Derin bir uykuya dalan insanın vücudunda hormonların dengelendiği, sindirim ve bağışıklık sistemlerinin kendi içinde faaliyete geçtiği, cildin de kendisini yenilediği belirtildi Uzmanlar, güzelliğin sırrının uykuda olduğunu keşfetti Derin bir uykuya dalan insanın vücudunda hormon düzeyinin dengelendiği, sindirim ve bağışıklık sistemlerinin kendi içinde yoğun faaliyete geçtiği, vücudu kaplayan cildin de kendisini yenilediği belirtildiGüzellik uzmanları, geç yatıp uykusunu tamamen alamayanların, bunun faturasını hemen ertesi sabah ödemek zorunda kaldığını ifade ediyor Uzmanlar, uykusuz kalmış şahısların gözlerinin aşağıda mor halkalar, yüzünde çizgiler bulunduğuna, cildinin anemik ve kuru bir hal aldığına uyarı çekiyor Uyku yetersizliği durumunda bu olumsuz tablonun kaçınılmaz olduğunu kaydeden uzmanlar, uykunun yalnızca iki iş günü arasındaki karanlık ve yatakta geçirilen işlem olmaktan öte tartı taşıdığının bundan böyle ispatlandığının altını çiziyor Uyku esnasında ruh halini ve dış görünümü böylesine etkileyecek kayda değer neler olup bittiği üstüne kafa yoran uzmanlar, ulaştıkları sonucu şu şekilde özetliyor: Uyku sırasında hormon düzeyimiz dengeleniyor, sindirim sistemi hızla çalışıyor, bağışıklık sistemi kendi içinde yoğun faaliyete geçiyor ve vücudumuzu kaplayan cildimiz yoğun çalışma içine giriyor Cildimizin her gün 10 gram ölü cilt hücresini atarak pürüzsüz kalmayı başardığını vurgulayan uzmanlar, Bunun gerçekleşebilmesi için, her akşam derimizin en üst tabakasındaki hücreler bölünmeye başlar Uyku esnasında ise çoğaltma hormonunun artması ve gerginlik hormonunun düşmesiyle birlikte bu tepkime dakiklik kazanır Gecenin sessizliği, bu işlev için en ideal ortamdır Çünkü şu anda ne güneş, ne rüzgar, ne de hareket ve gerginlik kompleks hücreli bölünmesini engelleyemez İşte bu yenilenme saatlerinde cildin, ilk kez oksijen olmak üzere bir dizi besin maddesine ihtiyacı vardır Alınan her solukta deri, ihtiyacı olduğu oksijeni depolar bu nedenle akşamları yatmadan önce yatak odası ayrıntılarıyla havalandırılmalıdır İlerleyen yaşla birlikte cildin oksijen alımı güçleştiği için, 30 yaşından sonra havanın temiz olduğu ortamda uyumaya daha fazla uyarı edilmesi gerekir diyor Cildi yeniliyorUyurken, özellikle de rüya görüldüğü saatlerde, cisim ısısının 2 derece artmasıyla birlikte, organizmanın çokça istikrarsız ürettiğini anlatan uzmanlar, İşte bu nedenle, sabahları uyandığımızda saçlarımız nemlenmiş, şekilleri bozulmuştur Yağ bezleri geceleri yenilendiğinden, uyku sırasında yağ salgılaması başlıca azdır bu nedenle, cildi kuru olanların gece yatarken cildine nemlendirici krem, hatta deri yağı uygulaması yapması doğru olur Laboratuarlarda her geçen gün yenileri üretilen bu ürünlerin amacı, cildin bioritmine ayak uydurup, hücreleri yenilenmeleri esnasında glikoz, vitamin ve oksijen gibi ihtiyaç duydukları maddelerle beslemektir Emin olan bir nokta da, tüm maddelerin deri kadar gündüze oranla gece daha iyi emildiğidir İşte böylece cildin uyku sırasında alerjen maddelere aleyhinde daha aklıselim olduğu varsayım ediliyor Uyurken unutmamanız gereken ola ki de en önemli husus, ultraviole ışınlara maruz kalmamak Çünkü bu tehlikeli ışınlar, bölünmekte olan hücrelere zarar verebilir, hatta cilt kanserine kadar yol açabilir uyarısında bulunuyor Uzmanlar, kanımızdaki büyüme hormonu düzeyinin uykuya dalar dalmaz ani yükseliş gösterdiğini saptama etmiş Bu sebeple, ister gece yarısından önce ister sonradan olsun, uykunun birincil 35 saatinin reel alımlılık uykusu olduğu gerçeğine ulaşılmış Oysa, uykunun yeterli ve derin olması şartıyla Bu, bütün uyku aşamalarından, yani uykuya dalıştan ağırbaşlı uykuya, derin uykudan rüya görmeye dek tüm safhaların gecede 4 ya da 6 defa tekrarlanması anlamına geliyor Gece yarısından fazla sonradan yatmayı alışılmışlık haline getirmiş olanların bu alışkanlıklarını sürdürmelerinde bir sakınca olmadığı, vücuda alıştığı düzeni daima sağlayabilmenin manâlı olduğu vurgulanıyor Kırışıklıklar kayboluyorMimiklerin ya da güneşin yol açtığı kırışıklıkların hiçbir şekilde kaybolmadığını oysa ciltteki bazı kat ve çizgilerin geceleri değil olduğunu bildiren uzmanlar, şu görüşleri dile getiriyor: Yattığımızda cildimiz daha pozitif değişken depolar Tansiyon düşüp, damarların genişlemesiyle dokuya bolca sıvı akar Durağan olduğumuz için de bu sıvının ciltten akması zorlaşır Netice: Dokunun gerilmesi, ufak kırışıkların aldığı destekle kaybolmasıdır Gün içinde ise, ciltte depolanan bu akışkan vücuda yayılır ve yüzdeki çizgiler her tarafta belirmeye başlar Gecenin olumlu etkisini sürdürebilmek, özellikle E vitaminli nemlendirici kremlerle olası olabiliyor Şunu da unutmayın ama, ne kadar uzun vakit yatakta kalırsanız kalın tedirgin bir uyku ya da yanlış yastık da sabahları buruşuk yüzle uyanmanıza niçin olur Alabileceğiniz en iyi önlem, olabildiğince alçak yastıkla uyumayı alışkanlık haline getirmektir İçinde yaşadığımız toplumun, insanoğlundan günün 24 saati zindelik istek ettiğini ve günümüzde başarı ibresinin sabahleyin, gece, gündüz, kısacası her lahza canlı olabilen kişilerden yandan olduğunu belirten uzmanlar, Sürekli verimlilik, yalnızca meslek yerinde yok abes zamanlarda da bekleniyor Bu durumda 8 saat uyku, tembellere özel bir gereklilik mı? Muhakkak hayır Çünkü şu kanıtlanmış bir gerçek ama çoğu kez yeterince derin ve uzun uyku uyuyamayan kişiler, hastalıklara aleyhinde daha dayanıksız oluyor Devamlı gerilim halindeysek, dinç uyku uyuyamayız Böyle durumlarda organizma, dengesini kaybederek gerginlik hormonunu oldukça çok salgılar Hatta, kandaki seviyesinin asgari olması gereken akşam saatlerinde bile karoser bu hormonun üretimini durduramaz Böyle durumlarda vücudun bioritmi kontrolden çıkar Bu dengesizliğin cilde etkisi kaçınılmazdır: Deri kurur, pul pul kalkar, çatlar Gözenekli Olan bölünmesi düzenli gerçekleşemediği için cilt artan bir şekilde incelir Kuru deri daha da kururken, pürüzlü deri siyah nokta ve sivilcelerle dolar Bu sebeple, ne kadar değil nasıl uyuduğunuz önemlidir Gerekli olan baygın gibi uyuma ve rüya aşamaları 6 saate de sığdırılabilir Oysa çoğu insan, karoser ve beynini yeni güne hazırlayabilmek için çoğunlukla 78 saat uykuya ihtiyaç duyar Bu da kişinin kendini iyi hissetmesi için kaçınılmazdır diyor Uyku dek uyanmanın da önemli olduğuna değinen uzmanlar, bunun için şu tavsiyelerde bulunuyor: Sakın, gözlerinizi açar açmaz yataktan fırlamak gibi bir kusur yapmayın En açıkçası, kediler gibi uyanmak Yerinizden kalkmadan önce gerinin, dönün, esneyin, gevşeyin Bu, tıpkı 100 metrelik bir koşuya hazırlanmak gibidir Çünkü kaslarınız yeni güne yavaş yavaş hazırlanır, dolaşım sisteminiz harekete geçer Kortizol hormonu sabahın birincil saatlerinde iç pilimizi sorumluluk etmeye başlar ve sabahın 6 sı ile 8 i arası kandaki kortizol oranı en yüksek düzeye çıkar İşte bu noktada cildin yenilenme işlemi sona ermiş, günlük koruma programı devreye girmiştir Kortizol salgılamasının hızlandırılması için sabahları duşun aşağı hiç olmazsa 3 saniye boyunca buz gibi suyu vücudunuza püskürtün Buz gibi suyla irkilin, canlanın, güne dinç ve hoş başlayın Keza, yatağınız sert değil, ancak sağlam ve elastik olsun Yatağınızın en düşük ölçüleri boyundan ve eninden 30 santim pozitif olmalıdır