlar Okunan Kur’an’ın cazibesine kapılmamak elde değildir Bunu sağlamak için, şamata çıkarır, gürültü patırtı yaparlar

Okunan Kur’an’ın şokundan ilk çıkan “Ebu Cehil lakaplı Amr b Hakem olur Bölgenin ticaret hacmi en yüksek şehri olan Mekke’de, ticaret tekelini elinde bulunduran bir avuç seçkinden biridir o Kur’an’ın etkisini çevresindeki yüzlerde görmüş ve telaşlanmıştır O telaşla İbn Mes’ud’un üzerine yürür ve o nahif bedene tekme tokat girer

İbn Mes’ud, ağzı yüzü kan revan, soluğu kesilinceye kadar Kur’an okumayı sürdürür Zira sözün gücünün gücün sözünden üstün olduğunu fark etmiştir Mekke’nin putperest oligarşisinin Kur’an karşısındaki acziyetini ayan açık görmüştür Sözün güç karşısında bu kadar etkili bir silah olduğunu yaşayarak müşahede etmiştir Sözün gücü karşısında söyleyecek sözü olmayanların, şiddete yöneldiğini hayretle görmüştür İbn Mes’ud, daha sonra o kanlı günü anlatırken şu çarpıcı tesbiti yapacaktır:

“Müşrikleri hiç o günkü kadar acziyet içinde görmemiştim

Burada dur sevgili okur! Dur ve vahyin inşa ettiği bir şahsiyetin “acziyet tasavvurunu alkışla! Vahyin inşa ettiği bu akla göre acizlik şiddete maruz kalmak, sopa yemek, ağzı burnu dağıtılmış olmak değildir Vahyin inşa ettiği akla göre “aciz kalmak, söyleyecek sözü olmadığı için güç kullanmaktır Sözün gücünü gücün sözüyle bastırmaktır

Söz aklın ürünü, güç kasın ürünüdür Kur’an okumayı meydan okuma olarak algılayan önyargılı putperest akıl, kafasını çalıştıracağı yerde kasını çalıştırmıştır, o kadar

İmkân olsa da aynı İbn Mes’ud’u kaldırıp bu çağa getirsek ve Kur’an’a karşı yapılan saldırıları bir bir aktarsak, sanırım alacağımız cevap yaklaşık şöyle olurdu: “Modern inkârcıların Kur’an karşısındaki acziyeti, Mekkeli seleflerininkine çok benziyor

İslam karşıtı küresel lobinin kendisine laboratuar olarak seçtiği anlaşılan Danimarka’da Kur’an meali satışları patlamış Karikatür krizine de evsahipliği yapmış olan Danimarka’da Kur’an’ın Dan’ca mealinin 5000 adetlik ilk baskısı bir ay dolmadan tükenmiş En çok satanlar listesinde Kur’an 2 sıraya yükselmiş

Kur’an meali satışları konusundaki bu patlama birilerini fena halde telaşlandırmış Marjinal bir gurup, Kur’an’ın mahkûm edilmesi ve onu bulunduran mescit ve camilerin ‘terör yuvası’ addedilerek kapatılması istemiyle mahkemeye başvurmuş Anlaşılan bu çevre de, Kur’an okumayı “meydan okuma olarak değerlendirmiş Ve onlar da Kur’an’ın canına okumak gibi, eceli gelenin irtikâp edeceği çirkin bir yola başvurmuşlar

Cami duvarına yestehleme teşebbüsünde bulunan Danimarkalılara, öteden beri bu konuda hevesli tavırlarıyla dikkat çeken Hollanda’dan bir ses katılmış Bu sesin sahibi, ırkçı söylemi ve göçmen karşıtlığıyla tanınan milletvekili Geert Wilders Bu nasipsiz kışkırtıcı “Hz Muhammed hayatta olsaydı ve Danimarka’da yaşasaydı onu kovardım gibi herzeler yemiş ve demiş ki: “Bir İslam tsunamisi ile karşı karşıyayız, “Eğer Müslümanlar Hollanda’da yaşamak istiyorlarsa, Kuran’ın yarısını yırtıp atmalılar, imamları dinlememeliler, çünkü Kuran’da korkunç şeyler söylendiğini biliyorum

Danimarkalı ırkçı azınlığı da, onlara ses veren Hollandalı milletvekilini de anlıyorum, tıpkı Mekke müşriklerini anladığım gibi Tahminim o ki, Kur’an düşmanı bu çatlak sesler artarak sürecek Zaten bu süreç yeni başlamadı Ta 199091’de zamanın İngiliz Başbakanı M Teacher ve Nato Genel Sekreteri Willy Cleas’in komünizm tehdidinin yerine İslam’ı koyduklarında başladı

28 Şubat süreci, bu konseptin bir parçasıydı İşe Kur’an okumayı yasaklamak, cami yapımına sınır getirmek, İmamHatip’leri kapatmak, tesettürü kamusal alandan silmekle başlamaları tesadüf değil Dahası, yukarıdaki Kur’an düşmanlığı örneklerine rahmet okutacak bir kitapçık yayınlayacak kadar gözleri dönmüştü

11 Eylül süreci, 28 Şubat sürecinin küresel ölçeğe taşınmasından başka bir şey değildi Irkçı Hollandalının “Kur’an’ın yarısını yırtıp atın söylemiyle, 28 Şubat’ın Baba’sının “Kur’an’da günümüzle uyuşmayan 250 ayet var sözü arasındaki benzerliği hatırlayın

Kur’an’a savaş açanlar başarısız olacaklar, bundan adım gibi eminim Zira sözün gücüne karşı gücün sözcüsü olmak acizliktir Ne kadar güç gösterisinde bulunurlarsa bulunsunlar, acziyetleri paçalarından akıyor

Mona Roza şairinin başlığa çıkardığım mısraı, onların halini tam resmediyor


mustafa islamoğlu
 
858,496Konular
982,170Mesajlar
30,111Kullanıcılar
skkskSon üye
Üst Alt