iltasyazilim
FD Üye
EDE EDE GÖNDÜRE
Yaz mevsiminin sıcak ve kurak geçtiği günlerde oynanan bir oyundur Buğdayların sararmaya, fasulye sırıklarının ve mısırların güneşe boyun eğmeye başladıkları günlerde, çocuklar düz, genişçe ve iki metre civarında bir tahta temin ederek; üzerine yuvarlak çamurdan bir yuva yaparlarİçi su ile doldurulduktan daha sonra dereden bir kurbağa yakalanarak bu yuvanın içine yerleştirilir ve ağzı taş bir kapakla kapatılır Sonra çocuklar tahtayı omuzlarına alarak konut konut dolaşmaya başlarlarBir yana da aşağıdaki tekerlemeyi defalarca bir ağızdan avaz avaz bağırarak söylerler:
“Ede ede göndüre,
Dam üstünde boyunduruk,
Susuzluktan bayıldık
Teknede hamur,
Tarlada çamur,
Ver Allah ’ım ver!
Sicim gibi yağmur
Her evin önünden geçerkençıkartma (balkon)danüzerlerine su dökülür Çocuklar ıslanmamak için tahtanın altına sığınmaya çalışırlarUğranılan her evden yumurta ve yağ alınır
Köydeki ya da mahalledeki her konut ziyaret edildikten sonradan güzergah akarsu kenarıdır Kurbağayı özgürlüğüne kavuşturan çocuklar deredeki gölcüklerde doyasıya “suya yunduktan sonradan topladıkları yumurtaları pişirerek afiyetle yerler
YEDİ KAYA OYUNU
Oyunun malzemesi yumruk büyüklüğünde bir top ve etrafı kırılarak daire şekline getirilmiş yedi adet minik kayadır Bu oyunda kullanılan top, eski bir çorap içine bez parçaları doldurularak yapılır
Oyuna katılacak çocuklar eşit şekilde iki gruba ayrıldıktan sonra oyuna önce hangi tarafın başlayacağını saptamak için sayışma yapılırBu yörede en yaygın olarak söylenen sayışma tekerlemesi şöyledir:
“Birem birem
İkem ikem
Demir diken
Ayna kuran
Zurna çalan
Halp hulp
Altın top
bundan başka
Oyun değil
Çıt mıt
Nerden geldin
Ordan çık
Sayışmayı kazanan taraf oyuna başlar Yedi adet kaya parçası yüksekçe bir yere tekrar tekrar dizilir Beş adım sayılarak uzaklaşılan mesafeye bir çizgi çizilirSayışmayı şampiyon taraf bu çizginin arkasında topla atış yaparak kayaları devirmeye çalışırGruptaki çocuklardan hiç kimse bunu başaramazsa atış sırası öteki gruba geçerTaşları devirmeyi başardıklarında ise oradan çabucak uzaklaşırlarDiğer grubun lideri taşların dağıldığı yerden topu fırlatarak muhalif oyuncuları vurmaya (yakmaya) çalışırken oyun arkadaşları da en kısa süre içinde topu yeniden ona ulaştırmanın mücadelesini verirlerVurulan (yanan) oyuncu oyun dıştan kalırYanmayanlarsa top geri dönene kadar çabuk gelip devirdikleri kayaları bitmiş dizmeye çalışırlar
Ekibin tamamı yanmadan yan yana koyma işlemini tamamlayabilirlerse bir oyun kazanmış olurlar Taşları hiç kimse deviremezse ya da devirdikten sonradan her tarafta dizmeyi başaramadan ekibin tamamı yanarsa oyun hakkı diğer gruba geçer ve oyun böylece devam edip gider
ÇELİK ÇOMAK OYUNU
İki birey ile veya iki grup oluşturularak oynanan bir oyundurEngül denilen bir metre uzunluğunda bir sopa ile bilik denilen yirmi cm uzunluğundaki bir çubuk bu oyunun araçlarıdır
Önce yere büyükçe bir daire çizilir, sonradan oyuna önce kimin başlayacağını tahsis etmek için sayışma yapılırOyuna önce başlama hakkını kazanan oyuncu biliği havaya atıp yere düşmeden engülle vurarak uzaklara fırlatırDiğer oyuncu biliği düştüğü yerden alıp eliyle fırlatarak dairenin içine sokmaya çalışırDairenin yan oyuncu ise engülle vurarak biliği daireye sokmamaya, uzaklaştırmaya çabalar Uzaklaştırdığında ise daire ile bilik arasını engülle ölçer
Oyun önçesinde kararlaştırılan rakam hedefine önce ulaşan oyuncu oyunu kazanırOyuncu engülle biliğe vurup fırlatamazsa (ıskalarsa) ve diğer oyuncu geri fırlattığı süre bilik dairenin içine düşürse oyun el değiştirir
KİBRİT (HIRSIZJANDARMA) OYUNU
Her ne değin uzun kış gecelerinde oynanan bir çocuk oyunu olsa da birçok vakit büyükler de bu oyuna katılmadan duramazlar
Oyun için bir masa (bu genelde yufka açmakta kullanılan sofradır), bir kutu kibrit ve en az dört oyuncu gereklidirMasanın etrafına oturan oyuncular, kenarı boşuna çıkacak şekilde masaya konulan kibrit kutusuna alttan vurarak havaya fırlatırlar
Kutu masaya düştüğünde dik tarafı üzerine durursa atan kişi hâkim ünvanını alır Tabi tarafı üzerine dikey durursa o kişi jandarma görevini üstlenir Düz kısmının bir tarafı davacı, diğer tarafı suçlu olarak belirlenirOyunculardan biri suçlu tarafı attığında jandarma onu hemen elinden yakalar ve hâkime“suçüstü yakaladım derDavacı da şikâyetini dile getirir
Suçun ehemmiyetine tarafından hâkim bir cezaya hükmederBu canice genellikle, ceviz kırarak oyunculara ikram etmek ve patates haşlayıp sofra hazırlamak şeklindedir
TOT OYUNU
Genelde erkek çocukları aralarında oynanan, azıcık sertlik ve zor gerektiren bir oyundur
Her oyuncu kendine yemek yemek tabağı büyüklüğünde bir taş bulur Daha Sonra, irice bir muma benzeşen ve adına “tot denilen bir taş, düz bir kaya üstüne dikilirBuradan beş adım uzaklıktaki bir noktaya çizgi çekilir Tüm oyuncular çizginin arkasından ellerindeki kaya parçası ile atış yaparak totu yıkmaya çalışırlar Totu yıkmayı başaran oyuncu devrilme mesafesi ile dikilme mesafesi arasındaki uzaklığı ayağı ile ölçerBu ölçme işlemi sırasında her ayağa bir sözcük eşit gelecek şekilde şu sayma tekerlemesi söylenir:
Pabuç mıh
Kaysı saysi
40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49
Ne topuz?
Yaman topuz
Yarım elma, bütün elma
Harul hurul
Çık da gel kurtul
Bu saymayı önce tamamlayan oyuncu oyunu kazanırBu oyunu oynarken dikkatli olmak gerektiğini hatırlatmakta üstünlük var Oyuncular ellerindeki taşlarla akılsız atış yaptıklarında birbirlerini incitebilirler
*** *
Yaz mevsiminin sıcak ve kurak geçtiği günlerde oynanan bir oyundur Buğdayların sararmaya, fasulye sırıklarının ve mısırların güneşe boyun eğmeye başladıkları günlerde, çocuklar düz, genişçe ve iki metre civarında bir tahta temin ederek; üzerine yuvarlak çamurdan bir yuva yaparlarİçi su ile doldurulduktan daha sonra dereden bir kurbağa yakalanarak bu yuvanın içine yerleştirilir ve ağzı taş bir kapakla kapatılır Sonra çocuklar tahtayı omuzlarına alarak konut konut dolaşmaya başlarlarBir yana da aşağıdaki tekerlemeyi defalarca bir ağızdan avaz avaz bağırarak söylerler:
“Ede ede göndüre,
Dam üstünde boyunduruk,
Susuzluktan bayıldık
Teknede hamur,
Tarlada çamur,
Ver Allah ’ım ver!
Sicim gibi yağmur
Her evin önünden geçerkençıkartma (balkon)danüzerlerine su dökülür Çocuklar ıslanmamak için tahtanın altına sığınmaya çalışırlarUğranılan her evden yumurta ve yağ alınır
Köydeki ya da mahalledeki her konut ziyaret edildikten sonradan güzergah akarsu kenarıdır Kurbağayı özgürlüğüne kavuşturan çocuklar deredeki gölcüklerde doyasıya “suya yunduktan sonradan topladıkları yumurtaları pişirerek afiyetle yerler
YEDİ KAYA OYUNU
Oyunun malzemesi yumruk büyüklüğünde bir top ve etrafı kırılarak daire şekline getirilmiş yedi adet minik kayadır Bu oyunda kullanılan top, eski bir çorap içine bez parçaları doldurularak yapılır
Oyuna katılacak çocuklar eşit şekilde iki gruba ayrıldıktan sonra oyuna önce hangi tarafın başlayacağını saptamak için sayışma yapılırBu yörede en yaygın olarak söylenen sayışma tekerlemesi şöyledir:
“Birem birem
İkem ikem
Demir diken
Ayna kuran
Zurna çalan
Halp hulp
Altın top
bundan başka
Oyun değil
Çıt mıt
Nerden geldin
Ordan çık
Sayışmayı kazanan taraf oyuna başlar Yedi adet kaya parçası yüksekçe bir yere tekrar tekrar dizilir Beş adım sayılarak uzaklaşılan mesafeye bir çizgi çizilirSayışmayı şampiyon taraf bu çizginin arkasında topla atış yaparak kayaları devirmeye çalışırGruptaki çocuklardan hiç kimse bunu başaramazsa atış sırası öteki gruba geçerTaşları devirmeyi başardıklarında ise oradan çabucak uzaklaşırlarDiğer grubun lideri taşların dağıldığı yerden topu fırlatarak muhalif oyuncuları vurmaya (yakmaya) çalışırken oyun arkadaşları da en kısa süre içinde topu yeniden ona ulaştırmanın mücadelesini verirlerVurulan (yanan) oyuncu oyun dıştan kalırYanmayanlarsa top geri dönene kadar çabuk gelip devirdikleri kayaları bitmiş dizmeye çalışırlar
Ekibin tamamı yanmadan yan yana koyma işlemini tamamlayabilirlerse bir oyun kazanmış olurlar Taşları hiç kimse deviremezse ya da devirdikten sonradan her tarafta dizmeyi başaramadan ekibin tamamı yanarsa oyun hakkı diğer gruba geçer ve oyun böylece devam edip gider
ÇELİK ÇOMAK OYUNU
İki birey ile veya iki grup oluşturularak oynanan bir oyundurEngül denilen bir metre uzunluğunda bir sopa ile bilik denilen yirmi cm uzunluğundaki bir çubuk bu oyunun araçlarıdır
Önce yere büyükçe bir daire çizilir, sonradan oyuna önce kimin başlayacağını tahsis etmek için sayışma yapılırOyuna önce başlama hakkını kazanan oyuncu biliği havaya atıp yere düşmeden engülle vurarak uzaklara fırlatırDiğer oyuncu biliği düştüğü yerden alıp eliyle fırlatarak dairenin içine sokmaya çalışırDairenin yan oyuncu ise engülle vurarak biliği daireye sokmamaya, uzaklaştırmaya çabalar Uzaklaştırdığında ise daire ile bilik arasını engülle ölçer
Oyun önçesinde kararlaştırılan rakam hedefine önce ulaşan oyuncu oyunu kazanırOyuncu engülle biliğe vurup fırlatamazsa (ıskalarsa) ve diğer oyuncu geri fırlattığı süre bilik dairenin içine düşürse oyun el değiştirir
KİBRİT (HIRSIZJANDARMA) OYUNU
Her ne değin uzun kış gecelerinde oynanan bir çocuk oyunu olsa da birçok vakit büyükler de bu oyuna katılmadan duramazlar
Oyun için bir masa (bu genelde yufka açmakta kullanılan sofradır), bir kutu kibrit ve en az dört oyuncu gereklidirMasanın etrafına oturan oyuncular, kenarı boşuna çıkacak şekilde masaya konulan kibrit kutusuna alttan vurarak havaya fırlatırlar
Kutu masaya düştüğünde dik tarafı üzerine durursa atan kişi hâkim ünvanını alır Tabi tarafı üzerine dikey durursa o kişi jandarma görevini üstlenir Düz kısmının bir tarafı davacı, diğer tarafı suçlu olarak belirlenirOyunculardan biri suçlu tarafı attığında jandarma onu hemen elinden yakalar ve hâkime“suçüstü yakaladım derDavacı da şikâyetini dile getirir
Suçun ehemmiyetine tarafından hâkim bir cezaya hükmederBu canice genellikle, ceviz kırarak oyunculara ikram etmek ve patates haşlayıp sofra hazırlamak şeklindedir
TOT OYUNU
Genelde erkek çocukları aralarında oynanan, azıcık sertlik ve zor gerektiren bir oyundur
Her oyuncu kendine yemek yemek tabağı büyüklüğünde bir taş bulur Daha Sonra, irice bir muma benzeşen ve adına “tot denilen bir taş, düz bir kaya üstüne dikilirBuradan beş adım uzaklıktaki bir noktaya çizgi çekilir Tüm oyuncular çizginin arkasından ellerindeki kaya parçası ile atış yaparak totu yıkmaya çalışırlar Totu yıkmayı başaran oyuncu devrilme mesafesi ile dikilme mesafesi arasındaki uzaklığı ayağı ile ölçerBu ölçme işlemi sırasında her ayağa bir sözcük eşit gelecek şekilde şu sayma tekerlemesi söylenir:
Pabuç mıh
Kaysı saysi
40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49
Ne topuz?
Yaman topuz
Yarım elma, bütün elma
Harul hurul
Çık da gel kurtul
Bu saymayı önce tamamlayan oyuncu oyunu kazanırBu oyunu oynarken dikkatli olmak gerektiğini hatırlatmakta üstünlük var Oyuncular ellerindeki taşlarla akılsız atış yaptıklarında birbirlerini incitebilirler
*** *