Umudu Düşlemek!

Umudu Düşlemek! Kunduracı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onuseyretmekteydi Okullar kapanmak üzere olduğundan,spor ayakkabılara rağbet fazlaydı Yine De mallar lükssayılmazdı fakat, küçük bir dükkân için yeterliydi Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine dürüst birazcık daha yaklaştı Lakin bir koltuk değneği kullanmaktaydı Keza de güçlükle Adam ona bir kez daha göz attı Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonradan boştu Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu Çocuğun baktığı ayakkabılar, güya onu kendinden geçirmişti Bir müddet öyle durdu Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı fırlayıp: 'Küçüüük!' diye seslendi' Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir hârika!' Çocuk, ona dönerek: 'Gerçekten fazla güzeller!' diye gülüş etti, 'Lakin benim bir bacağım doğuştan yetersiz' 'Bence kayda değer yok!' diye atıldı adam 'Bu dünyada her şeyiyle bütün insan yok ki! Kiminin eli ek**** kiminin de bacağı Kiminin de aklı ya da vicdanı' Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu Adam ise konuşmayı sürdürdü: 'Keşke vicdanımız yetkisiz olacağına, ayaklarımız yetkisiz olsa idi' Çocuğun kafası iyice karışmıştı Bu sefer adama doğru yaklaşıp: 'Anlayamadım! dedi Niçin o kadar olsun oysa?' 'Çok kolay!' dedi, adam 'Eğer yahut, cennete giremeyiz Lakin ayaklar yahut, problem yok Zaten orda bütün eksikler tamamlanacak Hâttâ sakat halk, sağlamlara oranla, daha artı mükâfat görecekler' Küçük çocuk, bir defa daha tebessüm etti O güne değin çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi Adam, vitrine işâret ederek: 'Baktığın kundura, sana yakışır!' dedi 'Denemek ister misin?' Çocuk, başını yanlara sallayıp: 'Üzerinde 30 lira yazıyor' dedi, 'Almam mümkün değil fakat!' 'İndirim sezonunu senin için azıcık öne alırım!' dedi adam, 'Bu durumda 20 liraya düşer Zâten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder' Çocuk birazcık düşünüp: 'Ayakkabının öteki teki işe yaramaz!' dedi, 'Onu kimalacak ki?' 'Amma yaptın ha!' diye güldü adam 'Onu da, sağ ayağı beceriksiz olan bir çocuğa satarım'Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı Adam, devam ederek: 'Üstelik de öğrencisin yok mi?' diye sordu 'İkiye gidiyorum!' diye atıldı çocuk, 'Üçe geçtim sayılır' 'Tamam işte!' dedi adam '5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira O da zâten pazarlık payı olur Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!' Kunduracı, çocuğun baş döndürücü bakışları arasında dükkâna girdi İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu Fakat adam, vitrinde olanı çıkarttı Bir tabure alıp döndükten sonradan, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi Ve çıkarttığı eskiyi göstererek 'Benim satmak işlemim bitti!' dedi, 'Sen de bana, bunu satsan hoşnut olurum' 'Şaka mı yapıyorsunuz?' diye kekeledi çocuk, 'Onun tabanı delinmek üzere Eski bir pabuç, para eder mi?' 'Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş' dedi adam, 'Antika eşyalardan haberin yok her hâlde Bir antika ne kadar eski ise, böylece para miktar Bu yüzden ayakkabın, kendimce minimum 3040 lira eder ' Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi Mutlaka bir rûyada olmalıydı Ayrıca de hayatındaki en güzel rûya Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek: 'Bana kadar 20 lira yeterli' dedi 'İndirim mevsimini başlattınız ya!' Adam onu kıramayıp parayı aldı Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu Her nedense içi içine sığmıyordu Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı Çocuk, yavaş yavaş yerinden doğruldu Sözde koltuk değneğine gereksinim duymuyordu Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip: 'Babam haklıymış!' dedi 'Sakat olduğum için üzülmeme hiç lüzum değil! demişti' * Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur, * Her Yaşam Yaşanacak Bir Can Bulur, * Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur * Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir