Ünlü Türk Kadın Ressamlar

Türk Kadın Ressamlar
Türk Kadın Ressamlar kimlerdir
Türk Kadın Ressamların isimleri
Türk Bayan Ressamların biyografileri

MÜFİDE KADRİ
1889'da doğan Müfide Kadri, minik yaşta fotoğraf ve musikide gösterdiği kabiliyetle dönemin sanat üstadlarını hayrete düşürmüştür giderken meşhur Osman Hamdi Bey resimlerini görür görmez gözlerine inanamamış ve gözü önünde fotoğraf yaptırarak Müfide Kadri'nin kabiliyetini görmüş ve ikna olmuştur

Müfide Kadri, Osman Hamdi'nin tavsiyesi ile bir zaman Halil Paşa'dan ders almıştır Çok genç yaşta ilk kadın resim öğretmeni olmuştur Fotoğraf çalışmalarının yanısıra beste çalışmaları da vardır Fakat çok genç yaşta (22 yaşında) 1911'de aramızdan ayrılmıştır Yakın akrabası, meşhur müzisyen Rauf Yekta Bey göre Karacaahmet'teki mezarına özel bir kabir taşı yaptırılmıştır

Ölümünden sonra Müfide Kadri'nin hoş resimleri satışa çıkarılmış, bazıları da Almanlar kadar satın alınmıştır

BELKIS MUSTAFA

1896'da İstanbul'da doğdu İnas Sanayii Nefise Mektebi'nin ilk öğrencilerindendi Okuldaki başarısı farkedilince eğitim için Berlin'e yollandı Oradaki eğitimini tamamladıktan sonradan Türkiye'ye döndü Ama üstün yeteneği sebebiyle ikinci defa Berlin'e yollandı 1925 yılında orada öldü

MELEK CELAL

Tepedelenli Ailesi'nin aydın kızlarından biri olan Melek Ziya, 1896 yılında İstanbul'da doğdu Sanayii Nefise'de ve yurtdışındaki Hoş Sanatlar Okulları'nda eğitimini tamamladı Kıbrıs'ın ünlü kişilerinden Celal Sofu ile izaç yaptı uzun yıllar İstanbulda Moda'da oturdu İkinci evliliğini Almanya'nın meşhur doktorlarından Lampe ile yaptı Melek Celal son yıllarını yerleştiği Münih kentinde geçirdi ve 1976 yılında orada öldü Eski eserlere derin tutkusu dolayısıyla el işlemelerinden ve giysilerden oluşan geniş bir koleksiyonu vardı Kitaplar ise, bir öteki merakıydı, Fransızca, İngilizce ve Almanca yayınlanmış kitapları da vardır


EMİNE FUAT TUGAY

Geniş kültür bilgisi ve İngilizce yazdığı Oxford kadar basılan kitabı ile belli Emine Fuat, ünlü Mareşal Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın torunu ve meşhur Kumandan, Bakan ve Büyükelçilerden Mahmud Muhtar Paşa'nın kızıdır 1897 yılında İstanbul'da doğdu Resim eğitimini Zürih'te ve Almanya'da yaptı Eşi, ünlü elçilerimizden Ahmet Hulusi Tugay'dı Emine Fuat hayırseverliği ve özellikle de hayvanlara olan düşkünlüğü ile de tanınmıştı Tarih ve sanat bilgisi, değişik kültürler ve insanlara olan alakası ile devletimizi de muhtelif ülkelerde olgunlukta temsil etmiş, değerli sefirelerimizdendi 1975 yılında vefat etti


GÜZİN DURAN

Musiki ve hat sanatkârlarının soyundan gelen Güzin Hanım, 1898 yılında İstanbul'da doğdu İnas Sanayii nefise mektebinin ilk öğrencilerindendi Burada tanıştığı hocası Prof Feyhaman Duran'la evlendi

Eksik sayıda resim çalışması olmasına karşın el işlemeleri ve Karagöz malzemelerinin koleksiyonu ile de tanınır Güzin ve Feyhaman Duran çifti evlerini ve eserlerini müze olarak bağışladılar 1981 yılında Güzin Duran aramızdan ayrıldı

NAZLI ECEVİT
Asker kökenli bir aileden gelen Nazlı Ecevit, 1900 yılında İstanbul'da doğdu Babası Albay Kesin Bey, büyükbabası Ferik Salih Paşa'dır Annesinin babası ise padişah yaverlerinden Kirat Paşa'dır

Nazlı hanım, meşrutiyet döneminde kızlar için açılan İnas Sanayii nefise mektebi'nin birincil öğrencilerindendi Ankara ve İstanbul'da resim öğretmenliği yapmıştır Her tarzı galibiyet ile fırçasına aktarmıştır Mesleği ile ilgili derneklerde başkanlık yapmıştır 1985 yılında vefat etti

Bakış, portre ve ölü doğaları ile tanınır 19221947 yılları arası verdiği aradan daha sonra baştan resme başlamış 194875 arası Devlet Fotoğraf ve Heykel Sergi'lerinin yaklaşık olarak hepsine katılmıştır Eserleri genelde yağlıboya, suluboya, pastel ve karakalemdir

FAHRÜNNİSA ZEİD
Şakir Paşa ailesinden yetişen ünlü bir usta da Fahrünnisa Bayan'dır 1901 yılında Büyükada'da Şakir Paşa Konağı'nda doğdu Dame de Sion'dan daha sonra Sanayii nefise mektebi'ne girdi

Birincil evliliğini ünlü yazar Edip İzzet ile yaptı İkinci eşi ise Ürdünlü Prens Zeid'dir Eşinin görevi dolayısıyla Avrupa'nın sanat merkezlerinde yaşama fırsatı bulmuş ve fotoğraf çalışmalarına kesintisiz devam etmiştir Kendi yaşamı ve sanatını anlatan bir kitabı da bulunmaktadır 1991'de Ürdün'de vefat etti

Lirizm ve romantizme dönük resimleriyle ve son döneminde yoğunlaştığı portreleri ile tanınmıştır

ALİYE BERGER
İstanbul'un ünlü ailelerinden Şakir Paşa'nın son kızıdır 1903 yılında İstanbul'da doğdu Küçük yaşta keman çalışması ile musikiye yöneldi sonra resme yönelmesi, olur ya de yeniden artist olan ağabeyinden kaynaklanmıştır Bir konjurda birinciliği alan tablosu ile kendine özgü bir üne kavuştu Eşi İstanbul'un tanınmış ailelerinin çocuklarına ve Osmanlı Sarayı'ndaki müzikseverlere özel dersler veren Macar kökenli virtüöz Berger'di Yaşamlarını daha çok babasının adını taşıyan Büyükada'daki köşkünde sürdürdü Son yıllarını, sonradan kapısına plaketi konulan, Narmanlı Yurdu'ndaki dairede geçirdi 1974 yılında aramızdan ayrıldı

Dışavurumcu oyma baskıları ile tanınır 1954'de Milletlerarası Sanat Eleştirmenleri Derneğinin açtığı yarışmada Güneşadlı kompozisyonu ile birincilik,1955'te de Tahran Biennalinde ikincilik almıştır195154 arası oyma baskı tekniğini dağıtmak amacı ile, İstanbul manzaraları ve tebrik kartları da üretmiştir

SABİHA BOZCALI

1903 yılında geçmişi paşalarla dolu olan bir ailenin kızı olarak dünya'ya geldi Dört öbür ülkede fotoğraf eğitimi bölge tek ressamımızdır ilk olarak 16 yaşında Münih'e gönderildi Yurda döndüğünde ise Sanayii Nefise mektebine gitti Kazandığı burs ile 193033 yılları arasında Paris'te usta Paul Signac'ın öğrencisi oldu Yurda döndükten sonra Mısır'a ziyafet edilerek sarayın duvarlarını süsleyen tablolar yaptı sonradan Roma'da Papalık Müzesi'nde de benzer stil incelemeler yaparak ününe ün kattı 1998 yılında aramızdan ayrıldı


HALE ASAF
1905 yılında İstanbul'da doğdu Aristokrat bir ailenin kızıydı Anne ve babasının şiddetli geçimsizlikleri yüzünden evden uzaklaştırılarak, 16 yaşındayken Almanya'ya gönderildi Annesi'nin İsviçre'de veremden ölümü üstüne bir vakit İsviçre'de hayat sürdü sonradan yurda dönerek kısa bir vakit istanbul Hoş sanatlar Akademisine devam etti

Kısa yaşamı boyunca meydana getirdiği çoğu eseri Fransa'da kaldığı için (eldeki verilerden yola çıkarak) tarzının Matisse görünüm ve tekniğine tabi kaldığını varsayabiliriz Matisse'de olduğu gibi Işık Halkası Asaf da şematik, biçimleri artı belirlenemeyen,taslak, niteliğinde bir desen, boya katları arasında sızan cizgileri örten aydınlık, az karışımlı renkler belirir Işık Halkası Asaf'ın bir zaman, Paris'te Jeune Europe Galerisinde çalıştığı da bilinmektedir

FÜRUMET TEKTAŞ

Meşhur diplomat, Büyükelçi Suat Davaz'ın kızıdır 1912 yılında İstanbul'da doğdu Eğitimini Roma ve Paris'te müzik ve fotoğraf üzerine yaptı 1938'de Türkiye'ye dönerek Afif Tektaş ile evlendi Türkiye'de ilk Flarmoni Derneğini kurdu ve galeri açtı Fürumet, 1961 yılında genç yaşta hayata veda etti


MİHRİ MÜŞFİK
İstanbul doğumluTahmini 1950 yılında ABD'de ölmüş

Ilk Türk kadın ressamlarından olan Mihri Müşfik, Portre ve Figür çalışmaları ile tanınmıştır Önce sanatkâr Zonaro'da ders almış, daha sonra Roma ve Paris'te özel atölye ve sanat okullarına devam etmiştir 1914'te Inas (kız) Sanayii Nefise müdürlüğüne getirtilmiştir sonra ABD'ye yerleşen ressam,193819391943 Dünya sergilerine katılmıştırABD'de öldüğü bilinmesine karşın emin bir tarih bilinmemektedir

EREN EYÜBOĞLU
1912 Yaş Romanya1988 İstanbul

Anadolu insanının yaşamını işlediği resimleri ile tanınır Yaş Güzel Sanatlar Akademisinden daha sonra Paris'e, Julien Akademisi'ne gitmiş, oradan sonra da André Lhote ile 4 sene çalışmıştır Manet ve Cézanne'dan etkilenmiştir 1936'da Bedri Rahmi ile evlenip İstanbul'a yerleşmiştir

Eren Eyüboğlu yapıtlarında foklorik özellikleri plastik değerlerle bütünleştirmiş, biçim olgunluğunu ve anıtsallığı yeğleyerek süslemecilikten kaçınmıştır Eren Eyüboğlu fotoğraf yanına Mozaik çalışmaları da yapmıştır Ankara Etibank, Mozaik Pano (1956) 4 Levent Mah Ev duvarları (19567) Ankara Cocuk Hastahanesi, Hacettepe (1955) İstanbul Manifaturacılar çarşısı (196365) Cerrahpaşa Hastahanesi (1978) Haydarpaşa Göğüs Hastalıkları Hastahanesi için Mozaik Pano Kompozisyonları gerçekleştirmiştir

ŞÜKRİYE DİKMEN


1918?

Tek figürlü bayan ve genç kız portrecisidir Genellikle kontrplak üstüne çizdiği, sınırları emin, kocaman gözlü, minyatürleri, Japon estamplarını andıran kadın başları, yüzleri çevreleyen ovalleri, dış dünyaya gevşemiş birer aydınlık pencere gibi duran gözleri, ince boyunları, kavuşturulmuş elleriyle Şükriye Dikmen'in bayan figürleri, tartışılmış kişiliğinin ürünleridir *