Ünlü rapçi Eypio'dan hayatıyla ilgili samimi açıklamalar

Rap müziğin sevilen isimlerinden ünlü rapçi Eypio, hayatı ve mesleği hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Hayatı için başlangıç noktasının, kendi isteğiyle gidip yatılı kaldığı Kur'an-ı Kerim kursu olduğunu belirten ünlü rapçi, bu dönemde hayatta sorumluluk sahibi olmayı öğrendiğini açıkladı. İşte Eypio'nun dikkat çeken tüm açıklamaları.

Eypio adıyla tanınan ve Türk Rap Müziği'nde geniş bir hayran kitlesi elde eden genç şarkıcı Abdürrahim Akça, şimdilerde O Ses Türkiye Rap yarışmasında jüri üyeliği yapıyor. Posta Gazetesi'nden Oya Çınar'a röportaj veren Eypio; çocukluğu, hayatının değişimi ve karakterinin gelişiminde etki eden olay ve kararları ile mesleği olan rap müzik hakkında itiraf niteliğinde samimi açıklamalarda bulundu. 38 yaşındaki ünlü rapçinin röportajından satır başları şu şekilde:

'HAYATIM BİR FİLM OLSAYDI BAŞLANGIÇ SAHNESİ KUR'AN KURSUNDA YATILI KALDIĞIM DÖNEMLER OLSA, GÜZEL OLURDU!' 

'Hayatınız bir film olsa başlangıç sahnesi neresi olurdu?' sorusuna yanıt vererek röportaja başlayan Eypio, 'Zeytinburnu’nda başlardı… 10 yaşlarındayım. Biraz haylazım. Yatılı Kuran Kursu’na başladığım, evden ilk ayrıldığım zamanlar… Oralarda başlasa güzel olurdu.' dedi. Yatılı Kur'an-ı Kerim kursuna gitmenin kendi fikri olduğunu belirten şarkıcı, burada geçirdiği zamanlarında sorumluluk sahibi bir insan olmayı öğrendiğini şu sözlerle dile getirdi:


'Erken askerlik dönemi diyorum ben. Eğlenceli zamanlar da geçirdim, zor yanları da vardı. Sabah saat 05.00’te kalkıyorsun, yatağını topluyorsun. Herkesin bir mıntıkası vardır, oranın temizliğinden sorumlu olursun. Sorumluluk almayı öğrendim.'

Kur'an-ı Kerim kursunun muhafazarkarlaşması konusunda bir etkisi olmadığını belirten Eypio, 'Ben zaten muhafazakar bir ailede büyüdüm. Bir Afkan ailesi. Ailem Afganistan’dan göçmüş. Bayağı haremlik selamlık durumların olduğu bir aileden geliyorum. O anlamda bir etkisi olmadı.' diyerek, kursa başladığı süreye kadar muhafazakar bir ailede yetişmiş olduğunu dile getirdi.

'BABAM HER ŞEYİN ACISINI BENDEN ÇIKARIYORDU!'

Haylaz bir çocuk olduğunu ve bu sebeple babasından dayak da yediğini belirten Eypio, babasının kendisinden sonra dünyaya gelen kız kardeşine ve en küçük kardeşlerine hiç vurduğunu görmediğini ve bu duruma bazen takıldığını da şu sözlerle açıkladı:


'Biraz benim de yol açtığım bir durumdu. Normalde içki içmeyen, sigara kullanmayan bir adam. Öyle kendiliğinden, durduk yere gelip “Kalkın lan” diyerek uçan tekme falan atmıyordu. Benden sonra kız kardeşime hiç vurmadı mesela. En küçüğümüze de aynı şekilde. Ben ilkim diye herhalde (Gülüyor) her şeyin acısı benden çıktı. Hatta kardeşlerime sık sık takılırım “Zaten bütün dayakları ben yedim” diye.'

Bu durumdan dolayı üzerinde travmatik izler kalıp kalmadığı ve kendisinin de şiddete eğilimli olup olmadığı sorularına da değinen şarkıcı, 'Valla bunu bir doktorla konuştuktan sonra cevaplayabilirim sanırım. Ama kalmış olabilir… Aksine çok sakin bir adamım ben. Babam gibi ani parlamalarım olur ama çabuk sakinleşirim. Öyle fiziksel şiddet falan zaten, mümkün değil. İki espriyle hemen geçer sinirim.' yanıtını verdi.

'FAKİRSENİZ, SİZE YAR EDİLMEYEN ŞEYLER OLUYOR!'


Kendisine şöhreti getiren Günah Benim şarkısından geçen sözler hakkında konuşan ve anlatmak istediği asıl mesaj hakkında bilgi veren ünlü rapçi, 'Aslında orada kastım ikili ilişki üzerine bir tespit değildi. Fakirseniz ya da bir şekilde bir güce sahip değilseniz, size yar edilmeyen şeyler oluyor tabii. Hollanda’dayken ‘kara kafa’ olduğun için dışlanıyorsun misal. Daha çok, güçlüyle güçsüz arasındaki dengesizliğe dair yaşadıklarım üzerine yazdığım sözlerdi. Eskiye göre zenginim. Evim var, arabam var, çocuklarımı okutuyorum. Yatım matım yok ama (Gülüyor) bunlar da bir zenginliktir.'açıklamasında bulundu.

'Sizce ‘alt kültür’, kendi içinden çıkan birinin, bir şekilde para kazanmasını kendiyle duygusal kopuş gibi mi değerlendiriyor?' sorusuna yanıt veren şarkıcı, 'Enteresan geliyor insana ama doğru galiba. Bunun cevabını ben de tam olarak veremiyorum. İstemiyor mu, ya da sadece bir yere kadar mı olsun istiyor? Bende değişen hiçbir şey yok oysa ki. Ben yine dönerimi gidip Zeytinburnu’nda yiyorum. Yine orada sevdiğim yerlerden alışveriş yapıyorum.' dedi. 


Çocukluğunun geçtiği, yetiştiği Zeytinburnu hakkında ve kendini ait hissettiği yer hakkında da samimi açıklamalarda bulunan Eypio, 'Şöyle bir şey var; neticede oradayken kimse bize inanmıyordu. “Rap’çi işte, boş adam” diye makara yapılıyordu. Sonra bir “Abi, kanka” durumu oldu tabii. (Gülüyor) Ama böyle olmasını da anlıyorum. Rahatsız olmadığım gibi hoşuma gidiyor. Oralardaki çocuklara umut olmak da güzel. Hala çok seviyorum. Neticede ‘Zeytinburnu çocuğu olmak’ diye bir şey var. Ya da “Ben mi abartıyorum?” diyorum bazen.

Sorulduğunda “Zeytinburnu çocuğuyum” derim ama özellikle uzun süre yurt dışında kaldıktan sonra anladım ki artık her yer, herkesin. Tabii ki kendi ülkenin, kendi dilinin verdiği başka bir rahatlık var. Ama mesela “Buradan gitsem yaşayamam” gibi bir durumum yok. Ben, her yerde yaşarım. Her yer benim.' dedi.

'RAP DOĞASI GEREĞİ ÖTEKİLERİN MÜZİĞİ'

Rap müziğe başladığı yıllarla ilgili, 'Aslında ilk kaydımı Hollanda’da yaptım ama ilgim alakam 15 yaşlarında başlamıştı. Söz yazmaya o zamanlar başladım. Tabii çok amatör, çok çocukça şeylerdi… Öyle stüdyo falan, o imkanlara ulaşma şansımız zaten yoktu.' diyen Eypio, daha önceki bir sohbetinde söylediği 'Türkiye’de rap müziğin bir şeylere baş kaldırdığı yok.' söylemiyle ilgili olarak ve günümüzde yapılan rap müzikle ilgili dikkat çeken şu açıklamayı yaptı:

'Rap müziğin bir başkaldırı müziği olduğu doğru. Tüm dünyada böyle çünkü rap hep diğerlerinin müziği olmuş. Amerika’da Afro Amerikalıların. Fransa’da Arapların, Afrikalıların, Hollanda’da Türklerin… Rap doğal olarak ötekilerin müziği tabii.

Açıkçası eski underground dönemde yapılan rap ile bugünkü bir değil. O zaman daha net ve keskin ifadeler vardı. Bu belki ülkenin, belki tüm dünyanın içinde bulunduğu durumla ilgili biraz. Ama şunu çok net söyleyebilirim. Rap’in en ölüsü bile en kral pop şarkısından daha çok şey söyler dinleyiciye. Hep bir derdi vardır. “Hiçbir şey yok bunda” dediğinizde bile mutlaka bir yerine bir şey iliştirilmiştir.'

'ÖTEKİLİK ACI VERİYOR SONRA KALKANIN OLUYOR!'

'Ben hep ötekiydim ama bunun çok faydasını gördüm” demişsiniz. Ötekilik insana ne kazandırıyor?' sorusuna yanıt veren Eypio, 'Küçükken, derilerden şapka üretilen bir atölyede çıraklık yapıyordum. Makası elinize aldığınız ilk iki-üç gün o makasa parmağınızı taktığınız yer su topluyordu. Sonra o su toplayan yer nasırlaşmaya başlayınca makası daha iyi kullanmaya başladığımı gördüm. İşte ötekilik de böyle. Başta acı veriyor, sonra o artık senin kalkanın oluyor. Herkese, her şeye dışarıdan bakabiliyorsun.' dedi.