Bilincimizin tümünün ya da bir bölümünün dış uyaranlara karşı tepkisiz olması yani dinlenme haline uyku diyoruz. Uyku tüm memelilerde, kuşlarda, balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bizler günlük işlevlerimizi gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarız. Özellikle bebek ve çocuklarda bedensel ve ruhsal gelişimi de destekleyen uyku aynı zamanda bir şifa da kaynağıdır.
Eğer Yeterince Uyumazsak Vücudumuzda Neler Oluyor?
Uyku yeni güne dinlenmiş olarak uyanmak günlük işlerimizi yapabilmek, beden ve ruhumuzun hasarlarını azaltmak için tedavi edici de bir şeydir aslında günlük rutin olarak zaruri ihtiyaçlarımız aslında bizi o kadar tehlikelerden korur, iyileştiricidir ki ta ki uyku sorunları yaşadığımızda farkına varırız. Yeterince uyumazsak bizi neler bekler?
-
Diyabet -
Yüksek Tansiyon -
Kalp hastalıkları -
Obezite -
Bağışıklık sistemimizi düşürerek vücudumuzun enfeksiyona karşı savunmasız bırakmak -
Zihinsel aktiviteyi düşürerek bunamayı hızlandırıyor. -
Duygusal olarak dayanıksız oluyoruz. -
Psikolojik olarak dayanıklılığımız azalarak tahammülümüz azalıyor. -
Sinir sistemimiz yıpranır. -
Gelişimimiz yavaşlar (özellikle bebek ve çocuklarda )
Uykuya dalmadan önce ön hazırlık aşaması yaparsanız uyku hijyenini sağlayarak en yüksek seviyede melatonini almış olursunuz. Yani kaliteli uyku istiyorsak uyku hijyenine özen göstermemiz lazım.
-
Odanızdaki yapay ışık kaynaklarından arındırın. Yatacağınız odanın karanlık ve hafif serin olmasına özen gösterin. -
Uyku saatlerinizin aralıklarını belirleyin. Mesela ‘’melatonin’’ hormonu uykuya dalışta uykudan alacağımız verimi sağlayan ve bizim gelişimimizde önemli olan hormondur. Genelde 22.30-03.30 arasında salgılanır. Bu aralıklarda uyumayan insanlarda; yorgunluk, ruh halinde depresif olma, bağışıklık sisteminin düşmesiyle vücudun savunma sisteminin gücünü yitirmesi…
-
Uyumadan önce, çayda bulunan ‘’tein’’ maddesi ve kahvede, kolada ve çikolatada bulunan ‘’kafein’’ uyarıcı olduğu için uykuya geçişinizi zorlaştırır. Uykudan önce 4-5 saat önce bu içecekleri içmemeye özen göstermelisiniz. -
Yatak kıyafetlerinizi ayrı tutmaya özen gösterin. -
Akşam yemekleri çok ağır olmamalı ancak yatağa da aç girilmemeli. En az 4 saat yemek yedikten sonra yatılması önerilir. -
Yatak odası televizyon izlemek için, çalışmak için kullanılmamalıdır. Özellik televizyon, tablet, ve diğer dijital manyetik alan dalgalar sizin ve özellikle bebeğinizin gelişimi ve üretilen o hormonun salgılanamaması ya da az salgılanmasından ötürü dinlenemezsiniz. -
Hafta sonu ve tatil günleri çok kalkış saatimizi değiştirmememiz lazım. Özellikle de karantina sürecinde olduğumuz şu sıralar saatlerle çok oynamamamız ve vücudumuzun biyoritmini bozmamamız lazım. Arada elbette kaçamaklar olacaktır. Robot değiliz nihayetinde ama geneldeki uyku düzeninize baktığımızda mutlaka bir saat düzenimizin olması gerekir. -
Yapılan en sık hatalardan biri de yatmadan sigara içmek. Bu da yine diğer maddeler gibi uyku hijyenimizi bozarak yorgun uyanmamıza yol açar.
-
Düzenli kullandığımız ilaçlar varsa (antidepresanlar, kortizon, bazı kalp ilaçları ve bazı grip ilaçları) ve uyku kalitenize zarar veriyorsa bunları doktorunuzla paylaşın ve yakın saatlerde almamaya özen gösterin.