iltasyazilim
FD Üye
Uykunuzu ibadete dönüştürmek ister misiniz?
Niyette âdetleri ibadete dönüştürebilecek bir iksir vardırGünlük hayatta hergün yapageldiğimiz yeme, içme, yatma, kalkma, yürüme gibi mubah davra*nışlar, âdetler iyi bir niyetle ibadete dönüşür
Aslında sevabı da, günahı da ol*mayan bu davranışlar, Sünneti Seniyye alındığında,
Resûlullah nasıl yemiş, nasıl içmiş, nasıl yatıp kalkmış; ben de pek hareket etmeliyimdüşüncesiyle yapıldığında ibadete dönüşür ve insana sevap kazandırır
Tekrar o niyetle insan yirmi dört saatini ibadete çevirme imkânı bulur, bütününü de âhiretine mülk edebilir
Eğer bir insan beş vakit farz namazını kılar, öteki mubah dünya işlerinde de helal dairede kalmayı ve Sünnete sarılmayı edinirse,uykusuna varıncaya dek bütün gününü,bu nedenle de bütün ömrünü ibadete dönüştürmüş olur
İnsan yaratılışı gereği gündüz çalışmakta ve yorulmakta; gece ise dinlenmek için uyumaktadır Bünyemiz gece uykusuna muhtaçtır Kur ’ân ’da Cenâbı Hak, “Uykunuzu dinlenme vakti kıldık1 âyetiyle bu nimete ve bu beşerî ihtiyaca işâret eder
Günde en düşük altı saat uyuyan bir insan, ömrünün minimum dörtte birini uyku ile geçiriyor demektir Fakat, ufak bir sayı değildir Hayatımızda böylesine önemli bir yere sahip olan uykuya sünneti seniyye gözetilerek girilirse, âdi bir hareketten ibâret olan uykumuza—inşaallah—ibâdet mahiyeti kazandırmamız muhtemel olacaktır
Yatma esnasında uymamız nasihat edilen sünneti seniyyeler:
Yatağa abdestli girmek, sağ yanı üzerine yatmak ve yatarken “eûzübesmele çekerek duâ okumaktır
Bera ’ bin Âzib (ra) bildirmiştir: Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ama: “Yatağa vardığında önce namaz abdesti gibi abdest al Sonradan sağ tarafına uzan ve şu duâyı oku: ‘Allahümme eslemtü nefsî ileyke Ve veccehtü vechî ileyke Ve fevvadtü emrî ileyke Ve elce ’tü zahrî ileyke rağbeten ve rahbeten ileyke Lâ melce ’e ve lâ mencâ minke illâ ileyke Âmentü bikitâbike ’llezî enzelte ve nebiyyike ’llezî erselte ’ (Mânâsı: ‘Allah ’ım, nefsimi Sana teslim ettim Yüzümü Sana çevirdim İşimi Sana bıraktım Sırtımı Sana dayadım Senden keza rahmetini umuyorum, hem korkuyorum Senden sığınacağım ve kurtuluş bulacağım yer, Senden başka biri değildir İndirdiğin kitabına inandım Gönderdiğin Peygamberine îmân ettim) Eğer o gece ölecek olursan, İslâm fıtratı üzerine ölmüş olursun Bu sözleri, yatarken söylediğin sözlerin sonuncusu kıl2
* Hazreti Âişe (ra) bildirmiştir: Nebiyyi Ekrem Efendimiz (asm) her gece yatağa girdiği süre iki elini birleştirerek, “Kul hüva ’llâhü Ehad, “Kul Eûzü Birabbi ’lFelak ve “Kul Eûzü Birabbi ’nNâs sûrelerini okur ve ellerine nefes verirdi Sonra iki eliyle vücudundan yetiştiği yerleri; başını, yüzünü, vücudunun önünü, arkasını sıvazlar ve meshederdi Bunu üç kez tekrarlardı3
* Amr bin Hureys (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Pak ve abdestli olarak uyuyan kimse, gündüz nafile olarak oruç tutup, gece ibâdet yapan kimse gibidir4
* Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: Resûli Ekrem (asm) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz yatarken sağ tarafı üzerine yatsın Sonradan şu duâyı okusun: ‘Bismike Rabbî Veda ’tü cenbî, Ve bike ’rfe ’uhû İn emsekte nefsî ferhamhâ Ve in erseltehâ fe ’hfızhâ bimâ tehfezu bihî ıbâdeke ’sSâlihîn ’ (Mânâsı: ‘Rabb ’im, isminle yanımı yere koydum, adınla kaldıracağım Eğer ruhumu alırsan, ona acınacak şey et Eğer almazsan, iyi kullarını muhafaza ettiğin gibi muhafaza et ’)5
* Huzeyfe (ra) bildirmiştir: Allah Resûlü (asm) gece yatağına girdiği vakit sağ elini yanağının altına koyardı Daha Sonra şu duâyı okurdu: “Allahümme bismike emûtü ve ahyâ (Mânâsı: ‘Allah ’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim ’ Uyandığı süre ise, ‘Elhamdülillâhi ’llezî ahyânâ ba ’demâ emâtenâ ve ileyhi ’nnüşûr ’ (Mânâsı: ‘Hamd, bizi öldükten daha sonra dirilten Allah ’a mahsustur Son gidiş de ancak O ’nadır ’)6
* Yeniden Peygamber Efendimiz (asm) yatarken “Âyet ’elKürsî okuyan birey için, Allah ’ın sabaha dek bir muhafız görevlendirdiğini, onu tehlikelerden emin kıldığını ve ona şeytanın yaklaşamayacağını bildirmiştir7
Görüldüğü gibi, uykuya girerken okunan duâların genelinde Allah ’a sığınma, ölüm ve diriliş temaları işlenmiştir Çünkü uyku ölümün minik kardeşidir ve uyku halinde alıp verdiğimiz nefesler bilinç dışıdır Bu duâlardan herhangi birini ya da bir kaçını okuduğumuzda, Allah ’a sığınmış oluruz
Yatarken, Peygamber Efendimiz ’in (asm) uyardığı tek tavır, yüzükoyun, yani karnı üzeri yatmaktır Allah Resûlü (asm) karnı üstüne yatıştan Allah ’ın razı olmadığını bildirmiştir8 bunun dışında diğer yatış biçimleri mubah bulunmaktadır Ancak, necip milletimizde bir hürmet alâmeti olarak, yatarken, zorunlu hallerin dışarıya, ayakların kıbleye getirilmemesine özen gösterilir Bu candan bir saygı ve hürmettir Biz de saygı duyuyoruz
Sağ yanımız üstüne yatmanın bir hikmetini ilk bakışta şöyle izah etmek mümkündür:
Bilindiği gibi kalbimiz sol yanımızdadır Sol yanımız ya da karnımız üstüne yattığımız vakit, uyku halinde kalbimize zorlama yapmaktan kendimizi koruyamayız Sıkışan ve gizli çalışması engellenen kalbimiz ise bize uykuda dar yüzü göstermez; kâbuslar yaşatır Sabah dinlenmiş olarak yok, bütün aksine bezginlik olarak uyanırız Ve bu yorgunluk, gün boyu bütün işlerimizi, verimliliğimizi, aktivitemizi, başarımızı ve iş heyecanımızı engeller Keza, dar çalışmaktan alı koyulan kalbimizin “sekteye ve durmaya daha yakın bir hal içine girdiğini, bunun da sağlığımızı korkutma ettiğini unutmayalım *
Niyette âdetleri ibadete dönüştürebilecek bir iksir vardırGünlük hayatta hergün yapageldiğimiz yeme, içme, yatma, kalkma, yürüme gibi mubah davra*nışlar, âdetler iyi bir niyetle ibadete dönüşür
Aslında sevabı da, günahı da ol*mayan bu davranışlar, Sünneti Seniyye alındığında,
Resûlullah nasıl yemiş, nasıl içmiş, nasıl yatıp kalkmış; ben de pek hareket etmeliyimdüşüncesiyle yapıldığında ibadete dönüşür ve insana sevap kazandırır
Tekrar o niyetle insan yirmi dört saatini ibadete çevirme imkânı bulur, bütününü de âhiretine mülk edebilir
Eğer bir insan beş vakit farz namazını kılar, öteki mubah dünya işlerinde de helal dairede kalmayı ve Sünnete sarılmayı edinirse,uykusuna varıncaya dek bütün gününü,bu nedenle de bütün ömrünü ibadete dönüştürmüş olur
İnsan yaratılışı gereği gündüz çalışmakta ve yorulmakta; gece ise dinlenmek için uyumaktadır Bünyemiz gece uykusuna muhtaçtır Kur ’ân ’da Cenâbı Hak, “Uykunuzu dinlenme vakti kıldık1 âyetiyle bu nimete ve bu beşerî ihtiyaca işâret eder
Günde en düşük altı saat uyuyan bir insan, ömrünün minimum dörtte birini uyku ile geçiriyor demektir Fakat, ufak bir sayı değildir Hayatımızda böylesine önemli bir yere sahip olan uykuya sünneti seniyye gözetilerek girilirse, âdi bir hareketten ibâret olan uykumuza—inşaallah—ibâdet mahiyeti kazandırmamız muhtemel olacaktır
Yatma esnasında uymamız nasihat edilen sünneti seniyyeler:
Yatağa abdestli girmek, sağ yanı üzerine yatmak ve yatarken “eûzübesmele çekerek duâ okumaktır
Bera ’ bin Âzib (ra) bildirmiştir: Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ama: “Yatağa vardığında önce namaz abdesti gibi abdest al Sonradan sağ tarafına uzan ve şu duâyı oku: ‘Allahümme eslemtü nefsî ileyke Ve veccehtü vechî ileyke Ve fevvadtü emrî ileyke Ve elce ’tü zahrî ileyke rağbeten ve rahbeten ileyke Lâ melce ’e ve lâ mencâ minke illâ ileyke Âmentü bikitâbike ’llezî enzelte ve nebiyyike ’llezî erselte ’ (Mânâsı: ‘Allah ’ım, nefsimi Sana teslim ettim Yüzümü Sana çevirdim İşimi Sana bıraktım Sırtımı Sana dayadım Senden keza rahmetini umuyorum, hem korkuyorum Senden sığınacağım ve kurtuluş bulacağım yer, Senden başka biri değildir İndirdiğin kitabına inandım Gönderdiğin Peygamberine îmân ettim) Eğer o gece ölecek olursan, İslâm fıtratı üzerine ölmüş olursun Bu sözleri, yatarken söylediğin sözlerin sonuncusu kıl2
* Hazreti Âişe (ra) bildirmiştir: Nebiyyi Ekrem Efendimiz (asm) her gece yatağa girdiği süre iki elini birleştirerek, “Kul hüva ’llâhü Ehad, “Kul Eûzü Birabbi ’lFelak ve “Kul Eûzü Birabbi ’nNâs sûrelerini okur ve ellerine nefes verirdi Sonra iki eliyle vücudundan yetiştiği yerleri; başını, yüzünü, vücudunun önünü, arkasını sıvazlar ve meshederdi Bunu üç kez tekrarlardı3
* Amr bin Hureys (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Pak ve abdestli olarak uyuyan kimse, gündüz nafile olarak oruç tutup, gece ibâdet yapan kimse gibidir4
* Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: Resûli Ekrem (asm) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz yatarken sağ tarafı üzerine yatsın Sonradan şu duâyı okusun: ‘Bismike Rabbî Veda ’tü cenbî, Ve bike ’rfe ’uhû İn emsekte nefsî ferhamhâ Ve in erseltehâ fe ’hfızhâ bimâ tehfezu bihî ıbâdeke ’sSâlihîn ’ (Mânâsı: ‘Rabb ’im, isminle yanımı yere koydum, adınla kaldıracağım Eğer ruhumu alırsan, ona acınacak şey et Eğer almazsan, iyi kullarını muhafaza ettiğin gibi muhafaza et ’)5
* Huzeyfe (ra) bildirmiştir: Allah Resûlü (asm) gece yatağına girdiği vakit sağ elini yanağının altına koyardı Daha Sonra şu duâyı okurdu: “Allahümme bismike emûtü ve ahyâ (Mânâsı: ‘Allah ’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim ’ Uyandığı süre ise, ‘Elhamdülillâhi ’llezî ahyânâ ba ’demâ emâtenâ ve ileyhi ’nnüşûr ’ (Mânâsı: ‘Hamd, bizi öldükten daha sonra dirilten Allah ’a mahsustur Son gidiş de ancak O ’nadır ’)6
* Yeniden Peygamber Efendimiz (asm) yatarken “Âyet ’elKürsî okuyan birey için, Allah ’ın sabaha dek bir muhafız görevlendirdiğini, onu tehlikelerden emin kıldığını ve ona şeytanın yaklaşamayacağını bildirmiştir7
Görüldüğü gibi, uykuya girerken okunan duâların genelinde Allah ’a sığınma, ölüm ve diriliş temaları işlenmiştir Çünkü uyku ölümün minik kardeşidir ve uyku halinde alıp verdiğimiz nefesler bilinç dışıdır Bu duâlardan herhangi birini ya da bir kaçını okuduğumuzda, Allah ’a sığınmış oluruz
Yatarken, Peygamber Efendimiz ’in (asm) uyardığı tek tavır, yüzükoyun, yani karnı üzeri yatmaktır Allah Resûlü (asm) karnı üstüne yatıştan Allah ’ın razı olmadığını bildirmiştir8 bunun dışında diğer yatış biçimleri mubah bulunmaktadır Ancak, necip milletimizde bir hürmet alâmeti olarak, yatarken, zorunlu hallerin dışarıya, ayakların kıbleye getirilmemesine özen gösterilir Bu candan bir saygı ve hürmettir Biz de saygı duyuyoruz
Sağ yanımız üstüne yatmanın bir hikmetini ilk bakışta şöyle izah etmek mümkündür:
Bilindiği gibi kalbimiz sol yanımızdadır Sol yanımız ya da karnımız üstüne yattığımız vakit, uyku halinde kalbimize zorlama yapmaktan kendimizi koruyamayız Sıkışan ve gizli çalışması engellenen kalbimiz ise bize uykuda dar yüzü göstermez; kâbuslar yaşatır Sabah dinlenmiş olarak yok, bütün aksine bezginlik olarak uyanırız Ve bu yorgunluk, gün boyu bütün işlerimizi, verimliliğimizi, aktivitemizi, başarımızı ve iş heyecanımızı engeller Keza, dar çalışmaktan alı koyulan kalbimizin “sekteye ve durmaya daha yakın bir hal içine girdiğini, bunun da sağlığımızı korkutma ettiğini unutmayalım *